LYS Sınavı Soruları Cevapları! (2014 OSYM LYS Soru ve Cevapları)

LYS Sınavı Soruları Cevapları! (2014 OSYM LYS Soru ve Cevapları)

EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ Haberleri

ÖSYM LYS Fen Bilimleri (LYS-2) fizik, kimya, ve biyoloji, Edebiyat, Coğrafya, Türk Dili ve Edebilayatı sınav soruları ve cevapları ne zaman açıklanacak?

nbsp;LYS-1'de Matematik-Geometri testleri. nbsp;LYS-2'de, Fizik, nbsp;Kimya ve Biyoloji Testleri. nbsp;LYS-3'de Türk Dili ve Edebiyatı testi ile Coğrafya-1. nbsp;LYS-4'de Sosyal Bilimler Tarih ve Felsefe testleri. nbsp;LYS-5'de Yabancı Dil Sınavı testi soruları ve cevapları nbsp;ÖSYM sitesiyle eş zamanlı olarak tg.com.tr adresinde olacak. nbsp;ÖSYM Başkanı nbsp;Ali Demir, LYS sonuçlarının en kısa sürede duyurulmasını hedeflediklerini ifade etti. nbsp;Ali Demir, nbsp;sınav sorularının duyurulmasına ilişkin bir soru üzerine de "Çok defalar duyurularımızda nbsp;da izah ettiğimiz gerekçeler kapsamında bu sınavda da Yönetim Kurulumuzun aldığı karar doğrultusunda nbsp;sınav sorularının nbsp;yüzde 20'lik kısmını nbsp;tüm sınav oturumlarının bittiği nbsp;22 Haziran günü son sınavın bitimini takiben resmi internet sitemizde yayınlayacağız" dedi.Türkiye'de 81 il merkezi ile Lefkoşa'da yapılan sınava 388 bin 361 aday girdi. nbsp;ÖSYM'den alınan bilgiye göre, başvuruda bulunan adayların 744 bin 562'si Matematik Sınavı (LYS-1), 388 bin 361'i Fen Bilimleri Sınavı (LYS-2) , 751 bin 454'ü Edebiyat-Coğrafya Sınavı (LYS-3) , 432 bin 97'si Sosyal Bilimler Sınavı (LYS-4)e ve 70 bin 767'si Yabancı Dil Sınavına (LYS-5) katıldı. LYS-4, 14 Haziran Cumartesi; LYS-1 ve LYS-5, 15 Haziran Pazar; LYS-2, 21 Haziran Cumartesi ve LYS-3, 22 Haziran Pazar günü gerçekleştirilildi nbsp;LYS'ler 81 il merkezi ve Lefkoşa'da yapıldı. nbsp;

LYS SINAV SORULARI CEVAPLARI AÇIKLANINCA BURADA OLACAK

LYS PUAN HESAPLAMA ROBOTU

LYS SINAV SONUÇLARI AÇIKLANDIĞINDA BURADA OLACAK

nbsp;LYS Sınavı Soruları Cevapları! (2014 OSYM LYS Soru ve Cevapları)

'SONUÇLAR KISA SÜREDE AÇIKLANACAK'
ÖSYM Başkanı Ali Demir, LYS sonuçlarının en kısa sürede duyurulmasını hedeflediklerini ifade ederek, nbsp;"ÖSYM'nin sınav sonuçlarının açıklanma süresi bakımından katettiği yol bellidir. Sınav sonuçlarının çok geçmeden açıklanması artık bizim bir standardımızdır. Yine bu sınavda da adaylarımıza, olabilecek en kısa sürede sonuçlarını duyurarak yaz tatillerine sonuç kaygısından uzak daha fazla vakit ayırmalarını, dinlenmelerini ve yerleştirme işlemleri için daha fazla zaman ayırıp üniversitelerin akademik takvimi başlamadan ek yerleştirmelerin de tamamlanmasını sağlamaya çalışacağız" diye konuştu. nbsp;Ali Demir, nbsp;sınav sorularının duyurulmasına ilişkin bir soru üzerine de "Çok defalar duyurularımızda da izah ettiğimiz gerekçeler kapsamında bu sınavda da Yönetim Kurulumuzun aldığı karar doğrultusunda nbsp;sınav sorularının yüzde 20'lik kısmını tüm sınav oturumlarının bittiği nbsp;22 Haziran günü son sınavın bitimini takiben resmi internet sitemizde yayınlayacağız" dedi. nbsp;Demir, LYS adaylarının sınavla ilgili olarak ÖSYM'nin internet sitesi dışında yapılacak hiçbir duyuru veya bilgiye itibar etmemelerini de istedi.

