Başbakan Erdoğan: 'Darbeyi CHP'yle birlikte yapacaklardı'

Başbakan Erdoğan: 'Darbeyi CHP'yle birlikte yapacaklardı'

GÜNDEM Haberleri

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Denizli Özay Gönlüm Meydanı'ndaki mitinginde halka seslendi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Denizli'de Özay Gönlüm Meydanı'ndaki mitinginde halka hitap etti. Tezahüratlara "Maşallahınız var. 30 Mart'ın adresi belli oldu" diyerek karşılık veren Erdoğan, "Özay Gönlüm ne diyor, Ey benim gözümde tüten, göynümde biten, datlı ezgili Denizlim, üveyik gözlüm, sözü özlüm, eli tüfenkli, demir yürekli Denizlim" sözleriyle konuşmasına başladı.

"Beni bak, nasısın baken eyi mi?" diyerek Denizlilere hatırını soran Erdoğan, Denizli'ye 5 yıl içinde 7. ziyaretini yaptığını belirtti. Başbakan Erdoğan, "Allah'a hamdolsun, bugün hepsinden farklı, bugün Denizli bambaşka. Bugün Denizli kabına sığmıyor. Bugün Denizli coşkusuyla heyecanıyla partisine ve Başbakanına sahip çıkışıyla bir başka güzel. Allah hepinizden razı olsun diyorum. Rabbim kardeşliğimizi, birliğimizi, yol arkadaşlığımızı daim eylesin. 30 Mart seçimleri ülkemiz için, milletimiz için, Denizli için hayırlara vesile olsun. 30 Mart seçimleri, Ortadoğu, Balkanlar için yeryüzündeki tüm kardeşlerimiz, vatandaşlarımız, mazlumlar, mağdurlar için yeni bir başlangıç olsun diyorum" diye konuştu.

Vatandaşların "Dik dur eğilme bu millet seninle" sloganları üzerine Erdoğan, "Hiç endişe etmeyin dik duracağız, dikleşmeyeceğiz" dedi.

Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin 15 Mayıs 1919'da düşman Ege'yi işgal ederken Denizli'de halkı topladığını ve "Korkmayınız, meyus olmayınız, bu livayi hamdın altında toplanınız ve mücadeleye hazırlanınız" dediğini anlatan Erdoğan, Denizli'nin ümitsiz olmadığını, korkmadığını, yiğitliğiyle cesaretiyle fedakarlığıyla istiklalini ve hürriyetini bir destan olarak yazdığını söyledi.

"İstiklal Savaşı'nın kahramanı Denizli, aynı zamanda istikbal savaşının da kahramanı oldu" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Sizler çok çalıştınız, sırtınızı hiç kimseye dayamadan, sırtınızı devlete dayamadan, hiçbir beklentiye girmeden kendi yağınızda kavuralarak Denizli'de yatırımlar yaptınız. Burada ürettiniz, ihraç ettiniz, Denizli'yi, Türkiye'yi büyüttünüz. Denizli her takdiri ziyadesiyle hak ediyor. Denizli, her türlü övgüyü fazlasıyla hak ediyor. İşte bu sebeple Denizli bizim için çok müstesna bir yere sahip. Büyük Türkiye yolculuğunda da bizi, AK Parti'yi hiç yalnız bırakmadınız. Siz AK Parti'ye sahip çıktınız, siz milletin partisine sahip çıktınız, bize destek verdiniz, bize istikamet çizdiniz, bize hayır dualar ettiniz."

Ahmet Hulusi Efendi'nin 95 yıl önce "korkmayın, ümitsiz olmayın" dediğini anımsatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Millet olarak 95 yıl önce korkmadık, umutsuz olmadık, hiçbir kriz karşısında, hiçbir saldırı karşısında, hiçbir badire karşısında korkmadık, umutsuz olmadık. Her zamankinden çok daha cesuruz, çok daha umutlu, çok daha güçlü, çok daha azimliyiz. Bugünlere taşıdığımız cumhuriyetimizi, ülkemizi ve milletimizi bundan çok daha yükseklere taşımak için çok daha inançlı, çok daha kararlıyız. Şunu unutmayın sevgili kardeşlerim, meyve veren ağaç taşlanır. İçeride hizmet ürettiği için, eser ürettiği için, yatırım yaptığı, Türkiye'yi büyüttüğü için AK Parti taşlanıyor."

