Tedavi edilmeyen varis akciğeri ve kalbi vuruyor

Kesin varis tedavisinin kapaklardaki hasarı tamir ederek basıncın engellenmesi ile yapılabileceğini söyleyen Doç. Dr. Akgül, kapak ameliyatında kendi yöntemini geliştirdi. Hastanın kendi dokusunu kullanarak yaptığı ameliyatlarda?enfeksiyon ve doku reddini ortadan kaldırdı. Varisin tanısının doğru konulması ve tedavisinin de bu tanı doğrultusunda yapılması gerektiğini söyleyen Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Klinik Şefi Doç. Dr. Ahmet Akgül, "Sadece kozmetik kaygılarla yapılan tedavilerle maskelenen varis içten içe ilerler ve son aşamada akciğere veya kalbe pıhtı atarak ölüme sebep olabilir" dedi.
Varisin kadınlara özgü bir hastalık olarak bilinmesine karşın erkeklerin de önemli bir problemi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Akgül, "Varis, bacaklardan yukarı doğru giden kirli kanın aşağıya doğru geri dönüşünü engelleyen kasıklardaki kapakçıklarda?bozukluk?sonucu?meydana?gelir. Çoğunlukla genetik kökenlidir. Ancak sıcak ortamlarda çalışmak, çok ayakta durmak, yüksek topuklu giymek, gebelik, kilolu olmak, kabızlık gibi çevresel faktörlerden dolayı artış gösterir. Aslında bedenin alt tarafında kirli kanı aşağı doğru iten basınç meydana getiren her türlü faktör, varis için risk faktörüdür" dedi. Varisin toplumda görülme sıklığının %30'larda olduğunu söyleyen Doç. Dr. Akgül, doğru tanı konulmadığı için doğru tedavi edilmediğini belirtti. Varis tedavisine başlarken çoğunlukla damarları görüntüleyen bir yöntem olan dopler yapılmadığını yapılanların da yanlış yapıldığını belirterek, "Varis dopleri ayakta çekilmelidir. Bu şekilde varisi oluşturan kapak problemi ortaya çıkarılır. Eğer kapaklarda problem varsa ameliyat gereklidir" dedi.
AKGÜL YÖNTEMİ
Varis kapak ameliyatlarında kendine ait, kendi adını verdiği bir yöntem geliştiren geliştiren Doç. Dr. Akgül, "Kasıktan 3-4 cm kesi yaparak damara ulaşıyor ve hastanın kendi dokusundan elde ettiğimiz materyallerle kirli kanı aşağı kaçıran kapakları sıkılaştırıyoruz. Bu ameliyatlarda kişinin kendi dokusunu ilk kez ben kullandım. Bu şekilde enfeksiyon ve doku reddi de engelleniyor" diye konuştu.


Damara estetik müdahaleler çözüm değil
Özellikle yaz aylarında lanse edilen estetik amaçlı tedavilerin problemi kökten çözmediğini sadece görüntüyü kurtardığını söyleyen Doç. Dr. Ahmet Akgül, varis tedavisinin kişiye özel yapılması gerektiğini belirterek "Lazerle, köpükle, radyofrekansla bütün va-rislerin kansız, iğnesiz, acısız birkaç seansta tedavi edildiği söyleniyor. Bu büyük bir kandırmacadır. Her hasta ayrı değerlendirilmelidir. Doğru çekilen bir doplerle hastanın kapak probleminin olup olmadığı belirlendikten sonra o kişide hangi damarlarda problem olduğu tek tek belirlenir ve tedavi şekli ona göre seçilir" dedi. nbsp;Piyasada yapılan varis tedavilerinde görünen damarların temizlendiğini ama problemin çözülmediğini söyleyen Doç. Dr. Akgül, "Görüntüde bir şey olmamasına karşın?kirli kan içe doğru birikmeye devam ediyor. Bu da tehlike oluşturuyor." dedi.






BELİRTİLER
Otururken artan yürürken azalan ağrı
Doç. Dr. Ahmet Akgül, varisin en belirgin özelliğinin bacak ağrısı olduğunu söyledi. Varis ağrısının diğer ağrılardan farkına dikkat çeken Doç. Dr. Akgül, "Ağrı, otururken ya da yatarken artan yürürken azalan bir ağrıdır. Toplardamar hastalıklarında ağrı yürürken azalır. Çünkü baldır kası çalıştığı için kanı yukarı rahat pompalar. Bu hastaların şikayetleri genellikle gece başlar. Gece nbsp;krampları, yatarken ayağını nereye nbsp;koyacağını bilememek, gece kaşıntıları, varisin belirtileridir. Varis hastaları, sabah 38 numara ayakkabı giyer, akşama '40 numara olsa yine ayağımı sıkıyor' derler. Çünkü bacakta şişlikler oluşur. Bunun nedeni yukarı doğru hareket etmesi gereken kirli kanın aşağıda toplanmasıdır" dedi.




Ayak tırnağının yanlarını kesmeyin
Varis hastalarının ayak bakımına özen göstermesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Akgül, ayak tırnaklarını keserken mutlaka ayak tırnağı makası kullanılması ve düz kesilmesi konusunda uyarıda bulunuyor. Ayak tırnaklarının yanlarının alınmaması gerektiğini bildiren Doç. Dr. Akgül, "Varis hastalarında kan ayakta göllendiği için tırnak batmaması sebebiyle açılan yaralardan alınan mikroplar, bu ortamda daha fazla çoğalırlar ve vücudun diğer bölümlerine dağılarak hayatı tehdit eden sonuçlara sebep olabilirler" dedi.


Günde 45 dakika yürüyüş damarları koruyor
Varisin oluşmasını engellemede baldır kaslarının çalıştırılmasının önemli olduğunu söyleyen Doç. Dr. Akgül, "Hem varis hastalarının hem de varis oluşmasını engellemek isteyenler?günde 45 dakika aynı saatlerde yürümeli. Vücut kirli kanın yukarıdan aşağı inmesini engellemek için kapakçık ve baldır kası mekanizmasını kurmuştur. Yürüyüş?baldır?kaslarını güçlendirir. Bu durum kanın aşağı kaçışını engeller" dedi.


Ziyneti Kocabıyık/TÜRKİYE GAZETESİ
Fotoğraf: Arif Yaman