Başbakan Erdoğan AK Parti'nin oy oranını açıkladı

Başbakan Erdoğan AK Parti'nin oy oranını açıkladı

EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ Haberleri

Başbakan Erdoğan, 24 TV'de gündeme ilişkin soruları cevapladı. İşte Başbakan Erdoğan'a sorulan sorular ve Erdoğan'ın cevapları.

Başbakan Erdoğan yaptığı açıklamada; Mitingimizin ardından Mardin'e geçtik. Mardin'i de bugüne kadar böyle görmedim. Gerçekten gecikmeli gittim, yaklaşık bir 2 saati buldu gecikme. Zaman zaman hava da yağışlıymış, hiç dağılmamışlar. Orda da coşkulu bir miting yaptık.

MİTİNGLERE KATILIM ARTTI NEYE BAĞLIYORSUNUZ?

Bunu Gezi Parkı olaylarıyla şuan yaptığımız mitingleri bağlantılamak doğru değil. Bizim Gezi Parkı sonrasında bir dizi miting yaptık hakikaten muhteşemdi. Orada milli iradeye karşı ciddi bir saldırı vardı. Bu saldırı halkı ciddi manada rahatsız etmişti. Bu bir milli irade hırsızlığıydı. Havalimanındaki karşılama 100 bini aşkın insandı. Ankara'da yapılan miting, arkasından İstanbul mitingi. Hepsi birbirini tetiklemişti. Yerel seçime geldik ama yine Gezi Olayları'na benzer 17 Aralık tetikleyicisi var. Bunu halkımız darbe gibi görüyor tabi biz de böyle görüyoruz. Bu paralel yapıyı ben zaman zaman paralel devlet olarak da niteledim. Devletin kurumlarını ele geçirme, işgal etme buradaki art niyetin bir faturası ortaya çıktı. Bunu ilk zamanlar belki vatandaşa yansıtılmadığı için hissetmiyor olabilirdi. Ama vatandaş son olaylarla da özellikle MİT Müsteşarıma ilişkin olay, gezi olaylarıyla bunu bütünleştirmeye başladı. Hakikaten bu montaj bir çok görüntüler, çeşitli telefon dinlemeleri. Düşünün ben bir başbakanım benim telefonumnu dinleyemezler, Cumhurbaşkanını dinleyemezsin, mahkeme kararı ile bile dinleyemez benim telefonumu. Benim Adalet Bakanı ile yaptığım konuşma dinleniyor düşünün. Bunu bulup çıkarmak bizim görevimiz değil mi görevimiz. Bunu teşhir ediyorsun bundan rahatsız oluyorlar. Biz bir kısmına ulaştık. Şuanda bazı şeyleri açıklamaya kalkarsak bu işi çözemeyiz. Bu işi yapacaksak bunu tam kazımamız lazım, tam hukuk içerisinde yerli yerine oturtmamız lazım. Dikkatli olmaya mecburuz. Devletin kendi içindeki çarkların daha sağlıklı döndüğnü görmemiz lazım. Bunu gördüğümüz anda da o zaman bu işe müdahalenin vakti gelmiş demektir.

YILLAR ÖNCE BU DURUMU DÜŞÜNÜR MÜYDÜNÜZ?

Aklımın ucundan geçmezdi. Hep iyi niyetle baktık, art niyetimiz olmadı. Sizin de bu noktada bugüne kadar böyle bir düşünceniz olmadı. Ama dün çok dostça oturup yemek yediğiniz dertleştiğiniz insanlar şimdi bakıyorsunuz tamamiyle karşınıza geçmiş size atışlar yapıyor. Bize zaten her türlüsünü yapıyorlar ve daha da öteye gitmek suretiyle bu akşam aldım 80 bin broşür bastırmışlar bunları dağıtıyorlarmış. Bu noktada bunlar yakalandı. Aynı şekilde Siirt'te söylediler iki gün önce 5 bin adet 5-6 sayfalık broşürleri kapılardan atıyorlar. Seçim gününe kadar bunun bu şekilde devam edeceği ortada. Biz de içişleri ve emniyet olarak istihbari olarak çalışmaya girerek gerekli müdahaleler yapılıyor. Paralel yapının başındaki zat Pensilvanya o kainatın imamıdır. Şöyle diyor ben oy kullanmadım kullanmayacağım diyor ama yönlendiriyor. Bu yapılan nedir? Denizli'de SMS'ler geçiliyor. AK Parti dışında hangi partiye oy verirseniz verin deniliyor. Bu nedir 10 yıl önce Pensilvanya'daki zat o zaman diyelim ya doğru yaptı ya yanlış yaptı. O zaman bizimle birlikte hareket ediyorlardı. Biz aynı AK Parti'yiz. Şimdi ne oldu? Ya orada yanlış yaptı ya burada.

DERSHANELERİ KAPATIRKEN CEMAATİ BİTİRME, TASFİYE ETMEK GİBİ BİR AMAÇ MI GÜTTÜNÜZ?

