'Şanlı' valimizle sıfır noktasında

'Şanlı' valimizle sıfır noktasında

GÜNDEM Haberleri

İsveçli gazeteciye verdiği cevapla gündeme oturan Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük'le konuştuk.

"Muhabir, 'Peşmergeye izin var da PKK ve YPG'ye niye yok?' diye sordu. Ben de 'Burası bir devlet. Herkes elini kolunu sallayarak geçip gidemez. IŞİD'e katılmak isteyen İsveç vatandaşlarına da izin vermedik' dedim." nbsp;Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük ile Karabük'ten şubat ayında geldiği Şanlıurfa'daki görevini sıfır noktasında konuştuk. nbsp;Vali Küçük; Yumurtalık'ta, havan toplarının düştüğü Kobani (Ayn El Arab) sınırında , gözle görebildiğimiz YPG birliklerinin ve sınırı geçmek isteyen Kürt komşularımızın yanıbaşında merak edilenlere cevap verdi. Yumurtalık'ta geçici olarak açılan tellerden geçiş kapanmasına rağmen, Mürşitpınar sınır kapısına yönlendirdiği savaş mağdurları sınırda kendisini görüp, sorunlarını ve geçiş isteklerini iletince, Vali Bey'in 1 saatliğine son kez geçişe izin vermesine ve komşularımızın sevincine şahit oldum. ( Sınır kapılarından halen savaş mağdurlarının giriş ve çıkışları serbest.) Son yılın en az seyahat eden valisi olması bir yana, her anını insanlarla, bölgede ve görevinin başında geçiren Vali Küçük'le hem kendi hayatını hem de görevini görev başında konuştuk.
'Şanlı' valimizle sıfır noktasında
Yumurtalık'ta bekleyen komşularımıza Mürşitpınar sınır kapısından geçiş izni var, fakat tam fotoğrafın çekildiği sırada buradan Vali Küçük 1 saatliğine özel geçiş izni verdi
'Şanlı' valimizle sıfır noktasında
Çocuk her yerde çocuk. 200.000 savaş mağduru ülkemizde ve bir çoğu YİBO kampında kalıyor. Gelen yardımların ise yine yüzde 95'i Türkiyemiz'den.
nbsp;- Karabük'ten Şanlıurfa'ya ciddi bir hava değişikliği var her anlamda, zorlandınız mı?
- Zorlanmadım. Urfa'yı biliyordum ve daha öncesinde de bir kaç kere geldiğim bir yerdi. Urfa muhteşem bir şehir. İnsana sabahları gözlerini uykudan mutlulukla açma duygusu veriyor. Tarih, kültür, sanat, coğrafya ve en önemlisi içten ve samimi insanlarıyla çok özel bir şehir. İnsanları arada diplomasi kurmadan, rol yapmadan gönüllerinden geçeni söyleyen insanlar. Mühim olan da bu; vali, müdür veya sıradan vatandaş olabilirsiniz ama içten geldiği gibi yaşayabilmelisiniz. Burada da bu mümkün.
- Karabük hem siyasi anlamda, hem de toplumsal anlamda daha sorunsuz bir yer. Şanlıurfa'da bu sorunlar azalsa, daha farklı çalışma imkanları oluşur mu sizin için?
- Hem şehir, ülke hayatında hem de kişisel hayatlarda sorunlar olur. Mühim olan bu sorunları nasıl karşılayabildiğiniz. "Niye sorun var?" diye değil, "Sorunları çözebiliyor muyuz?" diye bakıyorum. Bu şehrin de sorun çözme ve kendini geleceğe hazırlama bakımından dinamikleri çok kuvvetli. Bu anlamda çok şanslıyım. Aslında sorunlar pek çok fırsatı da içinde barındırıyor. Sorunlardan çok büyük projeler de çıkabilir.
- En az seyahat eden valiymişsiniz son dönemde. Bunu Şanlıurfa'da yaşayanlar da yakından görüyor. Sürekli şehrinizde olmanın faydalarını görüyor musunuz?
- Buranın insanı, binlerce yıllık bir geleneğin temsilcisi ve en önemlisi samimiyet, içtenlik ve rol yapmamak. Bunu çok iyi anlıyorlar. Hz. İbrahim, Allah'ın bütün sınavlarından samimiyetle geçmiştir. Dinin özünde samimiyet vardır. Burada insanların gözünde ilk göreceğiniz şey samimiyettir, bunun için ben burada bu insanların arasında olmaktan çok mutluyum.
- Şanlıurfa'da uyuşturucu mevzusu da önemli sorunlardan ve bu konuda da mücadele ediyorsunuz, neler yapıyorsunuz?
- Maalesef bu bölgede küçük çocuklara kadar inebilmiş bir uyuşturucu sorunu var. Bu toplumun her kesimine düşen bir mücadeledir. O sebeple özellikle sivil toplumla, gönüllülerle bu çalışmayı yürütüyoruz. Devletin kurumlarının çalışması elbette var, nbsp;o detaylara girmeyeceğim ama en önemlisi yakında çok büyük bir sivil toplumla beraber yürüteceğimiz bir mekanın temelin atacağız. Emniyet güçleri tabii ki sorumluları yakalamalı ve hukuka teslim etmelidir. Bir araştırma yaptırdım, uyuşturucuya bağlı olanların nbsp;yüzde 85'inin sebeplerinde anne baba ilgisizliği ve şefkatsizliği var. Ben kimseyi suçlamıyorum ama belki de farkında olmadan yapıyorlardır. Bu mücadelenin temeli ailede başlar.
