Başbakan Erdoğan: Twitter da Facebook da Youtube da...

/ Kaynak: AA
Başbakan Erdoğan: Twitter da Facebook da Youtube da...

GÜNDEM Haberleri  / AA

Başbakan Erdoğan: 'Twitter da Facebook da Youtube da Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasına, yasalarına saygı göstermek zorundadır' dedi.

Başbakan Erdoğan, "Twitter, Amerika Birleşik Devletleri anayasasına, yasalarına uyuyor, İngiltere'nin kurallarına uyuyor, Almanya'nın, Rusya'nın, Çin'in, Hindistan'ın, diğer birçok devletin kurallarına uyuyor, bu ülkelerle işbirliği yapıyor ama mesele Ukrayna olunca, Mısır olunca, Türkiye olunca, diğer devletler olunca, Twitter çıkıyor özgürlükten bahsediyor. Hiç kusura bakmasın, biz üçüncü dünya ülkesi değiliz. Twitter da Facebook da Youtube da Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasına, yasalarına saygı göstermek zorundadır" dedi.AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İstanbul mitinginde konuştu.Başbakan Erdoğan, partisince Yenikapı Meydanı'nda düzenlenen İstanbul mitingindeki konuşmasına, Necip Fazıl Kısakürek'in, "Şarkımız Bizim" şiirinden, "Kırılır da bir gün bütün dişliler/Döner şanlı şanlı çarkımız bizim/Gökten bir el yaşlı gözleri siler/Şenlenir evimiz barkımız bizim. Yokuşlar kaybolur çıkarız düze/Kavuşuruz sonu gelmez gündüze/Sapan taşlarının yanında füze/Başka alemlerle farkımız bizim. Kurtulur dil, tarih, ahlak ve iman/Görürler nasılmış, neymiş kahraman/Yer ve gök su vermem dediği zaman/Her tarlayı sular arkımız bizim. Gideriz nur yolu izde gideriz/Taş bağırda, sular dizde gideriz/Bir gün akşam olur, biz de gideriz/Kalır dudaklarda şarkımız bizim" dizelerini okuyarak başladı."İstanbul, canım İstanbul, aşkım, sevdam, davam, kavgam, ey İstanbul, seni yürekten selamlıyorum ey aziz İstanbul, ey kutlu Peygamberin buyruğuna nail olmuş yüce şehir, ey Mekke'nin kardeşi, Medine'nin kardeşi, Şam'ın, Kudüs'ün, Diyarbakır'ın kardeşi İstanbul, seni kalpten selamlıyorum" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Ey aziz İstanbul; Adalar, Arnavutköy, Ataşehir, Avcılar, Bağcılar, Bakırköy, Bahçelievler, Başakşehir, Bayrampaşa sizleri selamlıyorum. Beşiktaş, Beykoz, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Çatalca, Çekmeköy, Esenler, Esenyurt sizleri selamlıyorum. Eyüp, seni muhabbetle selamlıyorum, toprağını şereflendiren Ebu Eyyub el- Ensari'ye buradan dua ve selam gönderiyorum. Fatih, seni gönülden selamlıyor, toprağını şereflendiren Fatih Sultan Mehmet'e buradan rahmet niyaz ediyorum. Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik sizleri de selamlıyorum. Sancaktepe, Sarıyer, Silivri, Sultanbeyli, Sultangazi, Şile, Şişli, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar, Zeytinburnu sizleri de özellikle selamlıyorum."


