Yalan rüzgarı! Tek tek ortaya çıkıyor

Yalan rüzgarı! Tek tek ortaya çıkıyor

GÜNDEM Haberleri

Kirli propaganda için her yola başvuran Paralel Yapı, Başbakan'ı yoğun bakıma soktu! Kaset yalanı da Başsavcı'dan döndü.

Haziran 2013'te yaşanan Gezi eylemlerinde toplumu provoke etmek için sosyal medya üzerinden servis edilen yalanların bir benzeri dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sağlık durumu ile ilgili piyasaya sürüldü. Sabah erken saatlerde Erdoğan'ın yoğun bakımda tutulduğu ve durumunun kritik olduğu iddiası ortaya atıldı. Hatta vefat etmiş olabileceği bile ima edildi. nbsp;
İŞBAŞARAN İŞGÜZARLIĞI
Kısa sürede yayılan ve herkesi meraklandıran korkunç iddiaların kaynağı ise AK Parti'den istifa eden Milletvekili Feyzi İşbaşaran'ın twitter hesabından yaptığı açıklamalar oldu. İşbaşaran, "Başbakan yoğun bakımda. Allah kimseye böyle kader göstermesin! Bir hırsız olarak gitti. Asla üzülmem" diye yazdı. Bazı siyasetçiler ve yazarlar da iddianın yayılmasına katkı sundu. CHP milletvekili Muharrem İnce twitter hesabından "Başbakan yoğun bakımda iddiası umarım doğru değildir, doğruysa da kendisine acil şifalar diliyorum" ifadelerini kullandı. Gazeteci Serdar Akinan ise "Başbakan'ın mitingleri iptal, dün akşam 17:00'dan beri yoğun bakımda olduğu söyleniyor" diye yazdı. İnternet siteleri de iddiaları haber olarak duyurdu. nbsp;
ÖZAL'IN ÖZEL KALEM MÜDÜRÜYDÜ
Bunun üzerine Başbakanlık kaynakları söylentileri yalanladı. Başbakan'ın doktoru AK Parti Milletvekili Cevdet Erdöl, saat 09:30 civarında Twitter hesabından yaptığı açıklama "Haberler tamamen yalan ve art niyetlidir. Başbakan, Burdur ve Uşak'ta olacaktır" dedi.
Yalanlar, Başbakan'ın Burdur mitingiyle ortaya çıkmış oldu. Konuşmasında furyaya temas eden Başbakan, "Yoğun bakımdaymışız. İşte yoğun bakımda buraya geldik. Artık nelerden medet umuyorlar" diye sert çıktı. Korkunç yalanı ortaya atan Feyzi İşbaşaran ise Başbakan'ın kürsüye çıkması ile kayıplara karıştı. İşbaşaran, zehirlenerek öldürüldüğü belirlenen merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın da özel kalem müdürüydü.
Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan hakkındaki montajlı kasetle ilgili bir yalanı da başsavcı açıklaması ortaya çıkardı. Erdoğan ile oğlunun dublajlı kasedi servis edilmiş, halkı inandırmak için "Kayıtlar soruşturma dosyasından alındı" denilmişti. Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 25 Aralık soruşturması kapsamında ifade veren Bilal Erdoğan hakkında herhangi bir dinleme, fiziki takip ve iletişimin dinlenilmesine ilişkin mahkeme kararı olmadığını açıkladı. CHP?Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarını partisinin grup toplantısında dinletmiş, "Bunlar Ağrı Dağı kadar gerçek" demişti. CHP lideri böylece, iki defa suç işlemiş oldu.
Haber Merkezi İstanbul

nbsp;Yalan rüzgarı! Tek tek ortaya çıkıyor

nbsp;Yalan rüzgarı! Tek tek ortaya çıkıyor

Bu da yalan olmasın!
Kara propaganda ve Gezi'den bu yana ortaya saçılan yalanlar, medyaya yansıyan her kareyi tartışılır hale getirdi. Bunlardan biri de önceki gün Kocaeli'de, hükümeti protesto yürüyüşü sırasında çekilen birkaç kare fotoğraftı. Eylemcilerin geçişi sırasında çöpten yiyecek topladığı öne sürülen bir kadın objektiflere takıldı. Hükümet karşıtı medyanın birinci sayfadan geniş yer ayırdığı habere göre; Hatice Bozkurt isimli kadın, biri 6 aylık üç çocuğunu doyurabilmek için "o sırada" çöpten yiyecek alıyordu. Ancak yanında çocukları yoktu. Haberin devamı daha ilginç… Çünkü kadın aslında İstanbul Pendik'te oturuyordu, yakınlarını bulmak için Kocaeli'ne gelmişti. Fakat adresini bilmediği yakınlarını bulamamıştı, parası olmadığı için de Pendik'e yürüyerek dönecekti. "Yardımsever" eylemciler kadına acımış; yol parası vermişti. "Yürek Yakan Görüntü" olarak bazı gazetelerde yayınlanan haber, geride bir çok soru işareti bıraktı. 'Mizansen' olduğu şüphesi uyandıran haberin ardından yerel ve ulusal pek çok medya kuruluşu kadının peşine düştü. Ayrıca yardım etmek isteyen parti ve kurumlar da alarma geçti. Ancak şehirde kadını ne tanıyan, ne gören vardı. Ortaya hiçbir yakını da çıkmadı. Yerel televizyonlar gün boyu fotoğrafını yayınladı, bölgedeki güvenlik kameraları incelendi, muhtarlıklara gidildi, pazarlar arandı, bir türlü kadının izine rastlanmadı. Bir medya kuruluşunun kadının telefonuna ulaştığı, fakat kaçamak cevaplar ve yanlış adresler vererek basını atlatmaya çalıştığı belirtildi. Bu durum "hükümete yüklenmek için yeni bir mizansen mi yapıldı?" sorusunu akıllara getirdi. Zira, Gezi sürecinde de Balıkesir'de bir tiyatro sergilenmişti. Başını kapatan CHP'li bar işletmecisi Gül Taşlı Cenal, "müftü karısıyım" diyerek sosyal medyada Erdoğan'a hakaret etmişti.



UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...