Türkiye'de muhalefet sıkıntısı olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye'de muhalefet yok. Türkiye'de biz, muhalefetsiz iktidarız, muhalefetsiz iktidar yapıyoruz. Sıkıntımız bu. Saldırıların hiçbirine boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Tek bir geri adım atmadan, içeride huzuru, adaleti, kalkınmayı, dışarıda barışı, kardeşliği, dayanışmayı savunmaya devam edeceğiz. Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın, bizim önümüzde 2023 hedefleri var. 2023, 2 trilyon dolar milli gelire doğru yürüyoruz. 500 milyar dolar ihracata doğru yürüyoruz. Kişi başına 25 bin dolar milli gelire doğru yürüyoruz. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri yapmak için, emin adımlarla ilerliyoruz."

Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin milli kurumlarını, milli değerlerini, milli hedeflerini yok etmek istediler. İnanın ellerine, yüzlerine bulaştırdılar. Dünyanın hiçbir yerinde, tarihin hiçbir zamanında, hiçbir darbeci bunlar kadar acziyet içine düşmedi. Dünyada çok başarısız darbe girişimi vardır ama hiçbir darbeci bunlar kadar başarısız olmamış, bunlar kadar aciz, bunlar kadar gülünç duruma düşmemiştir" dedi.

Erdoğan, Özay Gönlüm Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, ülkelerin ekonomik büyüme hızları olduğunu belirtti.

"Almanya orada, Fransa orada, İspanya orada, İngiltere orada, Amerika orada. Ama Türkiye de orada" ifadesini kullanan Erdoğan, "Birine bakıyorsun 0,2, öbürüne bakıyorsun eksi 0,2, öbürüne bakıyorsun yarım, öbürüne bakıyorsun 0,3, Amerika'ya bakıyorsun 0,6 ama Türkiye'ye bakıyorsun 4" diye konuştu.

Kimse önümüzde duramaz

Bu yürüyüşü hiç kimsenin durduramayacağına, Türkiye'nin bu kutlu yürüyüşünün önünde hiçkimsenin duramayacağına işaret eden Erdoğan, 17 Aralık'ta Türkiye'nin yürüyüşünü durdurmak, Türkiye'yi engellemek, yavaşlatmak için bir komplonun devreye sokulduğunu söyledi.

Piyasaları sarsmak istediklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Türkiye'nin milli kurumlarını, milli değerlerini, milli hedeflerini yok etmek istediler. İnanın ellerine, yüzlerine bulaştırdılar. Dünyanın hiçbir yerinde, tarihin hiçbir zamanında, hiçbir darbeci bunlar kadar acziyet içine düşmedi. Dünyada çok başarısız darbe girişimi vardır ama hiçbir darbeci bunlar kadar başarısız olmamış, bunlar kadar aciz, bunlar kadar gülünç duruma düşmemiştir.

17 Aralık darbesi güya CHP'nin desteğiyle yapılacaktı. CHP, Meclis'te gerilimi artıracak, sokakları tahrik edecek, Türkiye'yi yönetilemez hale getirmek için üzerine düşen vazifeyi yapacak, böyle anlaşmışlardı. Gel gör ki bir Anayasa Mahkemesine başvurmayı dahi beceremediler. Yıllardır her yasayı hemen Anayasa Mahkemesine taşırlar. Bu sefer elleri ayaklarına dolaştı, ey Rabbim sen ne büyüksün. İki kez gittiler, ikisinde de başları önde geri döndüler. Birincide son derece acemi şekilde, yasa daha Cumhurbaşkanımıza gitmeden kalktılar, HSYK yasasını Anayasa Mahkemesine götürdüler. Ret cevabı aldılar. İkincide HSYK yasasını Anayasa Mahkemesine götürdüler, dava dilekçelerindeki noksanlıklar sebebiyle yine ret cevabı aldılar. Anayasa Mahkemesine dahi başvurmayı beceremeyen bu adamlar bu ülkeyi nasıl yönetecek. İnanın bunların eline 5 koyun teslim edin, kaybedip gelirler. Bunlar bu. Niye? Bu CHP'nin başındaki genel müdür kasetle geldi, kasetle. Kasetle işbaşına gelen orada durabilir mi? O da bir başka kasetle gidecek, o kadar, onu bekliyor şimdi.

Bu, İstanbul'a belediye başkan adayı oldu biliyorsunuz. İstanbul'un Kağıthane semti vardır. Kağıthane semtinden meğerse nüfus kaydını yaptırmış, ikametgah. Kendini takdim ederken 'Nerede oturuyorsun' diye sorduklarında 'Kağıttepe'de oturuyorum' dedi. Yani bu. Niye? Her şeyi çakma, o da çakma. Kasetle işbaşına gelen, oy vereceği sandığı bulamayan, oy da kullanamadı bu seçimde biliyor musunuz? Oy vereceği sandığı bulamayan, bırakın oy da kullanamadı, bu insan ülkeyi yönetebilir mi? İşte böyle darbe girişimine payanda bile olamadı. Bu CHP'nin genel müdürüne daha ne yapsınlar?"