"İstanbul, Türkiye'nin özetidir"


Erdoğan, İstanbul'a, Anadolu'nun, Trakya'nın şehirlerinden selam getirdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"İstanbul, sana Sivas'ın, Yozgat'ın selamını getirdim. Sana Batman'ın, Muş'un, Bingöl'ün, Siirt'in selamını getirdim. Sana Antalya'nın, İzmir, Aydın, Edirne, Tekirdağ'ın selamını getirdim. Sana Artvin'in, Rize'nin, Erzurum'un dün Hatay'daki, Ankara'daki kardeşlerimin, az önce Kocaeli'deydim kardeşlerimizin selamlarını getirdim. İstanbul, Türkiye'nin özetidir. İstanbul adeta 81 vilayetimizin bayrağının dalgalandığı bir şehirdir. İstanbul'un tüm kardeş şehirlerini selamlıyorum. Buradan İslamabad seni selamlıyorum. Kabil, Bakü, Lefkoşa seni selamlıyorum. Musul, Kerkük, Erbil, Bağdat, Basra seni selamlıyorum. Kahire, İskenderiye, Beyrut, Şam, Halep seni selamlıyorum. Üsküp, İskeçe, Gümülcine, Prizren, Belgrad, Saraybosna, Mostar sizleri selamlıyorum."


Erdoğan, Gazze, Ramallah, Kudüs, Mekke ve Medine'yi de selamladığını kaydederek, şöyle devam etti:


"Bütün kardeş ülkeleri, bütün kardeşimiz, dostumuz şehirleri buradan selamlıyorum. Kardeşlerim, bugün Türkiye bizi izliyor, İstanbul'u izliyor. Bugün tüm dünya İstanbul'u izliyor. Şundan emin olun sevgili kardeşlerim; bugün dünyanın tüm mazlumları, tüm mağdurları, yolda kalmışları, garipleri, öksüzleri, yetimleri sizi izliyor. Kahire'de oyları çalınmış kardeşlerim, sizi İstanbul'u izliyor. Şam'da kurşunların, bombaların altında yaşayan, açlıkla, sefaletle imtihan edilen, belki de yavrusunun başında ağıtlar yakan ciğeri parçalanmış anneler sizi izliyor. Bağdat'ta barışa susayan gönüller İstanbul'u izliyor. Karabağ'da toprakları çiğnenen Azeri kardeşlerim sizleri izliyor." nbsp;


Saraybosna'nın bugün İstanbul'u izlediğini dile getiren Erdoğan, "Mogadişu bugün İstanbul'u izliyor. Varsın birileri 'montaj' desin, Kılıçdaroğlu bak, bu montajı nasıl yaptık? Güzel mi? Beğendin mi? Bir montaj da sen yap böyle. Varsın birileri 'montaj' desin, 'taşıma' desin, bu muhteşem coşkuyu küçümsesin ama bilesin ki İstanbul, Gazze'nin yetimleri, Ramallah'ın öksüzleri bugün seni izliyor. Şu anda Kabe'nin etrafında tavafta olanlar size dualar ediyor. Diyorlar ki; '30'unun akşamında müjde bekliyoruz, İstanbul'dan müjde bekliyoruz, Türkiye'den müjde bekliyoruz'. Onun için 30 Mart bir başka güzel, bir başka önemli."


Başbakan Erdoğan, "Şu İstanbul'un hissiyatı neyse, inanın diğer 80 vilayetin hissiyatı da bu. Şu İstanbul'un kalbindeki neyse, fikrindeki neyse, dilindeki dua neyse, inanın bütün dost ve kardeş şehirlerin halkları da işte aynen o şekilde. Millet oynanan oyunu görüyor. Millet, o engin ferasetiyle, o sınırsız basiretiyle, tertemiz kalbiyle Türkiye üzerinde oynanan kirli oyunu, Türkiye'ye kurulan tuzağı görüyor" dedi.


