Gümrük Birliği'nde asıl tehlike şimdi başlıyor!

Gümrük Birliği'nde asıl tehlike şimdi başlıyor!

Ekonomi Haberleri

AB'nin ABD ile yaptığı "Transatlantik" gibi anlaşmaların artması halinde Türkiye rekabette zorlandığı ülkeler ile karşı karşıya kalacak.

Avrupa krize karşı dünyanın birçok bölgesiyle serbest ticaret anlaşması yapacak. Türkiye ise "AB ile Gümrük Birliği" sebebiyle bu anlaşmaların dışında kalıyor ve 3. ülkelere ihracatta vergiye takılıyor. AB'nin ABD ile yaptığı "Transatlantik" gibi anlaşmaların artması halinde Türkiye, ticaret açığı verdiği ve rekabette zorlandığı ülkeler ile karşı karşıya kalacak. Bu durum cari açığı daha da artıracak!.. Bundan 18 yıl önce, 1996'da yürürlüğe giren Gümrük Birliği Anlaşması gereğince Türkiye ve AB arasında karşılıklı olarak gümrük vergileri kaldırılmıştı. Üçüncü ülkelere karşı da ortak gümrük tarifesi uygulanmaya başlanmıştı. Bu kapsamda, çoğu AB ülkelerinin eski sömürgeleri olan 79 azgelişmiş Asya, Pasifik ve Karayip ülkeleri, Avrupa'ya ve Türkiye'ye "sıfır gümrükle" mal satabilir hale gelmişti. Ancak Türkiye, söz konusu üçüncü ülkelere yapacağı ihracatı, her bir ülkenin uyguladığı "gümrük tarifesi" üzerinden yapabiliyordu. Böylece Türkiye'nin ihracat malları pahalı hale geliyor, ithalat cazip oluyor, haksız rekabet oluşuyor, dış ticaret açığı ve buna paralel olarak cari açık artıyordu. Bununla birlikte son yıllara kadar söz konusu üçüncü ülkelerin "az gelişmiş" olması ve bu ülkelerin "makroekonomik dengeleri bozacak kadar Türkiye'ye ihracatının bulunmaması" anlaşmadan fazla zarar görülmesini engellemişti.

'ÜÇÜNCÜ'LER GÜÇLENİYOR

Ancak bugün Avrupa'nın, krizi aşmak için ABD başta olmak üzere daha gelişmiş ve dünya ticaretinde etkinliği bulunan ülke ve bölgelerle serbest ticaret anlaşmasına gitmesi, Türkiye'yi olumsuz etkiliyor. Bunlardan en önemlisi, son zamanlarda sıklıkla gündeme gelen ABD ve AB arasındaki Transatlantik Serbest Ticaret Anlaşması... Ancak AB; Kanada, Çin, Hindistan, Rusya, Japonya, Malezya, Körfez, Orta ve Latin Amerika ülkeleri ile de benzer nitelikte yeni anlaşmalar planlıyor. Yani Türkiye, artık dış ticaret açığı verdiği ve rekabet etmekte zorlandığı "üçüncü ülkeler" ile karşı karşıya kalacak. Böylece "ihracatta gümrüğe takılan, ithalatta engelleri kaldıran" modelin, özellikle cari açık ve dış ticaret açığı konusunda Türkiye'deki mevcut problemleri büyütme tehlikesi oluşturuyor.

REVİZYON BEKLENTİSİ ARTTI

AB ülkelerinin imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarına Türkiye'nin doğrudan dahil olamaması hükümetten de tepki topluyor. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gümrük Birliği anlaşmasını "ilk düğmesi yanlış iliklenen bir gömleğe" benzetti. Hiçbir özgür ülkenin bu tarz bir anlaşmayı kabul edemeyeceğini kaydeden Zeybekci; Türk mallarının AB'de serbest dolaşım hakkına sahip olmasına rağmen, başka ülkelerde engelle karşılaşmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Bu eleştiriler, "Gümrük Birliği'nde revizyon" beklentilerini de güçlendiriyor.

Gümrükte engeller kalkınca fabrika kurmaya gelmediler
Avrupalı firmalar Türkiye'ye fabrika kurmak yerine, mallarını göndermeyi tercih etti. AB ile 18 yıllık dış ticaret açığı, 230 milyar nbsp;

dolara tırmandı

Gümrük Birliği Anlaşması'yla Türkiye'nin özellikle AB'ye ihracatının patlayacağı ve Türkiye'ye yatırım için sermaye akacağı bekleniyordu. Ancak Türkiye'nin sıfır gümrükle kendi pazarını AB'ye açması, işleri tersine çevirdi. O tarihten sonra AB'nin dünyadaki 6. büyük pazarı Türkiye oldu. Gıdadan giyime, otomobilden kozmetiğe bütün AB malları Türkiye pazarını doldurdu. Böylece Türkiye'nin AB ile dış ticaret açığı hızla büyümeye başladı. Aradan geçen 18 yılda Türkiye, sadece AB ile ticarette tam 230 milyar dolar dış açık verdi. Bu kadar büyük dış açık, Türkiye'nin AB'ye ihracatının artmadığını teyit etti. Yabancı sermayenin daha çok "gümrük duvarı uygulayan ülkelerde bu engeli aşmak için doğrudan yatırım yapmayı tercih ettiği" de dikkate alındığında; zaten bütün kapılarını açan Türkiye'de fabrika kurma isteği göstermediler. Dolayısıyla Avrupalı firmalar Türkiye'ye fabrika kurmak yerine, mallarını göndermeyi tercih ettiler. Beklenen sermaye de gelmemiş oldu. Türkiye'nin AB çıkışlı imalat sanayi ürünlerini gümrüksüz ithal etmesi, buna karşılık 3. ülkelere AB'nin koyduğu gümrüğü uygulamak zorunda kalması, "aynı ithal ürüne daha fazla döviz ödenmesine yol açtığı" için dış açığı da olumsuz etkiledi.








UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...