Ben başbakan olduktan kısa bir süre sonra hükümeti kurduk. O zaman MilliEğitim Bakanı Hüseyin Bey'e ben bu dershane sistemine karşıyım dedim. Bu konuda hazırlıklarını yap bunu bi defa reforme edelim. Bunlarla bizim yürütmemiz mümkün değil dedim ve bunun adımını atma yoluna girdik. Siyasette dün bir bugün iki birisi değilim ama arazide 10 yıllarımı vermiş birisiyim. Anadolu'da benim halkım bizi ne zaman bunlardan kurtaracaksınız diyor. Dershane doğru ise devletin okulları niye? Devletin okulları bişey veremiyor dershane mi veriyor? Siz alacaksınız ilk okul, ortaokul, lise yetiştireceksiniz 3-5 ay bir dershaneye gidecek kazanacak okulları sileceksiniz. Böyle bir mantık olamaz. Bu akşam Mardin'de bir hanım yanıma geldi ben dedi ortaokulu kendim okudum, liseyi hakeza dışardan okudum ardından da hukuk fakültesini bitirdim dershaneye falan da gitmedim dedi. Şuanda da partide çalışan birisiyim. Bu hanımı dinlediğim zaman ben işin gerçeğini gördüm ve davarını satacak, bilziklerini satacak çocuklarını okutacak. Bunun yüzde 100 teminatı var mı yok. Biz burada dershaneler olayını reforme edelim, kaldıralım derken diyorduk ki okullara dönüşelim. Bunun da ilk adımını hatırlarsanız biz hizmet alımı yoluyla dedik ki bu tür kurulmuş okullara öğrenci verelim maliyeti ne ise ödemelerini yaparız onlar da bu hizmeti verirler. Biz de okul yatırımını minimuma indiririz. Danıştay o zaman reddetti. O zamanki gazeteleri hatırlayın Cemaate destek olsun diye hükümet bunu yaptı diyorlardı. Hatta ben kendilerine söyledim nasıl düşünürsünüz bunu diye. Şimdi burada da böyle bir durum asla söz konusu değil.

Devletin daireleri ile dershanelerin ne alakası var. Kaldıki mesela dünyanın değişik yerlerinde okulları var. Yaptığımız seyahatlerde o okullara bizi davet ederlerdi gittik, bakan arkadaşlarım gitti. O ülkelerin devlet başkanları hükümet başkanları biz onlara refere olduk. Onların da bakışı bizim bakışımız sebebiyle değişikti. Bu yaklaşımı ortaya koyan iktidar burada niçin böyle birşeyle uğraşsın ki?

DİNLEMELERİN DERİNLİĞİNİ TESPİT ETMİŞ DURUMDA MISINIZ?

Bunların içerisinden olup da ayrılan bazı arkadaşların ifade ettiği gbii bizim de yaptığımız bazı tespitlerle şunu görüyoruz. 30-35 yıldır böyle bir hazırlık yapılmış ve bununla da devletin belli kurumlarına hassas kurumlarına sızmayı başardılar. Bu niyet samimi değildi art niyetliydi. Bir de biz bu devleti bu yollarla nasıl ele geçireceğiz. Bu son gelişmelerin en hayırlı boyutunu bu gelişmelerle görüyorum. Bu iyiki oldu, burada bize düşen ciddi manada devleti bu virüslerden temizlemek. Atılacak adım şimdi budur. Nerelere kadar nüfus ettiği görülmüyor. Peyderpey önümüze bilgiler akmaya başladı havuz zenginleşiyor ve son MGK'da da yaptığımız basın açıklamasında söylendiği gibi burada ulusal güvenliği tehdit var. Bu tehdidi biz görmemezlikten gelemeyiz. Biz burada gerekli olan tedbirleri almak zorundayız. Bizim attığımız adım gerekli tedbirleri almak istikametindedir. Benim Enerji Bakanı ile yaptığım görüşme Tahkim Kurumu ile ilgili atması gereken adım veya bana verilen bilgileri dinliyorsun. Bu tamamen casusluktur. Bunu yapacak kadar bunlar istikametini şaşırmış vaziyette. Bunların olayı sıradan değil. Basit bir ajanlık olayı da değil casusluk bu.

ENDİŞENİZ VAR MI?

Biz bu endişeyi kışa göre tedbirimizi alalım yaz olursa bahtımıza.

HATA YAPTIK DEDİNİZ BİLEMEDİK DEDİNİZ? KENDİNİZİ ELEŞTİRİYOR MUSUNUZ?

İyi niyetimizin kurbanı olduk. Biz devletin kurumları içerisindeyken böyle birşey düşünemeyiz ki. Bu kavun değil ki insan. Memur alıyorsun devlete alıyorsun bunun iç güvenlik incelemeleri yapılır ve bunlar girer. Bunlar oralara girmişler. İstihbarat Teşkilatı'na girmişler. Sen istihbarata güvenmezsen sen art niyetli davranırsın. Eğer ben emniyet teşkilatının istihbaratına güvenemezsem MİT'e güvenemezsem nereye güveneceğim. Bunu biz kurmadık ki elimizde bulduk ve bununla çalışıyoruz. İstediğiniz kadar denetleyin. Denetleme görevini verdiğiniz kişi de o. Bu iş şirazesinden çıkmış. Bu olay olunca bir şeyi tespit ettik ben bilmezdim. Bunların 3 önemli hasleti var. Takiyye var, yalan var, iftira var. Üçünün neticesi fitne var fesat var. Böyle çok rahat takiyye yapıyorlar. Şia bunların eline su dökemez. Yalan hakeza. Senin çok iyi bildiğin arkadaşlarının içinde bunlar var.

KANDIRDILAR MI SİZİ?

Adeta bu kandırmadır diyebiliriz. Biz onlara dedik ki bunlar yalan söyleyecek insanlar değil dedik ve öyle de bakmadık. Ama şimdi ağzıyla kuş tutsa bitti bu iş. Bizi her yönüyle bilmelerine rağmen her türlü iftirayı yaptılar. Bu işler bitti şimdi bu tür bir şeyi tespit etmek delillendirmek bunların ortaya çıkmış olması bundan sonra atacağımız adımlarda bizi neticeye ulaştıracaktır.

