Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Davutoğlu noktayı koydu

/ Kaynak: İHA
Davutoğlu noktayı koydu

GÜNDEM Haberleri  / İHA

New York'ta temaslarda bulunan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Kırım'ın Ukrayna toprak bütünlüğü altında bir ülke olduğunu belirtti.

BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun ve BM Genel Kurul Başkanı John Ashe'yle görüşen Davutoğlu daha sonra basın mensuplarına yaptığı açıklamada Suriye, Kırım, Ukrayna ve Kıbrıs meselesi konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Açıklamasında John Ashe ve Ban Ki Mun'la gerçekleştirdiği görüşmeler hakkında Davutoğlu, "Bildiğiniz gibi dün kalikon zirvesine katıldım St. Vincent ve Grenadin'de. Orada çok sayıda CARICOM üyesi devlet başkanı, hükümet başkanı ve dışişleri bakanıyla bir araya geldim. Hem Türkiye'nin CARICOM bölgesine, Karayipler'e ve Latin Amerika'ya yönelik politikasını anlatma imkânı bulduk hem ikili ilişkilerini değerlendirdik hem de Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi adaylığı için önemli bir faaliyet yapma imkânı bulduk. Bugün de BM'de Genel Sekreter Ban Ki Mun'la çok detaylı bir görüşme gerçekleştirdik. Daha sonra da BM Genel Kurul Başkanı Sayın John Ashe'yle bir görüşme yaptık. Genel sekreterle yaptığımız görüşmede ana gündem maddeleri tabi Ukrayna, Suriye ve Kıbrıs'tı" dedi.


"HERKES UKRAYNA'NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGI GÖSTERMELİ"


John Ashe ile yaptığı görüşmede Ukrayna konusunu detaylıca ele aldıklarını kaydeden Davutoğlu: "Ukrayna'da karşılıklı olarak atılan son adımları gelişmeleri istişare ettik. Biz BM'nin bu konuya yaklaşımı konusunda daha detaylı bilgi edinme fırsatı bulduk. Türkiye'nin yaklaşımını da ben kendileriyle paylaştım. Gerek benim Kiev ziyaretimdeki intibalarım, gerek NATO içinde, AB içinde yaptığımız istişareler gerekse sayın başbakanımızın Putin'le, benim de Sayın Lavrov'la yaptığımız görüşmeler detaylı bilgi verdim. Bu konunun çözümü için 2 ana parametrenin esas alınması gerektiğini vurguladık. Birisi Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve siyasal birliği. Bu konuda verilecek bir tavizin ya da ortaya konulacak bir politikanın tabi sadece Ukrayna'da değil, çevre bölgelerde, Kafkasya'da ve bütün Avrasya coğrafyasında birtakım sonuçları implikasyonları ve domino etkisi yapacak hususlar olabileceğinin, bunun olmaması açısından Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne herkesin saygı göstermesi gerektiğinin ilkesini vurguladık. İkinci ilke tabi Kiev'de kurulan yeni hükümetin ve bundan sonraki hükümetlerin Ukrayna'nın bütünlüğünü temsil edecek şekilde düşünülmesi, planlanması Ukrayna'da olan herkes, her kesim, her bölge yeni hükümeti temsil etmeli. Tabi bu iki prensip etrafında Ukrayna'yı genel olarak konuştuktan sonra detaylı olarak bu sefer Kırım'daki son duruma geldik. Ve özellikle de Kırım'ın Karadeniz'deki stratejik önemi ve etnik ve dini barış anlamında Kırım'daki yapının muhafaza edilmesi konusundaki kanaatlerimizi paylaştık" dedi.


"TÜRKİYE HER ZAMAN KIRIMLI KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLMUŞTUR"


