Hababam Sınıfı doodle oldu

Google'dan bir doodle sürprizi daha. İsmi Hababam sınıfıyla özdeşleşmiş olan yapımcı ve yönetmen Ertem Eğilmez doğum gününde google doodle oldu. Peki google doodle olan Ertem Eğilmez kimdir? nbsp;Rıfat Ilgaz'ın, filmleştirilmesi oldukça güç kabul edilen Hababam Sınıfı serisini ülkemiz sinemasına kazandıran Ertem Eğilmez'in 85'inci doğum günü sebebiyle Google tarafında usta yönetmene özel bir doodle hazırlandı.Hazırlanan Doodle'da, Hababam Sınıfı filmlerinden ilham alınarak yeniden çizilen bir sahne yer alıyor. Google'ın 18 Şubat için hazırlamış olduğu doodle hem usta yönetmeni yeniden anmak hem de yeni jenerasyon için kendisi bir kere daha hatırlatarak detaylı biyografisini yeniden tanıtmak için başarılı bir araç görevi üstleniyor.

Ertem Eğilmez kimdir?
18 Şubat 1929'da Tranzon'da doğan Ertem Eğilmez, 1961 yılında Efe ve 1964 yılında Arzu Film şirketini kurarak sinemacılığa başladı. Yaman Gazeteci filmiyle yapımcılığa, 1964'te de Fatoş'un Fendi Tayfur'u Yendi ile yönetmenliğe adım attı. Bir Millet Uyanıyor'la 1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde en iyi tarihsel film ödülünü kazandı. nbsp;
1960'lı yıllardaki popüler aşk filmlerinin ardından, 1970'li yıllarda sevgi, dostluk ve güncel olayları güldürü öğesiyle kaynaştırdığı duygusal güldürülere yöneldi. Özellikle 1973'te çektiği Canım Kardeşim şiirsel anlatımıyla dikkati çeker. nbsp;

Hababam Sınıfı
Karakter oyuncularına başrol veren Münir Özkul, Adile Naşit, Kemal Sunal, İlyas Salman, Halit Akçatepe, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Şener Şen ve Ayşen Gruda gibi güldürü oyuncularının sinemada başarı kazanmalarında payı olan Eğilmez, Rıfat Ilgaz'ın Hababam Sınıfı romanını 1975'te beyaz perdeye aktardı. Hababam Sınıfı'nın başarısı üzerine Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Hababam Sınıfı Tatilde ve son olarak da Hababam Sınıfı Güle Güle adlı dört devam filmi çekti. nbsp;
1980 yılında yaptığı Banker Bilo ve 1984 yılında yaptığı Namuslu filmleriyle, Türkiye'nin temel sorunlarına bakışı açısını kendi mizah anlayışıyla ele aldı. Geniş ilgi gören Namuslu'yu, ticari açıdan başarısız olan Aşık Oldum (1986) ile gişede büyük bir başarı elde eden Arabesk (1988) izledi. Eğilmez, 21 Eylül 1989'da İstanbul'da vefat etmiştir.
Önemli filmleri: Sürtük (1970), Sev Kardeşim (1972), Hababam Sınıfı (1975), nbsp;
Erkek Güzeli Sefil Bilo(1979), Namuslu (1984), Arabesk(1988). nbsp;
Ertem Eğilmez'in, paraya karşı, aile bağları ve sevginin gücünü bayrak yapan Adile Naşit ve Münir Özkul'lu 4-5 filmlik serisini bilmeyen ve dahi sevmeyen yoktur sanırız.