İFTİRA YALAN DEDİNİZ? BUNA BÜTÜN TÜRKİYE MUHATTAP, BİR ÇOK İŞADAMI DİNLENDİĞİ VE DOSYALANDIĞI HAKLARINDA HİÇ BİR DAVA OLMAKSIZIN DOSYALANDIĞI ORTADA. İŞ DÜNYASI CİDDİ BİR TEHDİT ALTINDA BAŞBAKAN OLARAK NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Yalanın bizim inancımızdaki yeri çok çok ileri bir tehlike. Yalan denince ayağa kalkıyor asla diyor. Ben şimdi meydanlarda birşey anlatıyorum. İşadamları vs diyorum. Bazı işadamları kalkar bunlarla özel ilişkiler içerisine girerse açığı da varsa ben nasıl çözeceğim o işi? Böyle bir tehdit altında ise kendi bu noktada ben dürüstüm, dürüst bir işadamıyım diyorsa ve böyle de bir tehdit altında ise bunların bize güvenmesi lazım. Bunlar hala bize güvenmiyor oraya güveniyorsa işte bu paralel devlettir. Gel bize güven yahu. Bu ülkenin devleti biz değil miyiz? Gel bize söyle şifreleri çözelim. İster istemez kullanacağım. Namuslular namussuzlar kadar cesur olmazsa bu iş çözülmez. İstediği kadar tehdit olsun. Biz koruma altına alırız. Ama burada sen kalkar nbsp; da kurtulmak için fedai mal edersen, rüşvetle değil de ben bunu çözerim devletime de güveniyorum der gelir ortaya herşeyi koyarsan biz o zaman oradan da gireriz. Bazılarına bakıyorum heyat. Paralel yargıda bir kısım bu tür yollara giriyor. Bu yolların içerisinde. Şimdi 25 Aralık olayının içerisindeki yapılan hareket bir çok şeyi ortaya çıkardı. Hiç bir şeyle ilgisi olmayan iş adamları orada masaya oturtulmak istendi. O işi yapan savcının nasıl bir kişi olduğu ortaya çıktı. Adam çıkıyor, İstanbul Adalet sarayı önünde medyayı topluyor ve açıklama yapıyor.

13. AĞIR CEZA MECLİS'İ TANIMADI

İşte bu Paralel yapının nerelere ulaştığını gösteriyor. HSYK şimdi devreye girdi. Bundan önce de benzer şeyler olması gerekiyordu olmadı. Bu tür mekanizmalar devreye girmezse bu tür yerlerde olanlar teftiş kendileri üzerindeki bir makamın bunları yarın hesaba çekeceğini düşünmezse siz bu ülkede adaleti tesis edemezsiniz. şimdi devran değişiyor.

BAKANLARLA İLGİLİ FEZLEKELER MECLİS'E GELDİ TAVRINIZ NE OLACAK? DARBEYİ TEŞHİS ETMİŞ DURUMDASINIZ YOLSUZLUKLARLA İLGİLİ BİR PAKET VEYA YAKLAŞIM BEKLEYEBİLİR MİYİZ?

Şimdi bir defa yani bunların fezlekeler noktasındaki bu kadar telaşı sadece seçim meydanlarına yönelik bir malzeme temin etmekten başka birşey değildir. Olayın bu boyutuna gelince ben birşey derim. Benim ağzımdan bugüne kadar İzmir Büyükşehir Beleyie Başkanı ile ilgili birşey duydunuz mu? Bakın o Başkan 300 yıl ceza ile yargılanmak üzere yargıda. Yani bu açılmış bir dava. Anamuhalefetin başındaki zat kendi Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bu durumuyla ilgileniyor mu görüyor mu? Bakın sıradan bir olay değil bu. Onu öyle bir girişimi olarak görüyorsa ki bu yargı sen madem o kadar güveniyordun, aynı olay Edirne'de Aydın'da var biz bunları konuşmuyoruz. Benzer şeyler benim belediye başkanlarım için de geçerlidir. Bir suç kesinleşmeden bir rant elde etmek siyasetçiye yakışmıyor. Bakanlarımızla ilgili sabit bir suç mu var ki sen bunu ekranlara taşıyorsun. Bunlar bu ara biliyorsunuz montaj dublaj moda oldu. Bahçeli'nin konuşmaları Öcalan'a nasıl methiyeler düzüyor gördünüz, Kılıçdaroğlu bana methiyeler düzüyor malum. Sen bunu alıyorsun anayasa ve yasalara aykırı olduğu halde grup salonunda dinletiyorsun. Ya bi defa usul adap ve bi de edep yahu denilen birşey var. Oturur değerlendiririz, atılması gereken adım ne ise oturur atarız. Bunlar sandıkta birşey elde edemeyeceklerini gördüler buradan birşey elde edebilir miyiz diye düşünüyorlar oradan da birşey çıkacağına inanmıyorum.

O konu şuanda öğrendiğim kadarıyla Meclis Başkanı 1 hafta içinde okuması gerekiyor. Okunur Meclis'te reddedilir veya açılır.

Bizim yola çıktığımızda 3Y diye bir başlığımız vardı. Yolsuzluk, yasaklar yoksulluk. Bunlarda başarılı olmasaydık bugün buralarda gelemezdik. Yanımda ise şimdi size özellikle birşeyi vermek isterim. Buralara geliş bizim öyle durup dururken olmadı. Göreve geldiğimizde Türkiye'nin milli geliri 230 milyar dolardı şuanda 820 milyar dolara geldi. Böyle bir durumla başbaşayız. Yolsuzlukla ilgili olarak attıkları adıma baktığımızda ben burada size İngiltere merkezli uluslararası şeffaflık örgütü var. Bu örgütün 2002'de 102 ülkede Türkiye'nin sırası 65 idi. 2013'te 177 ülkede bunu yapmışlar biz 53. sıradayız. Nereden nereye geldik. Böyle bir Türkiye var bunu biz yapmadık. İngilteredeki örgüt yaptı. Biz görevi devraldığımızda 65. sıradayız 102 ülke arasında, 2013 yılında 177 ülke arasından 53. sıradayız. Onun için de 230 milyar dolar olan milli gelirimiz 820 milyar dolar. Faizde yüzde 63 idi şimdi tek hane. Bunların yanında enflasyon yüzde 30 iken yüzde 8'e geldik. İMF'ye olan borç, 23,5 milyar dolardı, MHP iktidardı. Biz bunu sıfırladık şimdi onlar borç istiyorlar. Merkez Bankası'na bakıyorsunuz 23,5 milyar dolar rezervi vardı şimdi 128 milyar dolar. Buraya yükseldik. Yolsuzlukların olduğu bir ülkede bunlar olabilir mi?

