Dertleri çözüme düğüm

Dertleri çözüme düğüm

GÜNDEM Haberleri

Final yılına girilen çözüm süreci bıçak sırtında ilerliyor. Hükümet ve asker, gerilimden uzak durmaya çalışıyor ancak şiddet yanlıları direniyor.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, geçtiğimiz hafta çözüm sürecinde yarıya gelindiğini, 2015'in final yılı olacağını duyurdu. Süreç, tabir yerindeyse bıçak sırtında ilerliyor. Hükümet ve asker, gerilimden uzak durmaya çalışıyor. Ancak bütün iyi niyetlere, 'yasal düzenlemeleri yapacağız' açıklamalarına rağmen, HDP kanadı limitleri zorluyor. Çocuk kaçırmalar, yol kesmeler, araç yakmalar, sürece gölge düşürürken şimdi de pazartesi günü Diyarbakır, Cizre ve Yüksekova'da Kürtçe eğitim veren okullar açılacak. Belediyelerin desteklediği okulları; Kürdi-Der, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın da (Eğitim-Sen) aralarında yer aldığı sivil toplum kuruluşları organize ediyor.
Diyarbakır Valisi Cahit Kıraç, "Anayasamıza göre Türkçe'den başka bir dilde eğitim yapmak şu an için hukuken mümkün değil. Ama seçmeli Kürtçe dersi alabilirler" diyor. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu 30 Mart yerel seçimlerden önce çıkartılan demokratikleşme paketiyle birlikte özel okullarda Kürtçe eğitim verilmesinin mümkün hale geldiğini söylüyor. Çözüm sürecinin yol haritasını belirleyen Akil İnsanlar arasında yer alan Yazar Orhan Miroğlu, bürokrasinin çözüm sürecinin mantığına ve niyetine uygun bir tavır alması gerektiğini ifade ediyor. Bazı sivil toplum kuruluşları ise uygulamanın kutuplaşmaya sebep olacağını ve paralel devlete yol açacağını düşünüyor.
Diyarbakır'daki bu "bürokrasi sürtüşmesi" sadece eğitimde değil başka alanlarda da bir süredir devam ediyor. HDP'li belediyeler 30 Mart'ta eş başkanlık sistemine geçtiklerini duyurdu. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, valiliğe yazılarını iki başkan imzalı gönderdi. Yazıları iade eden Diyarbakır Valiliği, geçen hafta da Belediye Meclisi'nin aldığı 'Eş başkanlar çalışma yönetmeliği' ile ilgili kararın iptali için 3'üncü İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Yine Diyarbakır'da bir araya gelen avukatlar, "Kürdistan Hukukçular Derneği" adı altında dernek için başvuru yaptı. İçişleri Bakanlığı "Kürdistan" ismi sebebiyle başvuruyu reddetti. nbsp;EBRU KARATOSUN / TÜRKİYE GAZETESİ




KİM NE DEDİ?
Herkes hukuka uymak zorunda
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu: "30 Mart yerel seçimlerden önce çıkarılan demokratikleşme paketiyle birlikte özel okullarda Kürtçe eğitim verilmesinin yolu açıldı. Herkes Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı'nın denetiminde ve kurallarına uygun olarak okul açabilir; bakanlığın kabul ettiği müfredat içinde Kürtçe ya da farklı dillerde eğitim verebilir. Valiliğin karşı çıktığı eş başkanlık sistemine gelince; Türkiye hukuk devletidir ve yürürlükteki yasalarla yönetilir. Herkes kendi kafasına göre kanun ve yasa koyamaz. Eşbaşkanlık sistemi demokratikleşme paketinde yer almıştı ama bu, çıkan yasada sadece genel başkanlık için geçerlidir. Belediyeler de eşbaşkanlık sistemi bugün itibariyle yasal değil. Belediye meclisleri kendini TBMM'nin yerine koyup yasa çıkaramaz. Dolayısıyla valiliğe gönderilen evraklar geçersizdir ve tabii ki vali iade eder. Bunu eşbaşkanlığa karşı olduğumuz için söylemiyorum, mevcut yasal durum bu. O zaman her kurum kendi başına yasa çıkarsın. Var mı böyle bir şey? Mevcut hukuka uymak zorundasınız. Yetersiz buluyorsanız da bunun daha ileriye taşınması için mücadele edersiniz."


MİROĞLU: Bürokrasi de ikna edilmeli

Yazar Orhan?Miroğlu: "Bürokrasi, çözüm sürecinde olup bitenlerin pek farkında değil. Vali Bey, bence doğru bir yerde durmuyor. Milli Eğitim Bakanlığı, müfredatında geçen sene çok büyük değişiklikler yaptı. Geçmişte de devlet 'Kürtçe öğretmen için dershane açabilirsiniz' diyor ama valilikler izin vermiyordu. TRT 6 açıldığında da herkes bunun hukuk dışı olduğunu söyledi. Şu anda 24 bin öğrenci var seçmeli olarak Kürtçe dersi alan. Bu tartışma artık geride kaldı. 'Anadille eğitim de istenirse özel okullar tarafından yapılabilir' dedi bu hükümet. Önemli olan burada niyettir. Bürokrasinin çözüm sürecinin mantığına ve niyetine uygun bir tavır alması gerekiyor. Bu ülkede sadece hükümetin iyi niyetli olması yetmiyor. İkna edilmesi gereken bir bürokrasi var"


EĞİTİM BİR SEN: ÇÖZÜM?SÜRECİ ZARAR?GÖRÜR
Diyarbakır Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Yunus Memiş: "Kürtçe eğitim kursları ve Kürt Dili ve Edebiyatı bölümünün açılması için yasada değişiklik yapıldı. Ancak bunlara ilgi çok az oldu. Elbette herkes kendi dilinde konuşabilir, eğitim alabilir. Ama şu aşamada 'Kürtçe eğitim için özel okul açıyoruz' demek toplumu kutuplaştırmaya götürür. Girişimi şu aşamada doğru bulmuyorum. Bu kardeşlik bağını zayıflatır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, hükümet sürecin zarar görmememiesi için uğraşırken atılan bu adımları özüm sürecini sekteye uğratma çabaları olarak görüyorum."



KÜRDİ-DER: BU DAHA BAŞLANGIÇ
Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (Kürdi-Der) Başkanı Sabahattin Gültekin: nbsp;"15 Eylül'de eğitim ve öğretime başlayacağız. Kamuoyunda buna bir aşinalık oluşturarak, sürecin hızlı evrilmesi konusunda katkı sunmak istiyoruz. Bu bir başlangıç olacak. nbsp;Diplomaların zamanla resmi olacağını düşünüyoruz. Çözüm süreci devam ediyor. Bu süreci de dikkate alarak devlet bir şey yapmayacaktır."





UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...