Davutoğlu'ndan HDP'ye: Türkiyeli gibi düşünün

Davutoğlu'ndan HDP'ye: Türkiyeli gibi düşünün

GÜNDEM Haberleri

"Paralel yapının PKK'yla ilişkisini biliyoruz" diyen Başbakan Davutoğlu, HDP ve Kandil'e de çağrı yaptı: Tahrike yönelmeyin, Türkiyeli olarak düşünün…

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Pakistan ziyaretinin dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. "Çözüm süreci tehlike, bitebilir" açıklaması yapan Kandil'in bu tavrını değerlendiren Başbakan; "Suriye ve Irak'taki gelişmeler dolayısıyla Kürt kartı tekrar birileri tarafından kullanılmak isteniyor. Türkiye, Suriye değil Irak değil. Türkiyeli olarak düşünün" çağrısı yaptı. Davutoğlu'nun konuşmasından önemli satır başları şöyle;
Kürt kartı kullanılmak isteniyor
Çözüm süreci 2012 Aralığı gibi başladı, 2013 Mart'ında Nevruz'daki açıklamayla ivme kazandı. Peki bu açıklama ne diyor? Silahlı unsurlar Türkiye'den çekilecek ve silahlı mücadele bırakılacak anlamına geliyor. İki sene geçti, bu yapıldı mı? Yapılmadı. Aksine 6-7 Ekim olaylarıyla şiddet kırsaldan kente indirilmeye çalışıldı. Peki hükümet ne yaptı? Bunun için yasa çıkardı, demokratikleşme paketleri ilan edildi. En fazla talep edilen yasal çerçeve yapıldı. Açıkçası Suriye ve Irak'taki gelişmeler dolayısıyla Kürt kartı tekrar birileri tarafından kullanılmak isteniyor bölgeyi dizayn etmek için. Türkiye'de demokratik çözümle neticeye ulaşılması güzel bir örnek. Bölgede otoriter yapının devamını isteyenlerin planını Türkiye bozuyor. Bölgede DEAŞ da dahil, İslam'ı terörle özdeşleştirme çabalarını Türkiye bozuyor. Bölgeye enerji politikalarıyla ilgili dizayn verme çabaları işte Türkiye'nin Kuzey Irak'la geliştirdiği ilişkiler tam da bunu bozuyor. Dolayısıyla 2012-2013'ten bu güne olan değişim, bölgesel konjonktürdeki her dalga KCK ve diğer taraflarda değişik tepkilere sebep oluyor. Bir bakıyorlar ki Kobani üzerinden tahrik yapabiliriz, tahrike yöneliyorlar çözüm sürecini baltalıyor tam ivme kazanırken. Halbuki bizim bu taraflardan beklediğimiz Türkiyeli olarak düşünmeleri. HDP'li vekiller TBMM'de görev yapıyor. Irak'ta dağda veya Suriye'de değiller. Türkiye realitesi üzerinden konuşmaları lazım.
İMRALI'DA ÇAY MI İÇİYORLAR?
Bir hafta önce belli ilerleme kaydedilmiş konular tekrar geliyor. Sürekli tarih veriyor, denmeye çalışılıyor ki 'ben karar veriyorum'. Peki kendi verdiğin tarihe niye uymadın? 2013 Nevruz'da 'iki ay içinde Mayıs ve Haziran'da unsurlar çekilmeye başladı' dedin peki nerede o unsurlar şimdi? İki yıl geçti, şimdi yine silah bırakmayı şarta bağlamaya çalışıyorlar. 'Şunlar olursa silah bırakırım.' Bu doğal parçası bütün bu sürecin. Efendim 'müzakere başlasaydı', peki iki yıldır ne yapıyor adaya gidenler gelenler, çay mı içiyor? Bir süreç yürüyor. 'Müzakere zemini' diyorlar. İşte Meclis, bir müzakere zemini. Getirirsin, demokratik siyaset içinde her şey konuşulur. İmralı'ya giden gelen heyetlerle belli hususlar konuşuluyor, hepsinin detaylarını biliyoruz. Sürecin doğası içinde bunlar paylaşılır. Ama mesele üzüm yemek değil de bağcıyı dövmekse, bir şantaj dili üzerinden halkı baskı altında tutmak çabasıysa buna izin vermeyiz. Dünkü açıklama daha öncekilerin bir başka versiyonu, yeni değil. Tarih vermek, çözüm sürecinin eğer istemiyorlarsa niyet onun zeminini hazırlamaya çalışıyorlar. Bu konuda sivil siyaset içinde olanların her şeyden önce açıkça bu tavrı takınması lazım. nbsp;
TEMASLARINI BİLİYORUZ
Çok ilginç, o talimat üzerine Mecliste olay çıkarıyorlar. Ve buna CHP sahip çıkıyor, MHP destek veriyor, tablo bu. Ne zaman çözümde belli bir olgunluğa getirmişsek meseleyi, gerginlik çıkardılar. Habur'u düşünün. Habur'da çözülseydi, birçok can hayatta olacaktı. Oslo'yu basına kim sızdırdı? Bazı dış unsurlar, paralel ve örgüt içine sızmış unsurlar birlikte bu süreci sabote ettiler. nbsp;
Şimdi de iç güvenlik üzerinden gerilim oluşturulmaya çalışılıyor. Burada doğal bir süreç yok, açık söyleyeyim yönlendirilmiş bir tepki var. Arkasında paralel unsurlar da var. Paralel'in nerede, hangi örgüt mensubuyla konuştuğunu biliyoruz. Kimse bunları bilmediğimizi zannetmesin. Kimin kimle konuştuğunu, CHP'nin paralelle ne yaptığını, örgütün paralelle ne ilişkiler kurduğunu, paralelin nerelerde ne tahrikler yaptığını biliyoruz. 24 Nisan'a giderken Ermeni meselesini tahrik edecek şekilde New York Times'ta yayınlanan makalenin aynısı ve benzeri Pakistan'da Urduca yayınlanıyor. Dün bana Cumhurbaşkanı söyledi, yeni çıkmış Urduca makale yayınlanıyor. nbsp;
MECLİS'TEKİ GERGİNLİĞE YORUMU;
Seçimden korktukları için gerilime ihtiyaç duyuyorlar