Aklınıza ne gelirse şimdi şehir hastaneleri yapıyoruz. Bunlara para vermiyoruz. Yapacaklar biz bunu kiralayacağız. 25 yıllık anlaşmalar şeklinde. Türkiye bu hastaneleri hayatlarında görmedi hele hele CHP Genel Müdürü hiç görmedi. Onun zamanındaki hastaneler sağlamı hasta yapan yerlerdi. Şimdi otel konforunda hastanelerde benim halkım tedavi oluyor. Yolsuzlukların olduğu ülke bu mu?

Anadan doğma kör iki kafadar birlikte aynı tabakta sarma yiyorlar. Bunlar birlikte yerken biri diyor ki çift çift yeme diyor. Arkadaş ben kör sen kör benim diyor çift çift yediğimi sen nereden görüyorsun diyor. Cevap çok ilginçtir. Diyor ki ben öyle yapıyorum çünkü de ondan.

EKONOMİDE KIRILGANLIK ENDİŞESİ VAR MI? KUR ARTIŞI, BORSA DALGALANMASI OLDU, ELVAN OLAYLARI GİBİ OLAYLAR OLDU.

Türkiye o işleri aştı. Bunların hiç birisi sadece böyle bir ani rüzgar gibidir gelip geçer. Mayıs ayında da aynısını yaptılar piyasa nbsp; kendisini toparladı. Bugün de sabah yine düşüş oldu, akşama doğru borsa yükselişe geçti. Türkiye ekonomisinin zemini artık sert, sağlam. Burada herhangi bir oynama olmayacak. Ocak Şubat ihracata bakıyorsunuz tüm zamanların rekoru kırılıyor. Bunlar hep devamlı artıyor. Hele hele AB'de toparlanmalar var. AB üyesi ülkelerdeki toparlanmalarla birlikte AB'ye olan ihracatlarımız da artacak. Türkiye'de istikrar ve güven var. Türkiye'de istikrarlı bir hükümet var. Kendi içinde birbirine düşen bir hükümet değil. Bu hükümet koalisyon olsaydı bizde de belki sıkıntılar olurdu. Şuanda da biz hala büyük hedeflere oynuyoruz. Bütün yatırımlarımızla ulaşımda olan, sağlıkta olan yatırımlarımızla. Marmaray'ın güneyinden bir tüp geçit daha yapıyoruz. Kuyuyu kimse görmez ama minareyi görür. İstanbul'da iki gün sis oldu, marmaray 300 bin kişi taşıdı. Bundan daha güzel bir olay olur mu?, Ufku olan hükümet budur. Ufku olmayanlar çıkıyor eski İstanbul'dan bahsediyor. Eskiden çöp susuzluk hava kirliliği vardı. Sen orada balık tutuyorsan şuandaki iktidaın yüzü suyu hürmetine tutuyorsun. Şimdi oraya bir köprü yapıldı İstanbul'un silüetini bozuyor diyor herhalde takım elbise sanıyor silüeti. Boğazdan gelen su şuanda Haliç'in içerisinde mikrobiyolojik hareketlenme başladı. Artık oraya balıklar girdi. Geçmiş devir geride kaldı. Şimdi temiz bir Haliç var.

PARALEL YAPIYA, CEMAAT FAALİYETLERİNE PARALEL DEVLETE GEREKEN HESAP SORULACAK DEDİNİZ FAKAT BİR ÇOK İNSANLAR VARKİ YURTLARDA KALIYOR, GÖNÜLLÜ OLMUŞ DESTEK VERMİŞ KENDİNİ ORADA İYİ HİSSEDİYOR BU İNSANLARIN KAYGISI İÇİN NE DİYEBİLİRSİNİZ? KİMLER BU HESABIN MUHATABI OLACAK?

Bizim hedefimiz karar verici durumda olanlardır. Bizim şuanda kalkıpta STK'lar içinde olanlar birşeyimiz olmaz. Ama STK'larda olup da yasaları çiğniyorsa onlar için de gereği düşünülür. Bizim atacağımız adımlar kesin. Başbakanı dinleyen dedik bunu tespit ettiğimizde susmayacağız herhalde gereken neyse onu yapacağız. Bizim bazı mahrem diyeceğimizşeyleri araştıranlar varsa bunları yerinde kalabilirsin devam et mi diyeceğiz? Veya halkımın bir çok ilişkilerini kalkıp da gayri hukuki yolla dinlemeye gidenler artık bir savcının veya bir mahkemenin verdiği kararla tek hakimin verdiği kararla bu dinleme geride kaldı. Şimdi ne olacak ağır ceza ve oy birliği ile vereceek. O takdirde dinleme yapılacak. Artık kolay kolay dinleme yok. Gayri hukuki dinleme bundan sonra Türkiye'de olamayacak. O paronayadan halkımızı kurtarmamız lazım. Çok zorluklar çekti bu millet. Amirine itaat eden değil abilerine itaat eden bir mantık vardı bunun ortadan kalkması lazım. Herşeyi Pensilvanya'ya soruyorlar böyle birşey olabilir mi? Yok yargı imamı, emniyet imamı şuranın buranın imamı. Biz imamı tanıdık bildik ama bu tür kurumların içerisinnde bunları görmek yenilir yutulur değil. Ben bir başbakan olarak bunları konuşurken haya ediyorum. Biz bu hallere düşecek miydik? Bu milleti bu toplumu bu hale nasıl getirdiniz nasıl bu adımları attınız.Hiç mi acımadınız bu millete? Bu adımlar milletin parçalanmasına doğru gidiyor buna çanak tutan işadamı, sanatçısı da var. Onlar zannetti ki biz zarar görmeyeceğiz. Biz de öyle düşündük ama işte zarar çıktı ortaya iyi ki çıktı. şuan bu şer olarak görünüyor ama inşallah bunun sonu hayır olacak.

