Merkez, kurdaki oynaklığı bir nebze de olsa dizginledi

Merkez, kurdaki oynaklığı  bir nebze de olsa dizginledi

Ekonomi Haberleri

Egemen Candır, 'Türk Lirası'nın dolar karşısındaki zayıflığı bir süreliğine arka plana atılmış durumda'

İntegral Menkul Değerler Araştırma Müdürü Egemen Candır, Merkez Bankası'nın (TCMB) müdahalesiyle kurdaki volatilitenin nispeten giderildiğini belirterek, "Ana döviz kuru Dolar/TL'de, 17 Aralık - 2 Şubat arası yüzde 63 volatilite artışı görülürken, TCMB'nin gece yarısı toplantısında aldığı tedbirler sonrası bu rakamda yüzde 11 azalma görmekteyiz. Yani, Türk Lirası'nın dolar karşısındaki zayıflığı bir süreliğine arka plana atılmış durumda fakat henüz ortam TL'nin daha da güçlenebileceğine sinyal göstermemekte" dedi.AA muhabirine piyasaları değerlendiren Candır, kritik tarihlerde çifte talihsizlikler yaşayan bir Türkiye ekonomisi ile karşı karşıya olunduğunu belirterek, mayıs ayında Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) tahvil alımını azaltacağı beklentisinin Gezi olaylarına denk gelmesi, ardından 18 Aralık'ta Fed'in tahvil alımını azaltması tüm küresel piyasalar tarafından fiyatlanmışken 17 Aralık soruşturmasının Türkiye'nin dirençli ekonomisini kırılganlaştırdığını söyledi. Yabancı ekonomistler ve portföy yönetim kurumlarının, Türkiye'yi bu süreç içerisinde "Kırılgan Beşli" grubuna dahil ederken, bu beş ülkelik grubun mevcut durumda yeniden değişiklik göstermeye başladığına dikkati çeken Candır, şöyle devam etti:"Bu yıl içerisinde Türkiye, gelişen piyasalar içerisinde tam anlamı ile rekabet içerisine girecek. Elimizde cari açık sıkıntısı yaşayan Türkiye, Güney Afrika, Brezilya ve Hindistan gibi ülkeler ile emtia desteği olsa da ekonomilerindeki dengelerin zayıf olduğu Rusya, Endonezya, Macaristan gibi gelişen piyasalar var. Bu piyasalar içerisinde Brezilya, Hindistan erken sıkılaştırma tedbiri alan, Türkiye geç olsa da kuvvetli tedbir alan ülkeler. Güney Afrika ise hala sıkılaştırma yoluna geçememiş durumda. Rusya'nın 500 milyar dolarlık rezervi olsa da, 1998'deki krizde bu rublenin dengelenmesi Rusya'ya 200 milyon doların üzerinde bir rakama mal olmuştu. Endonezya yine petrol desteği olan ülkelerden olsa da, başta Tayland olmak üzere gelişen Asya ülkelerindeki sıkıntıların tam ortasında bulunuyor. Kısacası, 2014'ün en azından yarısı gelişen piyasalar ve dolayısı ile Türkiye için sıkıntılı geçecek. Bu ülkeler içerisinde cari açığın finansmanı konusunda adımlar atabilen ülkeler daha ön plana çıkacak ve ayrışacak. Bu reformları yapabilen, yaklaşan seçimler sonrası politik istikrar gösterebilen ülkelere de yatırım girişi artabileceğinden büyümeleri de beklentileri aşabilecek duruma gelebilecek."


- "Türk Lirası'nın dolar karşısındaki zayıflığı bir süreliğine arka plana atılmış durumda"
Türkiye'nin büyüme potansiyeli için konuşulduğunda mevcut durumda sağlıklı bir değerlendirme ortamı olmadığını vurgulayan Candır, "Aralık içerisinde büyük bir ekopolitik krizden geçen Türkiye'de, yaklaşan mart seçimleri öncesi ortam aşırı volatil değil. Ana döviz kuru Dolar/TL, 17 Aralık - 2 Şubat arası yüzde 63 volatilite artışı görürken, TCMB'nin gece yarısı toplantısında aldığı tedbirler sonrası bu rakamda yüzde 11 azalma görmekteyiz. Yani, Türk Lirası'nın dolar karşısındaki zayıflığı bir süreliğine arka plana atılmış durumda fakat henüz ortam TL'nin daha da güçlenebileceğine sinyal göstermemekte" ifadelerini kullandı.2014'ün daha içerisine girdikçe, özellikle de mevcut iktidarın yeniden ön planda çıkabileceği bir yerel seçim atmosferi sonrası Türkiye'nin en azından ekopolitik gerginlikten "politik" kısmı atabileceğini ve gerginliğin gelişen piyasalar kaynaklı bir ortama dönüşebileceğini kaydeden Candır, "Bu ortamın da 2014'ün ikinci yarısında durulabileceği, Türkiye'nin geçtiğimiz 10 sene içerisindeki reformlarının desteği ile tekrar ön plana çıkabileceğini düşünebiliriz" dedi.


