Yalçın Akdoğan: Uzlaşmayan kaybeder!

Yalçın Akdoğan: Uzlaşmayan kaybeder!

GÜNDEM Haberleri

'Cumhurbaşkanı'nın da Başbakan'ın da yumruğu sıkılı değil... Uzatılan el havada kalırsa karşı taraf kaybeder'

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Cumhurbaşkanı ve Başbakan her türlü ilişkiye açık olduklarının mesajını veriyor. Buna karşı çıkan kaybeder" diyerek muhalefeti uyardı. Gazetelerin Ankara temsilcileriyle buluşan Yalçın Akdoğan, "Toplum kutuplaştı" iddiasını da "Şehir efsanesi" diye yorumladı. Toplumda böyle kutuplaşmanın olmadığını belirten Akdoğan, "Empati yapan, topluma çiçek atan, 'farklı kesimleri anlamaya çalışacağız' diyen Tayyip Erdoğan oluyor. Öbür tarafta rakibini tebrik edemeyen bir anlayış var. Yüzde 52'yi aşağılayan bir anlayış var. Şimdi bunu eleştirmiyoruz. Hep 'Başbakan onu yapmıyor, bunu yapmıyor' diyoruz. Ama sadece bir kişiden de bunu beklememek lazım yani burada bu son muhataplık tartışmasında görüyoruz" dedi. nbsp;
Siyaset dilinin yumuşaması gerektiğini vurgulayan Akdoğan, "Cumhurbaşkanı olduktan sonra normalde farklı bir atmosfer ambiyans var değil mi Tayyip Erdoğan'ın üslubunda... Başbakanın konuşmalarında da toplumu gerecek hiçbir şey var mı? Ama bir de muhalefetin konuşmaları... Sanki Türkiye'de bir savaş hali var, böyle cinnet halinde konuşan bir muhalefet anlayışı... Bunlar artık eski Türkiye'nin lafları. Burada kapıları kapatan, köprüleri atan kaybeder. Sayın Başbakan da açık söyledi, 'ben elimi uzatırım elim havada kalırsa uzatmam. Kim elini uzatırsa ben elini tutarım'. Bu iyi niyet göstergesidir. İkisinin de sıkılı yumruğu yok şu anda. Bu yüzden, 'kriz var sistem paralize olacak işlemeyecek, muhalefet iktidardan bölündü koptu' denecek bir tablo yok" dedi. nbsp;
CHP'nin ideolojik bir travma yaşadığını belirten Akdoğan, "Bunu ya isim değiştirerek ya da popülizm yaparak aşmaya çalışıyor. Kendine yeni bir siyasi kulvar açamaz CHP. MHP de zaten herhangi bir şey görünmüyor. Küçük olsun benim olsun. Seçimden bir sonuç çıkarmak gibi bir kaygıları olmadığı da anlaşılıyor" diye konuştu.
Köşk seçimleri sonrası pompalanan gerilim senaryolarının boşa çıktığını belirten Akdoğan, "'Cumhurbaşkanı olursa her şeyi kontrol edecek, her şeyi kendi elinde toplayacak âdeta padişah yetkileri kullanacak' diyorlardı. O dönemde de ben defalarca söyledim; Tayyip Erdoğan, Anayasa ve yasalarda ne varsa onu yapar diye... Nihayetinde de öyle oldu" ifadelerini kullandı.
HSYK seçimlerine de değinen Akdoğan, "Ülkenin geleceğini 12 bin kişinin yaptığı seçim belirlemez; 55 milyon kişinin yaptığı seçim belirler ve hiç kimse de 55 milyonun yaptığı seçim konusunda 'Bunlar önemli değildir. Ben buna karar veririm. Biz belirleriz' diyemez" ifadelerini kullandı.

KÜRTÇE OKUL ADETA ŞOV MALZEMESİ nbsp;
Kürtçe okul tartışmalarına da değinen Akdoğan, konunun şova çevrildiğini, suistimal edildiğini söyledi. Her şeyin hukuk çerçevesinde yapılması gerektiğini vurgulayan Akdoğan, "Her isteyen hastane açabilir mi? Yani orada imam hatip okulu da olsa buna izin verilmeyecekti, meslek okulu da olsa verilmeyecekti. Çünkü ortada bir okul yok. Yani mevzuata uygun bir şekilde yapılmış bir başvuru yok. Siz okul açmak istiyorsanız bunun şartları bellidir. Bu çok ucuz bir siyasi taktik. Yani bu çözüm sürecini bu tür siyasi taktiklere kurban etmemek lazım" dedi.

IŞİD HABERLERİ PSİKOLOJİK HAREKâT
ABD medyasında 'Türkiye'den IŞİD'e destek' haberlerini ise gazetecilik faaliyetinin ötesinde bir psikolojik herakât olarak gördüğünü belirten Akdoğan, "Bunların bir kısmı doğrudan hükümete zarar vermek için yapılan işler. Bir kısmı da genel olarak Türkiye'yi baskılamak için yapılan psikolojik operasyonlar. Burada tabi rehineler meselesi temel hassasiyetimiz ve önceliğimiz şu anda. Bundan dolayı da birtakım açıklamaları da daha özenli yapıyoruz. Bunu bilenler üzerimize geliyorlar ve daha fazla sıkıştırmaya çalışıyorlar. Bu süreci biraz daha serinkanlı bir şekilde biz götürmek durumundayız. Türkiye kendi ulusal menfaatlerini öncelikli olarak masaya koyar. Bizim için temel parametreler bunlardır. Başka uluslararası güçlerin ne yaptığı falan değil... Bir dönem birbirini hasım gibi gören birtakım ittifakların başka bir düşmana karşı iş birliği geliştirebildiklerini görüyoruz. Bölgede bu çalkantının bir tarafında mezhep çatışması arzu edenler var. Farklı farklı zeminlerde fay hatları kırılmaya çalışılıyor. Bu konularda da Türkiye'nin verdiği mesajlar önemli. Din-devlet ilişkisi... İşte Sayın Cumhurbaşkanı o dönem laiklikle ilgili mesaj verdi, çok büyük bir etki yaptı. Yani bu konularda AK Partinin duruşunun bölgedeki birçok konuda panzehir olacağını düşünüyorum" dedi.


Nuri ELİBOL / TÜRKİYE GAZETESİ

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...