Bennu Gerede: Gidiyorum, artık 'hiç' olmak istiyorum

Bennu Gerede: Gidiyorum, artık 'hiç' olmak istiyorum

YAŞAM Haberleri

Fotoğraf sanatçısı Bennu Gerede, 4 çocuğuyla ABD'ye yerleşiyor. Bu kararın perde arkasını da şöyle anlatıyor:

Bir şey beklemeden hep fedakârlık yaptım. Ama son 2 yılda çok yıpratıldım. Yanlış haberler yapıldı, çirkin şeyler söylendi. nbsp;

Röportaj yeri olarak Sancaklar Camii'ni seçen Bennu: "Ben camiileri çok severim. Bizim Teşvikiye Camii'ne de giderim ve namaz kılarım bazen. Bir gazetede görmüştüm nbsp;Sancaklar Camii'ni ve hem uzakta olması, hem de mimarisi çok dikkatimi çekmişti."

Bennu ile röportaj yapmak keyfini sizlerle paylaşıyorum. Keyifti çünkü, sabah gün doğmadan başladık yolculuğumuza. Bennu'nun ricası üzerine Büyükçekmece'deki Sancaklar Camii'nden, Eskişehir'e yakın Bozüyük Açık Ceza İnfaz Kurumu Dinlenme Tesisleri'nde mahkümlerin hizmet ettiği restoran'a uzandı yolumuz. Bennu'nun tavsiyesi üzerine Türkiye'nin dört bir tarafından mahkumlerin el işi ürünleri sattıkları dükkanda yaptığımız keyifli alışverişte de noktalandı. Önyargısız, herkese ve herşeye sevgi dolu. Sadece saygı ve yiten değerleri özleyen, sade hayatları seven, doğallıktan yana 4 çocuk annesi, özgür ruhlu bu güzel kadınla röportaj keyifti.

-Ben ilk soruyu sormadan o cevabı verdi...

Manşet istiyor musun? Bu Bennu'nun son röportajı ve Bennu Amerika'ya gidiyor. Çocuklarıyla yerleşmeye karar verdi. Önce bu yaz temmuzda gidiyorum, bir karayolu yolculuğu yapacağız. Ben yapacağımı yaptım Türkiye'de. Onların şu an okuldaki son 4 seneleri. Hiç olmazsa benim gibi köksüz kalmadılar. Onlar da Türkiye'den bir temel aldılar. Fransız okuluna gidiyorlar ve Fransız sisteminde bocalıyorlar. Ben ki doğal olarak orada büyüdüğüm için Amerika'da daha rahatım ve onların da benim büyüdüğüm vatanı tanımalarını istiyorum. Bir de yeter diyorum.

-Nereye gideceksin?

Muhtemelen Los Angeles. New York zor ve çok pahalı, o sebeple Los Angeles'tan başlayıp bakacağız nereye gideceğimize.

-Peki aşk?

Aşk... Çok acılar çektim. Ben yaşamda ve çocuklarımda aşkı buldum.

-Çocukların nasıl karşıladı kararını?

Bir kaç yıldır zaten böyle bir hevesim var. Ama artık karar verdim. Annemle de konuştum, bütün babalar da tamam dedi.

-Türkiye'de bazı konularda yargı ve önyargılar fazla, sen de sıradan değilsin, farklısın bu seni yoruyor mu hiç?

Tabii ki yoruyor. Kafama takmıyorum diyorum ama saçma sapan olaylar oluyor ve yoruluyorum. Hep kendini müdaafa ediyorsun. Hayır, ben böyle değilim demek zorunda kalıyorsun. Ne için ve kimin için? 42 yaşına gelmişim 4 çocuğumu doğurmuşum. Ha 1 adam, ha 10 adam bu kimseyi ilgilendirmiyor. Ben böyle bir seçim yapmışım. Kimseye muhtaç değilim. Kimse bana bakmıyor. Kimseye borçlu değilim. Bütün çocuklarımı aşkla yaptım, sevgiyle yaptım, isteyerek yaptım ve kendi ayaklarımın üstünde duruyorum. 10, 11 yaşımdan beri annem ve babam bana kendi ayaklarım üstünde durmayı öğretti. Ama yine de yargılanıyorsun işte. "O zaten bilmemkimle evliydi, zengindi, bu yüzden evlendi." Ben artık bir 'hiç' olmak istiyorum. Rahat olayım. Kafam rahat olsun. Güzel havada, dalgaların arasında uyanayım.

