'Tek koalisyon olacak!'

Memur Sen ve Eğitim Bir Sen eski Genel Başkanı, Ak Parti Ankara 1. Bölge 2. Sıra Milletvekili adayı Ahmet Gündoğdu, Haber 7'ye seçim gündemi ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

7 Haziran'ın Türkiye için tam bir milat olacağını vurgulayan Gündoğdu, muhalefetin seçim vaatlerini sert ifadelerle eleştirdi.

Koalisyon senaryoları yürütenlere "Millet- Ak Parti koalisyonu devam edecek" diyerek cevap veren Gündoğdu, CHP'yi de palavra siyaseti yapmakla suçladı.

İşte Ahmet Gündoğdu'nun Haber 7 Yayın Koordinatörü Osman Ateşli'ye yaptığı açıklamalar:

"AK PARTİ'YE KARŞI DİĞERLERİ VAR"

- AK Parti Ankara birinci bölge ikinci sıra milletvekili adayısınız. Siyasetteki genel tabloyu nasıl görüyorsunuz?

7 Haziran seçim süreci göstermektedir ki; Türkiye'de siyaset artık ikili bir yapıya oturmuştur. Bir tarafta millet iradesini esas kabul eden AK Parti, öbür tarafta milletle güreşmeyi, hesaplaşmayı meziyet sanan diğerleri... Diğer tarafta sadece siyasi partiler yok, nbsp; örgütler, vesayetzade sermaye grupları, başta medyası olmak üzere paralel yapının tüm unsurları, Kandil şürekası. Velhasıl Türkiye'nin eskiye mahkum olmasını hedefleyenler var. Milletimiz ise bu farkı kavramıştır. Onlar konuşuyor AK Parti yapıyor, tespitimizin arkasında da esasında bu durum var. Biz 7 Haziran'ı Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve sosyopolitik tarihi akışını değiştirme noktasında bir milat olarak görüyor, Türkiye'nin 8 Haziran'da yeniden istikrara uyanacağına inanıyor ve bu yolda çalışmaya devam ediyoruz.

- Uzun yıllar sendikacılık yapmış biri olarak meydanlara ve kalabalıklara alışıksınız. Halkın size karşı teveccühü ve meydanlarda önceki seçimlere göre hava nasıl?

Bu coğrafyanın insanı ne elit olmayı nede ezik olmayı kendisine yakıştırır. Biz de bu anlayışa sahip bir ailenin çocuğu olarak büyüdük, çocukluğumuzun son dönemlerinden itibaren de eski Türkiye'nin o bütün insanı yok sayan kutsal devletin payandası gören kurgularını, kurallarını, yasaklarını, kendi hayat hikâyemizde yaşadık. Çok şükür içselleştirmedik, itiraz ettik. Bu süreç bizi sendikacılıkla, hak aramakla, ülkemizin, milletimizin, hak ettiği sistemi, değerleri inşa için uğraşmakla yoğun bir hayatın içine soktu. Sendikacılık sürecini 10 Şubat 2015 de tamamlayıp sivil toplumdan sivil siyasete anlayışıyla eski Türkiye-yeni Türkiye maçında Yeni Türkiye kadrosuna ikinci yarıda dâhil olduk. Adaylığım süresince gerçekleştirdiğimiz programlar, mitingler, katıldığımız toplantılar, milletimizin bu kararımızı takdir, bize de teveccüh ettiğini gösteriyor. Elbette bu teveccüh sadece şahsımıza değil AK Partimize, partimizin programlarına, icraatlarına ve bu dik duruşuna dayalı gelecek vizyonunadır. Bu noktada Ankara'da şahsımıza ve bütün Türkiye'de Ak Partimize yönelen teveccüh göstermededir ki, milletimiz AK Parti ile yol almaktan, kendisini AK Parti'nin temsil etmesinde memnundur. İnanıyorum ki, 7 Haziran'da aziz milletimizin kararı istiklal, istikrar ve istikbal için yine AK Parti ile yola devam olacaktır.