İki yıl sonra üniversite kapısında yığılma olacak nbsp;

İki yıl önce 4+4+4, 12 yıllık kademeli ve zorunlu eğitim sisteminin uygulanmaya başlanmasıyla birlikte lise eğitim zorunlu hale gelmişti. Bu nedenle artık ortaokuldan mezun olan her öğrenci liseye kayıt olmaya başladı. Yeni sistemin dördüncü yılını dolduracağı 2016 yılına gelindiğinde ise her yıl liseden mezun olan öğrenci sayısı bugünkü 850 bin düzeyinden 1 milyon 200 bine ulaşacak. Böylece, daha fazla sayıda lise mezunu üniversite giriş sistemine başvuracak. Hükümet ise hem üniversite sınavının kaldırılması hem de mevcutta 184 olan üniversite sayısının 200'e ulaştırılması için çalışma yapacak.
5 MİLYONU GEÇTİ
Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) Nisan 2014 verilerine göre, Türkiye'de yükseköğretim kurumlarında yaklaşık 5.5 milyon öğrenci eğitim görüyor. Bunlardan 1 milyon 750 bini ön lisans, 3 milyon 370 bini lisans, 329 bini ise lisansüstü programlarda yer alıyor. Üniversitede okuyan öğrenci sayısı ise nbsp;özel üniversitelerle birlikte 22 yılda 20 kat arttı. Buna göre 1982 yılında yükseköğretim kurumlarında okuyan toplam öğrenci sayısı 281 bin iken, 1990'da 736 bine, 2000'de 1 milyon 594 bine, 2010'da 3 milyon 780 bine, 2013'te ise yaklaşık 4.9 milyona çıktı. Nisan 2014 itibariyle bu sayı, yaklaşık 5.5 milyonu buldu. nbsp;Gökhan KAYA / TÜRKİYEGAZETESİ

2014 LYS SINAV GİRİŞ YERİ TIKLA ÖĞREN

LYS'ye 946 bin aday başvurdu
Üniversite giriş sınavının ikinci basamağı olan Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS), 946 bin 244 aday başvurdu.Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sonuçlarına göre, YGS puanlarından en az biri 180 ve daha fazla olan adaylar, 21-30 Nisan'da LSY'ye başvuru yaptı. ÖSYM'den alınan bilgiye göre, başvuruda bulunan adayların 744 bin 562'si Matematik Sınavı (LYS-1), 388 bin 361'i Fen Bilimleri Sınavı (LYS-2) , 751 bin 454'ü Edebiyat-Coğrafya Sınavı (LYS-3) , 432 bin 97'si Sosyal Bilimler Sınavı (LYS-4)e ve 70 bin 767'si Yabancı Dil Sınavına (LYS-5) katılacak. LYS-4, 14 Haziran Cumartesi; LYS-1 ve LYS-5, 15 Haziran Pazar; LYS-2, 21 Haziran Cumartesi ve LYS-3, 22 Haziran Pazar günü gerçekleştirilecek. LYS'ler 81 il merkezi ve Lefkoşa'da yapılacak. Adaylar, tüm sınavlara aynı merkezde girecek. Sınavlarda, 5 milyondan fazla soru kitapçığı kullanılacak.

Üniversiteye giriş sistemi değişiyor!

Bu yıl liselere geçişte sistemi değiştiren ve yılda 6 dersten yapılan 12 sınavın sonuçlarının yüzde 70 etkili olması uygulamasını getiren Milli eğitim Bakanlığı (MEB) üniversitelere geçiş için de yeni bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Üzerinde çalışılan sistem "ders dışı etkinliklerin" de dikkate alınmasıyla ABD'deki üniversiteye giriş sistemine benziyor.