Kırım'da yaşanan son gelişmelere dair de açıklamalarda bulunan Davutoğlu, "Ben Kırım'da Tatar kardeşlerimizin karşılaştığı güvenlik problemleri ve sıkıntılarda dâhil olmak üzere birazda tarihi arka plana giderek bilgiler aktardım. Özellikle 2. Dünya Savaşı şartlarında topraklarından nasıl sürüldükleri, ne büyük zorluklar çektikleri, bu zorlukları çeken bir halkın sahip olduğu imkânları korumak için elinden gelen her çabayı göstereceğini ve barış içerisinde yaşayabilmek için gayret göstermekte olduğunu bunları paylaştık. Türkiye'nin gerek Ukrayna'nın bir dost ve komşu ülke olarak gerek Rusya'yla olan ilişkilerimiz bağlamında her 2 ülkeyle olan komşuluk ilişkilerimizin önemi çerçevesinde gerekse tabi Tatar soydaşlarımızın güvenliği ve esenliği çerçevesinde düşüncelerimizi paylaştık. Benzer kanaatlere sahip olmaktan büyük memnuniyet duydum. Sayın genel sekreter kaygılarımızı paylaştığını ve bu konularda çalışma yürütmekte de kararlı olduklarını ifade ettiler. Ayrıca Sayın Serry'nin özel temsilci tabi Kırım'da maruz kaldığı muameleyi de ele aldık. Bizim Kırım'a giden heyetimiz ve başkonsolosumuzun faaliyetleriyle ilgili bilgi aktardım. Sayın Kırımoğlu'yla da dün görüşmüştüm, biraz sonra tekrar kendisiyle görüşeceğim. Sürekli temas halindeyiz. Ve özellikle Kırım'da son ortaya çıkan gelişmeler bağlamında atılması gereken adımları ve yapılması gereken temasları hep Sayın Kırımoğlu'yla bir istişare yürütüyoruz. Bu konuda kamuoyumuzun çok emin ve Kırım'da Tatar soydaşlarımızın geleceği konusunda soğukkanlı bir şekilde takip etmesi konusunda fayda mülahaza ediyoruz. Bir kez daha Kırımlı Tatar kardeşlerimize seslenmek istiyorum, Türkiye her zaman yanlarında olmuştur. Nasıl Sibirya'nın her bir köşesinden onların yurtlarına dönmeleri konusunda her türlü katkı sağlamışsak, okulların inşası, camilerin yapılması konusunda her türlü katkıyı sağlamışsak Kırım'da bundan sonrada onların orada mevcudiyetlerinin daha sağlam bir şekilde olması konusunda Türkiye her türlü adımı atma konusunda kararlıdır. Bu konuda hiç kimsenin tereddüdü olmamalıdır. Onların hukuklarını korumak bizim için bir tarihe karşı bir borçtur. Bir kardeşlik borcudur. Bu anlamda da bütün taraflarla temaslarımızı sürdürerek Kırımlı Tatar kardeşlerimizin, soydaşlarımızın haklarını, hukuklarını korunması ve onların geleceği konusunda her türlü adım atılması hususunda bundan sonra da çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız" dedi.


"KIBRIS MÜZAKERELERİNİN BARIŞ YÖNÜNDE SEYRETMESİ KONUSUNDA MUTABIK KALDIK"


Kıbrıs konusuyla ilgili Washington'da yürütülen temaslara da değinen Davutoğlu, "Tabi Kıbrıs konusunu ele aldık. Kıbrıs'taki son gelişmeleri birlikte değerlendirdik ve bu konuda memnuniyet ifade ettik. Sayın Özdil Nami de biliyorsunuz bu konuda Washington'da temaslar yürütüyor. Ben havaalanından BM binasına gelirken sayın Özdil Nami'yle de bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. O da Cuma günü buraya gelecek. Perşembe ve Cuma burada genel sekreter yardımcısıyla bir görüşmesi olacak. Bu müzakerelerin nihai bir barış yönünde seyretmesi gerektiği konusunda yine mutabık kaldık. Ve bundan sonra da inşallah atılacak her adım hususunda temaslarımızı sürdüreceğiz sayın genel sekreter ve ekibiyle" dedi.


"UKRAYNA MESELESİNDEKİ GELİŞMELERİN SURİYE'DEKİ İNSANİ TRAJEDİYİ UNUTTURMAMASI ÖNEMLİDİR"


Suriye'de yaşanan trajedinin unutulmaması gerektiğini kaydeden Davutoğlu, "Suriye konusunu detaylı bir şekilde ele aldık. Cenevre 2 konferansının tıkanması sonrası Sayın İbrahimi'nin biliyorsunuz BM Güvenlik Konseyi Genel Kurulu'nu bilgilendirmesi söz konusu. Tabi Ukrayna meselesindeki gelişmelerin Suriye'deki insani trajediyi unutturmaması önemlidir. Biz bu çerçevede gerek kimyasal silahların tasfiyesi konusunda, gerekse insani yardımların ulaşımı konusunda BM Güvenlik Konseyi'nde alınan kararların uygulanması ve Suriye rejiminin bu kararları uygulamaması halinde söz konusu olan müeyyidelerin devreye sokulması hususundaki kanaatlerimizi paylaştık. Suriye'deki insani trajediyle ilgili ben daha detaylı bilgiler kendisine sundum. Bundan sonra Cenevre 2'nin nasıl bir seyir alacağı, müzakerelerin nasıl bir şekilde seyredeceği birazda alanda insani durumun iyileştirilmesine bağlı. Ümit ederiz ki Cenevre 2'nin ana mantığına uygun şekilde taraflar bir araya gelir. Bu ana mantıktan kastımız da Cenevre 1'in ön gördüğü şekilde bir geçiş hükümetinin kurulmasıdır. Bu konuda rejimin isteksizliği ortada. Suriye Ulusal Koalisyonuysa bu konuda Cenevre 2 sürecinde hep pozitif ve yapıcı bir katkı sağladı. Bu BM çevrelerinin de başta genel sekreter olmak üzere Suriye Ulusal Koalisyonunun bu pozitif katkısını görüyor olmasından memnuniyet duydum" dedi.


