Kenan İmirzalıoğlu: 'Kullanmıyorum ama denedim'

/ Kaynak: AA
Kenan İmirzalıoğlu: 'Kullanmıyorum ama denedim'

MAGAZİN Haberleri  / AA

Uyuşturucu kullanıp kullanmadığı sorulan Kenan İmirzalıoğlu'na, "Uyuşturucu kullanmıyorum ama denedim" dedi.

Oyuncu ve şarkıcıların da aralarında bulunduğu 53 kişinin "uyuşturucu ticareti yapmak ve uyuşturucu madde bulundurup kullanmak" suçlarından yargılandığı davada savunma yapan oyuncu Kenan İmirzalıoğlu, "Uyuşturucu kullanmıyorum ama denedim" dedi.
İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 7 tutuklu sanık ile oyuncu Kenan İmirzalıoğlu'nun da aralarında bulunduğu 4 tutuksuz sanık katıldı. Diğer tutuksuz sanık oyuncu ve şarkıcılar ise duruşmaya gelmedi.
Dava kapsamında ilk kez duruşmaya katılan ve savunması sorulan Kenan İmirzalıoğlu, davanın sanıklarından Eray Özbal ile aynı mahallede oturduklarını ve tanışıklıklarının buradan kaynaklandığını belirterek, kamera önü ve arkasında deneyimi olan Özbal'ın bu tecrübesinden yararlanmak için zaman zaman kendisine danıştığını söyledi.
Oyuncular olarak zor şartlarda, yoğun bir şekilde çalıştıklarını belirten İmirzalıoğlu, Eray Özbal'ın, beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiğini söylediğini ve bu yüzden tedarik ettiği doğal gıdaları kendilerine verdiğini dile getirdi. İmirzalıoğlu, telefon kayıtlarında geçen süt ürünlerinin gerçeği yansıttığını da aktardı.
'ÖZBAL'IN MUHTEŞEM YEŞİL BALKONU'
Mahkeme heyeti başkanının, "Eray'ın evinde bol yeşillik gördün mü?" diye sorduğu İmirzalıoğlu, Özbal'ın evine gittiğini ve evinde çiçeklerinin olduğunu belirtirken, "O muhteşem yeşillikli balkonunu görmedin mi?" sorusuna karşılık da, "Ben balkonda esrar görsem de tanımam zaten. Balkonda öyle bir şey görmedim" ifadesini kullandı.
Uyuşturucu kullanıp kullanmadığı sorulan İmirzalıoğlu'na, "Uyuşturucu kullanmıyorum ama denedim" demesi üzerine mahkemeye heyetince bu kez, "En son ne zaman kullandın?" sorusu yöneltildi. İmirzalıoğlu, "Samimi olarak söylüyorum. Geçen sene operasyon başlamadan bir kaç gün önce Yunanistan'ın adası Simi'de kullanmıştım. İkram edilen sigarayı tütün zannedip almıştım" diye konuştu.
Telefon kayıtlarındaki sözlerin kendisine ait olduğunu anlatan İmirzalıoğlu, kayıtlarda "Murat" olarak geçen kişinin yardımcısı ve şoförü olduğunu, Eray Özbal'a temin ettiği peynir, zeytin gibi ürünlerin bedelini ödediğini ve diğer tapelerde de bunların detaylı bir şekilde anlaşılabileceğini kaydetti.
Kenan İmirzalıoğlu, mahkeme heyeti başkanının "Bu Eray Özbal mandıramı işletiyor, çiftliği mi var?" diye sorması üzerine de, Özbal'ın bu doğal ürünleri Temin ettiğini ve kendisine vermesine karşılık bedelini ödediğini belirterek, "Doğal gıdalar kullanmayı tercih ediyorduk. Bu ürünleri alması için genelde 'Murat' isimli yardımcımı gönderiyordum" dedi.
"5-6 KİLOGRAM DONDURMA ALMIŞTIK'