Erdoğan, "Biz sandıksız bir demokrasiyi asla kabul etmedik ve etmiyoruz. Sandığı küçümseyerek varılacak yer demokrasi olmaz. Sandığı küçümsemek, bu milleti küçümsemektir. Bu CHP, millete 'göbeğini kaşıyan adam' demedi mi? Bu CHP millete 'bidon kafalı' demedi mi? Bunlar böyle ya. Bunlar bir elit kesimin sürekli desteğiyle bu ülkede iktidar oldular. Ya darbeyle geldiler ya bu tür yollarla geldiler. Bu ülkede sandığa laf etmenin, sandığa rıza göstermemenin tek bir anlamı var; o da darbedir. Bugün de AK Parti'yi sandıkta alt edemeyeceklerini anlayanlar, yine sandığı küçümsemeye, sandığı değersiz kılmaya, ellerinden gelse sandığı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Bölücü terör örgütünün yaptığı gibi. Sandığı küçümsemek, demokratik bir muhalefet tarzı değildir. Sandığı küçümsemek, üstü örtülü bir darbeciliktir. Bunların miletle sorunu var. Milletin iradesiyle, milletin hayalleriyle, milletin kutsal değerleriyle, manevi değerleriyle sorunları var. Sandığa saldırmaları, sandığı değersizleştirmeye çalışmaları işte bu yüzden" diye konuştu.


Başbakan Erdoğan, "Türkiye normalleştikçe, vesayetin gölgesi siyasetin üzerinden kalktıkça, millet siyasetin yegane sahibi oldukça, bunların sandığa karşı alerjileri giderek arttı. Sandıktan ümitlerini kestikçe şirretleşiyorlar. Kalplerinde, zihinlerinde 27 Mayıs özlemiyle yaşıyorlar. Sandığı devirerek elde etmek istedikleri iktidarın hayaliyle yaşıyorlar. Her 10 yılda bir yapmaya alıştıkları gibi. Yine milletin önünü kesmeye çalışıyorlar ama başaramayacaklar. Kesinlikle başaramayacaklar ve meşru iktidarı sokakta devirmenin Hesaplarını yapıyorlar. Sokak şiddetini demokratik protesto hakkı diye yutturmaya çalışıyorlar. Buradan milletime bir kez daha sesleniyorum; sizin hakkınızı, hukukunuzu korumakta en ufak bir terredüt göstermedik, göstermeyeceğiz. Bu demokrasi düşmanlığına, millet düşmanlığına seçkinlik duygusundan ötürü bu kibire geçit vermeyeceğiz" dedi.


Erdoğan, "Kardeşlerim, birçok olaylar bahane edildi. Fakat bu ağır saldırıları sizinle beraber atlattık. 17 Aralık aynı şekilde, yolsuzluk ve rüşvet iftirası altında bizden ziyade yine Türkiye'ye, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, milli güvenliğimize, ağır bir saldırı düzenlediler. İnanın bu saldırılarda en küçük bir mertlik yok. Bu saldırılarda dürüstlük yok. Bu saldırılarda ahlakın kırıntısı yok. Önlerine ne gelirse, ahlaksızca, hayasızca, namertçe, alçakça, haince ona saldırıyorlar. Kutsal değerlere saldırıyorlar. Milletin iradesine saldırıyorlar. Kardeşliğimize, çözüm sürecine saldırıyorlar" dedi.


Ne çıkarırsanız çıkarın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bunlar da neler var neler. Şimdi ne diyorlar? '25 Mart'ta şu çıkacak, 30 Mart'ta şu çıkacak'. 29 Mart olur, 30 Mart olmaz tabii... Ne çıkarırsanız çıkarın, hangi montajı, hangi dublajı çıkarırsanız çıkarın, hangi yalanı söylerseniz söyleyin, hangi iftirayı atarsanız atın, bu tehditlerin, bu şantajların, bu montajların, bu alçaklığınızın ve ahlaksızlığınızın altında ezilip gideceksiniz. Daha şimdiden 30 Mart akşamı hangi yalanları söyleyeceklerini, hangi bahanelerin arkasına sığınacaklarını konuşuyorlar, daha şimdiden. Çünkü neticeyi görüyorlar. Acaba böyle bir başarısız netice için ne söyleyeceğiz. Şimdi onu düşünüyorlar ve prova içerisindeler. Çamur atmanın provasını yapıyorlar. Senaryolar yazıyorlar, tabii büyük senaristleri var Pensilvanya'da" dedi.

GÜNDEM
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...