Dolar arzı azaldıkça piyasa rahatlayacak

Seçimlere bir hafta kala piyasada da nefesler tutuldu. Aylardır tartışılan çeşitli senaryolara göre herkes pozisyonunu büyük ölçüde aldı ve bu hafta son ayarlamalar yapılacak. Temel anlamda gelişen ülkeler açısından en önemli gelişme; FED Başkanı Yellen'in, ABD'de faiz artışına gidilecek tarih hakkında net mesajlar vermesi oldu. Yılın son çeyreğine kadar tahvil alımlarının bitirileceğini açıklayan Yellen; sonraki 6 ay içinde, yani Nisan 2015'e kadar faiz artırımının gündeme gelebileceğini belirtti. Hemen "bu dönemin sancılı geçeceğine" dair yorumlar yapıldı. Ancak bunun böyle olmadığını yakın geçmişte gördük. Doların yükselmesinin "klasik olumlu etkileri" Türkiye ekonomisinde aynen görülüyor. İthalatta, cari açıkta ve dolayısıyla dolar talebinde ciddi bir daralma söz konusu. İthalden alınan vergi gelirlerinin gittikçe azaldığını dikkate alırsak, bu eğilimin devam edeceğini söyleyebiliriz. Bununla birlikte son 2 çeyrektir ihracatta belirgin artış gözleniyor, buna bağlı olarak sanayi üretimi artıyor. Canlanan dış talep de bu süreci destekliyor.
Özetle dolar bolluğunun bitecek olması, özünde zaten ABD ekonomisi ve beraberinde küresel ekonominin toparlanmasıyla mümkün oluyor. Böylece Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler "reel"e dönecek; artık dolar borçlanarak değil, üretip satarak döviz kazanacak.
BORSA NE OLACAK?
Madem ekonomide reel bir toparlanma bekliyoruz, o halde özellikle "ihracat yapan sanayi sektörü" hisselerinin borsada ön plana çıkacağını söylemek zor değil. BIST 100 endeksine mevcut durumda bakacak olursak; geçen hafta ortalama yüzde 2 yükseldi ve son kapanışı 64.579'dan yaptı. Borsa, aralık ayının son haftasından beri birkaç defa gördüğü en düşük seviyeler olan 60.700-61.000 üzerinde tutunmayı başardı. Son geldiği nokta itibarıyla da bu tehlikeli bölgeden yaklaşık yüzde 5 yukarıda... Geçen hafta, ocak ayının sonundan beri üçüncü defa 66.000 direnci denendi, ancak aşılamadı. 50 günlük ortalama 64.100'de, 22 günlük ortalama 63.500'de bulunuyor. Bu noktalar önemli destek olarak takip edilecek. Yükselişin hız kazanması ise, ancak 66 binin hacimli aşılmasıyla mümkün olacak. En yakın ihtimal olarak bu senaryoya ağırlık veriliyor. Dünyaca ünlü yatırımcılar Faber ve Mobius'un da gözlerini Türk hisselerine diktiğini hatırlatalım ve şimdilik burada kapatalım...
Ö.Faruk Bingöl/TÜRKİYE GAZETESİ