Kim onlara "Kadınlar gününüz kutlu olsun" demek ister?
DÜNYA Haberleri
Onlar sadece isimleri duyulan, dünyanın gözü önünde katledilen kadınlar...
ZOI DALAKLIDOU
Selanik'te yaşayan Zoi Dalaklidou 33 yaşındaydı. 2012'nin Aralık ayında, yılbaşında ailesi ile vakit geçirmek için İskeçe'ye geldi.
Bir cani tarafından adım adım takip edildi ve bir apartman girişinde sıkıştırıldı. Tecavüz girişiminde bulunuldu, dövüldü. Çabaları yeterli olmadı ve o cani tarafından tecavüze uğradı. Yetmedi, Zoi tecavüze uğradığı apartman girişinde diri diri yakılarak katledildi.
O gece kimse onun çığlıklarını duymadı (!)
NİSAN 2013-ROHINGYA
2012 yılının ortalarında Myanmar'ın Arakan bölgesinde, Rohingya Müslümanları'na karşı bir nefret başladı. Yaşanan katliamlar ve vahşet tüm dünya tarafından göz ardı edildi. Katliamlar köy köy devam ederken kimse yaşanan vahşeti durdurmak adına bir adım dahi atmadı. Nisan 2013'te yayınlanan bazı haberler Rohingyalı kadınlara uygulanan zulmü dünyaya duyurdu. Binlerce kadının askeri kamplarda, askeri üniforma içerisindeki kişilerce şiddete ve cinsel saldırıya maruz kaldığı ortaya çıktı.
Birkaç kuruluşun çağrısı ve yayınlanan bazı haberler dışında dünya bu zulme karşı yine sessiz kaldı. Unutuldu, araştırılmadı, onların hakları için savaşılmadı.
Rohingyalı kadınlar hâlâ zor şartlarda hayatlarını devam ettirmeye çalışıyor, çoğu ailelerini tamamen kaybetmiş durumda.
EBOLA'DAN HAYATINI KAYBEDENLER
2014'te bir virüs adı duyuldu; Ebola. İspanyol rahip Miguel Pajares, Ebola'ya yakalanana dek tüm dünya tarafından görmezden gelinen hastalık binlerce kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. Salgın Batı Afrika ülkelerinde binlerce çocuğu öksüz ve yetim bıraktı.
Sonunda hayat belirtisi gösteren dünya, Ebola'dan etkilenen ülkelere acil yardım göndermeye başladı. Gazetecilerimiz salgınla mücadele etmeye çalışan bölgelere girdi, durumun vahametini onların gözünden an be an yaşadık.
Ebola'dan etkilenen bölgelerde kaç kadının hayatını kaybettiğine dair net bir bilgi yok, birçok bölge halen hastalıkla mücadele ederken, binlerce çocuğun özlemini duyduğu tek şey "anne şefkati".
REYHANE CEBBARİ
Reyhane… Onun adını idam edilmeden önce duyduk.
Reyhane sadece ona saldıran, tecavüz girişiminde bulunan gözü dönmüş caniyi durdurmak istemiş, kendini korumuştu. Ancak İran adaleti tarafından suçlu ilan edildi. Reyhane akıllı bir kadındı, güzeldi, hayalleri vardı ve tek istediği mutlu bir gelecekti ama hayatı hiçte hayal etmediği bir şekilde son buldu.
Annesinin gözyaşları o hapse atıldığı günden beri hiç durmadı. Reyhane hapiste olduğu süre içerisinde saçlarını kesti, bunun için cezalandırıldı.
İdam edildikten sonra annesine yazdığı mektup gün yüzüne çıktı.
Reyhane'nin mektubundan bir bölüm:
"Sevgili Sholeh… Duydukların yüzünden ağlama. Karakoldaki ilk günümde, yaşlı bekar bir görevli canımı yakmak için tırnaklarımı kullandığında, güzelliğin burada aranan bir şey olmadığını anlamıştım. Güzel görünmek, güzel düşünce ve dilekler, güzel el yazısı, güzel gözler ve görüş, hatta hoş bir sesin güzelliği..."
