Boğaz'daki tekne faciasıyla ilgili 2 kişi tutuklandı

İstanbul Boğazı'nda kaçakları taşıyan teknenin alabora olmasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında mahkemeye sevk edilen 2 şüpheli, tutuklandı.Zekeriyaköy Jandarma Karakolundaki işlemlerinin ardından, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne getirilen ve soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadelerinin alınmasının ardından tutuklanma istemiyle mahkemeye gönderilen şüpheliler Doğan O. ve Serkan U'nun sorgu işlemi sona erdi. İstanbul nöbetçi 2. Sulh Ceza Hakimliği, nbsp;''bilinçli taksirle öldürme'' ve ''insan ticareti'' suçundan Doğan O. ve Serkan U'nun tutuklanmasına karar verdi.


Dönmek istemişler


İstanbul Boğazı'nda kaçakları taşıyan teknenin alabora olmasına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan 2 şüpheliden birinin ifadesine göre, binen kişiler dönmek istediklerini söylemesine rağmen tekne yoluna devam etti.


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadelerinin alınmasının ardından sevk edildikleri İstanbul nöbetçi 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından, ''bilinçli taksirle öldürme'' ve ''insan ticareti'' suçlarından tutuklanan şüpheliler Doğan O. ve Serkan U, hakimlik sorgusunda kaza öncesi süreci anlattı.


Şüphelilerden Serkan U, gemilerde aşçılık yaptığını ve 4 metrelik bir teknesi olduğunu belirterek, şüphelilerden Kerem Ç'yi tanıdığını ve Kerem Ç'nin, şahsen tanımadığı Abdullah Ş. isimli kişiden "Apo" olarak bahsettiğini söyledi.


Tekneyi satın almadan birkaç gün önce Kerem Ç'nin gelerek, "Apo isimli kişinin bir gezi teknesi satın alması için ona yardımcı olmasını istediğini" beyan ettiğini belirten Serkan U, internette suçta kullanılan tekneyi gördüğünü ve sahibiyle konuştuktan sonra Kerem Ç. ile tekneyi görmeye Büyükçekmece Mimar Sinan Limanı'na gittiklerini anlattı.


Tekneyi incelerlerken Apo'nun da oraya geldiğini ve arabadan bakarak teknenin uygun olduğunu söylediğini aktaran Serkan U, "Pazarlığını yapıp 25 bin liraya anlaştık. Kerem gidip Apo'dan 27 bin lira para aldı. Bin lira bana verdi, bin lira da kendi üzerinde bıraktı. Kalan 25 bin lirayı tekne sahibi Necati A'ya vekaleten, konuşmuş olduğumuz 'İbrahim' adlı kişiye verdik. Tekne orada kaldı. Ben, Kerem ve Doğan, birlikte notere gittik, Kerem dışarıda bekledi, satış sözleşmesini yaptık" dedi.


Noter sözleşmesi yapıldıktan sonra 2 Kasım'da Kerem Ç'nin aradığını ve tekneyi Riva'ya götüreceklerini söylediğini anlatan Serkan U, "Kerem beni arabayla evden aldı. Yanımda Doğan O. da vardı. Üçümüz Gazi Mahallesi'ne gidip 'Cem' isimli kaptanı aldık. Beraber Mimar Sinan Limanı'na gidip tekneyi aldık. Ben, Cem ve Apo isimli kişinin göndermiş olduğu, kimliğini bilmediğim ancak Türkçe konuşmayan kişi ile tekneyle Riva'ya gittik" diye konuştu.