DERS DIŞI UĞRAŞLAR

Habertürk'te yer alan habere göre, Tarabya İngiliz Okulları'nın düzenlediği "Liseden Üniversiteye Geçişte Farklı Bakış Açıları" paneline katılan MEB Yükseköğrenim ve Yurtdışı Eğitimler Genel Müdürü Yrd. Doç. Dr. Semih Aktekin, yükseköğretime geçişte üzerinde çalıştıkları yeni sisteme dair bilgiler verdi. Aktekin, "Yükseköğretime geçişte öğrencinin ders dışı uğraşlarını, sanat, spor ve boş zaman etkinliklerini de göz önüne alarak puanlandıracağımız bir sistem düşünüyoruz. Eğitimde bilgiyi önceleyen sistem yerine becerileri de ön plana alan yeni bir sistem kurmanın peşindeyiz" diye konuştu. Bakanlığın üzerinde çalıştığı bu sistemde yalnızca öğrencinin notları ya da ders dışı etkinlikleri üniversiteye geçişte yeterli olmayacak. Merkezi olarak yapılacak sınav sonuçları da etkili olacak. Üzerinde durulan iki sınav modeli var. Bunlardan biri tıpkı liselere geçişte 6 dersten toplam 12 sınavın merkezi olarak yapılmasını öngören Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi'nde (TEOG) olduğu gibi liselerde de bazı derslerin merkezi olarak yapılması. 5 ya da 6 dersten merkezi olarak sınavlar MEB tarafından yapılacak ve yerleştirme puanının hesaplanmasında tıpkı liselerde olduğu gibi bu sınav sonuçları etkili olacak. Bir başka sınav modeli ise Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) yapılması ve bunun sonuçlarının kullanılması. Ancak bu sınavın YGS gibi yılda bir kez değil, ABD üniversitelerine girişte sonuçları dikkate alınan SAT gibi yılda birkaç kez yapılması öngörülüyor.

HEM SINAV SONUCUNA HEM SOSYAL ETKİNLİĞE BAKIYOR

ABD üniversiteleri kendi şartlarını kendileri belirliyor. Üniversitelere başvurular öğrenci tarafından yapılıyor ve üniversiteler öğrencilerini seçiyor. Yani merkezi bir yerleştirme sistemi yok. Ancak başvuruda iki aşamalı sözel ve matematik becerilerin ölçüldüğü SAT ile İngilizce, matematik, okuma ve bilimsel muhakeme bilgisinin ölçüldüğü ACT (American College Test) sınav sonuçları istenir. Ayrıca lise notları, okul ve sınıf sıralaması, sosyal etkinlikler, niyet mektubu, öğretmenlerin tavsiye mektubu başvuru dosyasında yer alır ve etkilidir. Değerlendirme bu dosya üzerinden yapılır. HABERTÜRK

YÖK Başkanı'ndan üniversite öğrencilerine müjde!

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya yeni yatay geçiş ve çift anadal sistemi hakkında yaptığı değerlendirmede, "Merkezi sınav sisteminin eksikliklerini gidermek amacıyla tasarlandı. Hayat, gerçekten de 160 dakikadan ibaret değil. Üniversite giriş sisteminin dönüşümü projesi neyi amaçlıyorsa bu yeni sistem de onu amaçlıyor" dedi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, yükseköğretim alanında akademik reform niteliği taşıyan adımlara ilişkin İHA'ya özel açıklamalarda bulundu. Yeni düzenlemeyle öğrencilere sunulan yatay geçiş olanaklarının arttırılması ve bölümler arasında çift anadal yapabilmelerine yönelik değerlendirmelerde bulunan YÖK Başkanı Çetinsaya lise eğitimini tamamlayan öğrenciler ile sınava giriş yapan kişiler arasındaki sayı farkına dikkat çekti. Çetinsaya, "Liseden 800 bin öğrenci mezun oluyor ama sınava 2 milyon öğrenci giriyor. Biz bunu analiz ettiğimizde girenlerin yüzde 40'a yakınının bir yükseköğretim programına kayıtlı olduğu halde çeşitli sebeplerle mutlu olamayıp tekrar sınava girdiklerini gördük. Sistem üzerindeki bu baskıyı kaldırarak 'bu arkadaşlarımıza nasıl bir yol açabiliriz?' diye düşünürken, başarı ve adalet çıtasını da indirmeden mevcut yatay geçiş uygulamasının yanı sıra yeni bir yatay geçiş uygulaması önerdik. Bu yeni uygulamada adayın merkezi yerleştirme puanları çok önemli. MF puanından program kazanmış bir öğrenci TM puanında bir yere geçmek istiyorsa biz onun merkezi puanına bakacağız. O puan oluşmuş ise ve o puanla sınava girdiği yıl hangi üniversitede hangi bölümü kazanabiliyorsa belli prosedürler çerçevesinde ona geçiş hakkı tanıyacağız" dedi. nbsp;