-Çocukların etkileniyor mu gazetelerde çıkan haberlerden?

Ben herşeyi onlara hep anlattım. Ne zaman gazetede yanlış bir haber olsa, birlikte bakıp gülüyoruz. Bir tane oğlumla birlikte yazdılar mesela, o gün dişçiye gidiyorduk, başka birşey yazdılar. O da şahit oldu ne kadar saçma ve yalan bir dünya olduğuna.

-Babalarını özlemeyecekler mi ?

Zaten çocukların hepsi benimle yaşıyorlar. Babaları istedikleri zaman gelip görürler.

-Oraya gittiğinde buradan en çok neyi özleyeceksin?

Halkımızı. Çünkü onlar gerçek insan ve çok sıcaklar. Onu bulmak çok zor Amerika'da. İnsan tanımadığı insana kapısını açıyor bizim ülkemizde. Bu başka yerde yok. İnsanlık.

-Tekrar çocuk sahibi olmak ister misin?

Hayır hiç bir zaman demiyorum ama şu an 4 çocuğumla çok mutluyum.

-Senin için ideal aşk, ideal aile nasıl?

Evlilik maalesef bu tüketici toplumda çok nadir yürüyen bir unsur. nbsp;Açıkçası çok imreniyorum şu an dünyanın bu halinde hala evli kalabilen karı kocalara, o kadar saygım var ki. Keşke ben de yürütebilseydim. nbsp;Ama maalesef yürütemedim. Herşeyin bir sebebi var bu hayatta. İdeal tabi hem annenin hem babanın, hem maddi, hem manevi destek olması. Yani o aileyi birlikte yürütüp başka ufuklara götürmeleri. Hem anne hem baba olmak zor oluyor.

-Günümüzde ya erkeğin hayatına hiç dahil olmayan ve uzak kalan, ya da çalışıp çok fazla aktif olduğu için kadınmış gibi hissetirmeyen kadınlar olmaya başladı, bu ikilem arasında kayboluyor sanki kadınlar. İkisi de mutsuz. Sence de böyle mi?

Evet. Ben bugün insanların aşkı tükettiğini düşünüyorum. Kadınlar da güçlü olmaya başladıkları için ve erkeklere muhtaç olmadıkları için özgüvenli oldular. Ama gerçek şu ki ataerkil bir toplumda yaşıyoruz. Kadın sadece hizmet etmek için ve çocuk doğurmak için yaşıyor. Kadını kadın gibi hissettirmiyorlar.

-Survivor'da aradığını buldun mu?

Buldum. Kendimi denedim. Kendimi övmek için değil ama hazırlıksız gittiğim adada başarılı buldum kendimi. 2.5 ay boyunca tanımadığım insanlarla aslında bir hapishane gibi bir yerde yaşayabildim. Mahkumsun çünkü, adadan başka bir hayatın yok, plajda volta atıyorsun, bekliyorsun, oyunu kazanırsan da yemek yiyorsun başka hiç birşey yok. Çok müteşekkirim ki böyle bir tecrübe yaşadım ve bir daha da giderim.

-Çok başarılısın ve bir çok özelliğe sahipsin fakat bir yere gittiğimizde hemen insanlar sana 'Survior Bennu' diyor. Bu seni rahatsız ediyor mu hiç?

Halkımız benim fotoğraf sanatçılığımı bilmeyebilir, yıllar önceki sergime gitmemiş olabilir. Ondan Survior'da herkes beni olduğum gibi tanısın istedim. Hİç rahatsız olmuyorum çünkü gerçekten de 'survivor' ım ve halkımız beni Bennu olarak tanıyabildi. Başarılı 40 yaş üstü, spor yapan, kendi ayakları üzerinde duran bir anne.

-Çok güzelsin ve doğallıktan yanasın hep, estetik yaptırmadın hiç sanırım değil mi?

Hayır henüz yaptırmadım. Yaşlanmayalım. (Gülüyor)

-Sırrı ne gençliğin?

Spor, doğru beslenme ve bir de hayata bakış açın. Enerji dolu olmak çok önemli. Olumlu olmak. Birşeyler yapmak ve üretmek. Sosyal yardım da çok faydalı.

-Çocuk ?

Tabii ki . Her çocuk doğduğunda gençleşiyorsun. Hormonların yenileniyor. Bir de çocukların tabii hayatta genç kılıyor seni.

-Fotoğraf senin için ne ifade ediyor?

