Müslümanlar o ülkede tehdit altında yaşamaya devam ediyor

Orta Afrika Cumhuriyeti'nin başkenti Bangui'nin 140 kilometre batısındaki küçük Boda kenti, Hıristiyan ve Müslümanlar arasındaki çatışamaların sembolü haline geldi. Bölgedeki AA muhabiri, ülkedeki trajediyi gözler önüne seren kentteki gözlemlerini paylaştı ve buradaki bazı kişilerle konuştu.
Bir mahallede ''sıkışıp kalan'' 11 bin Müslüman, Hıristiyan Anti-balaka milislerinin tehditleri altında yaşıyor. Kente ve çevresindeki kasabalara giden yolda bir kilise önünde toplanan 7 bin Hıristiyan ise Müslümünların şiddetinden korktukları için evlerine dönmeyi reddediyor. Hıristiyanlar ve Müslümanlar arasındaki Sangaris operasyonunda görevli, sayıları 80'den 120'ye çıkan Fransız askerleri ise ''kırılgan sükuneti'' korumaya çalışıyor.
Fransız bayraklarıyla donatılmış, hapishaneyi andıran birkaç yüz metrelik mahallede yaşayan Müslümanlar, hep bir ağızdan, ''Sangaris olmadan sokağa bile çıkamazdık'' diyor.
Bölgede yaşam koşulları giderek kötüleşiyor. BM Gıda Programı'nın gıda yardımının uzun süre önce tükendiği belirtiliyor.
Artık pazar yerinde en temel gıda ihtiyaçları bile bulunmuyor. Ülkeden kaçmak isteyip de sadece gidiş ücretini ödeyebilecek kişileri Bangui'ye götürmek üzere birkaç sefer yapan elmasçılara ait özel uçaklar, bazen biraz un getiriyor.


Çevrede kalan birkaç hayvan yetiştiricisiyle zayıf inek için pazarlık etmek için bazıları bölgenin dışına çıkmaya cesaret edebiliyor. Emziren annelerin yetersiz beslenmesi nedeniyle yeni doğan bebeklerde şimdiden açlık belirtileri görülüyor.
Tedavi konusu da kentteki bir başka sorun. Maria adlı hemşire, ciddi vakalarla tek başına ilgilenmek zorunda. İlaç stoklarının tükendiğini belirten Maria, HIV taşıyanlar, verem hastaları ve yetersiz beslenen çocuklar gibi birçok kişinin tedavisinin yarıda kesilmek zorunda kaldığını vurguladı.
Merkez camisinin imamı Ali Babu, ''Suudi Arabistan, Katar, Türkiye nerede? Yardım için ne bekliyorlar? Araç ve uçak ayarlamak için ne bekliyorlar? Ülkedeki Müslümanları öldürmek isteyenlerin zafer kazanmasını engellemek için kalmalı mıyız yoksa hayatımızı kurtarmak için gitmeli miyiz? Hıristiyanların çoğu Anti-balakalardan yana. Kalırsak kiminle yaşayacağız?'' diye konuştu.
Babu, ''Ateşe verilen camileri, yırtılan Kur'an-ı Kerimleri, öldürülen Müslümanları gören diğer ülkelerdeki Müslümanların müdahale etmek istediğini anlıyorum. Ancak cihat yanlısı gruplar gelirse burada ne kalacak? Bizimki gibi küçük bir ülkede sadece bir çözüm var, o da barış'' dedi.
Hıristiyanlar Müslümanlardan daha kolayca hareket edebilse bile, onlar da yoksulluk ve tarımın olmaması nedeniyle sefil halde yaşıyor.


30 yılı aşkın süredir ülkede yaşayan İtalyan rahip Adelino Brunelli'nin genç yardımcılarından Nicaise Wilikondi, Müslümanların onları kışkırttığını, 800 evi yıktığını savundu.
''Bunun affı olmayacak. Hepsi gitsin'' diyen Wilikondi, Müslümanların yanında kalan Hıristiyan hemşirenin de kendileriyle olması gerektiğini ancak tarafını seçtiğini söyledi.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği yetkilileri, belediye başkanı, imamlar, papazlar, siyasi çatışmanın ''kardeş katilliğine'' dönüşmemesi çağrılarını artırsa, en popüler Anti-balaka yetkilerinden Rambo, Müslümanlara saldırılmamasını istese de Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki durum çok kırılgan.

Harita: Google Maps