HDP 'kilitleyeceğiz', Kılıçdaroğlu 'direnin' diyor, MHP yanlarında olacağını ifade ediyor...
Başbakan Davutoğlu, son günlerde yaşanan "İç Güvenlik" gerilimini de şöyle değerlendirdi: "Yan yana oturup da hiç diyaloga geçmemiş olan MHP ve HDP iç güvenlik olayında Meclis'te iş birliği yaptılar. Yan yana oturuyorlardı aman çatışma çıkmasın diyorduk. Şimdi hangi saik sizi bir araya getirdi de Meclis'te ortak gerilimi oynadınız? Bir hafta erteledik görüşmeleri. Ve 'bir hafta düşünme şansı veriyoruz. Getirin itirazınızı değiştireceğiz' dedik. Yani biz dogmatik bir tavır içinde değiliz. nbsp;
Özgecan olayı dolayısıyla psikoloji yükselmişken 'AK Parti Grup Başkanvekili kadına saldırdı' diye haber yapıyorlar. Peki kürsüde konuşan AK Parti Grup Başkanvekili o da kadın, sen niye ona müdahalede bulunuyorsun? Onların hepsi saatlerce konuşmuşlar bizim arkadaşlar dinlemiş, peki AK Parti orada konuşacak niye gidip engellemeye çalışıyorsun? Elindeki çekici almaya çalışıyorsun. Mahmut Tanal'ın paralel yapıyla ilişkisi bilinmiyor mu? nbsp;
("Seçime doğru güvelik paketinin çıkarılmasının sebebi nedir? Elinizde istihbaratlar mı var" sorusu üzerine) Elimizde bazı istihbaratlar var. Zaten istihbarata gerek olmadan da açıklamalar var. HDP dün grup konuşmasında 'kilitleyeceğiz', Kılıçdaroğlu 'direnin' dedi, MHP yanlarında olacağını ifade etti. Ortada böyle bir tablo var. Buradaki temel husus bence bunlara bu partiler seçimle bir netice elde edemeyeceklerini düşünüyorlar. Öyle ümitsiz haldeler ki… nbsp;
Tabi istihbarat da var yani işte belki basına yansıyan bazı şeyleri de gördünüz. CHP ile paralel arasındaki ilişkiler. Şimdi bunlar hep bizim önümüze geliyor. Herkesin takip ettiği olaylar. Perde gerisinde bir senaryo yazılmaya çalışılıyor. nbsp;
Davutoğlu'ndan HDP'ye: Türkiyeli gibi düşünün

BAŞBAKAN'A EN BÜYÜK NİŞAN
Başbakan Davutoğlu, İslamabad programını, Pakistan Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin'i ziyaretiyle noktaladı. Hüseyin, Davutoğlu'na, devlet başkanları ve başbakanlara verilen en büyük devlet nişanını sundu. nbsp;


BAŞBAKAN İLK KEZ AÇIKLADI: nbsp;
Abdullah Bey'in vekillik talebi olmadı


Davutoğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'milletvekili adaylığı'yla ilgili bir soru üzerine ise şunları söyledi: "Geçen hafta kendisiyle bir vesileyle görüştük. Sayın Cumhurbaşkanımız da görüşüyor ben de görüşüyorum, ama öyle bir talep söz konusu olmadı. Yani bunun şu anda konuşulması için erken. Veya en azından böyle bir talep ve ortam oluşmuş değil. Abdullah Bey ve bütün AK Parti kurucu kadroları her zaman bu siyasetin içindedirler, dışında değiller zaten. Yani hiçbir zaman Abdullah Bey'den AK Parti'nin dışında bir tavır, tutum sergilediğini görmediniz herhalde. O anlamda da Abdullah Bey AK Parti'nin önemli kurucularından birisi, bu hareketin kurucularından, dolayısıyla şu anda da eski cumhurbaşkanı olarak hiçbir zaman AK Parti tabanından ya da kadrolarından uzaklaşmış kopmuş değil. Ama siyasetin o kendi doğası var, onun içinde değerlendirmek lazım.
YILDIRAY OĞUR YAZIYOR



UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...