'Merkez'in faiz indirimi piyasayı umutlandırdı

'Merkez'in faiz indirimi piyasayı umutlandırdı

Ekonomi Haberleri

Enflasyon üzerindeki baskının hafiflemesiyle birlikte faizde indirim süreci hızlanacak. Fonlama maliyetinin gerilemesi, kredi faizlerine yansıyacak...

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) önceki gün politika faizini 0.5 puan indirmesi, piyasada umutları yeşertti. TCMB Para Politikası Kurulu, "17 Aralık" sürecinin ardından doların 2.39 ile zirve yapması üzerine 28 Ocak'ta olağanüstü toplanmış, politika faizini 5'ten 10'a çıkarmıştı. Özellikle siyasilerin ve iş dünyasının tepkisini çeken faiz artışı konusunda TCMB Başkanı Erdem Başçı, "Önden yüklemeli bir artış yaptık. Bundan sonra kademe kademe indirimi gündeme alacağız" demişti. Kısa bir süre önce de Başkan Başçı, "ülke risk priminin düştüğünü, faiz indirimi için bir alan oluştuğunu" belirtmişti. Perşembe günü toplanan PPK'da da ilk adım atıldı ve Merkez Bankası politika faizini 10'dan 9.5'e çekti. TCMB, faiz indirimine rağmen "sıkı para politikası duruşunun, enflasyon görünümünde önemli bir iyileşme olana kadar korunacağını" açıkladı.
İKİ OLUMLU GELİŞME
Mayıs ayında zirve noktasını görmesi beklenen enflasyon konusunda ise 2 olumlu gelişme yaşanıyor.
1- Özellikle döviz kurlarındaki yükselişin etkisiyle artan ithal girdi maliyetleri, fiyatları yukarı taşımıştı. Ancak Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi, nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3.2 düşüş sergiledi. Son zamanda döviz kurlarındaki gerileme, bu düşüşte etkili oldu. Bu düşüş, enflasyonda döviz kaynaklı baskının da hafiflemeye başladığını bize gösteriyor.
2- Özellikle kuraklık ve don kaynaklı gıda enflasyonu, kış ve ilkbahar döneminde enflasyonu tetiklemişti. Yaz döneminin gelmesiyle birlikte yaşanacak sebze ve meyve bolluğu, gıda enflasyonu üzerindeki baskıyı da hafifletecek.
BİR DE DIŞ DESTEK
Faizlerde indirim sürecini destekleyecek bir başka unsur da gelişmiş ülke merkez bankalarının politikaları olacak. Halen parasal genişleme politikasını sürdüren ABD ve Japonya, faizlerin uzunca bir süre sıfırda kalacağı mesajını verdi. Deflasyona doğru sürüklenen Avrupa'nın da "sıkı para politikası" için bir sebebi bulunmuyor. Tam aksine zaman zaman AB'de "negatif faiz" tartışılıyor. Böyle bir ortamda yüksek faiz veren Türkiye, sıcak para akışına maruz kalıp yerli paranın değer kazanmaması için faizi aşağı çekmek durumunda kalacak.


HEM PİYASADA İŞ YAPAN KOBİLERİN HEM DE İHTİYAÇLARINI ERTELEYEN TÜKETİCİLERİN GÖZÜ, YENİ FAİZ İNDİRİMLERİNDE!..
Türkiye'de faizlerin yükselmesi, kredi kartına taksit sınırı ve ÖTV düzenlemesinin aynı döneme gelmesi, özellikle iç tüketimi frenlemişti. Büyük oranda kredi ile dönen emlak ve otomotiv sektörü, artan finansman maliyetlerinden en çok etkilenen iki sektör olmuştu. Otomotiv sektörü, canlanan dış talep ve artan döviz kurlarının da etkisiyle çıkışı ihracatta buldu. Gayrimenkul şirketleri de kendi bünyesinde taksit imkânları oluşturmaya başladı. Sadece tüketiciler değil, KOBİ'ler de paranın maliyetinin yükselmesiyle birlikte yatırım için krediye ulaşmakta sıkıntı yaşamış, durgunlaşan piyasa ortamında işsizlik yeniden çift haneli rakamlara ulaşmıştı. Faizlerde düşüşün bir trend haline gelmesi durumunda, ertelenen harcamaların ve yatırımların devreye girmesi, böylece istihdamın yükselmesi ve bu ortamın büyümeye de pozitif katkı sağlaması bekleniyor.



Ö.Faruk Bingöl / TÜRKİYE GAZETESİ


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...