Ertem Eğilmez'in Hayatı
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra dükkân açıp bakkallık yaptı. Askerlik sonrasında, 1954'te Refik Erduran ile birlikte Çağlayan Yayınevi'ni kurdu. Aynı yıl gene Erduran ve Haldun Sel'le birlikte, birçok karikatüristin yetiştiği Tef adlı mizah dergisini çıkarmaya başladı. Yayın dünyasında çıkardığı cep kitapları ile bir devrim yaptı. Kemal Tahir'e, Mayk Hammer takma adıyla polisiye romanları yazdırdı. Cep kitapları işinde batınca Türkiye'nin ilk langırt makinelerini getirtti
1961 yılında Efe ve 1964 yılında Arzu Film şirketini kurarak sinemacılığa başladı. Yaman Gazeteci filmiyle yapımcılığa, 1964'te de Fatoş'un Fendi Tayfur'u Yendi ile yönetmenliğe adım attı. Bir Millet Uyanıyor'la 1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde en iyi tarihsel film ödülünü kazandı.
Her türü denediyse de, çoğunlukla kolay izlenen ve geniş izleyici kitlesinin ilgisini çeken güldürüler yönetti. 1960'lı yıllardaki popüler aşk filmlerinin ardından, 1970'li yıllarda sevgi, dostluk ve güncel olayları güldürü öğesiyle kaynaştırdığı duygusal güldürülere yöneldi. 1960 yılların sonuna doğru, genellikle aynı oyuncu kadrosunu kullandığı ve ileride "Arzu Film Güldürüleri" diye adlandırılacak bu filmlerde zaman zaman toplumsal eleştiriye de yer veriyordu. Özellikle 1973'te çektiği Canım Kardeşim, insancıl tavrı, hüzünle güldürüyü kaynaştıran havası ve yer yer ulaştığı şiirsel anlatımıyla dikkati çeker.


Karakter oyuncularına başrol veren, Münir Özkul, Adile Naşit, Kemal Sunal, İlyas Salman, Halit Akçatepe, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Şener Şen ve Ayşen Gruda gibi güldürü oyuncularının sinemada başarı kazanmalarında payı olan Eğilmez, filmleştirilmesi oldukça güç sayılan Rıfat Ilgaz'ın Hababam Sınıfı romanını 1975'te beyaz perdeye aktardı. Hababam Sınıfı'nın başarısı üzerine Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Hababam Sınıfı Tatilde ve son olarak da Hababam Sınıfı Güle Güle adlı dört devam filmi çekti.


1980-81 sezonunda Kanlı Nigar adlı müzikli oyunu sahneye koyan Eğilmez, bir süre uzak kaldığı sinemaya 1984'te Namuslu filmiyle geri döndü. 1980 yılında yaptığı Banker Bilo ve 1984 yılında yaptığı Namuslu filmleriyle, Türkiye'nin temel sorunlarına bakışı açısını kendi mizah anlayışıyla ele aldı. Geniş ilgi gören Namuslu'yu, ticari açıdan başarısız olan Aşık Oldum (1986) ile gişede büyük bir başarı elde eden Arabesk (1988) izledi.


Ertem Eğilmez, 21 Eylül 1989'da İstanbul'da hayata gözlerini yumdu.


Google bugün büyük usta Ertem Eğilmez'in 85' inci doğum günü sebebiyle özel bir doodle hazırladı. Doodle'da Hababam Sınıfı filmlerinde sık rastlanan bir sahne canlandırılmış. Mahmut Hoca karakterine hayat veren Münir Özkul öğrencilerden birinin kulağını çekiyor.

Ertem Eğilmez'in senaryoları
Milyarder (1986)
Mavi Boncuk (1974)
Salako (1974)
Boş Çerçeve (1969)
Ölmeyen Aşk (1966)



Ertem Eğilmez'e ait filmler ve senaryolar
Arabesk (1988)
Aşık Oldum (1985)
Namuslu (1984)
Hababam Sınıfı Güle Güle (1981)
Banker Bilo (1980)
Erkek Güzeli Sefil Bilo (1979)
Gülen Gözler (1977)
Hababam Sınıfı Tatilde (1977)
Şabanoğlu Şaban (1977)
Hababam Sınıfı Uyanıyor (1976)
Süt Kardeşler (1976)
Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı (1975)
Hababam Sınıfı (1975)
Salak Milyoner (1974)
Köyden İndim Şehire (1974)
Mavi Boncuk (1974)
Oh Olsun (1973)
Yalancı Yarim (1973)
Canım Kardeşim (1973)
Sev Kardeşim (1972)
Tatlı Dillim (1972)
Senede Bir Gün (1971)
Beyoğlu Güzeli (1971)
Son Hıçkırık (1971)
Kalbimin Efendisi (1970)
Küçük Hanımefendi (1970)
Sürtük (1970)
Boş Çerçeve (1969)
İngiliz Kemal (1968)
Sevemez Kimse Seni (1968)
Nilgün (1968)
Ömre Bedel Kız (1967)
Yaşlı Gözler (1967)
Ölünceye Kadar (1967)
Sürtüğün Kızı (1967)
Seni Bekleyeceğim (1966)
Seni Sevmiyorum (1966)
Ben Bir Sokak Kadınıyım (1966)
Bir Millet Uyanıyor (1966)
Senede Bir Gün (1965)
Sürtük (1965)
Helal Adanalı Celal (1965)
Kart Horoz (1965)
Fatoş'un Fendi Tayfur'u Yendi (1964)


