Gül'den Christian Wulff'a, Fahri Hemşehrilik Beratı

Gül'den Christian Wulff'a, Fahri Hemşehrilik Beratı

GÜNDEM Haberleri

Eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'a, Tarsus ilçesinde, Fahri Hemşehrilik Beratı ve şehrin sembolik anahtarı verildi.

Christian Wulff, Tarsus'ta Nusrat mayın gemisinin bulunduğu Çanakkale Parkı'nda düzenlenen 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 99. yıl dönümü törenine katıldı.Törende öğrencilerle bir süre sohbet eden Wulff, Tarsus Kaymakamı Hasan Göç ve Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ile Nusrat mayın gemisinin içini 3 boyutlu gözlükle izledi. Wulff, Fahri Hemşehrilik Beratı etkinliği için belediyeye giderken, Cleopatra Kapısını, ''Bereket Peygamberi'' olarak bilinen Daniyel Peygamber'in kabrinin bulunduğu Makam-ı Daniyel Camisi'ni gezip, vatandaşlarla sohbet etti, kendisine ikram edilen çayı içip, cezeryeden yedi.Cumhurbaşkanıyken 2010'un ekiminde Tarsus'a bir günlük ziyarette bulunduğunu anımsatan Wulff, belediye meclis salonundaki Fahri Hemşehrilik Beratı töreninde yaptığı konuşmada, o ziyareti sonrası Tarsus'tan ayrılırken, kentin gizemli dünyasından etkilendiğini belirterek, buraya en kısa zamanda gelip, Tarsuslularla yakın diyalog kuracağını söylediğini ancak Fahri Hemşehrilik unvanının kendisi için sürpriz olduğunu ifade etti.
Aziz Paulus'un doğum yeri olması nedeniyle Tarsus'un, Hristiyan alemi için önem taşıdığını dile getiren Wulff, ''Paulus, sadece ilk kilisenin kurucusu değil, aynı zamanda bu inancın dünyaya yayılmasını sağlayan isimdir. Tarsus, Müslüman alemi için de büyük önem taşır. İlk Müslümanlardan biri sayılan Bilal-i Habeş'in makamı da buradadır. Bunun yanında mezarı Tarsus'ta bulunan Daniyel Peygamber de Musevi dünyası için kutsal bir isimdir. Tarsus, bu bağlamda 3 semavi dinin buluştuğu, yollarının kesiştiği bir noktadır'' dedi.
Dünyanın bugün birçok bölgesinde inancı uğruna yaşamını yitiren insanlar bulunduğunu, Senpol'ün da inancı uğruna yaşamını yitirdiğini, yakın bir tarihte Almanya'da insanların inançları yüzünden kovuşturma ve baskıya maruz kaldığını, vahşice öldürüldüğünü belirten Wulff, inançlarından ötürü hiç kimsenin dışlanmaması gerektiğini, insanlara hoşgörüyle yaklaşmaktan ve onları dışlamamaktan da öte şeyleri arzu ettiğini, sadece kendi ülkesinde değil, tüm dünyada farklı inançların birbirleriyle diyalog kurabilmesini, farklı dinler arasında üretken bir düşünce alışverişi yaşanmasını istediğini söyledi.
Almanya'da Cumhurbaşkanlığı döneminde yaptığı bir konuşmada, İslamiyetin artık Almanya'nın bir parçası olduğunu söylediğini, ardından Ankara'ya geldiğinde ise "Hristiyanlık da Türkiye'ye aittir" ifadesi kullandığını dile getiren Wulff, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''İlk söylediğim söz, Almanya'da Türkler ve Müslümanlar arasında büyük ilgi görmüştü. İkinci cümlem ise bu kez Türkiye'deki Hristiyan camiasını ve Almanları sevindirdi. Böylesi bir yaklaşım ile dinler arasında bir kavga sebebi değil, birbirini tanıma, anlama ve yakınlaşması yönünde iyi bir fırsat olur. Çünkü insanlık onuru, bu yakınlaşmanın odağındadır. Basın ve düşünce özgürlüğü de vazgeçilemeyecek bir koşuldur. Bunun yanı sıra herkesin yaşama hakkına sahip olması kaçınılmazdır. Kuvvetler ayrılığı ve güvenilebilir bir hukuk devleti vazgeçilmezdir. İşte bu temel koşullar varsa, çok yönlü şeffaf bir toplum gerçekleşir. Çünkü bu temel koşullar, barış, huzur ve gelişim fırsatı yönünde en iyi güvenceleri oluşturur."
Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da Wulff'a Fahri Hemşehrilik Beratı, şehrin sembolik anahtarını ve Nusrat mayın gemisi tablosu vererek, ''Bugün Tarsus için özel bir gün. Çünkü Almanya'nın eski Cumhurbaşkanı Wulff, Tarsus'un özel konuğu olmasının yanı sıra, artık Tarsus'un fahri hemşehrisi sayılır" dedi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...