OY ENDİŞENİZ VAR MI?

Onlara cemaat demeyin onlar örgüt. Siz yurtlarınızda evlerinizde kalan öğrencileri paralarını alarak oralarda tutacaksınız. Bakanlara, başbakana beddua ettireceksiniz, aralarından biz memnunuz diyenleri de kapıya koyacaksınız. Bu mu cemaat bu örgüt yahu. Bizim ülkemizde hizmet eden cemaatlar var. Onlar hayır işi yapıyorlar. Bakın sadece bugün 811 kişi o yurtladan ayrılıp devletin yurduna gelen kişi sayısı. Ben her zaman söylüyorum bu tür yerlerden ayrılmak istiyorsanız bize başvurun sizleri KYK'da yoksa otellerde misafir edeceğiz. Biz sizi dışarda bırakmayacağız. Bunların o acımasız ellerine yavrularımızı bırakmayız. Bizim şuanda 27 173 boş kontenjanımız var. Şuanda özel sektörün öğrenci kapasitesi 234 bin. Barınan öğrenci sayısı 116 bin. KYK'da yüzde 92. Bu bişeyi ifade ediyor. Biz yoğun bir şekilde yurt yapımlarını ve kiralamaya devam ediyoruz. Ama bizim yurtlarımızda ikna odaları yok bunlarda ikna odaları da var. Biz malum üniversitelerde neler yapıldığını sizler yazdınız çizdiniz bizler de konuştuk. Şimdi aynını bunlar yapıyor. Benim o noktada halkıma olan güvenim tam. Meydanların dili onu söylüyor. Meydanlar artık bunu aştı, artık eski Türkiye yok yeni Türkiye var. Yeni Türkiye milli iradesine saygı istiyor.

Çağırın gelsin işlerini buradan yapsın, işlerini burada yürütsün. Cami imamlığı diye birşey yok herşey ortada. Cebrail Aleyhisselam parti kursa ona bile oy vermem diyor. Ben burayı anlamakta zorlanıyorum. Pensilvanya kadar bilmesem de biz meleklere imanın itikadi olduğunu biliyoruz. Hazreti Cebrail'in zaten parti kurmak gibi bir derdi yok görevleri belli. Ama öyle bir teşbih yapılıyor ki o bile kursa ona kusura bakma oy vermem derim diyor. Öte yandan Mirac'tan Sevgili Efendimiz'i indiriyorlar bu kadar çirkin insanı küfre götüren bir tabloyu kendi tv'lerinde kendi dizilerinde oynatıyorlar. Gittiğim yerlerde bunlarla karşı karşıyayım. Halk çok rahatsız. Bizden şimdi halk bunların çözümüne ilişkin ne yapacaksınız diye bize soruluyor çünkü icra makamında olan biziz.

ANKETLERİN SONUÇLARINI NASIL GÖRYORSUNUZ?

Şuanda yerelseçim havasından adeta çıkmışız diyebiliriz, genel seçim havası var. İşi buraya mevcut gelişmeler götürdü. Partimiz 45-50 arasında bir yeri koruyor. Biz 4 tane şuanda bir araştırma şirketi ile çalışmamız var. Bir 5'inciyi de onunla çek edelim diye yapıyoruz bütün bunlara baktığımızda 45-50 arasında partimiz götürüyor. Yerel seçim için böyle bir oy ideal bir oy. Yerel seçimi partinin kendi ilkelerinden öte kişiler de etkiliyor, adaylar etkiliyor. Aday tespitlerinde başarılı olduysanız bu oyunuzu arttırır. Başarılı olamadıysanız ki bu mümkün, o ismin birşey verip vermeyeceği önemli değil bu kişi iyidir diyor. Bu buraya hizmet verir mi diye bakmıyor. hiç birşey yapmamış ama orada karşılığı var. Tam aksi olan yerler var. Yeterli olan ikili ilişkileri kurabilmektir. Vatandaşlarla gayet iyi ilişkiler içinde olmanız lazım.Evnie gidersiniz, makamınıza davet edersiniz. O gönülleri birbirine bağlıyor. Şuanda bizim bu seçimin bir başka yönü daha var. 16 Büyükşehirden 30'a çıktık. Bu 30 Büyükşehir seçmen sayısının yüzde 75'ini oluşturuyor. Dolayısıyla bu işin kaderini belirleyecek olan bu 30 büyükşehir. Bu dağılım çok önemli, AK Parti'nin ne alacağı önemli diğerlerinin ne alacağı önemli. İstanbul Ankara'da iyi bir noktadayız. İzmir'de Binali bey orada başa baş oynuyor diyebilirim.Her an orada Allah'ın izniyle Binali Bey de İzmir'den gelecek diye düşünüyorum. Binali Bey'in karşılığı oluştu. Belediyecilik bir hizmetse Oradaki CHP'nin adayı Binali beyle yarışamaz. Binali Bey projeleri ile konuşuyor ama CHP adayının ortada doğru düzgün eseri yok. İzmir gibi bir şehirde hala çöp konusunda vahşi depolama yapılıyorsa benim İzmirli vatandaşım da hala izmire modern bir depolamayı getiremeyecek birine oy veriyorsa benim söyleyecek birşeyim yok. En güzel yerlerde gecekondular var. Kentsel dönüşümü İzmir daha öğrenememiş. AK PArtili olan yerlerde kentsel dönüşümü başlattık. Ankara'dayız havalimanından ankara'ya girerken Kuzey Ankara yolunda eski gecekonduların olduğu yeri hatırlıyorsunuz kaldı mı hepsini yıktık bitirdik şimdi oradalarda modern binalar var. Yarın biz şimdi Çay Yolu'nda metro açılışını yapacağız. Biz hizmet getiriyoruz. Büyükşehir belediyemiz başladı biz tamamladık. İzmirde de Binali Bey çöp olayıydı, ulaşımla ilgili atılması gereken adımlardı bütün bunlar çok kararlı projelerle İzmir halkının karşısında. İzmir hakikaten kendisine layık olanhizmeti alacaksa 30 Mart'ta Binali Bey'e seninle birlikteyiz deme kararını vermelidir.

