Başbakan Erdoğan Kocaeli'nde konuştu

/ Kaynak: DHA
Başbakan Erdoğan Kocaeli'nde konuştu

GÜNDEM Haberleri  / DHA

Başbakan Erdoğan, "Bu Twitter, Youtube, Facebook, bunlar aileleri kökünden sarstılar. Bunlarda montaj var, her yol var. Biz tavır almayacak mıyız?" dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Pensilvanya'daki zat, çiftliğinin yanında bir yer satın aldı. Oraya da montaj fabrikasını kurdu. Orada montajlar yapılıyor. Çok kabiliyetli yeğenleri varmış, yeğenleriyle bu işi götürüyor" dedi.

Erdoğan, partisinin Kocaeli'nde düzenlediği mitingde halka hitap etti.

Başbakan Erdoğan, konuşmasına, "Kocaeli bizi hayal kırıklığına uğratmadı. Kılıçdaroğu, burada da montaj var mı?" diye sorarak başladı. Erdoğan, Kocaeli'nin demokrasiye, sandığa, milli iradeye, yeni Türkiye'ye, büyük Türkiye'ye sahip çıktığını ifade ederek, "Bugün bir kez daha davana, hareketine, partine, Başbakanına sahip çıkıyorsun Kocaeli" dedi.

Bu mitingi yaparken İstanbul'un da tarihi bir güne hazırlandığını belirten Başbakan Erdoğan, "Şu anda İstanbul akın akın Yenikapı'ya geliyor. Şimdi buradan, bu muhteşem kalabalıktan öyle bir haykıralım, Yenikapı, İstanbul bizi duysun. Kocaeli demokrasiye, iradene sahip çıkıyor musun? Yeni Türkiye evet mi? Mührü AK Parti'ye basıyor muyuz? Maşallah... Bu iş artık bitmiştir. Sandığın rengi Kocaeli'de bugün belli olmuştur. Rabbim kardeşliğimizi, yol arkadaşlığımızı daim eylesin" diye konuştu. nbsp;

AK Parti olarak 8 seçime girdiklerini söyleyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Daha önceki seçimlerde de meydanlar dolup taşıyordu ama ben Kocaeli'de bunun yarısından fazlasını görmemiştim ama bugün katladı. Niye? Kocaeli cevap veriyor. Kocaeli, milli iradesini çalmak isteyenlere cevap veriyor. Yolsuzluk yapanlara, hırsızlara cevap veriyor. 'Bu ülkede 12 yıl öncesine kadar siz vardınız ne yaptınız?' diyor. 'Kocaeli'nde yaptıklarınızı biliyoruz, Kocaeli'nin CHP'li hırsızlarını biliyoruz' diyor. Şimdi utanmadan, sıkılmadan, meydanlardaki kalabalığa, coşkuya laf söylüyorlar: Meydan fotoğrafları montajmış; photoshop yapılıyormuş; bu meydanlara başka illerden başka taşıma insanlar getiriliyormuş... O zihinleri, o küçücük beyinleri, şunu hiçbir zaman anlamadı ve anlamayacak, 'Millet bizi seviyor. Biz, milletimize sevdalıyız. Millet, hükümetine sahip çıkıyor. Millet, iradesine sahip çıkıyor. Millet, Türkiye'de oynanan çirkin oyunu görüyor ve bu oyuna itiraz ediyor.' İşte bunu anlamadılar. Milletin sevgisini, muhabbetini idrak edemediler. Çünkü hiçbir zaman milletle gönül irtibatı kuramadılar."

Tarihimizde böyle hoca görmedik

Miting alanından "dik dur eğilme, bu millet seninle" tezahüratlarına Başbakan Erdoğan, "Rükudan başka hiçbir yerde eğilmedim, eğilmeyiz" karşılığını verdi. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bunlar seçim öncesinde oturdular, bir hesap, plan yaptılar, bir tuzak kurdular. CHP, MHP, BDP, onların yanında Pensilvanya, Türkiye için bir kurgu yaptılar. 'Ortak aday çıkaralım, AK Parti karşısında o ilde kim güçlüyse, o ilçede kim güçlüyse ona destek olalım' dediler. 'Hükümete her türlü çirkin saldırıyı yapalım' dediler. Pensilvanya'daki zat, çiftliğinin yanında bir yer satın aldı. Oraya da montaj fabrikasını kurdu. Orada montajlar yapılıyor. Çok kabiliyetli yeğenleri varmış, yeğenleriyle bu işi götürüyor. Hocaefendi ya, tek ceketi varmış. Nasıl tek ceketse, buna CHP de, MHP de, BDP de, milyarlarca dolarlar da sığıyor, ananaslar sığıyor, rafineriler sığıyor. Sen neyin hocasısın? Biz tarihimizde böyle hoca görmedik. Maşallah tek odada oturmuş.

