'Karar mekanizmalarında daha çok yer verilmeli'

/ Kaynak: İHA
'Karar mekanizmalarında daha çok yer verilmeli'

GÜNDEM Haberleri  / İHA

Emine Erdoğan, "Kadınların ilerlemesindeki cam tavan engeli kaldırılarak karar mekanizmalarında kadınlara daha çok yer verilmelidir" dedi.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Üniversite Çalıştayı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Çalıştaya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ve YÖK Başkanı Yekda Saraç katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Emine Erdoğan, "Üniversiteler geleceğimizin teminatıdır. Ülke olarak çok önemli toplumsal değişim ve dönüşümden geçiyoruz. Bu süreçte üniversitelerimize büyük görevler düşmektedir. Üniversiteler, yalnızca gençlerimize meslek kazandırma ve uzman yetiştirmek olarak görmek sanayi toplumuna has bir tutumdur. Toplumsal konular ile mücadele de üniversite en önemli paydaşlardan birisidir. Üniversitelerimizin ilgisini bekleyen nice toplumsal mesele var. Çözüm süreci bunlardan birisi. Yargıyı oligarşik yapılardan temizleyecek sağlam bir hukuk sistemi bir başkası. Nihayetinde kadına karşı şiddet üniversitelerimizin alakasını bekleyen bir diğer sorun. Şiddet tüm dünya da olduğu gibi Türkiye'de de önemli toplumsal sorunlardan birisi. Şiddete sıfır tolerans bizim değişmez tavrımızdır. Şiddeti besleyen kültürel kalıpları analiz etmemiz gerekir. Şiddet uygulayan şiddet uygulayan erkek zihniyetini çözümlemek gerekir. Çünkü kadın meselesi aynı zamanda bir erkek meselesidir. İşte bu yüzden üniversitelerimizden beklentimiz büyük" diye konuştu.

"UZUN SOLUKLU BİR MÜCADELE"

"Kadın sorunları uzun soluklu, çaba ve uzun vadeli politikalar gerektiren kapsamlı bir mücadele alanıdır" diyen Erdoğan, "Kadınlara toplumun her alanında hakkettikleri yerleri açmak ve kadının ilerlemesinin önündeki engelleri el birliği ile kaldırmak gerekmektedir. 2002 yılında 24 kadın milletvekilimiz varken, 2014 yılında bu sayı üç kat artarak 78'e çıkmıştır. İnanıyorum ki 7 Haziran seçimlerinde bu sayı daha da artacaktır. Kadınların ilerlemesindeki cam tavan engeli kaldırılarak karar mekanizmalarında kadınlara daha çok yer verilmelidir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçek manada adalet ekseninde uygulaması önce üniversiteler olmalıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliği tanımını da irdelemek gerek kanaatindeyim. Tek başına eşitliğin yetmediği tecrübesinden hareketle eşitliğin adalet perspektifi ile ele alınmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Kadınların çocuk sahibi olma ve annelik sorunları ile artan yüklerinin çalışma hayatındaki ek tedbirlerle hafifletilmesi gerekir. Son aylarda hükümetimiz kadının yükünü hafifletecek bir takım düzenlemeler yapmıştır. Kreş imkanı, esnek çalışma saatleri gibi düzenlemeler adaletin tesisi için atılan önemli adımlar olmuştur. Üniversiteyi bina ve tabela olmaktan çıkaracak şey üniversitenin fonksiyonunu icra edebilmesidir. Üniversiteler toplum sorunlarından uzak fildişi kuleler olmak yerine gerektiğinde yerel yönetimlerle işbirliği yaparak, toplumsal hayata artı değer de katmalıdır" ifadelerini kullandı.

BAKAN AYŞENUR İSLAM

Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı üniversitelerin önemine dikkat çeken Bakan İslam ise, "Cinsiyete dayalı ayrımcılık başta kadın olmak üzere tüm fertleri toplumsal hayata katılımını, sağlık ve eğitimini, ekonomik ve sosyal faaliyetlerle, siyasette etkin rol almalarına engel olmaktadır. Kadın ile erkek arasında çağlar süren eşit olmayan güç ilişkilerinin bir yansıması olan kadına yönelik şiddet ağır bir insan hakkı ihlali ve ciddi bir toplumsal sorun olarak kültürel, coğrafi, ekonomik sınır tanımaksızın tüm dünyada maalesef varlığını sürdürmektedir" dedi.

KORKUNÇ İSTATİSTİKLER

28 AB ülkesinde 2014 yılında gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre her 3 kadından birinin 15 yaşından itibaren fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığını belirten Bakan İslam, "Her 5 kadından 2'si şimdiki veya eski eşinden, hayat arkadaşından psikolojik şiddet görüyor. Kadınların yüzde 42'si de hamileyken şiddet görmeye devam ediyor. Ülkemizde kadına yönelik şiddetle ilgili veriler 2008 ve 2014 yıllarında yapılan araştırmadan elde edilmektedir. 2008 ve 2014 araştırmalarına ilişkin ülke genelinde hayatın herhangi bir döneminde eşi veya eski eşi tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı 2008'de yüzde 30, 2014'de yüzde 36'dır. Kentte fiziksel şiddet oranı 2008'de yüzde 38, 2014'de yüzde 35'dir. Kırda ise fiziksel şiddet oranı 2008'de yüzde 43, 2014'de yüzde 38'dir. En az bir kez fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalmış kadınlarda eğitimi olmayanların oranı 2008'de yüzde 56, 2014 yılında yüzde 43'tür. Bu şiddet türlerinde 6 yıl içerisinde meydana gelen nispi azalmada elbette alınan tedbirlerin rolü olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

YÖK BAŞKANI

YÖK Başkanı Saraç ise, "Son aylarda kadına karşı şiddetin kanlı eli, üniversitelerimizin fidanlarına, sevgili öğrencilerimize de uzanması münasebetiyle YÖK ve üniversiteler adına bir müddet önce açıklama yaptık. YÖK olarak konuya ilişkin sorunların tartışıldığı, etkili çözüm önerileri belirlenmesi adına bu çalıştayı takip etmiş bulunuyoruz" diye konuştu.

GÜNDEM
Kaynak: İHA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...