Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Durağan piyasada fiyatlar yükselişte!

Durağan piyasada fiyatlar  yükselişte!

Ekonomi Haberleri

Enflasyon ve dövize karşı yüksek faiz silahı çekildi ancak yatırım ve tüketim düştüğü için piyasa durgunlaşıyor ve istihdam daralıyor.

Geride bıraktığımız hafta iki önemli makroekonomik veride son tabloyu gördük. Birisi enflasyon, diğeri işsizlik… Bir ekonomi yönetiminin ve Merkez Bankası'nın en son görmek isteyeceği şey; her ikisinin de yükselmesi… Ve içeride şimdi bu gerçekleşiyor; enflasyon da işsizlik de artıyor.
Enflasyon (TÜFE) yüzde 7.75'ten 7.89'a çıktı ancak iç ve dış etkileri dışarıda bırakarak hesaplanan çekirdek enflasyondaki yükseliş daha dikkat çekici. Yüzde 7.59'dan 8.43'e çıkan çekirdek enflasyon, son 7 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Çekirdeğin genelin üzerinde seyretmesi, önümüzdeki dönemde TÜFE'nin daha da artacağına işaret ediyor. Yükselen döviz fiyatlarının "ithal girdiden kaynaklanan" maliyetlere nasıl yansıdığını ise, üretici fiyatlarındaki artışın 12.40'a tırmanmasından anlıyoruz.
Türkiye genelinde işsizlik oranı da 2013'te, bir önceki yıla göre 0.5 puanlık artışla yüzde 9.7 seviyesinde gerçekleşti. 2012 yılında işsizlik, yüzde 9.2 olarak açıklanmıştı. İşsiz sayısı da 2 milyon 747 bin kişi oldu.
Yükselen enflasyonla mücadele etmenin en etkili yolu, sıkı bir para politikası uygulamaktır. TCMB zaten enflasyonist beklentilerde bir bozulma öngörerek, 28 Ocak'ta faiz silahını çekmişti. Son gördüğümüz veriler, Merkez Bankası'nın TL likiditesini sıkılaştırma hamlesinin yerinde olduğunu bize gösterdi. Üstelik enflasyonda "yukarı yönlü risklerin" devam ediyor olması ve dış finansman akışının yavaşlaması, faizlerde bir indirim ihtimalini kısa vadede mümkün kılmıyor.
Yükselen işsizlikle mücadele etmenin en etkili yolu ise, daha gevşek bir para politikasıdır. Yani faizleri indirerek ucuz ve kolay finansman imkânlarının oluşturulması, böylece yatırımların ve tüketimin teşvik edilmesi, nihayetinde canlanacak ekonomik aktivite ile istihdamın artması amaçlanır.
Sonuç olarak; ekonomi yönetimi faiz artırsa, enflasyonu ve dövizi dizginleyecek ancak yatırım hevesi ve borçlanmaya dayalı tüketim eğilimi düşeceği için piyasa durgunlaşacak ve istihdam imkânları azalacak. Faiz indirse, tüketim artacağı için zaten yüksek seyreden enflasyonun daha da tırmanma riski var. Yani bir problemin çözümü, diğer problemin kaynağı haline gelmiş durumda... İşte bu sebeple bir ekonomi yönetimi böyle tablo ile karşılaşmak istemez.
Şimdi biz, bu seçeneklerden birincisini uyguluyoruz. Henüz erken olsa da 2014 büyüme tahminleri yüksek faiz-düşük büyüme sebebiyle yüzde 2'lere kadar gerilemiş durumda. Buna rağmen yıllık enflasyon beklentileri yüzde 8'lerde bulunuyor. Yani "durgun piyasada yükselen fiyatlarla" karşı karşıyayız ki; tipik bir stagflasyon ortamıdır bu...
Peki istihdam artışı için hiç mi umut yok!.. Tabii ki var. Toparlanan dünya ekonomisinden kaynaklanan dış talep artışı, yüksek döviz kuru ile birleşince ihracatımız son dönemde artıyor. İhracatçı firmaların yanı sıra; mevsimsel olarak canlanacak tarım, inşaat ve turizm sektörleri bu dönemde istihdamı sırtlayacak gibi görünüyor. İşsizlikte belki çift haneleri görmemize engel olamaz ancak artış hızını dizginlediğine şahit olabiliriz.
..........
Bu hafta çarşamba günü 2014 Ocak ayı cari işlemler açığı açıklanacak. İhracatın arttığını ve dış ticaret açığının azaldığını dikkate alırsak; her ne kadar büyümeden feragat edilse de, cari açığın düştüğünü görmeye başlayacağız. Beklentilerin altında kalacak bir cari açık rakamı, döviz üzerinde aşağı yönlü baskıyı artırabilir. Borsa ise aşağıda 61.000, yukarıda 65.500 gibi geniş bir aralıkta, gelişmelerin seyrine göre yön bulmaya çalışacak.


Ö.Faruk Bingöl/Analiz



UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...