- Kobani olayları bir provokasyon muydu?
- Burada 200 bin Kürt kardeşimiz Türkiye'ye sığındılar. IŞİD terör örgütü orada aylar öncesinden köylere, en son olarak da şehir merkezine geldi. Ülkemiz ve buradaki insanlar, o insanları bağrına bastı. 3 günde gelen insan sayısı 140 bin. Bu insanlar sağlıklı bir şekilde içeriye alındı. Bu geçiş esnasında 200 bin insan içinde ölü ve ağır yaralı olmadı. Siz de bugün gördünüz, orası mayınlı bir alan. Sırf insanlara bir zarar gelmesin, kaçıyorken, ülkemize geliyorken diye 13 ayrı yerde telleri kesip içeri aldık. Bir kapıdan almadık. Sadece 1 mayın patlaması oldu bir hanımın ayağında yaralanma oldu ve onu da hemen hastaneye götürdük. Bu ülkenin ve bu şehrin başarısıdır bu. İtalya açıklarında gemiler devriliyor, almıyorlar ülkelerine, bir sürü insan ölüyor. Çok haberler duyuyoruz. Şengal'de binlerce onbinlerce insan kaçıyorken başlarına gelmedik kalmadı; ölenler, yaralananlar ve kaçırılanlar. Kobani'den yaklaşık 1150 yaralı geldi ve Suruç Devlet Hastanesi'ni tamamen onlara teslim ettik, orada tedavi oluyorlar. Bugüne kadar 830 tır gıda ve insani yardım gönderdi ülkemizin devleti, sivil toplum kuruluşları ve belediyeler. Bu gerçekler ortadayken "şu yapılmadı bu yapılmadı" demek olacak iş değil. Bütün bunlar yapılmışken Kobani ancak bir bahanedir. Çözüm sürecine yönelik bir provokasyondur. Bunun başka bir izahı yok. Sonra ÖSO ve Peşmerge geldi. Başka ne yapılacaktı? Hiç bu 200 bin insanın değeri yok mu? 1150 kişinin tedavi edilmesinin hiç bir anlamı yok mu?
- Kapıların bir süre açılmadığı söylendi bu doğru muydu?
- Hepsi yalan. Tamamen gelişler serbest. Geliş gidişler de belli bir kural içinde. Tabii ki kayıt alacağız, sonuçta biz kimin nerden nasıl girdiğini nasıl bilebiliriz kayıt almazsak.
- Bir diğer söylenti de gelen mültecilerin beyan üzere girdiği ve bir kontrol olmadığı konusu.
- Gelen insanların parmak izi kaydı ve yüz taramasını yaparak alıyoruz. Bunları Ankara'ya sorguya gönderiyoruz. Arada IŞİD militanı da olabilir nereden bilebiliriz. Başka bir terörist de olabilir. Dünyanın neresinde görülmüş istediğin gibi bir ülkeye girip çıkmak? Ülkemizi suçlayan batılı ülkelerden 100 veya 1000 kişiyi alıp götürüp yardım yapan olmadı. Bugün gördüğümüz lojistik merkezinde de Türkiye'nin çeşitli yörelerinden sivil toplumun ve iş adamlarının gönderdiği yardımlar, gelen yardımların sadece yüzde 5'i yurtdışından.
- Tartışma programlarında sürekli Suruç ve Kobani var, ama o insanların çoğunu burada görmedim dediniz, bu konuyu doğru yansıtmakla ilgili eksiklik oluşturuyor mu sizce?
- Bilgileri doğru olabilir ama konuyu o canlılıkta ve içtenlikte kavrayamazlar. Bir çok medya mensubu uzaktan tartışıyor ama buraya gelmiyor. Burada birçok aile evinde 50, 60 kişiyi bağrına basmış yaşıyor, bunu görmeden hissetmeleri, anlamaları mümkün değil.
- Yumurtalık'taki yeni basın merkezinde İsveçli muhabir size Peşmerge'nin geçisine izin verip neden PKK'ya izin vermiyorsunuz diye sorduğunda bazı basın mecralarında soru "Kürtlerin geçisine neden izin vermiyorsunuz" diye yansıdı. Bu tarz çarpıtılmış haberler sizce sürece zarar veriyor mu?
- Doğru olmayan bilgi veya haberin bence hiçbir değeri yoktur. Bütün söylenenler kamerada. Kırparak ve makaslayarak yalan üzere bir hayat kuramazsınız. Ben gelen Suriye'li kardeşlerimizden isteyeni geri gönderebiliyoruz. YPG ve PKK'yı neden göndermiyorsunuz dedim oradaki İsveç'li muhabir. E siz bu ülkeye ne olarak bakıyorsunuz? Benim tepkim onaydı. İsveç'e insanlar nasıl gidiyor vizesiz mi? Biz bir devletiz bunu anlamaları lazım. Burası bir kabile değil. nbsp;