- Eğitimin içinden gelen, kamu personelinin ve emeklilerinin hakkını arayan bir sendikacı olarak siyasete nasıl bir katkı sağlayacaksınız?

Sendikal alan bilimsel veriyi de dikkate alarak insana dokunan bir sosyal politika zeminidir. Sendikacılar, bu zeminde iş üreten, hizmet üreten, kazanım üreten bir anlamda sosyal politika uzmanıdırlar. Bu bağlamda sendikacılığımız üzerinden oluşturduğumuz birikim ve ürettiğimiz çözüm portföyü siyasetin çözüm üretme işlevi için de önemli bir avantaj sağlıyor. Esasen bizim de siyasete girişimiz ve bu anlamda girişimimiz büyük ölçüde buna dayanıyor. Sorunları görme ve çözme kapasitemiz, ortak aklı ve istişare zeminini kullanma birikimimiz tam da Türkiye siyasetinin bugününe ve yarınına dair en büyük katkılarımızdan biri olacaktır.

"EĞİTİMİN İÇİNİ BOŞALTMA VAADİYLE SANDIKLARI DOLDURACAKLARINI SANIYORLAR"

- İmam hatip lisesi ve ilahiyat mezunusunuz. Aynı zamanda bir eğitimcisiniz. Muhalefetin eğitim sisteminde değişiklik planlarını nasıl yorumluyorsunuz?

Türkiye'nin en büyük sendikası olan Eğitim-Bir-Sen'in 13 yıl genel başkanlığını yaptım. Bunu şunu için söylüyorum: Konu eğitimse, eğitimle ilgili vaatlerse bizim için algıda seçilik devreye girer. Buradan çok net bir şey söylemek lazım. Esasında muhalefet partileri eğitimle ilgili vaatte bulunmuyorlar. Söyledikleri ile yaptıkları, yapmaya çalıştıkları sadece yeniden kesintisiz eğitime, İmam Hatip Ortaokullarının kapatılmasına, din derslerinin müfredattan çıkarılmasına hatta İHL mezunlarına katsayı uygulamasına tevessül ediyorlar. Çünkü biliyorlar ki manevi eğitimi içinde barındıran, değerlerini yaşayan vatandaş sayısı artıkça onların oyu azalıyor. Bu yüzden de eğitimin içini boşaltıp sandıkların içine kendi oylarını doldurmayı düşünüyorlar. Vah ki vah... Kendi milletine, vatandaşına "onlar bunu anlamaz" stratejisini uygulayan bir siyasi zevat var kaşımızda. Ama 7 Haziranda bu siyasi zevatı milletimiz seçim zayiatı olarak tescilleyecektir.

"TEK KOALİSYON OLACAK: MİLLET-AK PARTİ KOALİSYONU"

- Sizce karşı medyada gündeme getirilmeye çalışılan koalisyon senaryoları tutar mı?

Millete karşı bu söz konusu medyanın anlayamadığı husus milletimizin AK Parti'yi, Yeni Türkiye, Büyük Türkiye hedeflerine ulaşmak için desteklediğidir. AK Parti hareketini, fikirlerinde uzlaştığı, sivilleştirici, özgürleştirici ve demokratikleştirici zeminden beslenen bir siyasi erdem hareketi olarak gördüğüdür. Dolayısıyla Türkiye koalisyon hükümetleri devrini, milletimizin AK Parti eliyle gerçekleştirdiği yüksek oy yüzdeli AK Parti iktidarıyla sona erdirmiştir. Türkiye'de bundan sonra artık tek bir koalisyon olacaktır. O da 2002'den bu yana devam eden millet ve AK Parti arasındaki koalisyondur.

7 Haziran'da milletimiz AK Parti ile yoluna devem edecektir. 2023, 2053 ve 2071 vizyonlarıyla bölgesinde lider, oyun kurucu küresel bir aktör, Yeni Türkiye'yi inşa edecek, dünya beşten büyüktür anlayışıyla da adalet değeriyle dünya düzeninin ihyasına öncülük edecektir.