Mahkeme heyeti başkanının "Eray Özbal, aranızda geçen bir dondurma hikayesini anlattı" diye hatırlatma yaptığı İmirzalıoğlu, "Eray'la Yeşilköy'de 5-6 kilogram Roma dondurması almıştık. Eray dondurmayı kendisi koymuştu dolabıma. İhtiyacımdan fazla olduğu için 'gel bunları al' dedim. Eray'ın evinde uyuşturucu yetiştirdiğinden haberim yok. Dondurma haricindeki diğer konuşmalarımın da uyuşturucuyla ilgisi yoktur" ifadesini kullandı.
Daha önce savcılığa verdiği ifadesindeki, "operasyondan 5-6 ay önce" kısmının, "yanlışlıkla yer aldığını ve aslının, 5-6 gün önce" olması gerektiğini de aktaran İmirzalıoğlu, diğer sanıkların uyuşturucu kullanıp kullanmadıklarıyla ilgili bilgi sahibi olmadığını ve onlarla herhangi bir uyuşturucu alıp verme durumu yaşamadığını da sözlerine ekledi.
İmirzalıoğlu'nun avukatı Cemalettin Mutlu da "Normal hayatın olağan akışındaki telefon konuşmaları, zorlama yorumlarla savcının önüne getirilmiş, daha sonra da mahkeme önüne çıkartılmıştır. Biz buradaki buradaki konuşmalarda geçen 'dondurma'nın gerçek 'dondurma' ve 'CD'nin de gerçek 'CD' olduğunu tanıklarla ispat edebiliriz" diye konuştu.
DÜZ YATAN VE ERDOĞAN TANIK OLARAK DİNLENİLDİ
Duruşmaya tanık olarak çağrılan ve soruşturma kapsamında haklarında takipsizlik kararı verilen oyuncular Engin Altan Düzyatan ve Nehir Erdoğan da mahkeme heyeti başkanının sorularını yanıtladı.
Düzyatan, yeminden önce salondakilerin ayağa kalkması üzerine, "Hepiniz benim için kalktınız" espirisini yaparak gülümsedi. Beyanda bulunan Düzyatan, sanıklardan oyuncu Cemil Büyükdöğerli ile arasındaki telefon görüşmelerinde geçen "zeytin" kelimesinin gerçekten de zeytin olduğunu belirterek, "Cemil'in annesi Fethiye'den bize zeytin yollamıştı. Polis buna uyuşturucu demiş. Benim annem de salça yapar, ben de ona veririm. Bekar yaşayan insanlarız sonuçta" dedi.
Düzyatan daha önceki ifadelerinin de doğru olduğunu belirtti.
Tanık olarak dinlenilen Nehir Erdoğan da uyuşturucu madde kullanmadığını kaydederek, telefon konuşmalarının kaydı bulunan oyuncu sanıklardan Sarp Apak'ın uyuşturucu kullandığına şahit olmadığını söyledi.
Erdoğan, 2 yıldır Türkiye'de yaşamadığını ve 6 ay önce ülkeye geldiğini de sözlerine ekledi.
Duruşma, tanık olarak çağrılan, operasyonu gerçekleştiren dönemin İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlisi polislerin beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.
- İddianameden
Dönemin Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince hazırlanan iddianamede, bir süre tutuklu kalan oyuncu Eray Özbal'ın suç örgütleriyle herhangi bir hiyerarşik veya organik bağının olmadığı, evinin terasında yetiştirdiği esrarı Kenan İmirzalıoğlu, Koray Candemir ve kimliği tespit edilemeyen diğer içici şahıslara para karşılığında sattığı aktarılıyor.