GOOGLE DOODLE
İnternet devi Google, bazı önemli günlerde sitesinin ana sayfasındaki logosunu özel tasarım çalışmayla – doodle'la değiştiriyor. Bazen ilk bakışta basit görünen bu logoların hazırlanması çok ciddi aşamalardan geçiyor. Google'ın doodle ekibi önce sıkı bir araştırma yaparak bilgi topluyor, ardından haftalarca süren fikir ve tasarım süreci başlıyor. Bu süreç bazen üç ay, bazen altı ay devam edebiliyor.
3 senedir Google'ın profesyonellerden oluşan doodle ekibinin jüri başkanlığını yapan Amerikalı illüstratör Sophia Foster Dimino, özel logo tasarımlarının hazırlanma sürecini Lenta.ru sitesine (Rusya) anlattı.


Doodle'ları kaç kişi hazırlıyor nbsp;
Google'ın ilk doodle'u 1998 senesinde ortaya çıkmış. O zaman daha çok küçük olan şirketin kurucuları Sergey Brin ve Larry Page ABD'de her yıl düzenlenen Burning Man festivaline katıldıkları için birkaç gün işte olmayacaklarını takipçilerine doodle ile duyurma kararı almışlar: "Biz festivale gidiyoruz, arama motorunda sorun olursa, döndüğümüzde hallederiz".
Sonra bu fikir gelişmiş. Kısa süre sonra Google logosunun yerinde Halloween, Sevgililer Günü ve diğer önemli bayram günlerine ait doodle'lar görünmeye başlamış. Daha sonra ise farklı-farklı ülkelerin bayram günlerine ait doodle'lar tasarlama kararı alınmış.
Sophia Foster, 3 sene önce Google ile çalışmaya başladığında doodle ekibinin 5 kişiden oluştuğunu, şu an ise illüstratör, mühendis, çizer ve menajerlerden oluşan 15 kişilik ekibin doodle'larla uğraştığını söylüyor. Bu ekibin yılda yaptığı doodle sayısı ise 200…
Yani ekip haftada 4 doodle oluşturuyor. Her illüstratör bir hafta içerisinde bir doodle hazırlıyor. Her doodle'un hazırlık süreci ise en az 3 ay önceden başlıyor. Basit, statik, animasyon ve interaktif uygulamalar gerektirmeyen doodle'lar söz konusu olduğunda toplantılar 3 ay önce başlıyor. Ardından birkaç seçenek hazırlanıyor ve ana hatlarıyla çeşitli konseptler tartışılıyor. İnteraktif projeler içinse daha fazla zaman gerekiyor – çalışmalar bazen 6 ay önceden başlıyor. Özellikle de ses efektleri kullanılan projeler uzun zaman alıyor.


En zor projeler üzerinde aynı anda üç illüstratör çalışıyor, bir illüstratör ise onların çalışmalarını kontrol ediyor. Bazen hatta diğer şubelerden de uzmanlar davet etmek gerekebiliyor.


Doodle'lar nasıl hazırlanıyor nbsp;
Doodle ekibinin Google'da başka bir işi yok. Ancak bazen ekibin mizah duygusu Google'ın diğer ekiplerinin de işine yarıyor.
Resimlerin büyük kısmı dijital olarak hazırlanıyor. Doodle ekibi genişliği 24 inç olan Cintiq tabletini kullanıyor. Monitör ve basınca dayalı stylus kalem doodle ekibinin en önemli ekipmanları. Bazen ekipten birileri resimleri kağıt üzerinde kalem ve renklerle de yapıyor – sonra ise bu resimler dijital ortama aktarılıyor. Ancak bu, işin hızını yavaşlattığı için doodle ekibi Cintiq ve Photoshop'u tercih ediyor.


Sophia Foster'e göre, doodle ekibi için en önemli faktör ressam-illüstratörün becerisidir. Çünkü işin en önemli kısmını illüstrasyon - fikir, konsept, biyografik gerçeklik oluşturuyor. Diğer önemli faktör de illüstrasyonun tarzı. Sophia Foster, illüstrasyonun tarzının olaya veya insana uygun olması gerektiğini söylüyor: "Mesela, biz origamiyi bulanbirisinin doğum gününde katlanmış kağıttan doodle yapmıştık – katlamış, sonra fotoğraflamıştık. Yani kahramanımızın kullandığı tekniği kullanmıştık".


