İşler'den 'İkna odası' iddialarına yalanlama

İşler'den 'İkna odası' iddialarına yalanlama

GÜNDEM Haberleri

Başbakan Yardımcısı İşler, "Bazı okullara müfettişler gönderildiği, ikna odaları olduğu" yönündeki iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Bazı okullara müfettişler gönderildiği, ikna odaları olduğu" yönündeki iddialarla ilgili, "İkna odası kurulması konusu bizim hükümetimizde söz konusu olamaz, kabul edilemez" dedi.

Kızılcahamam Şehir Stadyumunda Kızılcahamamspor ve Güngörenspor karşılaşmasını izleyen Başbakan Yardımcısı İşler, müsabaka sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Bazı okullara müfettişler gönderildiği, ikna odaları olduğu iddiaları konusunda neler söylersiniz?" sorusunu İşler, şöyle cevaplandırdı:

"İkna odası diye bir durum söz konusu değil. Olan hadise şu; paralel yapıya bağlı okullardaki ve dershanelerdeki çocuklara bir takım telkinlerde bulunulduğunu biz yakın çevremizden de biliyoruz. Her gittiğimiz yerde de siyaset yapıldığına dair ve çocukların yönlendirildiğine dair, siyaset yapıldığına dair bize kesin bilgiler ulaşıyor, velilerden şikayetler geliyor. Bazı velilerin Mİlli Eğitim Bakanlığına yaptığı şikayet neticesinde rutin denetleme faaliyetleri yapılmak isteniyor. Bu yapılmak istenen faaliyette orada bir şekilde birilerinin organize edilmesi neticesinde engelleniyor. Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı açıklamada da bu durum gayet açık şekilde ortaya çıkıyor. Ama her zaman olduğu gibi bu yapı yalana ve iftiraya, takiyeye sarılarak ikna odaları kuruldu şeklinde bir açıklamada bulundu.

Aslında ikna odalarını onlar kendi okullarında, dershanelerinde ve yurtlarında maalesef yapıyorlar. Bu ikna odalarından rahatsız olanlarda zaman zaman yurtlardan ayrılanlar oldu, bazı çocuklarda çaresizlik içinde gidecek yer bulamadıkları için onların yapmış oldukları baskıya tahammül etmek durumunda kalıyorlar. İkna odası kurulması konusu bizim hükümetimizde söz konusu olamaz, kabul edilemez. Hukuk çerçevesinde Milli Eğitim'e bağlı özel okullar denetleniyor. Şikayet üzerine de, rutin olarak da denetlenebilir. Bu işlemin yapılmasına müsaade edilmediğini, gazetelerdeki ifadelerden Milli Eğitim'in yaptığı açıklamalardan da görüyoruz. Adeta şiddet ve baskı uygulanarak devlet görevlilerinin, müfettişlerin görevini yapması da engellenmiştir. Bu da bir suçtur, bunun da gereği yapılır. Temenni ederiz ki okullara dershanelere ve yurtlara siyaseti sokmasınlar.

Bugüne kadar böyle şikayetler olmadı. Özellikle bu yapının okullarında dershanelerinde siyaset yasaklanırdı, şimdi ne oldu da ortaokul, lise, üniversite çocuklarına propaganda yapılıyor? Bu soruyu sormamız lazım. Buna da o yapının cevap vermesi lazım. Geçmişte siyasi konularda çok hassas olanların şimdi içine düştükleri çıkmazdan kurtulmak için böyle bir aktif olarak propagandaya yönelmeleri çok manidar. Halkın takdirlerine sunuyorum."

"YİNE ÇARK ETTİ"


Bir gazetecinin "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon kanalında Esed'i desteklemiyoruz ifadesi hakkında ne düşünüyorsunuz? sorusunu, İşler, "Kılıçdaroğlu televizyon programında yine çark etti. Bildiğiniz gibi Kılıçdaroğlu'nun çarkları çok meşhurdur. Halbuki biz Türkiye olarak diplomatik ilişkiyi kestikten sonra baktık ki CHP'de bir Esed sevgisi hasıl oldu. Ondan sonra da ardarda heyetler gönderdiler, milletvekillerinden heyetler gitti. Hatta resim çekme yarışına girdiler basına da yansıdı. Dolayısıyla milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Dün de dediği ifade şuydu, 'halkını katleden birisine biz iyi adam diyemeyiz' dedi. Peki o zaman o halkını katlederken on binlerce insanı öldürdükten sonra oralara o heyetleri göndermenin onlara psikolojik, manevi destek olmanın gerekçesi neydi? Kaldı ki o heyeti oraya götüren kişinin de Reyhanlı olayının faili olması da çok manidar. Dolayısıyla her zaman olduğu gibi Kılıçdaroğlu yine çark etti. Bizim hükümet olarak politikalarımızın da ne kadar doğru olduğunu ortaya koydu. Biz halkını katleden, zulmeden çoluğu çocuğu öldüren insana destek olmayız. Bundan dolayı ilişkilerimizi kestik. Onlar maalesef şimdi artık aradan 3 sene geçtikten sonra bu ifadeyi kullanıyor. 'Halkını katleden insana biz iyi insan diyemeyiz' ifadesini kullandı. Bu aslında aynı zamanda Kılıçdaroğlu'nun ve CHP'nin geriye dönük izlediği politikaların ne kadar yanlış olduğunun kabulü olarak ben bu açıklamayı alıyorum" diye yanıtladı.
HABER7

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...