1. Dünya Savaşı'nın özel kareleri

/ Kaynak: AA
1. Dünya Savaşı'nın özel kareleri

GÜNDEM Haberleri  / AA

Bir asır önce bugün fitili ateşlenen 1. Dünya Savaşı'nın çarpıcı anlarının yer aldığı fotoğraf ve görüntülere, Genelkurmay arşivlerinden ulaşıldı.

Anadolu Ajansı (AA), bir asır önce bugün fitili ateşlenen 1. Dünya Savaşı'nın çarpıcı anlarının yer aldığı fotoğraf ve görüntülere, Genelkurmay Başkanlığı arşivlerinden ulaştı.

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu veliahdı ve eşinin Saraybosna ziyaretleri sırasında Sırp milliyetçileri tarafından öldürülmesiyle başlayan 1. Dünya Savaşı'nda Türk askerlerin farklı cephelerde verdikleri mücadele ve direniş, karelerde her anıyla gözler önüne seriliyor.

Zaman zaman at sırtında, bazen de develerle kıt imkanlarla Çanakkale, Yemen-Hicaz, Suriye, Irak, Kafkas, Makedonya, Romanya ve Sina-Filistin cephelerinde mühimmat taşıyan Türk ordusuna, at arabalarıyla kadınlar da destek oluyor.

Türk ordusunun, tarihinin en önemli dönüm noktalarından 1. Dünya Savaşı'nda özellikle Galiçya ve Sina-Filistin cephelerinde başarılarıyla dünya tarihinde büyük bir kahramanlık örneği sunduğu da karelerde görülüyor.

Fotoğraf ve görüntülerde yer alan kar, kış, soğuk, kavurucu sıcak demeden bir an bile düşünmeden kahramanca ölüme yürüyen küçük askerlerin yüzündeki "çocuk bakışlar" ise gözleri dolduruyor.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi (ATAM) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, AA muhabirine, 1. Dünya Savaşı'nda yaşananlar ve aradan geçen 100 yılda gelişen olaylara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bağımsızlığına sahip çıkmaya çalışan bir milletin kanının son damlasına kadar direnişinin karelerde net bir şekilde görülebildiğini anlatan Beyhan, savaşta Kerkük'ten Azerbaycan'a, Suriye'den Mısır'a farklı coğrafyalardan Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünün korunması adına ölüme yürüyen şehitlerin de bulunduğuna dikkati çekti.

"Güçlü devletler dünya barışına katkı sağlar"

O günden bugüne dünyada çok şeyin değiştiğini vurgulayan Beyhan, "1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin çöküşüyle Ortadoğu ve Balkan coğrafyasında da acılar yaşanmaya ve gözyaşı akmaya başladı" ifadesini kullandı.

Güçlü devletlerin aslında dünyanın huzuruna ve barışına da büyük katkı sağladığına dikkati çeken Beyhan, "Osmanlı Devleti, bir zamanlar büyük ve güçlü bir devletti. 1. Dünya Savaşı öncesinde güçlü devlet adamlarının yönetiminde olsaydı sonuç farklı olurdu" diye konuştu.

Savaşın, milyonlarca insanın ölümüne sebebiyet verdiğini, imparatorlukları dağıttığını, siyasi haritaları değiştirdiğini söyleyen Beyhan, 1. Dünya Savaşı'na, ham madde ve sömürge arayışı içinde bulunan Avrupalı devletlerin sebep olduğunu, bu arayışın, devletler arasındaki ekonomik rekabeti, silahlanma yarışını ve devletlerarası bloklaşmayı beraberinde getirdiğini ifade etti.

Saraybosna'da savaşın başladığında aslında bir "Avrupa savaşı" görünümünde olduğunu belirten Mehmet Ali Beyhan, Osmanlı Devleti'nin dahil olmasıyla savaşın, eski dünyanın iki yaşlı kıtası Asya ve Afrika'ya da yayılmış olduğunun altını çizdi.

Beyhan, böylelikle 1. Dünya Savaşı sürecinin, insanlık için bir felakete dönüştüğünü kaydetti.

"Güçlü bir ülke olmamız gerek"

Osmanlı Devleti'nin savaşa girdiğinde Balkanlar ve Trablusgarp'ta iki önemli travma yaşadığını belirten ATAM Başkanı Beyhan, 144 yıllık tarih diliminin Devleti Aliye için bir mağlubiyetler tarihi olduğunun altını çizdi.

Osmanlı'nın uzun süren bu mağlubiyetinin "kendi askeri gücünü üretememesinden" kaynaklandığına dikkat çeken Beyhan, şunları söyledi:

"Savaş, güçlü bir ekonomiyi ve askeri teçhizatın kendi imkanlarınızla üretilmesine bağlıdır. Eğer siz bunları yapabiliyorsanız başarılı olursunuz, yapamıyorsanız da savaş yükünü kaldırmanız mümkün değildir. Yani 20. yüzyılın ilk çeyreğinden 21. yüzyılın ilk çeyreğine, Türkiye yaşananlardan önemli dersler çıkararak güçlü bir ülke olma yolunda önemli adımlar attı. Kendi piyade tüfeğini, savaş helikopterini üretebilir hale geldi. Bu tempoyla 2023'te, Cumhuriyet'in 100. yılında kendi savaş uçağını üretebilecek bir Türkiye ile karşı karşıyayız.

Bu çok ciddi bir ivmedir çünkü üzerinde bulunduğumuz coğrafya zengin bir coğrafya. Artmakta olan bir nüfusa, ciddi bir tarımsal potansiyele sahibiz. Yeraltı ve yerüstü zenginlerimiz var. Bu zenginlikleri korumak adına güçlü bir ülke olmamız gerek. İşte bu nedenlerle ülkemiz de bilgiyi üretip teknolojiye dönüştürdüğü müddetçe güçlü bir ülke olmaya devam edecek."

"Türkiye büyüyor, güçleniyor"

Türkiye'nin üzerinde oynanan oyunların temelinde güçlenen bir ülke olmasının ve hızlı büyümesinin yattığını ifade eden Mehmet Ali Beyhan, "Türkiye büyüyor, güçleniyor. Güçlü bir Türkiye'nin bu bölgede bulunması demek Suriye'de, Irak'ta huzurun olması demektir. Balkanlar'da nispi bir sükunet var. Bu mutlak bir sükunet değildir ve her an patlak verebilir. Afrika'da, Mısır'da sıkıntılar var. Güçlü bir Türkiye, bulunduğu coğrafyanın, barışına, refahına ve huzuruna katkı sağlar, sıkıntıların giderilmesine, problemlerin çözümüne yardım eder. Dolayısıyla Türkiye'nin, büyük felaketlerden ders çıkararak bilgiyi üreten ve ürettiği bilgiyi günün ihtiyaçlarına cevap verecek teknolojiye dönüştürebilmesi için ciddi adımlar atılıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Beyhan, Balkanlar'da, Ortadoğu'da ve Afrika'da yaşanan kaosun, karışıklıkların ve akan kanın aslında 1. Dünya Savaşı'nın neticesi olduğunu da sözlerine ekledi.

GÜNDEM
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...