İstanbul Üniversitesi'nde tarihi 'tuğra' yeniden göründü

İstanbul Üniversitesi'nde tarihi 'tuğra' yeniden göründü

GÜNDEM Haberleri

İstanbul Üniversitesi'nin tarihi ana giriş kapısında yer alan Sultan Abdülaziz'e ait tuğra, titiz bir restorasyonla gün yüzüne çıkarıldı.

İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü ana giriş kapısının restorasyon çalışmaları sona erdi. Restorasyon kapsamında kapının üzerindeki Sultan Abdülaziz'in Osmanlı tuğrası ortaya çıkarıldı. İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü Ana giriş kapısındaki restorasyon yaklaşık 10 ay süren çalışmaların ardından son buldu. Öğrenciler, üniversiteye ana kapıdan giriş çıkış yapmaya başladı.

Osmanlı nbsp;İmparatorluğu döneminde Milli Savunma Bakanlığı nbsp;(Harbiye Nezareti) nbsp;ve Genelkurmay Karargahı nbsp;(Seraskerlik) nbsp;olarak kullanılan, Cumhuriyetle birlikte de İstanbul Üniversitesi'ne dönüştürülen Beyazıt'taki tarihi binanın kapısının üzerindeki nbsp;Sultan Abdülaziz nbsp;tuğrası, 87 yıl sonra ortaya çıkarıldı.
İstanbul Üniversitesi'nde tarihi 'tuğra' yeniden göründü
ÇALIŞMALAR YAPILDI

İstanbul Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı tarafından ayrılan bütçe ile, Akka Mimarlık tarafından sürdürülen tarihi kapının restorasyon ve konservasyon çalışmasında; cephe temizliği, taş onarımlar, kimyasal sağlamlaştırma, kalem işi süslemeleri de yapıldı.

ABDULFETTAH EFENDİ İMZASI DA ORTAYA ÇIKTI

15 kişilik bir ekibin görev aldığı restorasyon çalışmasında yapı üzerindeki kitabelerde isimleri görünen dönemin hattatlarından Kadıasker Mustafa İzzet Efendi ile Mehmet Şefik Bey'in imzaları açığa çıkarıldı. Ayrıca ilk defa bu çalışmayla birlikte tuğralar üzerinde hattat Abdulfettah Efendi imzası da gün yüzüne çıkmış oldu. Kapının kuzey cephesinde yani arka kısmında yeni bir tuğra olduğu da tespit edildi.

YASAK GELMİŞ VE TUĞRANIN ÜZERİ KAPATILMIŞTI

Harbiye Nezareti (Savunma Bakanlığı) kapısının üzerinde celi sülüs yazıyla 'Daire-i Umur-i Askeriyye' bu ibarenin sağ ve sol tarafında da fetih ve zafer ayetleri yazılı. Mütareke devrinde İngilizler tarafından kullanılan Harbiye Nezareti binası, Lozan Antlaşması'ndan sonra boşaltılınca Darülfünun'a tahsis edilmişti. 1927 yılında ise, daha önce İngilizlerin dahi dokunmadığı kitabe ve hat sanatlarını yok etmek amacıyla kanun çıkarıldı. "Türkiye Cumhuriyeti dahilinde bulunan bütün mebani-i resmiyye ve milliyye üzerindeki tuğra ve methiyelerin kaldırılması hakkında kanun" çıkınca, Darülfünundaki bu hat yazıları da kapatıldı. Aslında kanunla sökülmesi emredilmiş ancak, Darülfünun emini İsmail Hakkı Bey, kendisi bir hat sanatçısı olduğu için ve Hattat Mehmed Şefik Bey'in elinden çıkan kitabenin ne kadar değerli bir sanat eseri olduğunu bildiği için mermerlerle kapatmıştı. 1933 yılında da T.C?yazılmıştı.

'TARİHİMİ GERİ VER' KAMPANYASI

Restorasyonla birlikte 1927'de üzeri kapatılan Sultan Abdülaziz'e ait tuğra, 87 yıl saklı kaldığı yerden ortaya çıkarıldı. T.C ibaresi ise İstanbul Üniversitesi amblem ve yazısının önüne getirildi. 2 yıl önce üniversite öğrencileri ve Ulusal Öğrenci Konseyi, sosyal medyadan 'Tarihimi Geri Ver' kampanyası başlatmıştı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...