Bir girişimcinin ruh hali

Bir girişimcinin ruh hali

Ekonomi Haberleri

Gerçekten merak ediyorum bunu... Görünürde çok anlaşılmaz bir girişimci ruh, hatta asosyal olabilir. Sıradan görünür, fazla "çıkıntılık" yapmaz!

Lakin ne zaman ki bir yenilikten, farklı bir fikirden söz açılır yavaş yavaş söze girer, ilgi ve merakla gözleri parlamaya başlar. Başka biri olur girişimci. nbsp; Buna kesinlikle "Tutku hali" diyorum. Tutkulu olmayan bir girişimci düşünemiyorum! Onlardaki bu heyecanlı hallere aşinayım belki mesleğimizin girişimcisiyiz bizler de... Haberde istikrarlı olmak tabii ki iyidir, fakat rutin sizi hemen rahatsız eder... Bir titreşim modu başlar bünyede! Hele bir de işin içinde engeller varsa... Sabır mutlaka meyvesini verir ama o süreç ilginç dalgalanmalar yaşatır insana. nbsp;

Ticaretteki girişim, tabii müthiş riskler içeriyor. ABD'de marka olarak hatırı sayılır bir seviyeye gelen Chobani'nin sahibi Hamdi Ulukaya'nın yoğurt üretmeye karar vermesinden, büyük market zincirinin raflarına koyduğu süre içerisinde yaşadıkları, yola çıkış hikayesi sahiden film gibi... "Yoğurdun Steve Jobs"u denecek kadar var. Zaten Chobani markasının iş şekli Harward'da okutuluyor. nbsp;

"YOL, YÜRÜMEYE BAŞLAYINCA GÖRÜNÜR"

Öyle yazılı kurallara, çevrenin söylediklerine takılıp kalmaz girişimci. Tamamen hedefe kilitlenir bu odaklanma ile sihirli bir dünya oluşturuyor kendisine... Puzzle'ın tamamlanmış hali onu öyle mutlu ediyor ki arada yaşanan problemler leblebi, çekirdek gibi kalıyor. Eminim işin içinde korku da var. "Olacak mı olmayacak mı?" diye insanın içinde sürekli konuşan bir ses... Asıl mühim olan da bu. Bu korkuya rağmen yürümek...
nbsp;
Tıpkı Hamdi Ulukaya'nın Mevlana'dan kendine düstur edindiği gibi... "Yol yürümeye başlayınca görünür." Satın aldığı atıl bir fabrikayı boyamakla işe başlanıyor. nbsp;
Uzun zamandır girişimcilere ilgi duyan bir insan olarak şuna eminim ki bu işlerde "Tutku" varsa birçok engelin üstesinden gelirsiniz... nbsp;
Hem kolay hem zor. Risk girişimcinin yol arkadaşıdır, yenilgiler de. Denizin dalgaları gibi... Her yola çıkan için böyle aslında. Hamdi Ulukaya'nın hikayesi ile oluştu yazı fakat öyle ilham veren isimler var ki, yüreğinin sesini duyan ve dinleyen...
O ses bizi hiç bir zaman yanıltmaz değil mi? nbsp;


Gelelim bu hikayenin içindeki sorulara. Erzincanlı bir Kürt işadamı olan Hamdi Bey, neden şansını Türkiye değil de ABD'de denemek istedi? Çünkü iş yoğurt işi yani bu toprakların işi... ABD'de yoğurt markası neden "Greek" Yunan yoğurdu olarak tutuldu? nbsp;
Türkiye'de bu işe başlasaydı büyük markalar arasında bu şansı bulabilir miydi?
Asıl merak ettiğim, bu marka bu topraklardan da çıkar mıydı?

Seda Akbay

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...