Ben senin İstanbul'da Altunizade'de oturduğun yeri de biliyorum, şu andaki çiftliğini de biliyorum, oradaki villaları da biliyorum. Neyi anlatıyorsunuz, kimi aldatıyorsunuz? Ufak atın da güvercinler yesin. İşleri güçleri, yavuz hırsız ev sahibini bastırır ya hemen montajlarla üzerimize gelmeye başladılar. Aileleri kirlettiler, aileleri parçaladılar ve sokakları ateşe verdiler. Gezi nbsp;olaylarının perde arkası açılıyor. Gezi olayları olduğu zaman yayın organlarında, yandaş medyalarında Gezi olaylarını çıkaranlar hakkında bir tane aleyhte yazı bulamazsınız. Çünkü kendileri de Gezi olaylarının bizzat içindeydiler. Şimdi onlar çıkıyor ortaya. 'Samimi olarak oraya gelmiş olan gençlere niye böyle saldırıyorsunuz' dediler. Nasıl samimiyse, ellerinde molotof kokteylleri. Benim esnafımın, ticaretle uğraşan kardeşimin dükkanını yak, yık, sonra 'samimi.' Neresi bunun çevreci? Ağaçları, fidanları söktüler, neresi çevreci? Taksim'i adeta harabeye çevirdiler, neresi çevreci? Her türlü çirkinliğe, çirkefe başvurdular. Her türlü ahlaksızlığı, edepsizliği sergilediler ama şimdi bakıyorlar millet AK Parti'den uzaklaşmıyor, görüyorlar bunu, tam tersine millet daha fazla, akın akın AK Parti'ye koşuyor. İşte bunu anlayamıyorlar, kavrayamıyorlar. Çünkü hiçbir zaman millete inanmadılar. Milletin derin ferasetine, engin basiretine hiçbir zaman inanmadılar. Millet neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Millet oyunu görüyor, tuzağı görüyor, senaryonun ne olduğunu, kimin işine yarayacağını görüyor."

Bizden ne istediniz de alamadınız?

Milletin, iradesine, sandığa, demokrasiye, ülkesine, vatanına, bayrağına sahip çıktığını ifade eden Erdoğan, "Ben bu Pensilvanya'ya gönül veren ihlaslı, samimi kardeşlerime sesleniyorum: 'Bizden ne istediniz de alamadınız? Bizden inanç değerleri noktasında ne istediniz de alamadınız?' 17 üniversiteniz var. Bütün bu üniversitelerimiz için a'dan z'ye size hür türlü desteği veren bu iktidar olmadı mı? Okullar kurdunuz, destek veren bu iktidar olmadı mı? Sizler dünyanın değişik yerlerinde açtığınız okullara, beni, arkadaşlarımı oralara ısrarla davet ettiğiniz zaman, oralarda gelip devlet reislerine, hükümet başkanlarına sizi refere eden biz olmadık mı?" diye sordu. nbsp;

Dershane reformunu bir, iki gün, bir hafta, bir ay, bir sene önce başlatmadıklarını, bunun talimatını on yıl önce verdiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, "Niye? Halkımın sömürülmesini istemiyordum. Şimdi buradan sesleniyorum: Dershanelerde yavrularınız varsa çekip alın" dedi.

Takviye kursu gerekiyorsa, hafta sonlarında, milli eğitim olarak ücretsiz takviye kurslarının verileceğini dile getiren Erdoğan, "Bunların okullarından çocuklarınızı alın. Devletin okulları bize yeter. Haksız rekabeti ortadan kaldıralım. Elhamdülillah, okullarımız artık artıyor. İmam hatip okulları açıldı mı? Kim kapatmıştı bunları, malum. Şu anda benim imam hatipli yavrularım, meslek liseli yavrularım, artık katsayı kalktığı için istediği üniversiteye gidebiliyor mu? Artık düz liselerde bile Kur'an-ı Kerim seçmeli olarak okutulabiliyor mu? Peygamber efendimizin hayatı okutulabiliyor mu? Pensilvanya, yoksa seni bu mu rahatsız etti? Sen böyle bir iktidara nasıl kalkar bu şekilde ayaklanırsın? Yoksa rantında bir eksilme mi var, bunu söyle" diye konuştu.