İzzettin Küçük nbsp;
Tam bir sporcu artık güvercin hobisi de var
Şanlıurfa Valiliğine atandığınızı ilk nerede öğrendiniz? Bekliyor muydunuz? Ne hissettiniz?-İstanbul'daydım aradıklarında. Beklemiyordum. İlk hissettiğim mübarek bir şehre, Hz. İbrahim'in memleketine gittiğimdi. Bir de önemli bir göreve çağrıldığımı hissettim.
- Aileniz nasıl karşıladı Şanlıurfa'yı?
- Onlar için de heyecan verici bir deneyim gibi geldi. Öyle veya böyle hayat geçiyor ama hatırlanmaya değer bir hayat bence iyi bir hayattır. Güzel şeyler yapmaya ve insanlara destek olmaya çalışıyoruz. Onlar da bunun kıymetini biliyorlar.
- Hangi takımlısınız?
- Şanlıurfaspor'u baştan söyleyeceğim. Bu takımın yanındayım. Bu sene Süperlig'e çıkacağına da çok inanıyorum.
- Ya Galatasaray Şanlıurfaspor ile karşı karşıya gelirse?
- Evet Galatasaray'lıyım ama zaten onlar başka takımlardan puan alır biz her şekilde Urfa'ya omuz veririz.
- Günde kaç imza atıyorsunuz?
- Şimdi bir imza yönergesi çıkardım ve çoğu imzaları vali yardımcılarıma devrettim. Ana imzaları sadece ben imzalıyorum. Günde nbsp;bazen iki saat dışarıda olsam bile valiliğin işleri aksamıyor. Vali yardımcıları yaptıkları işin valisidir.
- Rafting görüntülerinizi gördüm. Macerayı seviyorsunuz sanırım, burada farklı sporları yapma imkanınız veya vaktiniz oluyor mu?
- Dağcılıktan, ata binmeye, futbola kadar bütün farklı sporları yapıyorum. Bence hobisi olmayan çöl gibi bir insandır, bir süre sonra çalışma azmi bile zedelenir. Ama burada pek vaktim olmadı.
- En sevdiğiniz spor hangisi?
- At binmek. Çok iyi at binerim. İzcilik yaptım, dağ tırmanışı ve rafting de yaptım Karabük'te. Alabora da oldum.
- Doğal bir insana benziyorsunuz, Kobani'den geçişlerin olduğu gece öne geçip kucağınıza alarak geçirdiğiniz çocuk hatıralarda...
- Sadece bu dünyada değil, kainattaki en önemli şey insan hayatıdır. Ona saygısı olmayan insanın ondan sonra yapacağı hiç bir davranışın veya söyleyeceği hiçbir sözün anlamı yok. İnsan hayatına içten saygı duyuyorum. Benim yaşam felsefemin temelini bu oluşturur.
- Bir de güvercin hobiniz varmış...
- Urfa'ya borçluyum bu hobimi. 30 tane güvercinim var. Her akşam ziyaret ediyorum, Urfa'da bu çok yaygın. Evlerde, gökyüzünde bu kadar güvercin dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Akşam vakti gökyüzünde öbek öbek kuşları görüyorsunuz. Bana çok ferahlık veriyor. Urfa'nın bana kazandırdığı güzelliklerden birisi.
- Başka ne kazandırdı Urfa?
- Sabah erken kalkmayı. Eskiden 7 buçuk, 8'de kalkardım. Şimdi çok rahatlıkla daha erken kalkıyorum. Sohbeti daha çok sever oldum insanlarla.



Burcu ÇETİNKAYA

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...