Biz zaten oradaki belediye başkanının farklı partide olmasına bakmadan bizim oraya yaptığımız çevre yollarından tünellere varıncaya kadar. Şimdi oraya Çandarlı Limanı'nı yapıyoruz. Raylı sistemi Büyükşehir yapamadı onu biz Binali Bey'e talimat verdik o bitirdi. Su getirmek Büyükşehir Belediyesi'nin işidir biz DSİ'yi devreye soktuk ve barajlardan İzmir'e suyu getirdik. İzmir şuanda bizim getirdiğimiz suyu kullanıyor.

YÜZDE KAÇ VEYA HANGİ SONUÇ HAYAL KIRIKLIĞI YAŞATIR SİZE? SON DÖNEMİNİZ? YÜZDE KAÇ VEYA HANGİ SONUÇ SİZİ KIRAR?

Benim onu şuan konuşmam doğru olmaz. Ben halkımın takdirine güvvenen bir kişiyim. Siyasetçi niye yapar birinci olmak için. Ben bu partinin lideriyim. Bize taban öyle bir görev verdi. Şuanda şunu söyleyebilirim. Biz bu seçimden birinci parti olarak çıkacağız. Şunu da söylerim, eğer birinci parti çıkmazsak ben genel başkanlık koltuğunda oturmam buradan çekilirim. Aynı şeyi CHP Genel Başkanı söyleyebilir mi? Sen niye geldin oraya birinci olmak için gelmedin mi 4 yıldır o koltuktasın partin nerede? MHP, yıllardır işin başındasın. Sen hep böyle 3. parti olmaya mı talipsin? Yine 3. parti mi kalacaksın? Batıya baktığınızda siyasetçi başarılı olamıyorsa bırakır gider işgal etmez. Şimdi sayın Gabriel ile şuanda Merkel koalisyonu yürütüyorlar. Türkiye buna alışmalıdır. Birileri ben partim birinci olmadı ben çekiliyorum başkası alsın yürütsün diyebilmeli. Bu siyasi kültürü yakalamaları lazım. Ancak bunu yakalayamıyorlar. Biz bu seçimin Allah'ın izniyle birinci partiyiz.

9. SANDIK OLUYOR DEĞİL Mİ?

Hayır 8 seçim oldu. CHP 3 seçim kaybetti. Bu Erzurumlu Teo pehlivan gibi.

SİYASETİN SON DÖNEMİNDESİNİZ, 3 DÖNEM TARTIŞMALARI SÜRÜYOR. TARTIŞMALARIN SÜRMESİNE İZİN VERECEK MİSİNİZ? TARTIŞMAYI DOĞRU BULUYOR MUSUNUZ?

Bu konularda biliyorsunuz biz faniyiz. Bir defa baki hareketler faniler üzerine bina edilmez. Faniler baki hareketlere hizmetkar olur. Bu olayın aslı budur. Bugün varız yarın yokuz. Partimizi kurarken bu tüzüüğü bu şekilde ar8kadaşlarımızla hazırladık. arkadaşlarımıza o zamanki teklifim 3 dönem milletvekilliği yapan kişi bir dönem ara versin ondan sonra tekrar devam etme şansı olabilir. Bu yaşıyla başıyla da alakalıdır. Bu neyi getiriyor bu bir defa arkadan taze hücrelerin partide yer bulmasına neden aluyor. Bizim partimizde bir çok arkadaşımız geçti 3 değil 2 dönem yaptı. Onlardan birçoğunun yerine genç dinamik arkadaşlarımız geldi. Şuanda da bu yenilenmeye alttan gelen güçlü bir taban olduğu için bizi bu noktada ileri götürdü. Yerel yönetimde kadınların yeri çok fazla olacak. Teşkilatlarımız bu şeyi hala kıramadı. Bayanlara karşı teşkilatın bakışında hala o tutuculuk var. Siz herşeyi a dan z ye takip edemiyorsunuz. Takip ettiğim yerlerde çok fazla müdahalem oldu. Biz kadın noktasında hassasiyetimizi koruyoruz ve bu seçimde bayan belediye başkanları ile inşallah atacağımız adımlar ki özellikle Gaziantep'i çok önemsiyorum. Fatma Hanım'la bir büyükşehir belediye başkanını Türkiye'ye biz ilk getireceğiz. Çok ilçelerde bayan belediye başkanlarımız var. İnşallah onlardan gelecek müjde haberlerle de çok farklı bir sıçrayış olacak.

2007'DE CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN ADINIZ GELDİ GÜNDEME. BUGÜN ŞARTLAR DEĞİŞMİŞ GÖRÜNÜYOR MU SİZİN İÇİN?

