Yedi düvele inat... Büyüme yüzde 4 oldu

Yedi düvele inat... Büyüme yüzde 4 oldu

Ekonomi Haberleri

İstikrarı hedef alan sayısız tuzağa ve yerel seçimlere rağmen büyüme, beklentileri aştı.

Türkiye 2013 yılında beklentilerin üzerinde büyüyerek herkesi şaşırttı. FED'in parasal sıkılaştırma politikasına, bölgesel ve siyasal gerginliklere, en büyük ticari ortağımız olan AB'deki daralmaya ve yüksek seyreden petrol fiyatlarına rağmen dördüncü çeyrekte yüzde 4.4 büyüme gerçekleştiren Türkiye, 2013'ün genelinde ise Hükümet'in Orta Vadeli Programda (OVP) yer alan yüzde 3.6'lık, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yüzde 3.8'lik tahminlerini de aşarak yüzde 4 büyüdü. Böylece 2012 yılında 10 bin 459 dolar seviyesinde olan milli gelir de 10 bin 782 dolara yükseldi. Takvim etkisinden arındırılmış sabit fiyatlarla GSYH 2013 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4.7'lik artış gösterirken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH değeri bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.5 arttı. Öte yandan, geçen yıl Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, cari fiyatlarla 820 milyar 12 milyon dolara (1 trilyon 561 milyar 510 milyon lira) yükseldi. Söz konusu rakam, 2012 yılında 786,3 milyar dolar düzeyindeydi.
Büyümeyi tetikleyen en önemli etken tüketim harcamaları oldu. Hanehalklarının 2013 yılında nihai tüketim harcamaları yüzde 4.6 artarken, devletin nihai tüketim harcamalarındaki yükseliş yüzde 5.9'u buldu. Hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2013 yılında mevcut fiyatlarla 1 trilyon 107 milyar lirayı buldu. Devletin tüketim harcamaları da 235 milyar lirayı geçti. Dış ticaretin büyüme üzerindeki net etkisi ise negatif oldu. İhracattaki artış yalnızca yüzde 0.1 düzeyinde kalırken, ithalat yüzde 8.5 yükseldi. Sanayi üretiminin 4. çeyrekte büyümeye etkisi sınırlı kalsa da büyümenin 2014 yılında sanayi üretimi, kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi gibi göstergelerle sürmesi bekleniyor. Yerel seçimlerden siyasi istikrarın çıkması, kurdaki gelişmeler ile AB'deki toparlanmanın da büyümeyi destekleyeceği belirtiliyor. nbsp;


Rasyonel beklentiler teorisi nbsp;

Nobel iktisat ödüllü Lucas'ın ortaya attığı Rasyonel Beklentiler Teorisine göre beklentileri düşük tutmak ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Bu teoriye göre mesela iki kişinin elinde 100 liralık bir kaynak olsun. Bunlardan A kişisi kriz ortamında elindeki parayla yatırım yaparak risk alıyor. Diğer B kişisi ise kriz ortamında nakitte kalarak daha fazla kazanacağını düşünüyor. Sonuç olarak yatırım yapan ve olaylara reel ve pozitif bakan A kişisi, nakitte kalan kişiye göre daha kazançlı çıkıyor. Bir anlamda beklentilerin yönetilmesini ifade eden teori ile olumlu verilerin ön plana çıkarılmasıyla ekonomik veriler daha olumluya dönüşürken, aksine olumsuz veriler ön plana çıkartıldığında ise nbsp;daha olumsuz ekonomik veriler gelmeye başladığı görülüyor. nbsp;





NE DEDİLER?


