Twitter'la ilgili Hükümet'ten flaş açıklama

Twitter'la ilgili Hükümet'ten flaş açıklama

GÜNDEM Haberleri

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay Anayasa Mahkemesi'nin Twitter yasağı kararıyla ilgili konuştu.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Bundan sonra vatandaşın sandıkta vereceği oyla seçilecek cumhurbaşkanı daha siyasi kimlikli kişiler olacaktır. Yani öyle 'siyasetin dışından, bürokrasiden vesaire birini getirelim de cumhurbaşkanı yapalım' yaklaşımları artık bitmiştir" dedi. Yerel seçim sonuçlarına bakıldığında AK Parti'nin cumhurbaşkanlığı için göstereceği adayın ilk turda kazanıp kazanmayacağının sorulması üzerine Atalay, herkesin yapılan seçimin sonraki süreci önemli şekilde etkileyeceğini bildiğini belirtti.
Kendilerinin de seçimi "bundan sonraki seçimler için kendilerine verilecek mesaj" olarak değerlendirdiklerini ve bu yönde açıklamalarda bulunduklarını anımsatan Atalay, "Bu mesajı milletimiz verdi. Yani cumhurbaşkanlığı için de hükümet ve parti olarak şu anda bir zorluk içinde değiliz. Çok olumlu bir mesaj bu, olumlu bir ortam var" diye konuştu.
Bu konuyla ilgili parti içinde henüz bir değerlendirmenin olmadığını ifade eden Atalay, "Başbakanımızın, kendisinin açıktan telaffuz ettiği bu konuda bir kanaati yok" ifadelerini kullandı. Bu konuları olgunlaştırmak için çalışma mekanizmalarının olduğunu belirten Atalay, "Bu mekanizmaların da artık çok gecikeceğini sanmıyorum, takvim kısa olduğu için. Yakın zamanda herhalde o mekanizmalar çalışır, değerlendirmeler, istişareler yapılır ve karar verilir" dedi.
"Mayıs ayı içinde adayınız belli olur mu" sorusu üzerine Atalay, "Mayıs ayı uygun bir zamandır. Çünkü haziranın yarısından itibaren kampanyalar başlar" diye konuştu.
Başvuru süresini, resmi takvimi bilmediğini ancak 10 Ağustos'ta yapılacak seçimle ilgili Temmuz'un kampanyalarla geçeceğini dile getiren Atalay, "Dolayısıyla haziranın yarısına kadar bu kararların olgunlaşması lazım" dedi. "İlk turda sonuç çıkar mı" sorusuna Atalay, "Bu görüntü onu gösteriyor ilk turda sonuç çıkar, şu şekliyle çıkar" karşılığını verdi.
"AK Parti'nin 2,5 milyon oy kaybettiğine" ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine Atalay, "Aslında bizim oy artışımız var. Bugünkü yerel seçimde aldığımız yüzde 46, genel seçim için yüzde 52, 53, 54'e tekabül eder" açıklamasını yaptı.
- "Geçmişte kalan cumhurbaşkanlığı seçimi manevraları"
Muhalefet partilerinin de cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin aday arayışlarına başlamış gibi göründüğü belirtilerek, "Kılıçdaroğlu, Türkiye dengelerini iyi bilen, siyasi kimliği, bir partiye aidiyeti çok ön plana çıkmamış ve toplumun her kesimini kucaklayan iyi eğitim almış, yabancı dil bilen biri olursa ilk turda da işbirliği yapılabilir' diyor ne derseniz" sorusuna Atalay, bunları geçmişte kalan cumhurbaşkanlığı seçimi manevraları olarak nitelendirdi.
Türkiye'nin bu tür yaklaşımlardan çok büyük sıkıntı çektiğini dile getiren Atalay, "Şu anda ilk defa milletimiz, vatandaşımız seçecek. Onun için o tür, ne partiler ne kesimler arası bir anlaşmayla cumhurbaşkanının seçilmesi mümkün. İsterse o partiler anlaşsınlar zaten taban ona uymaz. Bundan sonra vatandaşın sandıkta vereceği oyla seçilecek cumhurbaşkanı daha siyasi kimlikli kişiler olacaktır. Yani öyle 'siyasetin dışından, bürokrasiden vesaire birini getirelim de cumhurbaşkanı yapalım' yaklaşımları artık bitmiştir" dedi.
- "Onlar için büyük bir başarısızlıktır"
Cemaatin farklı isimlerinden gelen açıklamalardan örnekler verilerek bu farklı açıklamalara ilişkin görüşü sorulan Atalay, paralel yapının seçim dönemi kampanya ortamının en önemli aktörü olduğunu, şimdi de o aktörün durumunun konuşulduğunu belirtti. Atalay, şunları söyledi:
"Büyük bir hezimettir onlar için, büyük bir başarısızlıktır. Onun destek verdiği, veriyor göründüğü partiler için de büyük bir başarısızlıktır. Bu kesimin öyle abartıldığı gibi, toplum içinde büyük bir etkisi ve oyunun olmadığı da ortaya çıkmıştır. Bunlar tabii çok yanlış bir strateji güttüler. Burada Sayın Gülerce'nin eleştirileri çok önemli yani öz eleştiri diyeyim. Öz eleştiriyi zannediyorum bu cemaat, bu yapı içinde şu anda yapan çoktur. Kendilerinin de iyi yapmaları gerekir, tam da yapmanın zamanıdır. Öyle deseler de 'biz yolumuzda devam edeceğiz' artık bu yolun önü çıkmaz sokaktır, bunu bilmeleri lazım. Bundan sonra iyi bir öz eleştiri yapıp tabii ya bu hizmetleri, İslami, dini eğitime dönük hizmetler yürüten bir çalışma içinde olacaksın veya bu paralel yapı olma, kurumlarda yapılanma, gruplar oluşturma emniyette, yargıda vesaire o iddialarda olmayacaksın ancak öyle yürüyebilir. Tabii bundan sonrası hükümet de devlet de bu konuda tedbirlerini alıyor. Bir sürü dosyalar oluşacak, yargılamalar başlayacak. Şimdi o dosyalar olgunlaşıyor. Tabii hukukun içinde olunacak ama yani o dosyalar olgunlaştığında epeyce yeni malzeme ve yeni dava ortaya çıkacak zannediyorum."