"Şimdi yine bir kasetler silsilesi gidiyor, gün geçmiyor ki kasetler çıkmasın. Artık herkes montajcı oldu. Hatta geçenlerde arkadaşlara söyledim, montaj teknolojisi o kadar ileri götürdü ki bu çakma genel müdür için de söyleyin de de bir montaj kaset çıkarsınlar" ifadesini kullanan Erdoğan, "Fakat Meclis'in içinde Anayasa'ya aykırı olduğu halde bakıyorsunuz dinlemeler, dinletmeler yayınlıyor. Zannediyor ki oradan bana oy gelecek."

Başbakan Erdoğan, "Şimdi bir şey söylüyor, 'Yalancıdan Başbakan olmaz' diyor. Tek zaten bunun doğru söylediği bu. Akşam başka sabah başka ama bugüne kadar tek doğru söylediği bu. Hakikaten yalancıdan, yolsuzluk içinde olandan Başbakan olmaz. Onun için zaten Başbakan olamadınız. Çok partili hayatta CHP'ye bu millet iktidar vermedi. Neden? Çünkü tek sermayeniz var, yalan. Yolsuzluklarla dolu yaşamınız var" dedi.

"Hayatı palavralarla dolu"

Erdoğan, "Kalkıp bize bu tür iftiraları atan bu genel müdür, önce SSK Genel Müdürü olduğu döneme baksın. SSK Genel Müdürü olduğu zamanlarda, hastanelere gittiğiniz zaman şöyle 15, 20 yıl önce, kuyruklarda bekliyor muyduk, ilaçlarımızı alabiliyor muyduk? Neden? Çünkü işin başında bu genel müdür vardı. Hayatı bunun palavralarla dolu, dürüstlük yok bunda. Rahşan affı çıkmasaydı o da içerideydi. Rahşan affıyla kurtardı. Rahşan affı çıktı, işi yırttı. Yoksa o da içerideydi" değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul'da görevi CHP'den devraldığını hatırlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Yolsuzluklar belediyesi. İSKİ'nin başında CHP'li bir genel müdür, İSKİ çöktü, İSKİ susuz, İstanbul'da su yok, İstanbul çöp dağlarıyla işgal altında. Hava kirliliği var İstanbul'da. Böyle bir dönem, o zaman aldım İstanbul'u ben de. Aynen Nihat kardeşimin Denizli'yi aldığı gibi. Denizli de öyleydi, Denizli berbattı. Şöyle 12, 13 yıl öncesinin Denizlisi neydi, kasaba, kasaba, öyle mi? Hamdolsun şimdi başka bir Denizli var ama o zaman Denizli ilçeydi. Niye bunu böyle söylüyorum. Çünkü adı bunun, adı büyüktü ama belediye küçüktü. Neden? Merkez ilçe belediyesiydi. Şimdi biz Denizli'yi ne yaptık? Büyükşehir yaptık. Fakat bu CHP, bu MHP, bunlar büyükşehir olmasına karşı çıktılar, bunu da Anayasa Mahkemesine götürdüler. Şimdi bunlar hangi yüzle sizin karşınıza gelecekler? Hangi yüzle size diyecekler ki 'Burayı biz iyi yönetiriz.' Bunları buradan kovmanız lazım, kovmanız lazım bunları. Buradan bunlar eli boş dönmeli. Eskiden bu tiplere teneke çalarlardı biliyorsunuz, bunlara bunu yapmak lazım. Niye? Siz bizi büyükşehir olmaya layık görmediniz, hangi yüzle buraya geldiniz."

Savaş Ay'ın röportajı

Merhum gazeteci Savaş Ay'ın bir röportaj yaptığına işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

"O zaman Türkiye'de, daha kaçmamıştı Amerika'ya. Pensilvanya'ya daha kaçmamıştı, Türkiye'deydi. O yaptıkları röportajda Savaş Ay'a diyor ki 'Cebrail Türkiye'de parti kursa desteklemem'. Çok enteresan. Bu kadar kibir, şuursuzca maalesef gördüğünüz gibi farklı sınırları zorlayan ifadeler. Neden? Güya siyasete karşıymışlar da onun için. Bu zat çıkmış, Türkiye'de hükümet devirmeye, Türkiye'de fitne üretmeye çalışıyor. Bunlarda yalan var, bunlarda takiye var, bunlarda iftira var, bunlarda fitne var, bunlarda fesat var. Biz bütün bu olanlara karşı ne diyoruz? 'Ya sabır' diyoruz. Evinize bazı ablalar gelebilir, abiler gelebilir. Bunlara ne deyin biliyor musunuz? 'Biz halimizden memnunuz. Biz halimizden memnunuz' deyin."

