Emre Mor'un en büyük uğuru: Kur'an-ı Kerim

EURO 2016 öncesi oynadığımız Karadağ maçında gösterdiği performansla kendisine hayran bırakan 18 yaşındaki futbolcu Emre Mor'un hayat hikayesi kaleme alındı. İşte Hürriyet'in haberine göre; Fatih Terim’in ay yıldızlı ekibe kazandırdığı, Türkiye’nin yeni yıldız adayı Emre Mor’un bilinmeyenleri; ilginç hayat hikayesi...

AYAĞI KIRILDI
2013 yılında antrenman sırasında ayağını kırdı. Bu onun dönüm noktası oldu. “Bir daha futbol oynayamayacağım” korkusuyla kendisini daha güçlü hale getirmesi gerektiğini anladı. Güçlenmek için ayaklarına 2.5 kiloluk demirler bağlayarak yürümeye başladı. Aylarca bu şekilde devam etti.

ANTRENMANLARA OTOBÜSLE GİDİYOR
Kopenhag’da fakir bir mahallede ailesiyle yaşıyor. Antrenmanlara belediye otobüsüyle gidip geliyor. En büyük hobisi “Facebook” ve “Instagram”. Bunun dışında baba gibi gördüğü menajeri Muzzi Özcan ile yemeklere gitmekten büyük keyif alıyor. Et ve makarna hayranı. Bu ikili onun vazgeçilmezi.

HAPİSTEKi BABASINI BEKLiYOR BABASI
Kopenhag’da restaurant işletiyordu. Bir trafik kazası sonrası yaralanmaya sebebiyet vermekten ve sigortasız araç kullanmaktan dolayı 4 ay hapis cezası aldı. Önümüzdeki ay tahliye olacak. Emre’nin şu an gözü, kulağı babasından gelecek haberde.

BOYNUNDAKİ MUSKA EN BÜYÜK UĞURU
Emre Mor’un maçlardaki en büyük ritüeli boynunda taşıdığı muskası. İçinde Kuran’dan bir ayet olan muskayı her maç öncesi ve sonrası üç kez öperek alnına koyuyor. Bunu mutlaka yapıyor. Çünkü, bu onun uğuruna inandığı en büyük manevi güç.

TÜRKÇEYİ ANLIYOR AMA KONUŞAMIYOR
Sessiz, sakin bir yapıya sahip. Yakınlarına göre 18 yaşında ama küçük bir çocuktan farksız. En önemli özelliği disiplini. Antrenmana ilk o geliyor, en son o çıkıyor. Bu hiç değişmiyor. Türkçe’yi anlıyor, ancak konuşamıyor. Bu eksiğini gidermek için çalışıyor.

TEZAHÜRATLAR SONRASI AĞLADI
İlk kez Karadağ karşısında ay yıldızlı formayı terletiyor. Tek devre oynuyor ama herkesi mest ediyor. Antalya’daki karşılaşmanın sona ermesiyle birlikte tribünlerden gelen “Emre Mor” tezahüratları sonrası oldukça duygulanıyor ve ağlıyor.