YÖK Başkanı Çetinsaya, "Yeni sınav sistemine yönelik çalışmalar bir yandan yürütülüyor ama yeni yatay geçiş sistemi merkezi sınav sisteminin eksikliklerini gidermek amacıyla tasarlandı. Hayat, gerçekten de 160 dakikadan ibaret değil. Üniversite giriş sisteminin dönüşüm projesi neyi amaçlıyorsa bu yeni sistem de onu amaçlıyor. İstanbul İktisat Fakültesini kazandınız ama Endüstri Mühendisliği okumak istediğinizi fark ettiniz. Bir yıllık, iki yıllık üniversite eğitimi bir öğrenciye lisede sahip olduğu vizyondan çok daha ötesini kazandırıyor. Bunu farketmek zorundayız. Bu son derece doğal. Öğrencinin sınava girdiği yılda aldığı puan yine önemli. Sınava girdiğiniz yıl aldığınız puanın yettiği üniversite ve bölüme başvurabiliyorsunuz. Gerekli şartları sağlayan öğrenci kabul ediliyor. Bu yükseköğretime giriş sistemini rahatlatacak, yükseköğretim alanımıza kalite getirecek bir süreçtir. Bu sistemin eleştirilebilir bir tarafı yok çünkü adalet çıtasından ödün verilmiyor. Siz aslında o sınavı kazanabilirdiniz ama çeşitli imajlar, yanlış beklentiler yahut yanlış yönlendirmelerden dolayı farklı tercihler yapmışsınız. Biz sistemi rahatlatıyoruz. Türkiye'nin büyüme hedeflerine, yeni iddialarına uygun bir yükseköğretim sisteminin altyapısını oluşturuyoruz. nbsp;

Aynı çerçevede ve aynı mülahazalarla, çift ana dalı da da genişletiyoruz. Eğitim, Fen-Edebiyat Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler öğrencileri başka branşlarda da okuyabilir. Artık hem iktisat hem de sosyolojiyi birlikte okuyabilirsiniz. Yeni Türkiye'ye bu yakışır. Bir öğretmen adayı işletme fakültesinde de okuyabilir. Bu yeni sistemle tekrar ve tekrar sınava girme eğilimlerini adil olarak çözmekle kalmıyoruz, aynı zamanda ülkemizin yarınları için nitelikli insan gücünün gelişimine katkı sağlıyoruz" diye konuştu. nbsp;

"MESLEK KUTSAL, İYİ KAZANÇ ALGISI YANLIŞ" nbsp;

Yükseöğretim çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda hükümetin yetkilileri ile sürekli istişare halinde olduklarını da dile getiren YÖK Başkanı Çetinsaya şu açıklamalarda bulundu: "Çeşitli raporlar yazıldı. En üst düzeylerde bütün hükümet yetkilileri ile görüşüyoruz. Bu konu gerçekten de Türkiye için önemli bir konu. Henüz bu konu hakkında bir kamuoyu algısı yok. İnsanlar için öğretim üyeliği kutsal bir meslek ve iyi bir kazanç olduğu algısı da var. Ama gerçeklere baktığımız zaman öğretim elemanlarının özlük haklarının son derece dezavantajlı bir konuma geldiğini görüyoruz. Hâlbuki biz 21.yüzyıldaki hedeflerimizi geliştirmek istiyorsak en nitelikli beyinleri akademiye çekmemiz lazım. Türkiye'nin yarınları da söz konusu olduğunda bu konuda mutlaka bir adım atılacağına inanıyorum." nbsp;

BEYİN GÖÇÜ YERİNE BEYİN DOLAŞIMI nbsp;

Beyin göçü kavramının 20'inci yüzyılda kaldığını, bunun yerine yetenekli, kalifiye, yetişmiş insan gücü küresel hareketinin kabul gördüğünü aktaran Çetinsaya, " Beyin göçü kavramı da 20.'inci yüzyıl kavramı. Şu anda uluslarasılaşlaşma sürecinde küresel dünyada beyin dolaşımı daha revaçta. Yani bırakalım nitelikli beyinler tüm dünyada dolaşsın. Sonuç da hep birlikte kazanacağız" diye kaydetti. nbsp;

ÖSYM LYS nbsp;Fen Bilimleri Sınavı nbsp;Soruları testi sınav soruları ne zaman açıklanacak? LYS sınavı soru ve cevapları 22 Haziran günü son sınavın bitiminde burada. nbsp;



UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...