Davutoğlu, 'Nedir bu Osmanlı alerjisi'

Başbakan Ahmet Davutoğlu Polonya ziyareti öncesi Esenboğa Havaliamanında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Davutoğlu Osmanlıca dersinin sorulması üzerine "Bahsedilen dil düşman bir dil değildir, bu dil ortaçağ karanlığından kalan bir dil değildir. Osmanlıyı Kadim Türkçe diye okutsak karşı mı çıkacaklar, nedir bu Osmanlı alerjisi anlamadım." dedi. İşte o konuşmadan satır başları...

"TÜRKİYE SIRADAN BİR ADAY DEĞİL"
Türkiye AB ilişkileri her iki taraf için de büyük önem taşıyor. Son yıllarda çok ciddi siyasi engellerle karşılaştık. Türkiye sıradan bir aday değildir. Bir bakanlığı sadece AB'ye vermiş ve bir eylem planı hazırlayıp bunu kamuoyu ile paylaşmıştık. AB'de de yeni görev değişimleri oldu. Bu komiserlerin ilk ziyaretlerinden birini Türkiye'ye yapmaları çok önemli.Çok önemli görüşmeler yaptık.Bir anlamda AB'deki yeni yönetim ile Türkiye arasındaki iletişim için bu görüşmeler büyük önem taşıyor. Ocak ayında bizzat ben Brüksel'e gideceğim ve ilk görüşmeleri yapacağız.Bu yapılan ziyaret çok önemli bir adımdır.

"ÇÖZÜM HARİTAMIZ SON DERECE BERRAK"
Çözüm süreci ile ilgili irademiz açık ve netti. Uygulayacağımız eylem planı son derece berraktır. Bu berraklığı diğer taraflardan da beklemek en doğal hakkımızdır. Çözüm süreci bütün milletimizle yürüttüğümüz bir süreçtir. Bir daha bu topraklarda şiddet ve silahla hak arayışının olmayacak.Hiç bir gizli faaliyete izin verilmeyecek.Halkımız çözüm sürecini benimsedi.

"AK PARTİ BARAJDAN KORKMUYOR"
Ak Parti barajdan korkarak siyaset yapan bir parti değildir. Biz kurulduğumuz zaman baraj vardı. AK Parti hiçbir zaman bir bahanenin arkasına saklanmadı.Biz halkımızla siyaset yapıyoruz. Ankara'da oturup baraj ne olacak diye düşünmüyoruz. Diğer partiler bazı beklentiler içinde olabilir. Biz nbsp;kapalı kapılar arkasında koalisyon çalışmalarına girmeyiz. AYM'nin açıklaması çok önemli. Biz geçen sene davette bulunduk sıfır barajla dar bölgeye geçelim diye kimseden ses çıkmadı. Şimdi baraj tartışmalarından medet umuyorlar. Gidip milletten medet umsunlar bizim muhalefete önerimiz bu.

"ŞİMDİ KONUŞMA HAKLARI YOK"
Temsili öne çıkarıyorum görüntüsü altında istikrarı bozmaya yönelik bir karar çıkarsa halkımız buradaki kararı kabul etmeyecektir. Bizim teklifimiz masadadır. Barajın arkasına saklanmıyoruz. Buna o zaman cevap verenlerin şu anda konuşma hakları yok. Bekleyeceğiz. AYM nasıl bira karar verecek.Önemli olan Türkiye'de olağanüstü bir durum varmış gibi görüntüye gidilmemesi. Böyle bri görüntüye izin vermeyiz.

"NEDİR BU OSMANLI ALERJİSİ"
Milli Eğitim Şurası her kesimin katıldığı bir platformdur. Orada her şey tartışılır. Öyle bir hava estirildi ki sanki sadece din dersi ve Osmanlıca konuşuldu. Bu kararlar MEB'e tavsiye olarak sunulur, Milli Eğitim bunları bakanlar Kuruluna getirir.Ortada bir şey yokken bir bardak suda fırtına koparıldı. Osmanlıca için CHP'den bir söylem var mezar taşlarını mı okuyacaksınız diye.Tek parti döneminde mezar taşı dışında bir şey kalmadı ki, tarihi tahrip ettiniz. Osmanlı bir kere Türkçedir.Bir Türkün Namık Kemal'i orjinalinden okumasından kim niye rahatsız olsun. Bahsedilen dil düşman bir dil değildir, bu dil ortaçağ karanlığından kalan bir dil değildir. Osmanlıyı Kadim Türkçe diye okutsak karşı mı çıkacaklar, nedir bu Osmanlı alerjisi anlamadım.Nedir bu tarih düşmanlığı anlamak mümkün değil. O mezar taşları bu milletin tapusudur, hürmetsizlik etmesinler. Biz onları okutur ve yaşatırız.

"ORYANTALİST SÖYLEMLER SİYASETE YAKIŞMIYOR"
Benim Alevilerle yaptığım görüşmelerde Din kültürü dersine kimse karşı çıkmıyor. Bizim din kültürü dersinde amacımız bütün dinleri kapsayan bir müfredat oluşturulması. Bahsettiğimiz Din Kültürü dersi de bu topluma yabancı değil. bu Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi ortaçağ karanlığı değildir. Bırakın bunu Avrupa söylesin. Yunus Emre onun Ortaçağ dediği dönemde şiirlerini okudur. Böyle oryantalist kalıplarla konuşmak bu siyasi söyleme yakışmaz. Siz her ortaçağ karanlığı dediğinizde Hacı Bektaş'a karanlık demiş oluyorsunuz.

www.turkiyegazetesi.com.tr