Siyaseti yerinde yapacaklarını ifade eden Erdoğan, vatandaşlara, AK Parti'nin Türk bayraklı reklamını görüp görmediklerini, beğenip beğenmediklerini sordu. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yargı ona da kafayı taktı, paralel yapı ya. Neymiş, 'Son 10 gün yasaklarmış, bayrakla reklam yapılmazmış'. Bütün partiler yapsın, bu bizim bayrağımız. Reklam aracı değil. Hadi bu meydanlarda da gel bari bayrağı yasakla. Böyle saçmalık olur mu? Bu nasıl bir mantık, nasıl bir yargı anlamıyorum ben. Ne oldu? Orada o bayrak dalgalanırken, oraya hücum eden bir millet var. Bugün baktım, bir gazete, bir ahlaksız yayın, kalkıyor onu farklı bir şekilde karikatürize ediyor. Bunları biz yutmayız. Şunu unutmayın, millet eğilmez, Türkiye yenilmez. Mesele bu. Onun için 30 Mart sandıklardan gümbür gümbür çıkacağız.

Bunların ablaları varmış, kapılarınıza geldiler mi? Gereken cevabı aldılar mı? Bizim ablalarımız da burada, maşallah. Allah nazardan saklasın. Altı gün var, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Anlatacağız, bilmeyenlere bildiklerinizi anlatın. Onların abileri varmış, size de geldiler mi? Gerekeni söylediniz mi? İşte bizim abilerimiz de burada. Evelallah, milletin başını öne eğmeyecek, Türkiye'ye asla diz çöktüremeyecekler."

Asla müsaade etmeyin

Mehmet Akif Ersoy'un "Mefkuremiz göklerde dalgalanan bir sancak / Allah'ın huzurunda eğiliriz biz ancak" dizelerini anımsatan Erdoğan, meydanların dolup taştığını ancak bunun kendileri için yeterli olmadığını ifade etti. Milletin AK Parti'ye sahip çıktığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: nbsp;

"Millet onlara itirazını ortaya koydukça, sandık sonucu belli oldukça, o ahlaksızlar şimdiden bahaneler, yalanlar üretmeye de başladılar. 'Sandıkta hile yapılacak' demeye başladılar. Kendi yapabileceklerini konuşuyorlar şimdi. Sakın ha, oy pusulalarına yazı mazı yazmayın. 'Evet' mührünü AK Parti'nin ambleminin altına vurun. Aksi takdirde herhangi bir yazı, oy pusulasını geçersiz hale getirir.

Unutmayın, CHP demek yolsuzluk demektir. Sandığa mutlaka gidin, orada onlara cevabı verin. Oy namusumuzdur, sandık namusumuzdur. Bu haşhaşilerin sandıkta hile yapmalarına asla müsaade etmeyin. Oy verme sırasında en küçük bir olumsuzlukla karşılaşırsanız hiç çekinmeden oradaki güvenlik birimlerimize haber verin. AK Parti'nin oy pusulasındaki yeri 10'uncu sırada. Mührü, 10'uncu sıradaki AK Parti'ye vurun. Tertemiz şekilde tersten katlayıp zarfın içine koyun, oy sandığına atın. Sayım sırasında her türlü, oralarda yanlışlığa gidebilirler, oylarımıza sahip çıkacağız. 30 Mart akşamı Kocaeli'den müjde bekliyorum. Zaten seçimi kazanacağınızdan endişem yok fakat oy oranı, Türkiye'de Kocaeli'ne bir numara yakışır. Bunu başarmanızı istiyoruz."

Dünyada eşine az rastlanır nbsp;

Gündoğdu'daki 210 derslikli eğitim kampüsü ihalesinin ağustosta yapılacağını aktaran Erdoğan, Gebze Fatih Devlet Hastanesi ve Kocaeli Devlet Hastanesi projelerinin ihale sürecinde olduğunu kaydetti. Kocaeli'nin de aralarında bulunduğu 30 şehirde, kamu özel ortaklığıyla bin 180 yataklı sağlık kampüsü inşa edildiğini dile getiren Erdoğan, Gölcük Devlet Hastanesinin de şehre kazandırılacağını açıkladı. nbsp;

Kocaeli'ne, 33 bin seyirci kapasiteli stadyum yapıldığını belirten Erdoğan, "Böyle alt kümelerde kalmak yok. Süper Lig'e çıkacaksınız. O da yaklaşık 165 trilyona mal oluyor. Onu da inşallah 2015 yılı sonuna kadar tamamlayacağız" dedi. nbsp;

