Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir: Yenilikçi üniversiteyiz

Düzenleyen:
Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir: Yenilikçi üniversiteyiz

EĞİTİM Haberleri

Mevcut bilgiyi sadece öğrencilerine aktaran değil, yeni bilgiler üreten, bunları kuvvetli sanayi paylaşımı ile ürüne çeviren, girişimci ve paylaşımcı, teknolojiyi takip etmekten ziyade teknoloji üreten ve yönlendiren yenilikçi bir üniversiteyi hedefliyoruz

Doç. Dr. Süleyman DOĞAN sordu, rektörler cevapladı

Bursa’da yükselen teknik üniversite önemli hedefleri gerçekleştirmek için 2010 yılında kurulan ikinci devlet üniversitesidir. Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Rektörü Prof. Dr.  Arif Karademir genç, dinamik, çalışkan, sempatik ve iyi iletişim kurma becerisiyle öne çıkıyor. Rektör yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Çopur Genel Sekreter Prof. Dr. Sami İmamoğlu ve diğer idarecilerle kısa zamanda iyi bir ekip oluşturmuş. Rektör Karademir ile yaptığımız söyleşi ile baş başa bırakırken katkılarından dolayı Doç. Dr. Ali Çağlar Çakmak  ve Basın Danışmanı Nadir Tülek’e teşekkür ediyorum.
Rektör olmayı daha önceden hedeflediniz mi?
Rektör olmayı hiç düşünmemiş ve hedeflememiştim. Özellikle Marmara ve Ege Bölgesinde çok kuvvetli olan kâğıt sanayisi ve ilgili üretim sektörleri ile araştırma ve eğitim odaklı projeler yapma konusunda planlarım vardı.
Üniversiteniz Türkiye için ne ifade ediyor veya ne ifade etmesini istiyorsunuz?
Üniversitemiz, son yıllarda çok önemli değişim/gelişim gösteren ve dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen “Yeni Türkiye”nin yeni üniversitesi olma yolundadır. Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ), Bursa gibi sınırsız potansiyeli, çok kuvvetli endüstri ve üretim altyapısı olan bir şehirde, yenilikçi üniversite olma yolunda gitmektedir. Üniversite olarak, Bursa’nın kültür, sanat ve zengin ekosistemi ile donatılmış kendilerine güvenen, girişimci öğrenciler yetiştirmeyi hedefliyoruz. BTÜ, kısa sürede önemli yatırımlar yaparak kurmuş olduğu zengin araştırma ve test/analiz laboratuvarları ile de nitelikli hizmet vermektedir. BTÜ, akademisyen başına düşen 13 öğrenci, 1,4 yayın, 0,7 proje sayısı ve 14 kişilik İngilizce hazırlık sınıfları ile öne çıkmaktadır. Çiçeği burnunda beş yıllık genç bir üniversite olarak 2015’te TÜBA, ODTÜ Prof. Dr. Mustafa Parlak ARLAR Araştırma Teşvik Ödülünü kazanan akademisyen çıkarmak ve çok sayıda araştırma projesi yürüten bilim insanına sahip olmak da ayrıca bizleri sevindirmektedir.
Üniversitenizin temel acil sorunları ve çözüm yolları nelerdir?
Üniversitemizin en öncelikli konusu ana kampüs alanında eğitime başlamasıdır. Şu anda Osmangazi ve Yıldırım yerleşkeleri olarak toplamda yaklaşık 50 bin metrekare kapalı alanda eğitim ve araştırma faaliyetlerini sürdüren BTÜ, tüm kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığı Kestel Çataltepe’deki ana kampüs alanında 2016 yılı içinde 40 bin metrekarelik merkezi derslik, merkez laboratuvarı ve rektörlük/idari birimlerin inşasına başlayacaktır.
Üniversitenizi nasıl tanımlıyorsunuz, üniversiteniz nerede duruyor ve hangi alanda iddialısınız?
Biz üniversitemizi yenilikçi üçüncü nesil bir devlet üniversitesi olarak tanımlıyoruz. Teknik bir üniversite olarak eğitim verdiğimiz bütün teknik alanlarda iddialıyız. Özellikle otomotiv, makine, malzeme, lif polimer, kimya, orman endüstri sayılabilir. Bunun yanında kuruluş aşamasında olan sosyal bölümlerimizin de kısa zamanda çok iyi seviyede olacağına inanıyorum. İngilizce hazırlık sınıflarımız mevcut eğitim sistemi ve kadrosu ile son derece yüksek seviyede bir eğitimi 14 kişilik sınıflarda sunmaktadır. Üçte biri yabancı personelden oluşan tüm okutmanlarımız mesleklerinin en iyi temsilcilerindendir.
Yükseköğretim kurumlarında görmek istediğiniz öğrenci profili sizce nasıl olmalıdır?
Öğrencilerimizin öncelikle kendilerini iyi tanıyan, hedeflerini belirlemiş ve hedeflerine mevcut imkânları en iyi şekilde değerlendirerek ulaşmak için çalışan gençler olmalarını arzu ederiz. Ülkemizin gerçekten kuvvetli, gelişmiş ve dünyanın en iyi ekonomileri arasına girmesini istiyorsak, en büyük zenginliğimiz olan genç nüfusumuzun çok etkin olması gerekiyor. Eğitim aldığı alanda kendisini durmadan geliştiren, sorgulayan, araştıran, konuları ve olayları ezberden uzak, mantıksal süzgeçlerden geçirerek özümseyen gençlerin sayısını artırmalıyız. Artık, yeni nesillerin “diplomamı aldım devlet bana iş versin” anlayışından kurtulması gerekiyor.
Türkiye’deki üniversitelerin bilim, teknik ve üretimi katkı bakımından dünya üniversiteleri ile rekabet edebilecek düzeye gelmeleri için neler yapılmalıdır?
Ülkemizde son derece kaliteli, köklü ve güçlü eğitim kurumlarımız var. Son yıllarda ülkemizde gerçekleşen önemli değişim ve gelişim süreci ile beraber, üniversite sayıları ve bilimsel çalışmalar konusunda da önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Eğitim sisteminin ise kesinlikle öğrencinin kendini keşfetmesine, özgüven geliştirmesine dönük, problem çözme odaklı ve uygulama yoğun olması gerekiyor. Lisans eğitiminde sunulan teorik bilgilerin ve laboratuvar/saha/atölyede yeterli miktarda sunulan uygulama derslerinin ilgili sektörlerde karşılığı olması gerekir. Mezun bir öğrenci, eğitim aldığı sektörde işe başladığında tekrar yeniden detaylı bir kurs ve eğitime çok fazla ihtiyaç duymadan, çalışma ortamına adapte ve entegre olabilmesi gerekir.
Üniversite Rektörü olmak nasıl bir duygu, hissiyatınızı paylaşır mısınız?
Son derece ağır bir sorumluluk hissediyorsunuz. Mevcut imkânlar ile daha güzel neler yapılabilir, örnek alınan güzel çalışmalar nasıl uygulanabilir ve bize özgü bir tarz, marka nasıl oluşturulabilir derdi ile çok yoğun çalışıyoruz arkadaşlarımızla. İnsanların ve kurumların sorumluluklarını almak zor bir görev. İnşallah başarılı oluruz.
Öğrenciler neden üniversitenizi tercih etsinler?
BTÜ’nün, kültür, sanat, turizm, spor, tarım, üretim ve sanayi şehri Bursa’da olmasının avantaj ve nimetlerini saymama gerek yok. Öğrencilerin ulaşımı, sosyalleşmesi, konaklaması gibi birçok konularda Bursa mükemmel ortamlar sunmaktadır. Teknik, araştırmacı ve yeni nesil üniversite olması BTÜ’nün tercih edilmesi için son derece önemli özelliklerdendir. Öğrenci sayısının az olması, kalabalık olmayan sınıflarda ve çok iyi donanımlı laboratuvarlarda uygulama yoğun derslerin yapılması önemlidir. Akademik kadrosunun ciddi yurtdışı eğitim ve araştırma tecrübesi olan genç ve dinamik bilim insanlarından oluşması önemli bir özelliktir. Akademisyenlerimizin birçok projelerinde öğrencilerimizin bursiyer olarak yer alabilmeleri, ilgili sanayi kuruluşlarında zengin uygulama, staj ve iş imkânları olması oldukça önemli bir tercih sebebi olacaktır. Mevcut lisans ve lisansüstü programlarının yarısı en az yüzde 30 İngilizce olan BTÜ’de yüksek kalitede İngilizce hazırlık eğitimi verilmektedir.
Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir: Yenilikçi üniversiteyiz