- "2014 içerisinde, bizim gözümüzde, TCMB'nin bir defa daha faiz artırma seçeneği bulunuyor"
Borsa tarafına bakıldığında, döviz kurundaki volatilitenin BİST'ten daha erken kaçtığını ve Endeksin 60.500-61.500 bölgesinden destek alabildiğinin görüldüğünü aktaran Candır, önümüzdeki aylarda bu bölgenin piyasalar tarafından yeniden alım bölgesi olarak görülebileceğini hatırlattı. Merkez Bankası'nın ikinci bir faiz artırımı kozunu erken oynamayacağına işaret ederek, şunları kaydetti:"Bu aşamada, faizlerdeki yükselmenin bankacılık karlarına olumsuz etkide bulunabileceği haberlerinin biraz abartıldığını düşünebiliriz. TCMB'nin 550 baz puan artış yaptığı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesi bu piyasa değerlemesini yüzde 8,90-10,50 arası bir faiz bandından yapmaktaydı. Bu rakam mevcut durumda yüzde 10,90'larda ve en yüksek 11,25 görmüştü. Bu da PPK öncesi durumdan topu topu 150-200 baz puan maliyetlerin arttığını göstermekte. Diğer bir deyişle, PPK'nın etkileri, TCMB'nin istediği gibi, kura daha çok etkide bulundu ve faizler buradan çok negatif etkilenmediler. Benzeri bir durumun bir sonraki PPK toplantısında TCMB'nin ek faiz artırımı durumunda da görülmesi olası. Dolayısı ile 2014 içerisinde, bizim gözümüzde, TCMB'nin bir defa daha faiz artırma seçeneği bulunuyor. Bu konuda aceleci olunacağını ve aşırı sıkılaştırılmanın gerçekleşmeyebileceğini söyleyebiliriz. Bu durumda da, kur tarafında TL zayıf kalmaya devam etse de BİST tarafında TCMB'nin yakın kontrole geçmiş olması olumlu algılanabilir. Mart sonrasında politik ortam dengelendikten sonra da biz BİST'te toplanmaların 66.000-68.000 üzerinde dengelenmek isteyebileceğini görebiliriz."


- "BİST tarafında tepki alımları görülse de seyir henüz çok umut vermiyor"
ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut ise, gelişmekte olan ülkelerdeki endişelerin devam ettiğini belirterek, "İçeriyle yönelik risk her ne kadar azalmış olsa da, gelişmekte olan ülkelere yönelik endişeler dolar, faiz, borsa üçgeninde baskılar oluşturmaya devam ediyor" dedi.Ukrayna'daki olayların oluşturduğu endişelerin, Çin'den gelen verilerin fazla umut vermemesi ve son açıklanan Fed tutanaklarında üç kurul üyesinin 2014 yılı içinde faizlerin artırılması gerektiği yönündeki açıklamalarının baskıyı artırdığına dikkati çeken Karabulut, "Borsa ve dolarda bu risklerin etkilerinin henüz olmadığını görüyoruz. Buna karşılık, gösterge tahvil faizin yüzde 11'in üzerini görmüş olması, aynı fiyatlamaların içine bizim de girebileceğimizi gösteriyor. BİST tarafında tepki alımları görülse de seyir henüz çok umut vermiyor, en azından 65.500 puan seviyesinin üzerinde tutunma olmadığı sürece bunu söyleyebiliriz. Dolar/TL'de ise 2,21 üzerinde 2,25 riskini görüyoruz. 2,1950 ve 2,1850 bantlarına kadar olan..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...