Kenti yüksek hızlı trenle buluşturacaklarını ifade eden Erdoğan, İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bilecik, Eskişehir yüksek hızlı treninin yapımının tamamlandığını, test sürüşlerinin yapıldığını, sertifikasyon çalışmalarının sürdüğünü, yakında hizmete gireceğini vurguladı. Kocaeli'ni üçüncü köprüden hem karayoluyla hem köprü üzerinden yapılacak çift hatlı demiryoluyla Avrupa'ya bağlayacaklarını anlatan Erdoğan, 109 kilometrelik Köseköy-İstanbul Kuzey Demiryolu'nun 59 kilometresinin tünellerden oluştuğunu, Ferhat gibi dağları deldiklerini belirtti. Erdoğan, Türkiye'nin en modern lojistik merkezlerinden birinin Köseköy'e yapıldığına işaret etti. nbsp;

Kocaeli'de demiryollarında, yapımı devam eden projelerin bedelinin 800 trilyon lira olduğunu söyleyen Erdoğan, Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolunun en önemli ayağını İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü'nün oluşturduğunu kaydetti.

"Otoyol, İzmit Körfezi'ni dünyada eşine az rastlanır bir asma köprüyle geçiyor. Bu köprü kendi sınıfında, toplam 2 bin 682 metre uzunluğunda, dünyanın dördüncü büyük köprüsü" diyen Erdoğan, 15 Mart'ta Dilovası'ndaki törenle köprünün, denizin 40 metre altındaki temelleri ile uzunluğu 42 metreyi bulan keson temellerini buluşturduklarını anlattı. 433 kilometre uzunluğundaki İzmir-İstanbul otoyol tamamlandığında iki şehir arasındaki mesafenin 8 saatten 3 buçuk saate düşeceğinin, yolun 95 kilometre kısalacağının altını çizen Erdoğan, Dilovası'ndan yola çıkacak aracın İzmit Körfezi'ni asma köprüyle geçeceğini, nbsp;Altınova'dan Orhangazi'ye, Gemlik'e, Bursa'ya ve çevre yoluna bağlanacağını, Balıkesir ve Manisa'dan sonra Belkahve Tüneli ile Bornova'ya gideceğini söyledi. Erdoğan, "İnşallah İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü ile Kocaeli, bu otoyoldan en güzel şekilde faydalanacak" dedi. nbsp;

Başbakan Erdoğan, konuşmasında Erzurumlu alim Alvarlı Efe'den bahsederek, Alvarlı Efe'nin 1950 yılındaki seçimlerde yakınlarından kendisi için vekaleten oy kullanılmasını istediğini, eğer kabul edilmezse koluna girerek kendisini götürmelerini ve oyunu kullanmak istediğini söylediğini anlattı. Çevresindekilerin de Alvarlı Efe'ye "Sizin rey ile ne işiniz olur? Niye bu işi bu kadar önemsediniz?" karşılığını verdiğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Alvarlı Efe Hazretleri de şunu söylüyor; 'Yarın kıyamet gününde bu CHP karşısında benim de bir oyum var, bu CHP'ye karşı 'ben de bir oy kullandım' demek için mutlaka sandığa gitmem lazım diyor.' Tek parti, CHP zulmünün ne olduğunu en iyi alimler bilir, dedelerimiz bilir. Alvarlı Efe hazretleri gibi Said-i Nursi de CHP'yi çok ama çok iyi tanıyordu. Çünkü o, CHP'den çok zulüm gördü. Hayatında, Pensilvanya'daki zat, aslında Said-i Nursi'yi görmedi. Hayatı onun istismarla geçti. Ama ne diyor Said-i Nursi ? 'Bu asil Türk milleti seçimiyle o partiyi, yani CHP'yi, katiyen iktidara getirmeyecek. Sosyal hayatımıza ve vatanımıza dehşetli bir tehlike teşkil eden bu partinin iktidara gelmemesi için Demokratik Parti'yi, Kur-an, vatan ve İslamiyet namına muhafazaya çalışıyorum' diyor. Ah benim bu paralel yapıya gönül vermiş ihlaslı kardeşlerim, Said-i Nursi'nin CHP hakkında söylediklerini duyuyorsunuz değil mi? Bu Pensilvanya'daki zat bütün ömrü boyunca Said-i Nursi'yi istismar etti. Said-i Nursi'yi kendi kirli heva ve hevesi için adeta kullandı. Şimdi de nbsp;CHP'yi destekleyerek Said-i Nursi'nin hatırasını ayaklar altına alıyor."