ALİ BABACAN:

Büyümenin kalitesi arttı
Büyüme rakamlarını değerlendiren Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye ekonomisinin, 2009'un son çeyreğinden itibaren sürdürdüğü kesintisiz büyüme sürecine 2013 yılı dördüncü çeyreğinde de devam ettiğini belirtti. Babacan, 2013'ün tamamında GSYH büyüme hızının yüzde 4 olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "2013 yılındaki GSYH büyüme hızı, ekim ayında tahmin edilen oranın üzerinde gerçekleşti. Yılın ilk yarısında kamu talebinin ağırlıklı olduğu büyüme, yılın ikinci yarısında özel sektör talebinin öncülüğünde gerçekleşmiştir. Özellikle özel yatırım harcamalarının yılın ikinci yarısında büyümeye verdiği pozitif katkı önümüzdeki dönem üretim kapasitesi için önemli bir temel oluştururken, büyümenin kalitesini de iyileştirmiştir." nbsp;


MALİYE BAKANI ŞİMŞEK: nbsp;

Olumsuzluklara rağmen büyüdük
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisinin, olumsuz konjonktüre rağmen 2013'te güçlü büyüdüğünü belirtti. Şimşek, "2013 yılında yüzde 4.0 ile OVP'de öngördüğümüz yüzde 3.6'lık tahminin de üzerinde büyüdük. Bu performans, FED'in parasal sıkılaştırma politikasına, bölgesel ve siyasal gerginliklere, AB'deki daralmaya rağmen elde edilmiştir" dedi. Büyümenin en önemli kaynağının iç talep olduğuna dikkat çeken Şimşek, iç talebin, 2013'ün tamamında büyümeye 6.4 puan, yılın son çeyreğinde ise 7.4 puan katkı sağladığını bildirdi. İç talepte ise en önemli katkının özel tüketimden geldiğini ifade eden Şimşek, şöyle devam etti: "2014 yılında büyüme bir miktar yavaşlasa da görünüm pozitif seyrini korumaktadır."


MÜSİAD BAŞKANI OLPAK:

17 Aralık'a güçlü bir mesaj oldu
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, Türkiye'nin olağanüstü şartlardan geçmesine rağmen, istikrarlı bir şekilde büyümesini sürdürdüğünü, bunun büyük bir başarı olduğunu ifade etti. Türkiye'nin ısrarlı bir şekilde istikrarlı büyümesini sürdürdüğüne dikkati çeken Olpak, şunları kaydetti: "Türkiye, 17 çeyrektir büyümesini aralıksız sürdürmektedir. Böylece 2013 ortalama büyümesini öngörülerimiz doğrultusunda yüzde 4 ile kapattık. 3. çeyrekte görülen özel sektör yatırımlarındaki artış dördüncü çeyrekte de devam etmektedir. 17 Aralık süreciyle başlayan çalkantılı sürece rağmen özel sektör yatırımlarındaki artışın özel sektörün piyasaya olan güvenini göstermesi bakımından güçlü bir mesaj olduğuna inanmaktayız."




4.4'lük büyüme ile dünya devlerine fark attık
Türkiye, büyüme hızıyla Avrupa Birliği (AB) ve Euro Bölgesi ekonomilerinin çok üstünde bir performans sergiledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, Euro Bölgesi ekonomisi, geçen yılın 4. çeyreğinde yıllık bazda yüzde 0.5, AB ekonomisi ise yüzde 1 oranında büyüme gösterdi. Söz konusu dönemde, Türkiye ekonomisi ise yüzde 4.4 ile beklentilerin üzerinde büyüme kaydetti. 2013 yılının tamamına bakıldığında ise Euro Bölgesi'nde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) yüzde 0.4 azalırken, AB'de yüzde 0.1 oranında artış gösterdi. Aynı dönemde Türkiye ekonomisi ise yüzde 4 büyüdü. nbsp;Türkiye ekonomisi 4.4'lük büyüme ile dünyanın önde gelen ekonomilerine de fark attı. Söz konusu dönemde Avrupa'nın en büyük ekonomilerinden Almanya yüzde 1.4, Fransa yüzde 0.8 büyürken, İtalya yüzde 0.8, İspanya ise yüzde 0.1 oranında daraldı. Dünyanın en güçlü ekonomisi ABD'nin bu dönemdeki büyüme hızı yüzde 2.7 oldu. Aynı dönemde yüzde 5.1 ile Türkiye'nin üzerinde büyüme kaydeden tek AB ülkesi Romanya oldu. Bu ülkeyi sırasıyla yüzde 3.6 ile Letonya, yüzde 3.3'le Litvanya, yüzde 2.8 ile İngiltere ve Macaristan takip etti. AA



UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...