Benim bütün hafıza kaydımın içerisinde 30 Mart var. 30 Mart'ı tam manasıyla görmemiz lazım. Gördükten sonra oturacağız konuşacağız ve bu konuyu Cumhurbaşkanımızla da değerlendiririz ondan sonra da nihai kararımızı verir adımımızı atarız. Şuanda 30 Mart'ı tartıyorum. 30 Mart benim için çok önemli. Arkadaşlarımla bunun değerlendirmesini yapıyoruz.

CUMHURBAŞKANI İLE ARANIZDA BİR GERİLİM GÜNDEME GETİRİLDİ? SENARYONUN BİR PARÇASIYDI, BUNA PRİM VERİR MİSİNİZ?

Bugüne kadar vermedim bundan sonra da vermem. O özlem içerisinde olanların yazılarıdır onlar. Bunu hep yazdılar. Eşlerimiz arasında sıkıntılardan bahsettiler. Biz bir defa bugüne kadar öyle zamanlar oldu ki asgari haftada bir gün görüşüyoruz. Şuan seçim zamanı araziye çıkıyoruz buna rağmen bile birşey görüşmemiz gerekirse bakanlarımla çıkar bunu görüşürüz. O özlem içerisinde olanlar var ama.

ERGENEKON SANIKLARI ÇIKMAKTA VE ASLINDA OLAYIN BAŞINDA TUTUKLULUK SÜRESİNİ 5 YILA İNDİREN BİR KARAR DA VAR KİMİ TUTUKLULARIN SERBEST KALDIĞI BUNA BAĞLI OLMADIĞI DA GÖRÜLÜYOR. NEDEN 5 YIL KARARI VERDİNİZ? BU TAHLİYELER SİZİN DARBELERLE ÇETELERLE MÜCADELE PERSPEKTİFİNİZDE BİR DEĞİŞİKLİK İFADE EDER Mİ?

Bu cezaevlerinde 10 yılı bile bulan insanlar var. Bunu hiç olmazsa 5 yıla indirelim dedik. Bunu hükümet olarak biz yaptık. Türkiye'de bireysel başvuru hakkını kim getirdi bizim iktidarımız getirdi. Şuanda çıkanların yani bireysel başvurudan çıkanların hiç birinin AK Parti hükümetine teşekkürünü duymadım. Önemli değil biz insani görevimizi yaptık. MHP, CHP, BDP buna karşı çıktı. Yüzde 58 ile meydanlarda koşturduk, dağ taş demedik o 26 maddelik anayasa değişikliğini yapıp bunu çıkardık. İşte 5 yılın altında olduğu halde Sayın Başbuğ, böylece çıkmış oldu. Benzer olaylarda olabilir buna mani bir hal yok. Ama şuanda bu şu anlama gelmiyor artık bunların işi bitti beraat ettiler diye birşey yok. Bunlar tutuksuz olarak yargılanma süreci içerisindeler. Benim İlker Paşa ile ilgili başından itibaren düşüncemi biliyorsunuz. Ben bu ülkede genelkurmay başkanlığı yapmış bir insanın tutuksuz yargılanma yerine tutuklanmasının yanlış olduğunu ve hatta bunun yüce divanda yargılanması gerektiğini dile getirdim. Konuyla ilgili Cumhurbaşkanımızın bir açıklaması oldu. Dolayısıyla buradan çıkan netice benim için geç de olsa gecikmiş bir adalet oldu ama gecikmiş adalet, adalet değildir.

7 Ay gerekçeli kararı açıklamıyorsun. AYM buna da atıfta bulundu. İşte Paralel yapı. Adeta intikam timleri oluştu. Devletin kurumları içerisinde intikam timleri. Bunu kendileri için yapıyorlar böyle birşey olamaz. İçerde bu denli yatanlar veya yatırılanlar ne yazıkki hep bunun neticesinde oldu. Tabi, bunca insan burada günahsız olarak içerde olanlar var. Gerçekten suçu işlemişse kararını ver geciktirme bu işi. Kimse önünü göremiyor böyle birşey var. Bir savcı, bir hakim bu tür kararı verirken şunu sormalı biz niye bekliyor veya niye bekletiliyoruz. Emekli de olsa bunlar bu ülkede general olmuş bir kısmı muvazzaf onlar da kuvvet komutanlığı yapmış bunlar neden bu kadar bekletiliyor demediler. Kalsın yahu, bir gün olur onları da yargılarız bu mantıkla gidildi. Hayatlarında bunların birşey yok onlar orada yatmanın ne olduğunu görmediler.

SAYIN BAŞBUĞ'DAN BİR TEŞEKKÜR BEKLER GİBİ YAPTINIZ?

Hayır ben bir genelleme yaptım. Aradım bir ara gelirsiniz konuşur dertleşiriz dedim.

TAHLİYE BERAAT ANLAMINA GELMİYOR. 28 ŞUBAT'TAN KALAN BİR SÜRÜ İNSAN VAR. DAVANIN HALİ İÇLER ACISI AMA 28 ŞUBAT MAĞDURU OLARAK İLGİLENDİĞİNİZ DAVA İÇİN NE DERSİNİZ?

Ben o konuların da takipçisiyiz. Salih ve Yakup'un olsun arkadaşlarımın bu konularla ilgili gereken çalışmaları yapması için talimatları verdik takipçisiyiz. Adam öldüren öldürmeyen bakmaksızın bir yaftayı yapıştır o onun üzerinde kalsın böyle birşey olamaz. Buna benzer bir çok olaylar var. Arkadaşlarımızla oturduk başlıklarını koyduk konu üzerinde çalışmalarını istedik.