Pensilvanya'daki zat

Erdoğan, 30 Mart'ın oyunu bozma günü olduğunu belirterek, bugünün Türkiye'nin yetiştirdiği büyük alim Bediüzzaman Said-i Nursi'nin vefat yıl dönümü olduğunu da hatırlattı. Said-i Nursi'nin çileli bir yaşamı olduğunu, tek parti döneminde bütün mütedeyyinler gibi baskı gördüğünü söyleyen Erdoğan, "CHP hayatı boyunca Said-i Nursi'ye gün yüzü göstermedi. Hapislerde zulmetti, sürgünlere gönderdi" dedi. CHP'nin Said-i Nursi'yi ölümünden sonra da rahat bırakmadığını cenazesini Isparta'da bilinmeyen bir yere naklettiğini ifade eden Erdoğan, "Bunlar bu. Ve şu ilkeyi unutmayın; kişi sevdikleriyle beraber haşrolunacaktır. Ey Pensilvanya'daki zat, sen de Kılıçdaroğlu'yla, Bahçeli'yle, BDP'lilerle beraber haşrolunacaksın, unutma" diye konuştu. nbsp;

Pensilvanya partileri ahlaktan yoksunlar nbsp; nbsp; nbsp;

Ahlakı olmayan bir hareketin kazanma şansı olmadığını, kazansa bile kaybetmiş olacağını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"İşte bu Pensilvanya, işte bu Pensilvanya partileri en başta ahlaktan yoksunlar. 17 Aralık'ta yargı ve emniyet içindeki çeteleri ile Türkiye'ye saldırdılar. Dik durduk. Gereken cevabı verdik. Ardından kasetlerle, montajlarla, dublajlarla, her türlü ahlaksızlıkla, edepsizlikle, şahsıma, aileme, arkadaşlarıma saldırdılar. Bu kirli, ahlaksız, çirkin saldırılar için CHP'yi, MHP'yi kullandılar. Hala da saldırıyorlar. Hala da ahlaksızca, edepsizce işler yapıyorlar. 'Şu çıkacak, bu çıkacak. Şunu yayınlayacağız, bunu yayınlayacağız'. Yalan üstüne yalan, söylüyorlar, iftira üzerine iftira atıyorlar.

Tedbir almak durumundayım

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şimdi de bu tweet denilen olayı kullanıyorlar. Tweet de ne diyor? Kendilerine göre söyleyip de propaganda yapacak halim yok. nbsp;Bakanlarıma aynı şekilde, hakaretler. Ne dedik? Bu Tweet'i biz kapatacağız. Malum medya bize saldırıyor. Neymiş? 'Özgürlüklere bu tahammülsüzlükmüş'. Kim olursa olsun, dinlemiyorum. Dünya karşımıza dikilse ülkemin güvenliğini tehdit eden her saldırıya karşı tedbir almak durumundayım. Şimdi bu Twitter denilen kuruluş, bu Youtube, bu Facebook, bunlar aileleri kökünden sarstılar. Bunlarda montaj var, her yol var. Ve ben aklıselim sahiplerinin hala nasıl bu Facebook'u, Youtube'u, Twitter'ı savunduğunu anlayamıyorum. Her tür yalan var buralarda. Kalkıp da yapılmamış şeyleri yapılmış gibi anlatanlara karşı biz tavır almayacak mıyız? Benim milletime saldıranlara karşı biz tavır almayacak mıyız? Siz bize bu ehliyeti vermediniz mi? Bu vekaleti bunun için vermediniz mi? Ülkemizi karıştıracaklar, Gezi Olaylarında neler yaptığını bu tweetlerle biliyorsunuz. 17 Aralık'ta, 25 Aralık'ta neler yaptığını biliyorsunuz. E duralım mı? Hala seyir mi edelim?" nbsp;

Birileri gibi düşünmek zorunda değilim

"Herkes Tayyip Erdoğan gibi düşünmek zorunda değil. Ama ben de birileri gibi düşünmek zorunda değilim" diyen Erdoğan, hükümetinin, halkın kendisine verdiği iradenin gereğini yaptığını söyledi. Erdoğan, "Türkiye'de bir iletişim başkanlığı vardır; Telekomünikasyon, maalesef işgal altında. İşgal altında olan burada her türlü numara yapılıyor. Twitter'a uyarılar yapılıyor, mahkeme kararı neticesinde, mahkeme kararı neticesinde yapılan uyarıya rağmen, mahkeme bu hesabı kapatmıyor. Kusura bakmasınlar. Neymiş? 'Batıda şöyle derler, böyle derler'. Kim ne derse desin. Biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Bizim göbeğimizi birileri kesmeyecek" değerlendirmesinde bulundu.

Batı, Suriye'de 160 bin kişi öldü, sesin çıkıyor mu?

Başbakan Erdoğan, dünyada olanları gördüklerini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

"Batı, Suriye'de 160 bin kişi öldü, sesin çıkıyor mu? Şu anda bu tweetlere sahip çıkanlara sesleniyorum; sizin sesiniz çıkıyor mu? Ukrayna'da olanlar ortada, Kırım'da olanlar ortada, Mısır'da olanlar ortada. Ne yapıyorlar bunlar? Hani demokrattınız, hani özgürlükçüydünüz? Yüzde 52 ile gelen bir cumhurbaşkanı devrediliyor, niye sesiniz çıkmıyor? Aynı numarayı bize çekmek istiyorlar, biz bu numaraya gelemeyiz, kusura bakmasınlar."