Özbal'ın, uyuşturucu alışverişini genellikle evinde gerçekleştirdiği, içicilere deniz manzaralı evinde esrar kullandırttığı ve eski bir sinema oyuncusu olması nedeniyle müşterilerinin de genellikle sinema, dizi sektörünün tanınmış kişileri olduğu belirtilen iddianamede, şüphelilerden oyuncu Kenan İmirzalıoğlu'nun Rıza Kocaoğlu, Eray Özbal ve Murat Yıldırım'dan temin etttiği esrarı evinde Engin Altan Düzyatan, Murat Yıldırım ve Rıza Kocaoğlu ile kullanarak, bu kişilere esrar kullanılmaları için yer temin ettiği kaydediliyor. İddianamede, İmirzalıoğlu'nun ayrıca Engin Altan Düzyatan ve kimliği tespit edilemeyen şahıslara evinde esrar temin ettiği ve gidemediği zaman esrar almaya şoförünü gönderdiği de öne sürülüyor.
İddianamede, oyuncu Murat Yıldırım'ın, Sarp Apak ve çevresindeki şahıslardan aldığı esrarı evinde Engin Altan Düzyatan, Şahin Irmak, Rıza Kocaoğlu, Burçin Terzioğlu Yıldırım, Kenan İmirzalıoğlu ve kimliği tespit edilemeyen şahıslara parasız verdiği anlatılarak, şarkıcı Koray Candemir'in de Eray Özbal'dan aldığı esrarı, Duygu Yetiş, Mehmet Cem Karcı ve kimlikleri tespit edilemeyen şahıslara temin ettiği ifade ediliyor.
Oyuncu Engin Günaydın'ın Zeki Yalçın ve Ahmet Sağlam isimli torbacılardan, Mehmet Kaya Hakyemez aracılığıyla uyuşturucu aldığı ileri sürülen iddianamade, Günaydın'ın evinde partiler düzenleyerek, Sarp Apak, Ersin Korkut, İlker Aksum ve kimlikleri tespit edilemeyen kişilere bu uyuşturucuyu temin ettiği, esrardan "senaryo" ve "proje" olarak bahsettiği, esrar içtiğini beyan ettiği ve çevresindekilere parasız şekilde verdiği kaydediliyor.
İMİRZALIOĞLU'NUN 17 YIL HAPSİ İSTENİYOR
İddianamede, çıkar amaçlı suç örgütü kurdukları iddia edilen şüpheliler Fırat Dağtaş'ın 28,5 yıl, Ahmet Çardak'ın 38 yıl, oyunculardan Hakan Yılmaz'ın 20 yıl, oyuncular Kenan İmirzalıoğlu, Engin Günaydın, Sarp Apak, Ersin Korkut, Gökçe Özyol, Murat Yıldırım, Eray Özbal, Cemil Büyükdöğerli, Duygu Yetiş, Kağan Razgırat, Onur Buldu, Şahin Irmak, Murat Eken ve Erdem Baş, şarkıcılar Mehmet Erdem, Koray Candemir, Barış Güney ve Cihan Güçlü ile yönetmenler Uluç Bayraktar ve Mehmet Can Karcı'nın da aralarında bulunduğu 32 şüphelinin 17 yıl, oyuncular Rıza Kocaoğlu ve Vedi İzzi'nin de arasında bulunduğu 4 şüphelinin 15 yıl, polis memuru Fatih Argin'in 6 yıl, 7 şüphelinin 27,5 yıl, 3 şüphelinin 25,5 yıl, 1 şüphelinin 35 yıl ve 2 şüphelinin de 33 yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülüyor.
İddianamede, teknik takibe alınan oyuncular Berrrak Tüzünataç, Engin Altan Düzyatan, İlker Aksum, Nehir Erdoğan, Bartu Küçükçağlayan, Özge Özpirinççi ve Burçin Terzioğlu'nun da aralarında bulunduğu 95 kişi hakkında takipsizlik kararı verildiği de hatırlatılıyor. Dönemin TMK'nın 10. maddesiyle görevli İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği iddianame, özel görevli mahkemelerin kapatılması üzerine İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiş ve dava bu mahkemede görülmeye başlanmıştı.

MAGAZİN
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...