CIA raporu açıklandı, gözler ona çevrildi

CIA raporu açıklandı, gözler ona çevrildi

DÜNYA Haberleri

CIA'nin işkence dosyasının ABD Senatosu tarafından açıklanması, gözleri CIA'nın işkence yaptığına dikkat çeken ilk kişi olan John Kiriakou'ya çevirdi

CIA'nın işkenceleri yapan biriminin hapse giren tek üyesi olan Kiriakou, işkence hakkında dünyayı bilgilendiren ilk kişi olmuştu.
Eski CIA ajanı John Kiriakou, CIA'nın yaptığı işkenceyi deşifre eden ilk kişi olmuştu. Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerde gözaltına alınan terör zanlılarına işkence yapıldığını basına sızdıran Kiriakou, Federal Mahkeme tarafından Ekim 2012 tarihinde 2.5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Ceza sonrası açıklama yapan eski ajan John Kiriakou'nun avukatı, müvekkilinin CIA'ın gizli belgelerini basına sızdırmak suçlamasıyla ceza aldığını söylemişti. Kiriakou "gizli ajanları ve ulusal savunma bilgilerini deşifre etmeyi suç sayan yasalar" kapsamında yargılanmıştı.
Amerika'da raporun açıklanmasıyla tüm gözler Kiriakou'ya çevrildi. Kiriakou, geçtiğimiz Mayıs ayında hapis yattığı Loretto Hapishanesi'nde yazdığı bir mektupta: "İşin doğrusu, CIA'nın illegal işkence programını açığa çıkardığım ve işkencenin ABD'nin devlet politikası olduğunu halka söylediğim için hapse atıldım" diye yazmıştı.
1990 ve 2004 yılları arasında istihbarat uzmanı olarak CIA'de görev yapmış olan John Kiriakou, Aralık 2007'de Zübeyde'nin, suyun altında boğulma hissi yaşayana kadar tutulduğu 'waterboarding' işkencesine maruz kaldığını Amerikan CBS haber kanalına açıklamıştı.
Kiriakou sonradan yazdığı anılarında Zübeyde'nin sorgulamasında bulunmadığını belirtse de, CIA'in terör şüphelilerine uygulanan işkenceyi tarif eden ilk Amerikalı yetkili olmuştu.
Kiriakou, 2007 yılında şu açıklamaları yapmıştı: nbsp;
El Kaide'nin önde gelen liderlerinden Ebu Zübeyde'yi yakalayan ekibin başında bulunan ve sorgusuna katılan emekli CIA ajanı John Kiriakou, Amerikan ABC televizyonuna yaptığı açıklamada, sorgulanan kişide su ile boğulma hissi oluşturan "waterboarding" adlı yöntem gibi tekniklerin gerekli olduğunu savunarak, aslında işkence olduğunu da kabul ettiği bu sorgu tekniğiyle Ebu Zübeyde'nin dilinin 35 saniyede çözüldüğünü söyledi.
"Ebu Zübeyde ertesi gün kendisini sorgulayan ajana, Allah'ın gece kendisine göründüğünü ve kendisine işbirliği yapmasını söylediğini anlattı" diyen Kiriakou, Ebu Zübeyde'nin o günden sonra kendisine sorulan her soruya yanıt verdiğini ve sağlanan bilgiyle çok sayıda saldırının, belki onlarca saldırının engellendiğini kaydetti.
Kiriakou, "11 Eylül 2001 saldırılarından sonra sorgucuların hissiyatı, CIA'nın diğer sorgu teknikleriyle kaybedecek zaman olmadığı şeklindeydi" diyerek, diğer sorgu tekniklerini uygulamak için çok fazla zamana gerek bulunduğunu ve başka bir büyük saldırı olabileceği korkusu taşıdıklarından, bu lükse sahip olmadıklarını söyledi.
Ebu Zübeyde'nin sorgusunun CIA tarafından gizlice kaydedildiğini bilmediğini ve kayıtların neden yok edildiği hakkında da fikri bulunmadığını söyleyen Kiriakou, gelişkin sorgulama teknikleri kullandığını reddederken, suda boğulma hissi veren tekniğin, işkence olduğuna inandığını, ancak belki de sonucunun buna değdiğini ifade etti.
Kiriakou, Amerikan televizyon kanalına yaptığı açıklamada, "Birçok Amerikalı gibi ben de bu sorgu tekniğinin etkili sonucuna karşın işkence olabileceği fikri konusunda içimden muhasebesini, akli mücadelesini yapıyorum" diye konuştu.
KAYNAK: VATAN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...