"İşte bu CHP, 160 bin kişinin öldürüldüğü Suriye'ye milletvekillerini gönderiyorlar, katil Esed'le beraber oluyorlar. Şimdi bu CHP Kocaeli'nde benim sevgili vatandaşlarımdan hangi yüzle oy isteyecek?" diyen Erdoğan, "Bu seçimde, 30 Mart'ta, Kocaeli'nde sandıkları öyle bir patlatalım ki CHP, MHP bir daha kalkmamak üzere oraya gömülsünler" ifadelerini kullandı.

Eğer bir hainlik varsa sensin sen

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: nbsp;

"İki de bir bir şey söylüyorlar; '15'inden sonra şu yayınlanacak' hala yayınlayacaklar. '20'sinden sonra şu yayınlanacak', hala yayınlayacaklar. Şimdi 25'inden sonra yayınlayacaklar. Bizim abdestimizden şüphemiz yok, namazımızdan da şüphemiz olmaz. Çiğ yemedik, haram yemedik, karnımız ağrımaz. Hiçbir korkumuz yok. Asla boyun eğmeyiz. Ellerinde ne varsa çıkarsınlar. Eteklerinde ne varsa döksünler. Nasıl montaj yaparlarsa yapsınlar. Bunlarda utanmak yok. İşte bunların Pensilvanya'daki zatı benim için ne diyor? 'O uzun hainlik yaptı bize' diyor. Eğer bir hainlik varsa sensin sen. En büyük hainliği bu vatana sen yapıyorsun. Eğer dürüstsen, samimiysen, suçun yoksa niçin 99'da buradan kaçıp gittin. Ne diyor? İnzivaya çekiliyormuş Pensilvanya'da. İnziva için İstanbul'dan daha güzel yer olabilir mi? Kocaeli'nden daha güzel yer olabilir mi? Bizim Konya'mız var. Memleketin Erzurum var. Gel orada inzivaya çekil. bunlar da olmuyorsa Mekke de çekil, Medine de çekil. Ama oralar işine gelmiyor. Hacı Bayram-ı Veli gibi gel Ankara'da çekil. Niye buralarda değilsin de Pensilvanya'dasın. Bu yol kutlu yol. Dönen alçak olsun, korkan alçak olsun. Zerre kadar korkmadık, korkmuyoruz ve korkmayacağız. Bu ahlaksızları da asla bunların yanına bırakmayacağız."

Erdoğan, CHP'ye yönelik eleştirilerde bulunarak, şunları kaydetti:

"Kardeşlerim, CHP'nin burada yaptığı önemli şeylerden bir tanesi neydi? Özellikle Yuvacık barajı. Oradaki yolsuzluğu biliyorsunuz değil mi? CHP, yolsuzluk demektir, yolsuzluk. İşte, o zamanlar büyükşehir belediye başkanı olan zat, daha sonra işi yırtmak için milletvekili oldu. Ondan sonra döndü, 2009'da büyükşehir için aday oldu ve Kocaeli ona 'güle güle' dedi. Şimdi, çıtayı düşürdü. Şimdi, İzmit'ten ilçe belediye başkan adayı oldu.

İzmit, şöyle bir elleri göreyim. İzmit, ilçemizde gereken dersi veriyor muyuz? 30 Mart, aynı zamanda bunlara ders vermektir. Kardeşlerim, çok çalışacağız. İnşallah, çok daha iyi neticeleri almak suretiyle yolumuza devam edeceğiz. Bütün bunlarla beraber, burası sanayinin bir merkezi. Beş adet organize sanayi bölgesi ve 5 adet küçük sanayi sitesi kuruldu. Burası, çok önemli bir şehir. Kocaeli'ne birlikte sahip çıkacağız."

