Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

İşte madencilik sektörü hakkında en kapsamlı rapor

İşte madencilik sektörü hakkında en kapsamlı rapor

GÜNDEM Haberleri

TKİ'nin son Kömür Sektör Raporu'nda, sektörün zayıf yönleriyle sektör dışında oluşabilecek tehditler ortaya konularak atılması gereken adımlar belirtildi.

Türkiye Kömür İşletmelerinin (TKİ) son Kömür Sektör Raporu'nda, üretimden tüketime, yasal yapıdan çevre ve iş güvenliğine uzanan geniş bir alanda sektörün zayıf yönleri ile sektör dışında oluşabilecek tehditler ortaya konularak bu alanda atılması gereken adımlara ışık tutuldu.

Buna göre, sektörün rezervler açısından zayıf yönleri, rezervlerinin büyük oranda düşük kalitede olması ve mevcut rezervlerin zenginleştirme için uygun özellikleri taşımaması olarak gösterildi.

Üretim açısından özel sektör kuruluşlarının genellikle küçük ölçekli üretim yapabildiklerine işaret edilen raporda, mevcut kamu kurumlarında bulunan makine parklarının son derece eski olduğu ve yenileme yatırımlarının olması gereken düzeyde yapılamadığına yer verildi.

Makine-ekipman ve üretim giderleri bakımından ciddi oranda dışa bağımlılık olduğuna yer verilen raporda, yerli madencilik sanayinin geliştirilemediği, madencilik sektörünün riskli olması ve yüksek yatırım gerektirmesi nedeniyle, özel sektörün yatırım tercihleri arasında ilk sıralarda yer bulamadığı, sektörde faaliyet gösteren kamu işletmelerinde gerekli yenileme yatırımlarının zamanında yapılamamış olması nedeniyle üretim maliyetlerinin arttığı belirtildi.

Tüketim açısından ise kömüre dayalı santrallere yönelik kamuoyu tepkisi, yüksek kül ve nem içeriği nedeniyle enerji yoğunluğunun düşük olması sektörün zayıf yönleri arasında gösterildi.

Raporda kurumsal yapı açısından belirlenen zayıflar şöyle sıralandı:

- Kömür madenciliğindeki kurumsal uzmanlaşmanın giderek aşınmakta olması.

- Linyit rezervlerinin iki ayrı kamu kurumu elinde toplanmış olması.

- Linyit rezervlerinin daha büyük kısmını elinde tutmakta olan kamu kuruluşunun kömür madenciliği konusunda yeterli deneyime sahip olmaması.

- Elektrik santralleri ile bu santrallere kömür temin eden maden işletmelerinin farklı kurumsal yapılar elinde olması.

- Özelleştirme ve yeniden yapılandırma konularında belirsiz söylem ve uygulamalar.

- Linyit sektöründe mevcut özel sektör kuruluşlarının üretimde ölçek ekonomisini sağlayabilecek teknik ve finansal güce sahip bulunmaması.

- Özel sektör firmalarının yurtiçi ya da uluslararası piyasalardan mali kaynak bulabilme kapasitelerinin son derece sınırlı olması.

- Koordinasyon eksikliği -

Sektörün yasal yapı açısından da değerlendirildiği raporda, madencilik sektörüne ilişkin yasa ve yönetmeliklerin tam anlamı ile sektörün sorunlarını çözemediği, sektörde farklı kanunlara tabi olan bakanlıklar ile kurumlar ve kurumların birbirleri arasında koordinasyon eksikliği bulunduğu belirtildi.

Teknoloji konusunda özel sektör firmalarının araştırma ve geliştirme alanında son derece sınırlı faaliyet gösterdiğine yer verilen raporda, sektörde faaliyet gösteren kamu kurumları arasında TKİ dışında araştırma ve geliştirme alanına ilginin sınırlı olduğuna işaret edildi. Raporda, kamu kurumları, üniversiteler ve özel sektör tarafından yürütülen çalışmaların koordinasyonunda eksiklerin bulunduğu kaydedildi.

- İnsan kaynakları ve iş güvenliği -

İnsan kaynakları açısından kalifiye ara eleman temininde güçlük yaşandığı, sektörde özellikle usta-çırak ilişkisinin zayıfladığı belirtilen raporda, madencilik faaliyetlerinin ağır iş kolu olması nedeniyle işgücünün isteksizliğinin söz konusu olduğu ifade edildi.

Raporda, sahip olunan kömürlerin birim ısıl değer başına diğer enerji kaynaklarına göre çok daha yüksek karbondioksit emisyonuna sahip olduğuna yer verildi.

Sektördeki tehditler ve riskler ise şöyle sıralandı:

- Aramacılık faaliyetleri açısından çevre ve orman mevzuatı ile MTA açısından maden mevzuatının linyit aramalarında engel oluşturması.

- MTA haricinde kömür aramacılığında uzman bir kuruluşun ortaya çıkamaması.

- Sektördeki kamu işletmelerinde gerekli yenileme yatırımlarının yapılamaması.

- Elektrik sektöründe ithal kaynaklara dayalı üretimin tercih edilmesi.

- Sektörün en önemli maliyet unsuru olan enerji fiyatlarındaki artış eğilimi.

- Özellikle kamu işletmelerinde işletme verimliliğine yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarının son derece sınırlı kalması.

- Özelleştirme politikalarındaki belirsizliklerin sürmesi.

- Kömür endüstrisinin uluslararası piyasalara açılma konusunda strateji geliştirilememesi.

- Küresel iklim değişikliği çerçevesindeki tartışmalar.


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...