İSRAİL TÜRKİYE İLİŞKİLERİNDE İYİYE GİDİYOR NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

O konunun daa söz sahibi olanı bana göre burada şehitlerimizin yakınlarıdır, gazilerimizin yakınlarıdır. Bunların kanaatleri bizim için çok çok önemli. Bunun yanında bir diğer önemli konu da o da tabi ablukanın kaldırılması noktasında ve bu noktada olumlu gelişme var. Çünkü bizim için Filistin'e her türlü gıda, inşaat malzemesi ilacın gitmesi önemli. Daha başka çalışmalarımız da oldu bunlarla ilgili oralarda da olumlu gelişmeler var. Tazminatta şuanda bütün o şehit ve gazilerimizin yakınlarıyla ilgili çalışmalar neticelenip karşı görüşmeyi yaptığımız arkadaşlar var. Bir sona gelebiliriz bunu çözdüğümüz anda normalleşmenin adımlarını atabiliriz. Bununla ilgili bir çok kesimle de görüşmeleri yapıp finale yaklaşıyoruz. Yüürüyor çalışmalarımız seçimden sonra inşallah takipçisi oluruz yeterki karşı taraf caymaya girmesin.

SEÇİMDEN SONRA YENİ BİR ATAK OLABİLİR Mİ?

Seçim sonrası şeffaflaşma olayı var. O konularla ilgili çok adımlar attık. Şeffaflaşma ile ilgili çalışma yapıldı. Bunu masaya oturtacağız onunla ilgili onu parlamentoya getirecğiz. Haziran'a kadar yapmamız gereken önemli yasa çalışmaları var onları bitirerek ülke nelerden rahatsız bunları çözmemiz lazım. Gündemimizde paralel yapı konusunda bizi rahatlatacak adımlar lazım. Bunları hukuk içerisinde çözeceğiz bunun için de yasal düzenlemeler lazım. Biz bu konuda bir neticeye varamazsak bu ülkeye bu millete yazık olur. Sorumluluk makamında olduğumuza göre atmamız gereken adımları atacağız. Bizi güçlendirecek olan da yasamadır.

Şuanda Başbakansınız bir hükümetin başısınız tek bir iktidarsınız bunun hesabını millet size sorar, niye niçin der. Bunu hep tespit ediyorsunuz niye geciktiriyorsunuz diye size sorar.

Çözüm sürecinden bahsettiğim zaman tepkiyi görüyorum. Kararlılığımızda gerileme asla olamaz. Eğer şuanda bir yılı aşkın zamandır artık şehitler gelmiyorsa bunun bir sebebi var işte bu çözüm sürecidir. Dolayısıyla bakın geçen 21 Mart'tan bugüne hamdolsun bir vaka yaşamadık. Şu Gezi vs olaylarını kenara koyarsanız herhangi birşey yok. Nevruz geliyor inşallah bunu bayram, bahar yaza dönüşecek inşallah. Bunu da parlamentodaki diğer partilerle gerçekleştirelim. Bu seçim neticesinde nasıl bir tablo ortaya çıkar kestirmek zor.

Bu oyunlara asla prim vermemek lazım. Türkiye'de aşırı terör örgütleri var. bu tür örgütler puslu havayı sever ve bunu değerlendirmek isterler. İlgisi olan olmayan bu oyunlara girmeden sandığı huzur içinde kurmamız lazım.

BALKON KONUŞMASI BEKLENTİSİ YİNE VAR

Şimdi bizim bir defa bu tür oyunlara gelmememiz lazım. Ben her gün meydanlarda balkon konuşması yapıyorum. Böyle şablon ifadelerle siyaset yapılmaz. Sizin yeri gelir binanızın balkonu müsaittir orada yaparsınız. Eski binada öyle bir imkan vardı orada yaptık. Burada da var burada da yaparız. Eğer AK Parti yüzde 50 oy alabilmişse halkına bu noktada birlik mesajlarını kucaklaşma mesajlarını vermiş demektir. Ya olduğunuz gibi görüneceksiniz, ya da göründüğünüz gibi olacaksınız. Biz efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Kimsenin gidemediği yerlere biz gidiyoruz. Benim gittiğim illerin yarısı güneydoğu illeridir. Ben gidiyorum tek bayrak diyorum diğerleri söyleyemez. Son zamanlarda Kılıçdaroğlu'da bayrakları bayrak yapan üstündeki al kandır, vatan uğrunda ölen varsa vatandır demeye başladı. Bunu Hakkari'de niye söylemedi. Hakkari'de sipariş üzerine yapılmış bir iş. Sen oraya Türk bayrağı götüremeyeceksin sonra gelip bize bayrak dersi vereceksin. Git işine Allah aşkına. Biz 780 bin km2'nin partisiyiz, 77 milyonun partisiyiz. Bunlar tek vatan diyemediler. Hizmetimizi de onun için 780 bin km2'ye veriyoruz. 10 Yıl önce Şırnak'a havalimanı yapılacak deseler inanır mıydınız herkes hayır diyor. Ama şuanda Hakkari Havalimanı neden gecikiyor terör örgütünün oradaki müteahhitleri tehdit etmesi sebebiyle. Etseler de etmeseler de biz orayı yapacağız. Şimdi BDP gibi bir parti kalkıp da ne hizmeti veriyor. Hakkari Belediyesi'nin hizmetleri ortada. Sefalet rezalet. Böyle belediyecilik olur mu? Biz devlet içinde devlete izin vermeyiz. Tayyip Erdoğan'ı siz kalkacaksınız bu ülkede 11 yıl başbakanlık yaptığına göre başladığı noktadan bugüne Türkiye neredeydi nereye geldi buna bakmak lazım. Ya sizin Erdoğan'a yapmadığınız küfretmediğiniz ne kaldı yahu. Adam kalkıyor tek adamcılık diyor, öbürü diktatörlük diyor. Diktatörün olduğu bir ülkede diktatöre bu şekilde bahsedebilir misin kaçacak delik ararsın' dedi.

YUNUS EMRE ARVAS / TG.COM.TR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...