Yerleşke konusunda sıkıntınız var mı?
Şu anda mevcut olan yerleşkelerimizde bir problemimiz yoktur. Ancak fiziki olarak sürekli genişleyen ve büyüyen yeni bir üniversite olarak, belli bir zamana kadar inşaatlarımız devam edecek, binalarımız yapılacaktır. “Yeşil Kampüs” konseptine göre yapılandırmaya çalıştığımız yerleşkemiz, Bursa’ya yakışır bir yapıt, bilim ve teknoloji üssü olacaktır.
Öğrencilerin üniversite tercih ve yerleştirilmesinde sizce üniversitenin yeri ve rolü ne olmalıdır?
Üniversitenin bulunduğu bölge, şehir, sosyal imkânlar, burslar, staj ve iş bulmada destekleyici programlar, uluslararası ortak programlar, dil eğitimi gibi konular yüksek puan alan öğrencileri tercihte yönlendirecek kriterlerdir. İki kademeli bir sınav sistemi ile önce ulusal seviyede öğrenci seçimi ve sıralaması yapılabilir. İkinci kademe de ise üniversiteler bu öğrenciler arasından kendi sınavlarını yaparak seçim yapabilirler.
Yeni Türkiye'nin yeni üniversiteleri ve yeni rektörleri nasıl olmalıdır?
Yeni Türkiye’nin yeni üniversiteleri, öncelikle bulundukları bölgeye hizmet verecek, problemlere çözüm üretecek, hem yetişmiş eleman, hem test/analiz ve hem de akademik danışmanlık sunacak dinamik ve ulaşılabilir kurumlar olmalıdır. Artık öğrenci ve personel sayı büyüklüğüne takılmadan, kontrol, idare ve gelişimi sürdürülebilir olarak yapılabilir büyüklükte ve yeterli alan zenginliğinde kurumlar olmalıdır. Eğitim verdiği alanlarla ilgili paydaşları ile gerekli ve yeterli iletişim ve koordinasyonu olan eğitim/araştırma kurumları olmalıdır. Üniversitelerin, bölgesel anlamda kalkınmaya odaklanan, uzmanlaşmayı ve mükemmelleşmeyi sağlayacak mükemmeliyet merkezlerine dönüşmeleri gerekir. Bulundukları il ya da coğrafyada ülkeye rekabet avantajı sağlayacak konulara odaklanan üniversiteler olmalıdır.
Rektörler ve bütün akademik kadronun, kesinlikle ulaşılabilir ve sağlıklı iletişim kurulabilir sosyal bireyler olması gerekir. Rektör, hem kurum içi iletişim hem de kurum dışı paydaşlarla olan iletişimde etkin olmak zorundadır. Dünyada bütün faaliyetler çok hızlı hareket ettiği, değiştiği ve geliştiği için, rektörün bunu çok iyi takip etmesi ve kurumunu gerekli yöne sevk ve idare etmesi gerekmektedir. Bu tip görevlerin altında yatan en temel motive edici güç, aslında işi sevmek ve sorumluluk bilincinde olmakta yatmaktadır.
Üniversiteyi nereden nereye getirdiniz?
Kurucu rektörümüz Prof. Dr. Ali Sürmen Hocamız bu aşamada çok emek harcadı ancak, fiziki mekân oluşumu, personel alımı ve kampüs yerinin tahsisi konuları oldukça zaman alan zor süreçlerdi. Biz göreve geldiğimizde öncelikle çok hızlı bir çalışma ve koordinasyon ile Kestel Çataltepe’deki ana kampüs alanımızın kamulaştırılması ve 1500 dönüm arazinin kullanımı konusunda gerekli tüm işlemlerini tamamladık. Yıldırım kampüsümüzde 27 bin metrekare kapalı alanı olan derslik binamızı hızla tamamlayarak, 2015 yılı eğitim döneminde devreye aldık. Kapalı spor salonu, kütüphanesi, kantin, yemekhane, amfileri, derslikleri ve konferans salonu ile nezih ortamlarda eğitim imkânına kavuşan öğrenci ve personelimizin de motivasyonu yükselmiş oldu. Lisans program sayılarını artırdık, öğrenci sayısını ve akademik kadroyu iki katına çıkardık. Üniversitemizin şehirle ve bütün paydaşlarıyla daha iyi iletişim ve etkileşim kurulmasını sağladık.