CESUR YÜREK "TUĞÇE"
Almanya 'da yaşayan Tuğçe Albayrak 22 yaşındaydı.
Tuğçe, Offenbach kentindeki bir restoranda tacize uğrayan iki Alman kıza yardım etmek isterken saldırıya uğradı ve beyin kanaması geçirdi.
Tuğçe Albayrak 28 Kasım 2014 günü hayatını kaybetti.
Ailesi 1970'li yıllarda Türkiye'den Almanya'ya göçen Tuğçe Albayrak, Alman kamuoyunda büyük bir öfkenin ortaya çıkmasına neden oldu. Almanya'da sık rastlanmayan bu geniş çaplı tepki, Albayrak'ın ailesinin göçmen kökeni hiç azaltmadı. Tuğçe'nin cenazesinde her din ve kesimden binlerce kişi yan yanaydı.
ARİZONALI KAYLA
Kayla Jean Mueller, Amerikalı insan hakları aktivisti ve insani yardım görevlisiydi. Ağustos 2013'te Suriye'nin Halep kentinde terör örgütü IŞİD tarafından esir alındı.
18 ay esir kaldığı IŞİD'in elinden, defalarca kurtarılmaya çalışıldı ancak bu girişimler başarısız oldu.
Kayla'nın ailesi 10 Şubat, 2015'de Kayla'nın cansız bedeninin yer aldığı üç fotoğrafın olduğu bir e-posta aldı. Kısa bir süre sonra Amerikan İstihbaratı Kayla'nın terör örgütünce katledildiğini doğruladı.
ÖZGECAN ASLAN
Özgecan Aslan 20 yaşındaydı, 11 Şubat 2015 günü evine gitmek için bindiği minibüste saldırıya uğradı, tecavüz girişimine direndiği için barbarca katledildi, elleri kesildi ve cesedi yakıldı.
O caninin ifadesi kan dondurucu, "direnmeseydi…" diyebilecek kadar da aşağılıktı.
Özgecan'ın yanmış bedeni 13 Şubat günü bulundu. Tüm Türkiye Özgecan ve kadına şiddete karşı tepki için sokaklara döküldü. O cani için hepimizin ortak talebi "idam" oldu.
MART'IN İLK CİNAYETİ
Amerikalı iki çocuk annesi Lindsay Brown Holbrook 32 yaşındaydı, Mart ayının ilk haftası Dünya Kadınlar Günü'nden 7 gün önce Utah eyaletindeki evinde katledildi.
Lindsay'in cesedi çalınan aracının kaza yapması sonrası polis tarafından bulundu.
Lindsay'in dostları onu şu sözlerle anlattı; "Lindsay mükemmel bir anne, teyze ve harika bir kardeşti. Kimseye zararı olmayan, herkes tarafından saygı duyulan, sevilen bir insandı." nbsp;
MART SAVAŞLARI
Srebrenitsa ve Hocalı, iki kardeş şehir ve Balkanlar'dan Kafkasya'ya acıyla örülmüş bir köprü. Eski Yugoslavya topraklarındaki Bosna-Hersek'te 1992'nin Mart ayında kanlı bir savaş başladı, bu savaş süresince çeşitli katliamlar birbirini izledi. Şubat 1995'de ise Azerbaycan topraklarındaki Karabağ katliamların adresi oldu. Birleşmiş Milletler ve dünya kamuoyunun gözü önünde yaşanan bu katliamlar kısa sürede soykırım kampanyalarına dönüştü.
Yıllar geçmesine rağmen Boşnak ve Azeri annelerinin gözyaşları durulmadı, acı hiç dinmedi. Vahşi soykırımların yaşandığı topraklarda, halen toplu mezarlar bulunmaya devam ediyor.
