Tuğçe Kazaz'dan hodri meydan: Kim istiyorsa çıksın karşıma

Tuğçe Kazaz'dan hodri meydan: Kim istiyorsa çıksın karşıma

MAGAZİN Haberleri

'Yanlış bir hayat yaşamış biriyim. Keşke zamanında biri çıksaydı da 'o doğru değil, bunu yap' deseydi.'

BÜŞRA KAMIŞ / TALİP KARAKAŞ
Önce manken olarak tanındı ardından din değiştirmesiyle. Son dönemde ise, özellikle attığı tweetler ve sivri çıkışlarıyla gündemde. Artık Yaradan'ın isteğine uygun şekilde yaşamak için çaba sarfettiğini anlatan Tuğçe Kazaz'la buluştuk; nbsp;merak edilen her şeyi sorduk. Geçmişte yaptığı hatalardan "zehri akıttım" diye bahseden Kazaz, yaşadıklarını tüm samimiyetiyle aktardı bize. nbsp;
Eski bir manken olmanız ve geçmiş yaşantınız yüzünden size karşı bir önyargı var. Düşünceleriniz yüzünden de mahalle baskısıyla karşı karşıyasınız. Aslında eğitimli birisiniz. Uluslararası ilişkiler okudunuz. Baskılara nasıl göğüs geriyorsunuz?
Allah yolunda çabalayan, onun sistemine göre hayatını dizayn etmeye çalışan insandan ne çıkacağını bilemeyiz. Söylenenler, bizim dünyaya ait kurduğumuz kalıplardır. Dolayısıyla tabii ki bunlar söylenecek. İnsanlar tabii ki algı operasyonlarıyla, sosyal medyadan duyduklarıyla hareket edecek. Ne yazık ki ezberci bir eğitim sisteminden geçtik ve güdülen insanlar haline geldik. Bütün gençlere anlatmak istediğim de bu aslında. Güdülmeyelim, uyanalım, gerçeği görelim. Her şeyden önce Kuran'ın "Oku" ayetiyle başlayalım. Mahalle baskısı, kendinden emin olmayan insanlar için geçerlidir. Gerçekten ne yaptığını bilen bir insansan artık o baskı olmaktan çıkar. Eleştirenlerin korkusu, kendi rahatlarının bozulacak olması. Damarlarına basınca saldırmaya, hakaret etmeye başlar, küfretmeye başlıyorlar. Çünkü en kolay, en ucuz yapabilecekleri şey bu. nbsp;
AK Parti'yi değil CHP'yi destekleseydiniz belki bu kadar baskı görmeyecektiniz!
Bu ülke toprakları içerisinde kendi kimliğini ve değerlerini yanlış anlamış, yanlış bir hayat yaşamış biriyim. Keşke zamanında biri çıksaydı da "O doğru değil, bunu yap" deseydi. Muhafazakar kesimden herhangi bir tepki görmedim. Arkamdan konuşuyorlarsa bilmiyorum. Kimse yüzüme bir şey söylemedi. nbsp;
Peki ne oldu da değiştiniz?
Bir farkındalık, bir uyanış oldu her şeyden önce. Tabii, bu acı ve ızdırapla geldi hayatıma. Dilerim ki benden sonraki gelen nesil, şimdiden farkına varır ve benim gibi acılı bir uyanış gerçekleştirmez. Hristiyanlığa geçişim tamamen tepkiseldi. Çünkü yıllarca bize İslamiyet'i öcü göstermişlerdi. "İslamiyet kadını özgür bırakmıyor" safsatalarına inandım. Kimse de bana gerçekleri anlatmadı. Konuşmak bile sıkıntıydı. Sonra onlardaki yanlışları gördüm. Hristiyanlığı nasıl sekülerize ettiklerini fark ettim. Oysa İslamiyet'in sekülerize edemezsiniz. Yıllardır uğraşıyor ama başaramadılar. Çünkü gelen son din, gelen son peygamber. nbsp;
Konjonktür gereği mi böyle davranıyorsunuz? Yoksa "bundan sonra ben böyleyim" mi diyorsunuz?
İnsanlar ne kadar samimi olduğumu yıllar içerisinde anlayacak. O yüzden biraz sabretmek gerekiyor. Çünkü bu ülke gerçekten çok şeyler gördü. "Değiştim" deyip sonra tekrar aynı yere döndüler. Allah bana tekrar aynı bakışa, tekrar aynı zihniyeti dönmemeyi nasip etsin inşallah. "Ben böyleyim, ben buyum" dersem Yaradan'a hadsizlik etmiş olurum. Ne zaman insanlar, "ben şuyum, ben oldum" derse (tecrübeyle sabit) kafaya bir tane balyoz yiyorsun. Yaradanın bildirdiklerinden başka mutlak hiçbir gerçeklik yoktur. nbsp;
"Değiştim" deyip işi ranta çevirenler var. Güvensizlik belki de bu yüzden...
Bilemem başkasının hayatını. Ama sizin söylediğiniz konu, bir zaaf. Biz varlıklar olarak acizlikler, zayıflıklar taşırız. İnsanları yaptıkları acizliklerden dolayı yargılarsak biz de yargılanacak hale düşeriz. Yapmamız gereken yargılamak değil. Herkesin zaafı olabilir. Önemli olan hatadan dönebilmek.
Şu anlattıklarınızı için işine İslam'ı katmayıp "karma felsefe" diye anlatsanız 'Beyaz Türkler'den daha çok ilgi görürdünüz.
"Ne ararsan alemde, ara Adem'de..." Batı, yıllardır "İslam öcüdür, terörizmdir" tezini işliyor. Sahte halifeler üretiyor. Şimdi insanlar Fethullah Gülen'i, Bağdadi'yi görüp de İslamiyet'e nasıl sempati duysun ki? Bilinçli olarak oluşturuldu. Ben bu yüzden "CHP zihniyeti" diyorum. CHP zihniyeti, bizi kendi değerlerimizden uzaklaştırdı. İngilizler, 1923'te kendi istedikleri ağı kurup gittiler. nbsp;
Bir sürü tepki alıyorsunuz, almaya da devam edeceksiniz...
Kim istiyorsa gelsin karşıma otursun. Benden daha çok şey biliyorsa, oturur dinlerim. Tek rekabetimiz, İslam'a ve Yaradan'ın istediğine uygun yaşamak. Egom yok benim. Her konuştuğumdan bir şey öğreniyorum. Gençlerle konuşmayı da seviyorum. Benim anlatmam onları daha çok etkiler diye düşünüyorum. Çünkü, onların "özendiği" yaşantının içinden gelen biriyim. Zehri de panzeri de biliyorum. nbsp;
Her konuda söyleyebilecek bir sözünüz var sanki!
Bildiklerim hakkında söyleyecek sözlerim var. Sürekli okuyorum. Dinlemediğim tarihçi, araştırmadığım şey kalmadı. Bilenlerden dinledim. Mesela başkanlık sistemini böyle öğrendim. Bilmediğim şeyler hakkında konuşmayı hadsizlik olarak görürüm. Asıl cehalet o...
Tuğçe Kazaz'dan hodri meydan: Kim istiyorsa çıksın karşıma