O kapıyı kapattım sayılır. Artık benim için neredeyse hiç bir şey ifade etmiyor. 13 yaşımdan beri yapıyorum ve yetti. Ya da ben mi tükendim beni mi tükettiler bilmiyorum. Ancak çok özel projelerde yer alıyorum.

-Yok mu seni heyecanlandıracak bir proje?

Yine sosyal sorumluluk içerikli. O zaman kendime insanlara dokunabiliyorum. Ama artık bir moda çekimi vs. bana birşey ifade etmiyor.

nbsp;Bennu Gerede: Gidiyorum, artık 'hiç' olmak istiyorum
Bennu'nun tavsiyesiyle geldik ve Türkiye'deki mahkumların el emeği ürünlerini sattıkları Bozüyük Açık Cezaevi Sosyal Tesisleri'ndeki bu mağazada alışveriş yaptık.


nbsp;Bennu Gerede: Gidiyorum, artık 'hiç' olmak istiyorum

"SON İKİ SENEDE ÇOK YIPRATILDIM"
Bir şey beklemeden fedakarlık yaptım hep ama biri senin için çabalıyorsa onun değerini bilmelisin. Bu kadar. Bir teşekkür veya bir özür gerektiği yerde. Bu ufak detayları, değerleri biz unuttuk. Amerika'da bu değerleri bulacağım demiyorum ama şu an heyecanlıyım çünkü yeni ufuklar ve yeni bir hayat bekliyor beni.


nbsp;Bennu Gerede: Gidiyorum, artık 'hiç' olmak istiyorum
Burada mahkumlar çalışıyor, üretiyor ve hizmet ediyor...
Bozüyük Açık Ceza İnfaz Kurumu, İstanbul-Antalya Karayolu üzerinde bulunan tesislerde 13 personel, 70 hükümlü ile 2 vardiya halinde hizmet veriyor. Zeki Bayrak Uygulamalı Tesisleri'nde yemekler çok keyifli. Hükümlülerle sohbet edip, onların hikayelerini dinleme imkanınız da oluyor. Hükümlülere olan önyargılarınız değişip burada farklı bir bakış açısı oluşması açısından ve hükümünün bitmesine az kalan insanların topluma kazandırılması açısından çok değerli bir tesis. Ucuz, kaliteli ve güzel yemekleriyle biz test ettik, tavsiye ediyoruz. Bir de unutmadan, özellikle de hükümlülerin el işi ürünlerinin satıldığı dükkana mutlaka uğrayın.
nbsp;Bennu Gerede: Gidiyorum, artık 'hiç' olmak istiyorum
Mahkumların el emeği ürünleri burada satılıyor.


ÖNYARGI ÜZERİNE
"Hayatım önyargıları müdafaayla geçti"

-Önyargı ile ilgili ne düşünüyorsun?

Hayatım önyargıları müdafaa etmekle geçti. Nefret ediyorum önyargılardan.

-Toplumumuzda karşılaştığın belli başlı önyargılar neler?

Aslında Anadolu'da önyargı yok mesela. Şehirde önyargılar. Kendi gibi olmayana karşı bir hor görme var. Para da bence çok iyi birşey değil. Yanlış insanların elinde bence para.

-Erkekler kadınlardan ne istiyor sence?

Zayıf olmalı, benim bir esirim olmalı, benim lafımdan çıkmamalı.

-Ya kadınlar?

Çoğu kadın bir tek sevgi ve sevilmek istiyor.

-O kadar masumlar mı sence?

Ben sadece sevgi, güven ve şefkat arıyorum. Maddi şeyler istemedim hiç. Sevdiğim adam yanımda bana güç versin istedim. En önemlisi de güven.

-Dostlarından ne bekliyorsun?

Dürüstlük, güven ve paylaşmak.

-Kendinden farklı insanlarla vakit geçirmeyi sever misin?

Çok severim ben her tarzda insanı çok severim.

-Neden yıprandın?

Yıprandım çünkü yanlış haberler yapıldı, çirkin çirkin şeyler söylendi. 2 senem kendimi ifade edebilmekle geçti, dolayısıyle tükendim.

-Seni maneviyat anlamında en etkileyen yer neresi?

Peru. Amazonlar ve şamanlar. İnanılmaz bir tecrübeydi. Anadolu'da ise her yer beni çok etkiliyor. Her yeri tek tek tekr ar gezebilirim.

Burcu ÇETİNKAYA / TÜRKİYE GAZETESİ
FOTOĞRAF: ALİ ÇELİK

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...