"BİZ UKRAYNA'NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE VURGU YAPTIK"


John Ashe ile olan görüşmesinde Kiev ziyaretine dair bilgiler verdiğini kaydeden Davutoğlu, "BM Genel Kurul Başkanı sayın John Ashe'yle görüştük. Kendisi biliyorsunuz benim de ziyaret ettiğim CARICOM bölgesinden. Ben orada yaptığımız çalışmaları kendisine aktardım. Ayrıca BM Genel Kurulu gündeminde her zaman olan Medeniyetler İttifakı gibi Arabulucular Dostları Girişimi gibi konularda yapmayı düşündüğümüz faaliyetleri ve en önemlisi de tabi 2016 yılındaki insani zirveye ev sahipliği yapacak Türkiye. İnsani zirve hazırlıkları konusunda da bilgi paylaştım. Son derece faydalı bir görüşme oldu. Türkiye ilk andan itibaren benim Kiev ziyaretimin öncesinde de daha sonra sayın başbakanımızın Putin'le yaptığı görüşmenin sonrasında da her vesileyle biz Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne vurgu yaptık. Dolayısıyla bu konuda Türkiye'nin pozisyonu bellidir. Bu pozisyon çerçevesinde de bundan sonrada çalışmaları bu pozisyon çerçevesinde sürdürmeye kararlıyız. Zaten bütün müttefik ülkelerle de bu çerçevede keza tutumumuz var. Rusya'yla olan görüşmelerimizde de kendilerine bu konuyu aktardık" dedi.


"KIRIM ÖZERK CUMHURİYETİ UKRAYNA'NIN BİR PARÇASIDIR"


Kırım'da kararların Ukrayna'yı zedeleyici şekilde olmaması gerektiğini de belirten Davutoğlu, "Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin bugün aldığı karar ve daha önce almış olduğu kararlar, ümit ederiz Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü zedeleyici mahiyette değerlendirilmez. Biz Kırım Özerk Cumhuriyeti'yle hep özel ilişkiler geliştirdik ve Ukrayna'nın parçası olarak da özel ilişkiler geliştirdik. Yine bu özerkliğin korunarak ve Kırım'daki bütün etnik gruplara eşit haklar tanıyarak, onların haklarına saygı göstererek Ukrayna'nın toprak bütünlüğü içerisinde meseleye bir çözüm bulunacağına dair inancımızı koruyoruz. Dolayısıyla diplomasinin şu anda bu yönde seyretmesi gerekir. Ukrayna toprak bütünlüğü içinde. Siyasal her türlü formül ve çözüm düşünülmeli ama bu ilkeler de çiğnenmemeli. Şu anda Ukrayna devletinin toprak bütünlüğü altında Ukrayna Cumhuriyeti'ni biz tanıyoruz. Kırım Özerk Cumhuriyeti onun bir parçasıdır. Sayın Kırımoğlu Moskova'ya da gitti. Bazı temasları olacak. Temas halindeyiz biz de. Sayın Kırımoğlu'nun Kırım Tatar halkı adına dünyanın her köşesine temas yürütmesini biz destekleriz. Hatta şu günlerde Sayın Kırımoğlu'nun o uzun çileli, mücadeleli hayatından sonra takiben siyasi hayatında da bu davanın sözcüsü, lideri olarak dünyanın her başkentine gitmesi orada davasını anlatması ve Kırımlı kardeşlerimizin haklarını savunması için de biz her türlü desteği verdik, veriyoruz. Kendisiyle daha sonra tekrar bir görüşme yapacağım" dedi.


BERKİN ELVAN'IN ÖLÜMÜ


Bir muhabirin "BM Genel Sekreteriyle Berkin konusunda konuştunuz mu?" sorusu üzerineyse Davutoğlu, "Hayır böyle bir konu gündeme gelmez. Ben bu vefat dolayısıyla tabi çok üzüntülerimi de ifade etmek isterim ve baş sağlığı diliyorum. Her bir vatandaşımızın hayatı bizim için kıymetlidir. Böyle bir kayıp hepimizi üzmüştür. Ailesine de tabi taziyelerimi iletiyorum. Ümit ederiz bu tür olaylar bundan sonra cereyan etmez. Ancak buradan hareketle, bu kayıptan hareketle kamu düzenini bozacak bir şekilde bir tavır alınmaması önemlidir. Biz vatandaşlarımızın güvenliği için, can güvenliği için her türlü tedbiri alma sorumluluğunu hissederiz. Ama bu Türkiye içinde bir olaydır. Türkiye'de kendi aramızda konuşacağımız bir meseledir. BM Genel Sekreteri'ni ilgilendiren bir konu değil, bu konu hiç açılmadı. O bakımdan da bunu da ifade etmek isterim" şeklinde konuştu.

GÜNDEM
Kaynak: İHA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...