Ülkemiz vagondu, şimdi lokomotif oldu

Bu ülkede çok ızdırap çektiklerini, kızları başörtülü olarak okullara gönderemediklerini ama şimdi gönderebildiklerini vurgulayan Erdoğan, "Onlara şunu deyin; 'Sen gidebiliyor muydun?' Devlet dairelerine bizim kızlarımız başörtülü olarak giremiyordu. Ama şimdi giriyor. Bizim ülkemiz vagondu vagon, şimdi lokomotif oldu. Buna mı karşısınız? Bu ülkede siz okullar açtınız, dershaneler açtınız, üniversiteler açtınız. Bunları hep bu iktidar sayesinde yapmadınız mı be. Elinize dilinize dursun. 'Eğer imkanınız varsa kurun partinizi çıkın meydana' deyin. Türkiye'den kaçan efendiniz de gelsin, o da partinin başına geçsin, siyaseti böyle yapın" diye konuştu.

"Bu ülkenin ulusal güvenliğini tehdide yönelik hiçbir adıma milletçe biz müsaade etmeyeceğiz' deyin ve uğurlayın" ifadeleri kullanan Erdoğan, vatandaşların bunu yapacağına inandığını kaydetti.

Bilenlerin bilmeyenlere bunları anlatmasını isteyen Erdoğan, seçimlere 29 gün kaldığını, onun için gece gündüz demeden kapı kapı dolaşacaklarını anlattı.

Üç kafadarlar bütün dünyayı kendilerine güldürdüler

Erdoğan, Denizli'de sandıkların bambaşka aydınlanacağına, AK Parti'nin ampulüyle aydınlanacağına inandığını dile getirerek, "Bunların yanında bir de MHP var. Susarak, saklanarak, gizlenerek, etliye sütlüye karışmadan, daha önce 'okyanus ötesi' der verir veriştirirdi ama şimdi okyanus ötesini göremiyor, kaybetti. Adresi kaybetti. 17 Aralık'ta vazife yükleniyor. Bu üç kafadarlar şu anda bütün dünyayı kendilerine güldürdüler, güldürüyorlar. 'Şu hükümeti bir devirelim de bir yıpratalım' dediler telef olup gittiler. Bunların ciddiye alınacak bir tarafı yok. Bunlar cürümleri kadar bile yer yakamazlar. Onu bile beceremezler" ifadelerini kullandı.

Bunlar yönetmeyi bilmezler

Başbakan Erdoğan, "İnanın, MHP biliyorsunuz bir iktidar oldu, iktidar değil de hükümet oldu. Kiminle? Merhum Ecevit ile beraber. Ne kadar kaldı? 3,5 sene kaldı. Sorun şimdi şu MHP'lilere, siz bu ülkede hükümet olmadınız mı? Peki 3,5 sene olunca niye bırakıp kaçtınız? Niye 5 seneyi doldurmadınız? O zaman 5 seneydi. Niye 5 seneyi doldurmadınız? Çünkü bunlar yönetmeyi bilmezler. Bunlar hükümet edemezler" diye konuştu.

Bunların tezgahı bozuk

AK Parti'nin 11 yıldır bu ülkeyi yönettiğini anımsatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Denizli'nin güzel bir sözü var. Bu konuşmayı hazırlarken, onu hatırladım. Burada onu yine hatırlatacağım. Siz onu çok iyi bilirsiniz. Düzgün kurulan tezgah, düzgün bez dokur. Öyle mi? Bunların tezgahı bozuk. Oradan tabii ki düzgün ürün çıkmaz. İşte bunlar tezgahı düzgün kuramadılar. Kasetle, montajla, ananasla, tesbihle kurulan tezgah buraya kadar. Biz bunlarla vaktimizi heba etmeyeceğiz. Biz bunların tuzaklarına düşmeyeceğiz. Bunların gündemlerine takılıp kalmayacağız. Bu 3 kafadarı komedi filmi izler gibi izleyecek, gülecek ama yolumuza devam edeceğiz."

nbsp;

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...