"Bir operasyondan bahsedilirken kapsamının ne olacağı konusunda çok tartışma var. Sizin düşüncesiniz" denilmesine üzerine Atalay, kendilerinin 'operasyon' kavramını pek kullanmadıklarını söyledi. Atalay, şöyle devam etti:
"Bu konuda yapılacak olan hukukun içinde, yanlış yapanların nerede olursa olsun bu yargıda olabilir, paralel yapının odaklanması içinde yanlış yapanlar, yani devletin, hükümetin politikaları dışında kendilerine has bir yapı oluşturarak bürokraside farklı işler yapanlar veya emniyetin içinde TİB'de vesaire oralarda yanlış dinlemeler, bir milyondan fazla dinleme olmuş, bu kararlar nasıl verildi vesaire. O tapeler, insanların ses kayıtları, zamanında kaydedilmiş, bir yerlere stoklanmış kullanılıyor. Bunların üzerine gidilecek. Bunların üzerine gitmek bir operasyon değil. Burada, kamuda her tür insan çalışır. O çalışan insanları şu veya buna göre ayırmazsınız, İşini, iyi yapan, doğru yapan veya yapmayan, buradaki ayrım odur bundan sonra da öyle olacaktır."
İstanbul'da seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından CHP adayı Mustafa Sarıgül'ün kabul ettiğini ancak daha sonra oyların sayılmasını istediğini anlatan Atalay, bunların bir yerlerden dikte edildiğini söyledi.
Seçim sonuçlarını tartışılır kılmak için çaba harcandığını belirten Atalay, en çok tartışılan yerlerden Ankara'da iki aday arasında 30-40 bin fark bulunduğunu ifade etti.
Melih Gökçek'in elinde bir bilgi olmadan yurtlardaki öğrencilerin sokağa döküleceğine ilişkin rastgele bir şey söylemeyeceğini ifade eden Atalay, genelde seçim kurulları önünde 'sokakta görüntü' oluşturma hevesi bulunduğunu dile getirdi.
Antalya'da oylar sayılırken bir Bakanın sayıma nezaret etmesine tepkiler bulunduğunun hatırlatılması üzerine ise Atalay, siyasi kimliklerin oy sayılan yerde bulunabileceğini söyledi.
Atalay, müdahalenin ayrı olduğunu ancak oy sayımının gözlenmesinde bir sakıncanın bulunmadığını belirtti.
YouTube'a erişimin engellenmesinde gerekçenin "ulusal güvenlik mi yoksa Atatürk'e aleyhine karşı işlenen" suçlar mı olduğunun sorulması üzerine de Atalay, YouTube'a erişimin engellemenin en önemli olayın Dışişleri Bakanlığındaki casusluk olayı olduğunu, ancak itirazlar içinde farklı başvurular olabileceğini belirtti.
Atalay, Türkiye'de mekanizmalarını kurmaları halinde Twitter ve You Tube'un sürekli kapatılması gibi bir düşüncelerinin olmadığını aktardı.
Seçime ilişkin en üzüldüğü sonuçların nerelerden geldiğinin sorulması üzerine Atalay, Antalya, Balıkesir, Ordu'yu almalarına sevindiklerini, Büyükşehir olarak Van'ı alamamalarına üzüldüğünü belirtti.
-Kabine değişiliği
Başbakan Erdoğan'ın seçim öncesi gergin ortamda kendi kanallarında yapılan bir röportajda 'partiden ve hükümetten yeteri destek gördünüz mü" sorusuna olumsuz yanıt verdiğinin anımsatılması ve bunun da bir kabine değişikliğini olup olmayacağına ilişkin soruların akla getirdiğinin ifade edilmesi üzerine ise Atalay, şunları kaydetti:
"Tabii kabine işi Başbakanımızın işidir. Onun görev alanıyla, yetki alanıyla ilgili bizim bir şey söylememiz uygun olmaz. O sözüyle ilgili yorumda kendisine ait. Ama biz hepimiz, tabii bu kampanya büyük bir kampanyaydı. Çok etkili bir kampanya yürüttük. Çok kapsamlı, çerçeveli, güzide televizyon reklamları, gazete ilanlarıyla, strateji ekibiyle doğrusu büyük bir kampanya yürütüldü ve çok kişi burada rol aldı. Yani Başbakanımıza soru birazcık paralel yapıyla ilgiliydi, o konudaki tutumla ilgiliydi. Onu da hatırlıyorum. Kendi değerlendirmesi bir şey diyemem."
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay başını çektiği bir ekibin veya bir başkasının merkez sağı etkileyen genel seçimlere kadar bir parti kurmasının imkanı olup olmadığının sorulması üzerine ise Atalay, parti kurulabileceğini ancak bu kişilerin tabanda bir karşılık bulamayacaklarını belirtti.
Daha öncede partilerinden ayrılıp parti kuranların bulunduğunu anımsatan Atalay, herkesin 30 Mart akşamı cevabını aldığını, bundan sonra da olacağın bu olduğunu vurguladı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...