Kaptan, karşı çıkan yolcuları geri getirmiş


Serkan U, Riva'da teknenin bakımını yaptığını ve akşam olduğunda beyaz bir minibüs geldiğini kaydederek şöyle devam etti:


"Teknenin bulunduğu yere girdiler. Minibüsten inen çok sayıda kişi, Kerem'in ve bizimle Büyükçekmece'den Riva'ya gelen, ismini bilmediğim kişinin eşliğinde tekneye bindiler. Minibüs hemen olay yerinden uzaklaştı. Doğan ile ben teknenin çok küçük olduğunu Kerem'e söyledik. Ancak Kerem, 'siz karışmayın' dedi. Tekne yola çıktı. Bu sırada teknenin kaptanı Cem, Kerem'i cep telefonuyla aradı. 'Binen kişilerin gitmek istemediğini, geri dönmek istediklerini' söyledi. Kerem de bunun üzerine Apo diye bildiği kişiyi cep telefonuyla aradı. Ancak Apo, 'ben yolcularla konuştum, bir sıkıntı yok, senin kaptanın korkuyor' dedi. Sonra Kerem, Cem'i aradı. 'Apo yolcularla konuşmuş, sıkıntı yokmuş' dedi. Cem de ona, 'tamam ben 10 dakika geri döndüm tekrar yoluma gidiyorum' dedi. Biz de üçümüz oradan çıktık. Aradan bir saat kadar geçtiğinde, biz araba ile gelirken Cem, Kerem'e telefon etti. 'Ağabey biz batıyoruz, tekne çok su aldı, hemen sahil güvenliğe bildirin' dedi. Bu sırada saat gece 01.00- 01.30 civarıydı. Bu telefondan sonra Kerem ellerini dizlerine vurarak, 'battık, mahvolduk, yandık' diyerek Apo'yu aradı; 'teknenin batmak üzere olduğunu' söyledi ve telefonu arabadan dışarıya fırlattı."


Korktum, sahil güvenliğe başvurmadım


Birlikte Avcılar'daki Apo'nun evine gittiklerini ve Apo'nun kendilerine, "Ben sahil güvenliği aradım, teknede kardeşimin olduğunu söyledim, batıyor dedim ancak sahil güvenlik beni çok oyaladı, yerimi tespit etmeye çalıştı, telefonu Küçükçekmece'de attım, bir daha görüşmeyelim, ben evden çıkıyorum" ifadelerini kullandığını aktaran Serkan U, "Hepimiz evden çıktık. Apo bir arabayla ayrıldı. Biz de Kerem ile birlikte ayrıldık. Kerem beni evime bıraktı. Ertesi gün olayı sabah televizyonda öğrendim" şeklinde konuştu.


Sorgu hakiminin, "Bu kadar kişinin tekneye binmesinin cinayet olduğunu düşündüğün halde ve teknenin battığını öğrendiğin halde, yetkili birimlere neden başvurmadın?" sorusunu yönelttiği Serkan U, "Korktum. Ayrıca sahil güvenliğin arandığını bildiğim için haber vermedim. Ertesi gün evden çıktım. Eşimi telefonla aradım. 'Polisler geldi, seni sordu, numara bıraktılar' dedi. Ben de polis memurunu aradım. Okmeydanı Hastanesinin önünden beni aldılar" yanıtını verdi.


Serkan U'nun, kendisine gösterilen bir fotoğraftan "Apo" olduğu belirtilen kişiyi teşhis ettiği öğrenildi.


Suçta kullanılan tekneyi benim üzerime aldık


Diğer şüpheli Doğan O. da olaylarla bir ilgisi olmadığını belirterek, "Kerem bana, bir tekne alacaklarını ancak borçları olması nedeniyle teknenin üzerine haciz gelebilir düşüncesiyle tekneyi benim üzerime yapmayı düşündüğünü ve bunun için de bin lira para vermeyi teklif etti. Ben de kabul ettim. Suçta kullanılan tekneyi benim üzerime aldık. Ancak Kerem bana henüz para vermedi" dedi.


Mültecilerin tekneye alındığına ve taşıma işlemi yapıldığına dair bilgisi olmadığını kaydeden Doğan O, "Bana tekneyi gezilerde kullanacaklarını söylediler. Ben olayı televizyonda duyunca teknenin benim adıma alınan tekne olduğunu anlayıp, polise müracaat ettim. Olayları ve yapılan işlemleri tek tek anlattım. Suçlamayı kabul etmiyorum" ifadesini kullandı.