ABD'nin Mısır'a askeri yardımlarının yeniden başlamasına tepkiler

/ Kaynak: AA
ABD'nin Mısır'a askeri yardımlarının yeniden başlamasına tepkiler

EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ Haberleri  / AA

Mısır'daki askeri darbenin ardından askıya alınan ABD'nin askeri yardımlarına yeniden başlayacağına ilişkin haber medyada geniş yankı buldu.

Mısır'daki askeri darbenin ardından askıya alınan Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) askeri yardımlarına yeniden başlayacağına ilişkin iddiaların ülke basınında yer alması Mısır kamuoyunda da geniş yankı buldu. Mısır basınında "Kahire'nin Fransa ve Rusya ile gerçekleştirdiği askeri anlaşmaların ardından ABD'nin dize geldiği" şeklinde yorumlanan son gelişmenin, ABD açısından ise ülke çıkarları çerçevesinde attığı "stratejik adımlar"dan biri olduğu belirtiliyor. ABD Başkanı Barack Obama'nın iki gün önce Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile yaptığı telefon görüşmesinde, Mısır'daki askeri darbenin ardından Ekim 2013'te F-16 uçakları, Harpoon füzeleri ve M1A1 tank teçhizatı gönderilmesini durduran başkanlık emrinin kaldırıldığını ifade ederek, askeri yardımların önünü açtı.
Mısır basını, Kahire'nin Fransa'dan 24 savaş uçağı, Rusya'dan ise helikopter ve askeri mühimmat almak üzere imzaladığı anlaşmalara işaret ederek, ABD'nin askıya aldığı askeri yardımların önünü bu baskılar altında yenide açtığı ve "dize geldiği" şeklinde yorumluyor.
16 Şubat 2015'te Mısır ve Fransa arasında 24 Rafael tipi savaş uçağının alımı konusunda imzalanan anlaşmanın ardından Mısır basınında tıpkı Rusya'yla yapılan anlaşma sonrasında olduğu gibi "Fransa-Mısır yakınlaşmasından ve ülkeyi silahlandırma konusunda 30 yıldır süregelen ABD tekelinin kırıldığından" söz edildi.
Mısır medyasında, ülkedeki ABD hegemonyasının zayıfladığı yönünde haberler yer alırken, bir yandan da her iki ülke yetkililerinin karşılıklı ziyaretleri devam ediyordu. Ancak iki ülke arasında, ortak çıkarların hükmettiği, gerginliğin gölgesinde süregelen ilişkiler göz önüne alındığında, söz konusu kararın "dize gelme" veya "sürpriz bir gelişme" olmadığı bilakis Washington'un kendi maslahatı gereği yürüttüğü diplomatik manevralar çerçevesinde attığı stratejik bir adım olduğu görülüyor.
-"Zürafayı yakalamak"
İki ülke arasında yıllardır devam eden karmaşık ilişkileri, ABD eski Devlet Başkanı Dwight Eisenhower'ın "Ortadoğu zürafa gibidir, Mısır da onun boynu. Zürafayı yakalamak istersen, boynunu tutmalısın" sözü özetliyor.
ABD'nin, Mısır'da son yıllarda yaşanan gelişmeler karşısındaki tutumu gözden geçirilecek olursa, Washington'un 2013 yazında Mısır'da gerçekleşen kanlı askeri müdahalenin ardından iktidara gelen yönetime karşı olumsuz bir tavır almadığı, Amerikalı yetkililerin "Mısır'ın insan haklarına verdiği değer" minvalinde açıklamalar yapmasının yanı sıra Mısır'da son yıllarda yaşananları "darbe" veya "halk devrimi" olarak nitelendirmekten imtina ettiği görülüyor. Ancak tüm bu yaşananlar ışığında ABD tarafının askeri yardımlara yeniden başlama kararını kendi menfaatleri doğrultusunda aldığı, Washington ve ABD arasındaki söz konusu durumun "diplomatik manevradan" ibaret olduğu belirtiliyor.
ABD'nin aldığı kararlarda en önemli faktörün, bölgenin etkin ülkelerinden biri olan Mısır'ı "önemli stratejik ortağı" olarak görmesi olduğu kaydediliyor.
Suudi Arabistan öncülüğünde Yemen'deki Husilere yönelik "Kararlılık Fırtınası" operasyonuna lojistik destek vereceğini açıklayan ABD'nin söz konusu kararın, müttefiklerinden Mısır'ın askeri anlamda daha önce 1'inci Körfez Savaşı'nda olduğu gibi Washington'un rolünü yerine getirmesi için alınmış olabileceği ihtimali üzerinde de duruluyor.


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...