Çanakkale mektupları

Çanakkale mektupları

GÜNDEM Haberleri

Şehitliği gezen çocukların barış ve kardeşlik kokan mektupları teröre başvuranlara ders veren cümlelerle dolu.

nbsp;Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İl Başkanları toplantısında, Çanakkale Şehitliğini gezen çocukların kendisine gönderdiği mektuplardan pasajlar okudu. Erdoğan'ın, "Ben burada terör meselesine, özellikle de kardeşliğimize ilişkin, son derece duygulandırıcı dili aktarmak arzusundayım. 30 yıllık süreçte herkes konuştu, bir şeyler söyledi. Ama ben bugün çocukların hissiyatını aktarmak istiyorum. Kadın Kolları Başkanlığımız önemli çalışmalara imza attı. 90 çocuk Diyarbakır merkez ve ilçelerden alındı ve Çanakkale'ye götürüldü. Şehitlikler ziyaret edildi. Dönüş yolunda çocuklardan mektuplar yazmaları istendi. Bu mektupları yazan çocuklardan bir kısmının terör örgütü tarafından istismar edildiğini aktarmak istiyoruz. Ama biz bu çocukların eline ne molotof veriyoruz, ne taş veriyoruz. Biz yavrularımızın eline kalemi veriyoruz, bilgisayarı veriyoruz" dedi. İşte Erdoğan'ın aktardığı birbirinden çarpıcı, birbirinden duygusal o satırlardan bazıları..

"Sayın Başbakanım, bizi bu geziye gönderdiğin için teşekkürlerimi sunarım. Sayenizde ilk defa uçağa bindim. Diyarbakır'da fabrikalar açılsın, insanlar işsiz kalmasın. Akan kanı durdurmanızı istiyoruz. Kan akmasın. Sizi çok seviyoruz. Lütfen bu sorunlarımızı halledin. Lütfen kan akmasın artık. Bizi gönderdiniz öbür arkadaşlarımızı da gönderin."


"Çanakkale gezisinde şehitlerin mezarına giderken, bir mezarda birden fazla şehit yattığını görünce çok duygulandım. Bizler en iyilerimizi verdik toprağa. Biz şehitlerin hiçbir zaman ölmeyeceğini biliyoruz."


"Bugün benim için çok güzel bir gündü. Ben 14 yaşıma geldim. Böyle bir güzel gün geçirmedim. Bugün Çanakkale'de şehitliği ziyaret ettik. Geçmişimizi öğrendik. Aslında kendimizi tanıdık."


"Ben bu geziden çok hoşlandım. Çünkü ben hiç şehir dışına çıkmamıştım. Bir de ne uçağa ne de denizi görmüştüm. Ben Çanakkale'yi çok beğendim. Şehitlerin mezarını gördüm fatiha okudum. Diyarbakırlılar, vardı. Memlekete sahip çıkmıştı. Biz de onların sayesinde buralara geldik."


"Doğrusunu söylemek gerekirse Çanakkale'ye indikten sonra. Milletvekillerini valiyi görünce çok şaşırdık. Uçağa ilk kez biniyorum. Uçağa binmek ilk hayalimdi. Sonra şehitler abidesine gittik. Bir yandan buraları gördük, bir yandan da bir çok yerden buralara gelip vatan uğruna bu savaşı kazanan şehitlerimize üzülüyorduk. Bazen içimden diyordum da Allah kullarını çok sever. Hepinize bir ömür boyu mutluluklar dilerim. Eminim Başbakanımızın tanıdığı şansla yeni havuzlarımızı stadımızı bekliyoruz."


"Ben bu geziden çok hoşlandım. Şehir dışına gitmemizi sağladı. Bu gezide kendi dedelerimizin mezarlarını gördük. Bizim için savaşan büyüklerimizin mezarını gördük. Çanakkale'de tur rehberleri bize mezarlıkları gezdirdi. Her şehirden her ilçeden insanların mezarları vardı. Demek ki o zaman insanlar omuz omuza savaşıyorlar. Şimdi bizim insanlar düşmanlık içinde yaşıyorlar."


"Merhaba ben lise mezunuyum. Ben geziden gördüğümüz yerleri, yediğimiz yemekleri anlatmak istemiyorum. Gelelim asıl meseleye. Bugün bu geziye her kim katıldıysa, başını yastığa koyduğu an rahat uyuyacaksa bu insanın vicdanı körelmiş demektir. "


"Bugün Diyarbakırlı, Hataylı, Yozgatlı şehitler dediler ki. "Ey torunlarımız ne haldesiniz, biz, siz beraber rahat yaşayın diye toprağa düşmedik mi? Sana diyorum Diyarbakırlı Mehmet, sana diyorum İstanbullu Hakan ne haldesiniz? Hani kardeşliğiniz, hani birliğiniz?"


"Soruyorum vicdanlara ne zaman dedelerimizi dinleyeceğiz. Ne zaman sarılacağız? Ne zaman ki herkes beraber, ölen her kim olursa olsun bugün bir genç öldü, bu vatanın evladı öldü derse, o zaman birlik olacak."




Çanakkale mektuplarıÖğrenciler, duygularını kağıda döktü.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...