Başbakan Erdoğan: 'Ülkeyi millet yönetir'

Seçim startını önceki gün Sivas ve Yozgat'tan veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün de Afyonkarahisar ve Kütahya'da halka seslendi. "Dik dur eğilme, bu millet seninle" tezahuratlarıyla karşılanan Erdoğan, "Şüpheniz var mı? Evelallah dik duracağız, dikleşmeyeceğiz" dedi. 1950'den beri ülkede 'Türkiye'yi kim yönetecek' tartışmasının yapıldığını belirten Erdoğan, "CHP diyor ki; Türkiye'yi sadece biz yönetiriz, iktidar olsak da biz yönetiriz, muhalefet olsak da biz yönetiriz. Medya diyor ki; manşetlerimizle Türkiye'ye biz istikamet çizeriz. Bazı iş adamları diyor ki; para bizde, biz yönetiriz. Elitler, seçkinler, o çeteler, o mafyatik yapılanmalar, o paralel çeteler diyor ki; Türkiye'yi biz yönetiriz... İşte şu an da yıllardır milleti yok sayanlar ittifak yaptılar. Hiç kusura bakmasınlar milletin emanetini, iradesini çalmaya çalışanlara asla göz yummayız. Son 12 yılda olduğu gibi bu ülkenin istikametini siz belirleyecek, manşetler değil, işveren çevreleri değil, paralel örgütler değil, mafya, cunta, çeteler değil, bu ülkeyi siz yöneteceksiniz" diye konuştu.Uluslararası medyanın "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını protesto etmek için toplanan kalabalık" diye haber yaptığını hatırlatan Erdoğan, "Medyayı bunlar bugüne kadar böyle kullandılar. Bunların bizde de benzer uzantıları var onu da söyleyeyim" şeklinde konuştu.
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin kendisi için söylediği 'Bu başbakan hiç yere inmiyor ki' sözünü eleştiren Erdoğan, "Bizim için 'Hep havada geziyor' diyor, 'Ama onu da biz kulaklarından tutup getireceğiz' diyor. Sen zaten uçma özürlüsün, senin böyle ülkeler arası dolaşman zaten mümkün değil. Çünkü 3.5 yıl bu ülkede başbakan yardımcılığı yaptın, nereye gittin onu söyle" dedi.
Devlet Bahçeli ile arasında geçen 'çocuk' polemiğine de değinen Erdoğan: "MHP'nin başındaki zat rahatsız olmuş, söyledim ya 'çoluk çocuk nedir bunun kadrini bilmez' dedim. Ondan sonra bana kalkıyor, başka yerden örnek veriyor. Gazi Mustafa Kemal, çoluk sahibi olmuştu da çocuk sahibi olmamıştı. Onu da git iyi öğren" diye konuştu.
Miting sırasında CHP'nin 1940'larda Said-i Nursi'nin kitaplarını yasakladığına dair belgeyi gösteren Erdoğan, "İşte bu CHP ile güya Said-i Nursi'nin izinden gittiğini iddia eden bu paralel örgüt, şu anda kol kola yürüyorlar. Said-i Nursi'nin kemikleri sızlıyor" ifadelerini kullandı.
CHP'nin Sarıyer'de listeleri geç teslim etmesine rağmen YSK'nın seçime girmesine onay vermesini eleştiren Erdoğan, "YSK'ya sesleniyorum; Uşak'ta farklı partiye 3-5 dakika geç kaldıkları için seçime sokmadın. Sizler yargının içinden gelenlersiniz, adil davranacaksınız adil. Oradaki koalisyonların ne olduğunu da biliyoruz'' dedi.
Türkiye'yi karıştırmak için 17 Aralık'ta düğmeye basanlara gereken dersi vereceklerini belirten Erdoğan, "Kapılarınızı bazı ablalar çalabilir. O çalanlara şunu söylemeniz yeter. 'Biz hükümetimizden, biz devletimizden memnunuz. Onlara şunu söyleyin yeter. Onlar başörtüsüne furuat derken, biz başörtüsüyle okullarımıza gidemiyorduk. Ama şimdi başörtülerimizle de okullarımıza gidebiliyoruz. Siz furuat diyenler partinizi kurun, meydana öyle çıkın' deyin bunlara" ifadelerini kullandı. İllegal yollarla emniyet ve yargı içerindeki çeteleşmeyle binlerce kişinin dinlediğini belirten Erdoğan, "Bu çete, 'Eğer konuşursanız bu kayıtları internete veririz' diye onları tehdit ediyor. Bu tehditlere CHP ve MHP de boyun eğdi ve çanak tuttu. Ama şunu bilin ki bu ülke topla tüfekle tankla teslim alınamadı. Ses kayıtlarıyla kasetlerle bu ülkeyi teslim alamayacaksınız" ifadelerini kullandı.
İnternete düşen ses kayıtlarına da değinen Erdoğan, "Ses kayıtlarında çıktı ya, tuzluk... Yani nereye koyarsan orada durur. Bir el gelir, bir yerden alır bir yere koyar. Tuzluk gibi bunların sesi çıkmaz, öyle hareket ederler. 17 Aralık darbesi eğer başarıya ulaşsaydı, bu tuzluklar gidecek, yeni bir parti kuracak ya da AK Parti'yi bölecek, Türkiye'yi istedikleri gibi tanzim edeceklerdi. İşte biz buna izin vermedik. Bu süreçte ak ile kara ortaya çıktı" dedi.

nbsp;

AFYONKARAHİSAR


TESBİHLERİ GERİ İSTİYORSANIZ, İADE EDERİM

"Benim onların başarılarına yönelik kullandığım ifadeleri 'nereden nereye' diye vermişler. Ben de söylüyorum, nereden nereye! Sizlere bu ülkede verdiğim hizmeti nereye koyacaksınız? Liderinizin bana göndermiş olduğu methiye dolu kitapları nereye koyacaksınız? İş adamlarına tesbihler gönderdiği gibi, bana gönderdiği tesbihleri de iade etmemi bekliyorsanız, onları da iade ederim. Bu vatanın evlatlarını yolsuzlukla suçlayacaksınız, insanların mahremine gireceksiniz, dinleyeceksiniz bunun ne insani ne vicdani ne İslami hiçbir yanı yoktur."