Eylül 2001'de Afganistan, Mart 2003'te ise Irak savaşı başladı. O yıllardan beri çoğu kadın ve çocuk yüz binlerce masum insan katledildi. Yüz binlerce insan mülteci kamplarına itildi. Yüz binlerce kadın tecavüze uğradı. Yüz binlerce kadın çatışmalar ve bombalı saldırılarında hayatını kaybetti.
Yalnız Afganistan değil, Pakistan'ı da etkisi altına alan terör saldırıları sonucunda Kasım 2014'de Pakistanlı annelerin yüreğine ateş düştü. 145 öğrenci öğrenim gördükleri okulda vahşice katledildi.
Diktatörlük altında yaşayan Arap halklarının özgürlük talepleri Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da kanlı "Arap Baharı"nı başlattı. Bu olaylar Suriye İç Savaşı'nı tetikledi, Mart 2011'den bu yana Suriye topraklarında 300 binden fazla insan katledildi. IŞİD adında yeni bir terör örgütü gün yüzüne çıktı. Süryani, Yezidi, Kürt, Türkmen, Arap (…) Suriye ve Irak topraklarında yaşayan her ırktan halklar IŞİD terörünün hedefi haline geldi. Anneler, babalar, kardeşler, çocuklar esir alındı, köle yapıldı ya da katledildi. Binlerce kadın IŞİD terörüne esir olmamak için intihar etti.
Benzer bir terör örgütü ise Nijerya'da adını duyurdu; Boko Haram. Köyleri yakıp yıkan terör örgütü mensupları, 2000'den fazla masumu katlettiği Baga baskını ile dehşet saçtı. Dünya kamuoyu ve Batılı müttefikler yaşanan vahşete karşı somut adımlar atmazken, terör örgütleri katliamlarını sürdürüyor.
GAZZE'DE KADIN OLMAK
İsrail'in açık hava hapishanesi, İsrail terörünün her fırsatta yerle bir ettiği Gazze Şehri. Gazze'de kadın olmak oldukça zordur, özellikle bir annenin tüm evlatları katledildiğinde. Gazze'de denenen yeni silahların gölgesinde Gazze'nin geleceğine siper olan kadınları düşününce, kadın olmak oldukça zor olmalı Gazze'de.
Gazze'de kadın olmak zordur, evlatlarının geleceğini inşa etmeye çalışmak kocasını gömerken Gazze'nin kurak topraklarına.
Gazze'de kadın olmak zordur, nasıl anlatılır ki çocuklara aslında duyulan silah seslerinin ninni olduğu? Gazze'de kadın olmak zordur, çünkü hep bir korku vardır o kadınların içinde… Gözünü kırpamaz Gazzeli anne, eğer bir İsrail bombası düşerse evinin tepesine, çocuklarını kaybetmekten korkar.
"CENNET ANNELERİN AYAKLARI ALTINDA"
Onlar sadece isimleri duyulan, dünyanın gözü önünde katledilen kadınlar. Görmediklerimiz, duymadıklarımız ya da unuttuğumuz… o kadar çok mazlum var ki cinsiyet ayırt etmeksizin. Umarım bu nefret biter, bu ateş söner bir gün.
Annemin ilk öğrettiği Hadis-i şeriftir; "Cennet annelerin ayakları altındadır" ve o öğretmiştir bana, her kız çocuğu, her kız kardeş, her kadın bir gün anne olacaktır.
Kadınlar eşya ya da mal, köle ya da intikam aracı, savaş oyunları için oyuncak değildir. Kadın hayattır ve kadına şiddet uygulayan, kadını katleden, bir intikam aracı ya da köle olarak gören "adam" olamaz.
Şiddet sonucu hayatını kaybeden tüm kadınları saygı ve rahmetle anıyorum.
İSMAİL OKAN UKAV - TÜRKİYE GAZETESİ
'da Takip Edin!
