Haluk Koç'tan iddialı sözler

/ Kaynak: DHA
Haluk Koç'tan iddialı sözler

Politika Haberleri  / DHA

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, 'Pazar günkü son yumrukla nakavt olacaklar' dedi.

7 Haziran genel seçimleri çerçevesinde Ankara ikinci bölgedeki çalışmalarını Beypazarı, Ayaş ve Ayaş'ın Gençali, Oltan ve Sinanlı Köylerinde sürdüren Koç, 7 Haziran'ın barış, kardeşlik, huzur ve yaşanılabilir bir Türkiye için yepyeni bir başlangıca atılan ilk imza olacağını söyledi. CHP'nin emekli projesiyle iktidarın üç yumruk yiyen boksöre döndüğünü vurgulayan Koç, pazar günkü son yumrukla AKP'nin nakavt olacağını söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Beypazarı ve Ayaş'ta konuştu. AKP sözcüleri ve Cumhurbaşkanının ülkeyi adeta kamplara böldüğünü ve bu çerçevede CHP, MHP, HDP başta olmak üzere herkesi kötü ilan ettiğini söyleyen Koç, "Partiler kötü, yargıçlar kötü, iş adamları kötü, gazeteciler kötü… herkes kötü, bir tek sen mi Allah'ın sevgili kulusun. Ama artık bitiyor, son üç gününüz kaldı. Bir daha iktidar yok. Gideceksiniz, ama giderken 13 yılın hesabını da vereceksiniz" dedi.

"PANİĞİNİN ASIL SEBEBİ BAŞKA"
Koç, "Cumhurbaşkanı oldu, Anayasa'nın üzerine tarafsızlık yemini etti. Sarayında oturacağına bir de baktık seçim sürecinde bir meydandan diğerine koşuyor. Bir telaş, bir panik içinde herkese saldırıyor. Partiler kötü, yargıçlar kötü, iş adamları kötü, gazeteciler kötü, herkes kötü… Peki herkes kötü bir tek sen mi Allah'ın sevgili kulusun. Paniğinin gerçek sebebi ise başka: 'Ya çok sıkıştırdınız, AKP giderse ucu sonra bana dokunur.' Doğru bunda haklı, ucu sana dokunacak. Çünkü artık bitiyor, son üç gününüz kaldı. Bir daha iktidar yok. Gideceksiniz, ama giderken 13 yılın hesabını da vereceksiniz" açıklamasına yer verdi.

"BİR PROGRAM AÇIKLADIK, KIYAMET KOPTU"
Koç, "CHP olarak diğer seçimlerden farklı bir tutum sergiledik. Aylarca üzerinde hazırlık yapılmış, tüm kesimlerin görüşü alınmış bir ekonomik program açıkladık. Adeta kıyamet koptu. Çok basit bir söylemle, 'biz iktidara gelirsek, ülke gelirinin yüzde 3'ünü geniş kesimlere, yani işsizlere, yoksul ailelere, emeklilere, çiftçiye, esnafa, asgari ücretliye vereceğiz' dedik. Bir panik, bir panik. 'Efendim yapamazsınız, veremezsiniz, bulamazsınız' Bal gibi de buluruz, bal gibi de veririz. Emekliye ilk ikramiyesini inşallah önümüzdeki Ramazan ayında verdiğimizde herkes de görmüş olacak" ifadelerini kullandı.

"BİZ EMEKLİ DEYİNCE ÜÇ YUMRUK YİYEN BOKSÖRE DÖNDÜLER"
CHP'nin seçim vatleri arasında yer alan emekli ikramiyelerinin hükümeti zor duruma düşürdüğünü ifade eden Koç, "11 milyon emeklimiz var, bin bir sorunla boğuşuyorlar. Bayramlarda torunlarına harçlık bile veremiyor. Biz onlara bir nefes almaları için iki dini bayramda birer maaş ikramiye vereceğiz deyince ringde boksörün yediği ilk yumruk etkisi görüldü. 'Sadece bu yetmez emeklinin maaşından yapılan tüm sağlık harcaması paylarını sıfırlayacağız' dedik, ikinci yumruk da böyle geldi. 'Bu da yetmez, maaşıyla geçinemeyen emekli bir işe girdiğinde yapılan yüzde 15'lik prim kesintisini ortadan kaldıracağız' dedik, işte üçüncü yumruğu da böyle yediler. İnşallah 7 Haziran'da da bu yumruklarla nakavt olacaklar" diye konuştu.

"ARSIZCA İNANÇLARIMIZI SÖMÜYORLAR"
Dinin siyasete alet edilmemesi gerektiğini vurgulayan Koç, "Birisi hepimizin kutsal kitabı Kuran'ı Kerim'in ayetleriyle haşa dalga geçiyor. 'Çuma günleri bilgisayardan indirip sallıyorum bir ayet' diyor. Bir kendini bilmez salavatın yanına Cumhurbaşkanı'nın adını iliştiriyor. Cumhurbaşkanının kendisi de tarafsızlığını bir kenara atmış, elindeki Kuran'ı Kerimi meydanlarda sallıyor, seçim malzemesi yapıyor. İnançlarımızı arsızca sömürüyorlar. Şuna emin olun ki, yarın siyasi tablo değişip, iktidar gücü bittiğinde bugün yalakalık yapanların çoğu bunların savcısı olacak. Ortada paylaşacakları bir nimet kalmayınca en başta bunlar terk edecek çünkü" ifadelerini kullandı.

"PAZARLIK MASASINDA KİM NE İSTİYOR, KİM NE VERİYOR?"
Çözüm süreci üzerinden hükümeti eleştiren Koç sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir başka sorunuz var. Biz bu ülkede hepimiz biriz ve kardeşiz. 95 yıl önce kimin ne olduğuna bakmadan Mustafa Kemal'in etrafında toplanıp bu toprakları vatan yaptık, hep birlikte bir millet olduk. Adımızı da Atatürk koydu ve Türk Milleti dedi. Ama bugün birliğimiz, kardeşliğimiz konusunda bir başka oyun oynanıyor: Ortaya bir masa konulmuş, pazarlıklar yapılıyor, İmralı'ya her gün motor seferleri düzenleniyor. O masa orada duruyor, millete de bir Hacivat-Karagöz tiyatrosu oynatılıyor. Bir pazarlık yapılıyorsa, 'kim ne istiyor, kim ne veriyor?' Bunu sormak en doğal hakkımız değil mi? Bunu açıklayın kardeşim, biz de bilelim. Bir eksik bir gedik varsa bu motor seferleriyle giderilmez. Bunların konuşulacağı yer milletin meşru Meclisidir."

Politika
Kaynak: DHA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...