Şok iddia! Ünal Aysal bırakabilir

Başkan'ın, mali ve idari yönden ibra edilse bile, ibra etmeyenlerin sayısının yüksek olması durumunda seçime gideceği ve aday olmayacağı öğrenildi. Son iki sezonun şampiyonu, Şampiyonlar Ligi'nde iki sezon üst üste gruptan çıkma başarısı gösteren Galatasaray, buna rağmen ardı ardına gelen krizlerle sarsılıyor. Son olarak Şampiyonlar Ligi'nden elenip, kendi sahasında lig sonuncusu Kayserispor'a mağlup olan ve şampiyonluk yarışındaki en ağır darbeyi alan Sarı-Kırmızılılar'da, TT Arena'yı dolduran taraftarlar Başkan Ünal Aysal'ı istifaya çağırmıştı. Aysal'ın da bir durum değerlendirmesi yaparak, Nisan ayında gerçekleşecek olan Mali Genel Kurul'un sonucuna göre hareket edeceği belirlendi.


Yerine kim gelebilir?
Başkan'ın genel kurulda, mali ve idari yönden ibra edilse bile, ibra etmeyen üye sayısının yüksek olması durumunda seçim kararı alacağı ifade edildi. Hatta Aysal'ın seçime güvenoyu için gitmeyeceği, adaylığını koymayarak tamamen görevi bırakmak üzere bir düşünce içinde olduğu öğrenildi. Ünal Aysal'ın başkanlık koltuğundan ayrılması durumunda, yerine kimin geçeceği ise tam anlamıyla bir muamma. Zira kulislerde henüz bir adayla ilgili olarak mutabakata varılabilmiş değil. Çünkü henüz hiçbir muhalif üye ya da eski yönetici, başkanlığa aday olabileceği yönünde bir izlenim veya sinyal vermedi.


Aysal bu sürece nasıl girdi?
Her şey geçtiğimiz Haziran ayında yapılan olağanüstü genel kurulla başladı... Dile kolay... Ligi 8. sırada bitirmiş bir enkaz devralındı ve o takım üst üste iki sezon ligi domine edip şampiyonluğa ulaştı. İlk sezon Şampiyonlar Ligi'nde de çeyrek final oynandı. Tüm bu sportif başarılara karşın geçtiğimiz Haziran ayında yapılan yönetim operasyonu, kulübün kaderini tamamen değiştirdi. Ali Dürüst, Adnan Öztürk ve Abdurrahim Albayrak gibi tecrübeli isimlerle yolları ayıran Aysal, olağanüstü genel kurulla birlikte yepyeni bir liste hazırladı.


Terim krizini yönetemedi
Ancak mevcut yönetimin en üst kademesindeki Özkan Olcay, Ümit Özdemir ve Candan Erçetin gibi isimlerin konuya genel itibariyle uzak oluşları, ardından patlak veren Fatih Terim krizinin yönetilememesi ve kimsenin içine sinmeyen kovulma biçimi, sonrasında Mancini ile başlayan yeni süreç, yoldan çıkan rayların bir türlü yerine oturmamasını sağladı. Gelinen nokta itibariyle, yeşil sahada alınan birkaç kötü sonuçtan çok, Aysal'ın üçüncü yılında bambaşka bir kimliğe bürünerek sergilediği 'tek adam' imajının, bu karamsar tabloyu ortaya çıkardığı düşünülüyor.