3 D veya çok kullanıcılı doodle'lar yolda nbsp;
Sophia Foster, teknolojinin gelişimiyle birlikte doodle hazırlama sürecinin de değiştiğini söylüyor: "Biz teknolojik ekibiz, son gelişmelerle çalışmayı seviyoruz. Ekipte sürekli olarak üç mühendis çalışıyor, artı, bazen dışarıdan da davet ettiğimiz zamanlar oluyor. Doodle oluştururken çeşitli teknolojilerden yararlanıyoruz. Yeni bir web teknolojisi ortaya çıktığı anda biz onu nasıl kullanabileceğimizi düşünmeye başlıyoruz. Bu nedenle de doodle'lar giderek zorlaşıyor ve gelişiyor. Mesela, Doktor Kim dizisinin 50.yıldönümü dolayısıyla çok aşamalı bir oyun hazırlamıştık. Bu oyunda çok sayıda kahramanlar ve düşmanlar vardı. Bu, şimdiye kadar yaptığımız en zor ve en ileri düzeyli doodle, ancak biz başarılarımızla yetinmiyoruz. Gelecekte 3 D doodle'lar veya arkadaşlarınızla oyun oynayabileceğiniz çok kullanıcılı oyunlardan oluşan doodle'lar da yapabiliriz. Her zaman keşfedilmemiş bölge vardır, onun için de sıkıcı nbsp;


Doodle ekibi yerel menajerlerle çalışıyor nbsp;
Peki ayrı-ayrı ülkelere ait doodle'lar nasıl hazırlanıyor? Sophia Foster, bu doodle'ları da kendilerinin yaptıklarını söylüyor. Ancak tabi ki Google'ın çeşitli ülkelerdeki temsilciliklerinde bulunan yerel doodle menajerlerinden yardım alarak. Yerel doodle menajerleri genelde ilgili ülkenin kültürünü bilen ve anlayan insanlar oluyor. Onlar merkezdeki doodle ekibine olayın veya kişinin önemini anlatıyor, açıklıyor, hangi olayların ülke için önemli olduğunu bildiriyor. Merkezdeki ekip ise bu verileri toplayıp tartıştıktan sonra ilgili ülke kullanıcılarının dikkatini çekmek için en uygun yaklaşımı belirliyor. Ancak Sophia Forster'in anlattıklarına bakılırsa, bu süreç iki cümlede ifade edildiği kadar basit değil. Hangi kitapları okumak, hangi filmleri izlemek, hangi müziği dinlemek gerektiğini ise merkez ekibe yerel menajerler söylüyor: "Mesela, ben kısa süre önce Japon yönetmen Jasujiro Ozu ile ilgili doodle yapıyordum. Daha önce onun hakkında bir şeyler duymuştum, ama filmlerini görmemiştim. Doodle yaparken hazırlık sürecinde çok sayıda filmini izlemem gerekti. Bu filmleri izlerken ve hakkındaki araştırmaları okurken onu tanıdım ve sevdim. Bizim işimizin en önemli kısımlarından biri de bu – farklı ülkelerin kültürleriyle ilgili bir şeyler öğreniyoruz".


Ana tema eğlence nbsp;
Google ekibi genelde bayramları, doğum günlerini ve doğa olaylarını doodle ile anıyor. Ekibin kahramanları ise oyun kurallarını değiştiren, kendi faaliyet alanının sınırlarını genişleten kişiler oluyor. Yani doodle'ların amacı aslında pozitif anlamda sürprizler yapmak.
Bazen yapılan doodle'larda Google sözü okunmuyor. Sophia Foster Dimino, genel marka ve tasarım kurallarına aykırı olmasına rağmen, bunu önemsemediklerini bildiriyor: "Logonun okunması bizim için önemli değil. İnsanlar google.com'u bulmak istediklerinde nasıl bulacaklarını da biliyorlar. Bu nedenle logonun şeklinin kesin şekilde koruması gibi bir derdimiz yok. Elbette, hiçbir şirket logosunda en küçük değişikliğe bile izin vermez. Ancak biz daha özgürüz"...