Enerji alanında 90 trilyonluk yatırım yapıldığını aktaran Erdoğan, artık doğalgazın Kocaeli'nin her köşesinde olduğunu, artık dairelerin tüm odalarının ısındığını söyledi. Erdoğan, "Bizden önce var mıydı? Bunlar gerici, gerici. Bunlarda modernizm diye bir şey yok. Bunlar, tam gerici" diye konuştu. nbsp;

Biz, hep birlikte Türkiye'yiz

Erdoğan, birçok camiyi, külliyeyi ve daha bir çok eseri restore ettirdiklerini ifade eden Erdoğan, Rabia işareti yaparak, yola çıkarken kendilerinin ilk olarak "tek millet" dediklerini söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türk'ü ile, Kürt'ü ile Laz'ı, Abhaza'sı, Gürcü'sü, Roman'ı, Boşnak'ı, Arnavut'u ile, aklına ne gelirse... Biz, biriz, diriyiz, kardeşiz, hep birlikte Türkiye'yiz. Kardeşlerim, ben Türk'ü Türk, Kürt'ü Kürt, Arap'ı Arap, Laz'ı Laz, Güncü'yü Gürcü, Roman'ı Roman olduğu için sevmiyorum. Beni yaratan Allah, onları da yarattığı için seviyorum. nbsp;

İkincisi, tek bayrak. 'Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa, vatandır'. Üçüncüsü, tek vatan. Toplam 780 bin kilometrekarenin batısında ne varsa en doğusunda da o olacak, kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak."

"Bundan 15 sene önce Şırnak'a, Ağrı'ya, Kars'a, Iğdır'a havaalanı, havalimanı yapılacak dense, inanır mıydınız?" diye soran Erdoğan, bunların gerçek olduğunu söyledi. Hakkari'ye havaalanı yapıldığını dile getiren Erdoğan, "Hakkari, hala tehdit ediyor. Geliyorlar, bizim teşkilatımızı bombalıyorlar. Adayımızı, hepsini tehdit ediyorlar. Ama, biz buna rağmen Hakkari'ye bunu yapıyoruz" açıklamasında bulundu.

Kendilerine oy verilip verilmemesinin önemli olmadığının altını çizen Erdoğan, "Bize, oy verip vermemeleri önemli değil. O topraklar, bizim. Oraya da, insanımıza da hizmeti götürüceğiz. Bir gün olacak, Hakkari'de yaşayan benim Kürt kardeşlerim, herhalde şöyle kalkıp, bu bölücü terör örgütüne, siyasi Kürtçülük yapanlara karşı tavrını koyacak. Diyecek ki, 'siz bizi kanalizasyonlara mahkum ettiniz, siz bizi çöpe çamura mahkum ettiniz. Yetti be artık, diyecek' bunu görüyorum" dedi.

Dördüncü unsurun da 'tek devlet' olduğunu ifade eden Erdoğan, "Devlet içinde devlet, 'asla' diye konuştu.

Hükümeti MHP'den devraldıklarını belirten Erdoğan, "Bu MHP var ya, bunlardan bir şey olmaz. Bu Bahçeli'den hiçbir şey olmaz. Üç buçuk sene kaldı iktidarda. Bir buçuk senesi daha vardı kaçıp gitti. Niye kaçtın gittin? Sadece bu hakaret bilir, başka bir şey bilmez" diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:

"230 milyar dolardan bıraktılar bize, 79 senede 230 milyar dolar. Biz 590 milyar dolar ilave ettik. Şimdi bizim milli gelirimiz 820 milyar dolar. 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı. Biz 12 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Farkımız bu. Bir başkası, IMF'ye 23 buçuk milyar dolar borç vardı. Bize öyle bıraktılar. Ödedik, ödedik geçen 14 Mayıs'ta sıfırladık. Şimdi borcumuz yok, şimdi IMF bizden borç istiyor. 3 milyar dolar diyorlar, tamam dedik. Veren el alan elden üstündür.

Bitmedi, bunlar 'milliyetçiyiz' diyorlar ya, sevsin bunlar gibi milliyetçiliğini. Kılıçdaroğlu, senin milliyetçiliğin kafatası milliyetçiliği. Sen bu vatan için ne yaptın onu söyle. Üç buçuk senede ne yaptın? Kocaeli depreminde ne yaptın? Bırakıp kaçtın. Sakarya'da ne yaptın? Bırakıp kaçtın? Düzce'de ne yaptın? Bırakıp kaçtın, altında kaldın depremin. Biz geldik bütün eksikleri tamamladık."

AK Parti döneminde depremler olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Bak bizim dönemimizde Bingöl depremi oldu. 1 yılda Bingöl'ü inşa ettik. Simav depremi oldu, 1 yılda inşa ettik. Van depremi oldu, 1 yılda yeni bir Van inşa ettik. Buna rağmen hala Van'daki kardeşlerimiz bu yapılan hizmetleri eğer görmezse biz buna üzülürüz. Ama hiç de önemli değil. At denize balık bilmezse halik bilir. Biz buna bakıyoruz. Merkez Bankası milli bankamız değil mi? Merkez Bankamızı bize nasıl bıraktılar biliyor musunuz? 27 buçuk milyar dolarla. Şimdi 128 milyar dolar. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunları yapabilir mi?" diye konuştu.

