Bünyamin Aygün: 40 günlük esaret 40 sene gibi geldi

Bünyamin Aygün: 40 günlük esaret 40 sene gibi geldi

GÜNDEM Haberleri

MİT'in kurtardığı gazeteci Aygün, 'Sürekli gözlerin bağlı... Her gün duyduğun mermi seslerine alışıyorsun. 40 gün 40 yıl gibi geldi.'

Görev için gittiği Suriye'de El Kaide'ye bağlı militanlarca kaçırılan ve 40 gün esir tutulan Milliyet gazetesi foto muhabiri Bünyamin Aygün, önceki gece özgürlüğüne kavuştu. MİT'e bağlı 8 kişilik ekip tarafından kurtarılan Aygün, dün Türk Hava Yolları'na ait tarifeli uçakla Adana'dan İstanbul'a geldi. Geceyi geçirdiği Hatay'dan Adana Havalimanı'na seyahati esnasında ulaştığımız Aygün'ün mutluluğu sesine de yansımıştı. Aygün'le yaptığımız telefon sohbeti şöyle...

Fotoğraf makineni ve objektiflerini aldılar mı, yoksa geri getirebildin mi?
Suriye merkezi yönetimi, bölgede çatışan yerel gruplara karşı geniş kapsamlı bir savaş başlattı. Bölgede büyük bir kargaşa var. Ekipmanıma el konulmadı yani gasp edilmedim. Hırsızlığa, gaspa sıcak bakılmıyor. Beni alan Ehrar-Şam Örgütü, pasaportuma ulaşmış. Bana geri verdiler. Aynı şekilde ekipmanıma ulaşırlarsa göndereceklerini ifade ettiler.

17'nci esaret gününde infaz kararı verildiğini belirttin. Onları gazeteci olduğuna nasıl ikna ettin ve bu infazdan kurtuldun?
Türkiye'de yapılan haberler ve sosyal medyadaki yardım çağrıları oldukça etkili oldu. "Bünyamin Aygün'den 22 gündür haber alınamıyor" şeklindeki haberler, örgütün ikna olmasını sağladı. Özellikle 22. gün benim için çok önemliydi. Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), İHH İnsani Yardım Vakfı, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) gibi örgütler, dostlarımızın çabaları ile Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı'nın girişimleri özgür kalmamda etkili oldu. İkincisi, adamların istihbarat çalışmaları çok iyi. İnterneti, sosyal medyayı çok iyi izliyorlar.

Terlikle girdin ülkene. Ayakkabılarını kaçıran grup mu yoksa teslim alanlar mı istedi senden?
Terlikle gelmem daha çok etki oluşturdu. Haberde öne çıkan unsurun bu olması komik geldi bana. Botlarımı sevdiler, onlar terlik giyiyordu. Kurtulmamın sevinciyle hediye ettim, değiştik yani.

MİT ekibiyle karşılaştığında neler hissettin?
Sürekli kaosun içindesin. Gözlerin bağlı, temel ihtiyaçlarını gidereceğin zaman gözlerini açıyorlar. Her gün mermi sesleri duyuyorsun. Sokakta tenekeye vurarak ses çıkaran, oyun oynayan çocuklara alıştığın gibi bu seslere de alışıyorsun. Yaşadığım 40 gün 40 yıl gibi geldi. Kurtulursam ilk gördüğüm Türk'e sarılacağım dedim, bu da MİT mensubuna kısmet oldu.

Sorgulanma esnasında işkence gördün mü?
Savaş ortamı tabi. Gözler hep kapalı. Yumuşak tavırlarla 'canım kardeşim, hadi anlat' falan demiyorlar ancak öyle ağır bir fiziksel şiddete de maruz kalmadım.

Sakallarını kestin. Sakal bırakmanda kaçıran grupların baskısı oldu mu?
Tıraş olmaya fırsatın yok ki. Jilet orada çok lüks bir şey. Bulamıyorsun. Halk yakmak için odun bile bulamıyor.

Mısır, Gazze, Halep, Irak gibi sıcak çatışma bölgelerinde görevler yaptın. Suriye'nin kuzeyi için son durum nedir?
Suriye geçen yıla oranla çok daha kötü bir duruma düştü. ÖSO bölgede hakimiyeti tekrar sağlar mı bilemiyorum ama çok zor görünüyor. Türk gazetecilerin bölgeye gitmelerini kesinlikle önermiyorum.

ÖZEL RÖPORTAJ
Raşit Aydoğan/TÜRKİYE GAZETESİ

nbsp;Bünyamin Aygün: 40 günlük esaret 40 sene gibi geldi
ÖSO'ya bağlı İslam Cephesi üyeleri, Aygün'le hatıra fotoğrafı çektirdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...