"KİTABIM HAZIR"
Tuğçe Kazaz'ın yayınevi var. İlk çıkacak kitap da kendisine ait. Adı; Derin Uyku... Hazırlığı 1.5 yıl, yazması 4.5 ay sürmüş. 1 hafta sonra piyasalarda. Kazaz, kitabın içeriği hakkında şu bilgiyi verdi: "Hem benim nasıl uyandığımı, hem o batıl zihniyetin yüzyıllar boyu milleti nasıl uyuttuğunu anlatacağım. Başkanlık sisteminden tut, kendi hayatımdan çıkardığım ağır hatalar... Hepsi olacak." nbsp;
Tuğçe Kazaz'dan hodri meydan: Kim istiyorsa çıksın karşıma
"EVLAT HASRETİ ÇEKİYORUM"
Çocuk istemeyen kadın hastadır
Bazı ünlüler evlenip başını örttü ve ortadan kayboldu. Ama siz inzivaya çekilmediniz. Direkt siyasetin içinde gördük sizi. Neydi bunun sebebi?
Savaşçıyım demek ki... Bu, kişisel bir tercih. Bu ruhunun seni götürdüğü ve tetiklediği nokta. Sadece siyaset hakkında konuşmuyorum. Genç nesil olarak çekilmek yerine mücadele etmemiz lazım. nbsp;
Örtünmeyi düşündünüz mü?
Düşünmüyorum. Ama örtünenlere büyük saygım var. Kişinin kendi iradesine bağlı. Söyleyebileceğim hiçbir şey yok. Kimsenin de yok... nbsp;
Milletvekili adayı olacağınız konuşuldu. Neden başvurmadınız?
Çünkü aktif siyaset değil istediğim. Zaten çıkıp mesajlarımı verebiliyorum. nbsp;
Peki ya evlilik, çocuk?
Yakın dönemde evlilik görünmüyor. Kısmet işi, bilemezsin. Çocuk hasretim var ama. Hangi kadın istemez ki! Kadın olup çocuk istemeyen hastadır. Belki de hiç olmaz, evlatlık alırım. Allah bilir.
Sizi bu yolda yalnız bırakanlarlar oldu mu? Aileniz, yakın arkadaşlarınız falan...
Allah bizi yalnız bırakmasın. Gerisi hiç önemli değil. Ailemle hiçbir sorunum yok. Onlar bana gerekli desteği veriyor. Fikirlerimize karşılıklı saygı duyuyoruz. nbsp;
Çok zayıflamışsınız...
Çok konuşmaktan herhalde (gülüyor)... TUKA formülünü uyguluyorum. Kitabımda ayrıntılarıla anlattım. Benim formülüm. Kendimce yıllardır denediğim şeyleri birleştirdim. Kas gücünü kullanarak kısa sürede sonuç alabileceğiniz bir formül.... Sabahları 10-15 dakika yeterli. Zayıflık önemli değil. Önemli olan içsel gücünüz. Sizi dövebilirim mesela (gülüyor)...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...