İşçi ve memurlardan zorunlu tasarruf adı altında kesilen parayla, konut edindirme yardımı altında toplanan paraları ödediklerini belirten Erdoğan, "Anlatacak bu noktada çok şey var. Benim çiftçi kardeşime yüzde 59 faizle kredi veriyordu onlar. Biz bunu indirdik, yüzde 5'e. Esnaf kardeşim Halk Bankası'ndan yüzde 47 faizle kredi alıyordu. Yüzde 4 yüzde 5'e indirdik" dedi.

Kocaeli AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İbrahim Karaosmanoğlu'nu yanına çağıran Erdoğan, bu dönemde İbrahim Karaosmanoğlu'yla hizmete devam edileceğini söyledi.

Bir değişim yaşandığını, projelerin yeni projelerle artarak devam edeceğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yerel yönetimle merkezi yönetim el ele vereceğiz. Bu işleri çözeceğiz. CHP SEKA'yı biz yıkma kararı aldığımız zaman Baykal efendi gelip orada eylemler yapmadı mı? 'Yıktırmayacağız' demedi mi? Biz ne dedik, ne yaparsan yap biz burayı bir kısmını müze, bir kısmını da Koceeli halkına park yapacağız. Ne oldu o zaman. Oradaki işçiyi Kocaeli Belediyemiz kendi tasarrufuna aldı, biz oradaki projemizi uygulamaya koyduk. Şu anda sahil Kocaeli için muhteşem bir yer oldu mu? Onun için ben Karaosmanoğlu'nu sizlere emanet ediyorum. Çalışınca oluyor. Sandıkların da patlaması lazım. Çünkü bu seçim sadece İbrahim Karaosmanoğlu kardeşimin seçimi değil, aynı zamanda AK Parti'nin buradaki alacağı oyların yükselişi seçimidir. Biliyorsunuz buradan parlamentoya gönderdiğiniz bir iki kişi var. Onların parlamentoda maalesef dillerinin ne denli çirkef olduğunu heralde dinliyorsunuzdur."

Notlar

Başbakan Erdoğan'ın yaklaşık 1 saat süren konuşması, sık sık "Dik Dur Eğilme Türkiye Seninle", "Türkiye Seninle Gurur Duyuyor" sloganlarıyla kesildi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda, ahitleşme yapacaklarını belirterek, "12'de 12 yapmaya var mıyız? İnşallah gümbür gümbür, 30 Mart akşamı, Kocaeli'de farklı müjde bekliyoruz" dedi.

Erdoğan, konuşması sırasında, yanına gelmeye çalışan bir vatandaşın, korumalarına seslenerek, platforma çıkmasına engel olunmamasını istedi. Erdoğan'ın elini öpme girişiminde bulunan vatandaş, AK Parti iktidarı öncesinde yaşadığı sıkıntıları ifade ederken, muhalefet partilerinin oy talebinde bulunmalarına da tepkisini dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, daha sonra, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı ve adayı İbrahim Karaosmanoğlu ve AK Parti Kocaeli milletvekilleri ile seçim müziği eşlinde halkı selamladıktan sonra alandan ayrıldı.

Miting alanında, "Kocaeli Lafa Değil İcraata Bakıyor', "Ömrün Uzun Olsun Uzun Adam", "Millet Eğilmez Türkiye Yenilmez", "Bu Gemi Yürüyecek, Tayyip Geçti Dümene, Allah Fırsat Vermesin Millet Dertliyken Gülene", "En Büyük Roman Recep Tayyip Erdoğan" yazılı pankartlar dikkati çekti.

Bu arada, Başbakan Erdoğan miting alanına gelmeden önce, Uğur ışılak sahne aldı. Işılak, AK Parti'nin seçim şarkılarını seslendirdi. Işılak, Dombra seçim müziğiyle ilgili eleştirileri de değerlendirdi. "Sen sanatçı adını kirlettin" şeklinde eleştirilere maruz kaldığını ifade eden Işılak, "Niye, dedim? 'Çünkü, başbakana, siyaset adamına, politik kişiye eser yaptın' dediler. Ben de hayır, bilakis dedim ki, 'Ben bir siyaset adamına eser yapmadım, ben bir politika adamına eser yapmadım, ben bir dava adamına, sevda adamına eser yaptım.' Sadece bir dava adamı olduğu için o adamın yanında olursanız meydanlar da böyle olur" şeklinde konuştu.

Mitingde daha sonra, AK Parti Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İbrahim Karaosmanoğlu ve ilçe belediye başkan adayları halka takdim edildi.



GÜNDEM
Kaynak: DHA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...