Başbakan Erdoğan: "Paralelle mücadele devlet politikası"

Başbakan Erdoğan: "Paralelle mücadele devlet politikası"

Politika Haberleri

17 Aralık darbe girişimini "27 Mayıs'ın sivili" olarak tanımlayan Erdoğan, son MGK açıklamasının şifrelerini de anlattı.

Mitinglerine katılan gazetecilerin sorularını cevaplayan Başbakan, telefon dinlemeleriyle iş adamlarına şantaj yapıldığını söyledi. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay'ın dinlenmesini "sıradan" diye yorumlamanın imkânsız olduğunu belirten Erdoğan, "Bu, demokrasiyle yönetilen her ülkede bir milli güvenlik sorunudur" şeklinde konuştu.

MGK açıklamasını okudunuz. Ne diyor? 'Milli güvenliğimize tehdittir.' diyor. Onun için 'gerekli önlemlerin alınması' diyor" ifadesini kullanan Erdoğan "Bu devlet politikası hâline mi gelecek?" sorusuna "Başladık işte" cevabını verdi. Erdoğan, Paralel Yapı'nın kurduğu tuzağın bozulduğunu, her şeyin iyot gibi açığa çıktığını da dile getirdi.

Seçim mitingleri kapsamında meydandan meydana koşturan, adeta mekik dokuyan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın birinci gündem maddesini 17 Aralık operasyonunun ardından açığa çıkan 'paralel devlet' oluşturuyor. Kendisini dinlemek için meydanları dolduran kalabalıklara, montajlı-kasetli 'darbe girişimi'ni anlatıyor, halka 'siyasete sahip çıkın' çağrısı yapıyor.

Erdoğan önceki gün de önce Niğde, ardından da Osmaniye'de mahşeri kalabalıklara seslendi. Ardından, Ankara dönüşü uçakta gezisini takip eden gazetecilerin sorularını cevaplayan Başbakan, 17 Aralık operasyonunu "27 Mayıs darbesinin sivili" olarak tanımladı.

Erdoğan'ın değerlendirmeleri özetle şöyle:

Son gelişmeler seçmen ve teşkilatlarınızı nasıl etkiledi?

Alanları olumlu etkiledi. Bir; birliktelik, dayanışma duygusu geliştirdi. İki; meydanlara gelme aşkını teşvik etti. Doğrusu bize de mesajlarımızı direkt olarak tabanımıza duyurma imkanı verdi. Dolayısıyla şu anda gerek CHP'nin gerek MHP'nin bu Pensilvanya ile münasebetlerini süreç tetikledi. Şimdi her şey iyot gibi açığa çıktı. Üstelik kendileri dışında herkesi dinlemiş olmaları onların savunma noktasındaki tezlerini de yok etti. Çünkü ortada ne savunma yapabilecek adamları ne de tezleri kaldı. Hepsi şu anda havada.

Hele hele rahmetli Savaş Ay'ın onunla olan söyleşisini izleyince doğrusu itikadi olarak ciddi bir ikilem içine düştüm, sarsıntı geçirdim. 'Niye?' derseniz; orada kullanılan ifadeler çok manidar. Sanki diğer meleklerle görüşüyor da Hz. Cebrail ile tanışmış gibi… Yani burnumun sızısı filan 'o bile parti oy vermem' diyor. Ve bugüne kadar bir tane oy vermiş. "O'na bile oy vermem" diyor. Ama CHP'ye MHP'ye 'oylarınızı verin' diyor. Tabii bu noktada özellikle himmet denilerek makbuzsuz toplanan paralar. Tehlikeli bir nokta da bu. Bunların hepsi ortaya çıkmış durumda. Tabi şu da ortaya çıktı; haraçlar… Anlaşılıyor ki telefon dinlemeleri alan dinlemelerinin bunların hepsini şantaj için kullanmışlar iş adamlarına karşı.

Sizin bu yönde bir duyumunuz var mı?

Hani beş iş adamı olayı var ya; ATV, Takvim, Sabah olayı diye yutturmaya çalıştıkları. Niye bu beş işadamının üstünü gittiler? Burada ihale yok ki… Sizin bunların üstüne gitme hakkınız yok. Bu beş adam kendi aralarında alışveriş yapıyorlar. Biri hisselerini satıyor. Amcasına, diğer ortaklara satıyor. Sen bu hisse satışlardan dolayı kalkıyorsun bunlar hakkında soruşturma açma yoluna gidiyorsun. Ve yakayı ele veriyorsun. nbsp;

Bütün bunlardan sonra ülkede bu seçim çok renkli hale geldi ama hamdolsun bize bir şeyi kazandırdı. Nedir? Ülke bir darbeyle karşı karşıya kaldı. Ve bu darbe, paralel devlet anlayışıyla yapılmak istenecekti. Bu ortaya çıkmış oldu. Bundan sonrası seçimler, seçimlerden sonra buraların dizayn edilerek temizlenmesi, arındırılması…

ASIL MESELE REFERANDUM


7 Şubat'ta bunları görmüştünüz. Size net bir şekilde operasyon yapılmak istendi ve o zaman çok daha güçlüydünüz, bu yapıyla mücadele etseydiniz?

O zamandan bu zamana değişen bir şey yok. 7 Şubat görüntüde… nbsp;Olayın aslı son referandumla alakalı. Dikkat ederseniz onların çok çırpındığı bir referandumdu.
Sizden bile önde gittiler…

Biz bunları iyi niyetli zannettik. Meğerse değillermiş. Neden? O çalışmada tek hedefleri vardı. Yargıyı ele geçirmek… Ama başardılar. Az veya çok başardılar. Ondan sonra Şubat olayı gelmeye başladı. Dinlemenin bir de adli ve yargıdaki boyutu var. Bunların tamamlanması lazım. Orayı hallettiler. Dolayısıyla bu iş yargıya gittiği zaman 'orada da zaten gereğini yapacağız' dediler. Birinci mahkemede bu işi çözmüş oldular.

BU MİLLİ GÜVENLİK PROBLEMİ

İstihbarat ellerine geçmişti, adli kolluk ve yargı da ellerine geçince…
Üç ayağı tamamlanmış oldu. İstihbari ayağı, emniyet ve yargı ayağı. Elinizde çok büyük imkan var aslında. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı'nın, Başbakanı'nın, Genelkurmay Başkanı'nın dinlenmesi sıradan bir şey değil Demokrasiyle yönetilen her ülkede bu, bir milli güvenlik sorunudur…
MGK açıklamasını okudunuz. Onun için 'Milli güvenliğimize, ulusal güvenliğimize tehdittir', 'gerekli önlemlerin alınması' diyor.

Bu, devlet politikası haline mi gelecek?

Başladık işte.

Bu, 27 Mayıs gibi bir şey mi?
Yönetimi ele geçirdiler, her yere yerleştiler…Bu onun sivili. Ama samimi olmayınca yakayı ele verdiler.

Nuri ELİBOL - TÜRKİYE GAZETESİ nbsp;

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...