Kimdir? 

Prof. Dr. Arif Karademir 1970 yılında Amasya Göynücek’te doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Amasya’da tamamladı. 1993’te İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. 1993 yılındaki YÖK Yurtdışı Eğitim Sınavını kazanarak 1994 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) adına İngiltere’ye gitti. Manchester’da bulunan UMIST Paper Science’da kâğıt üretim teknolojisi konusunda yüksek lisans ve doktora eğitimlerini yaptı. 2001 yılında KSÜ’ye döndü ve 2012’ye kadar görev yaptı. 2012 yılında ise Bursa Teknik Üniversitesi’nde Yabancı Diller Yüksekokulu müdürü ve rektör yardımcısı olarak çalıştıktan sonra 2014 Aralık ayında rektör olarak atandı.

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KÜNYESİ

Girişimci üniversite

Kuruluş: 2010, Fakülte Sayısı: 6   
Yüksekokul Sayısı: 1, 
Enstitü 
sayısı: 2
Uygulama ve Araştırma Merkezi: 2
Lisans Öğrenci sayısı: 984, Lisansüstü Öğrenci sayısı: 227, Toplam öğrenci Sayısı: 1211
Öğrenci Topluluğu Sayısı: 23
Akademik Personel Sayısı: 168, İdari Personel Sayısı: 128
Slogan: Yenilikçi Devlet Üniversitesi
Misyon: Toplumun beklentilerini karşılayan bilgi, teknoloji, sosyal ve sanatsal değerler üreten, araştırmacı kimliği ile öne çıkan bir dünya üniversitesi olmaktır.
Vizyon: Ulusal ve uluslararası alanda eğitim, öğretim ve araştırma kalitesi ile tercih edilen yenilikçi ve girişimci bir üniversite olmaktır.

 

 

 

Düzenleyen:  - EĞİTİM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...