Biz yaptıysak herkes yapmıştır diyorlar

Düzenleyen:
Biz yaptıysak herkes yapmıştır diyorlar

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Alman Meclisinin Ermeni iddialarına ilişkin kararını değerlendiren yönetmen İsmail Güneş, “İnsan başkasını da kendisi gibi görür” dedi.

Yeni filmi “Kervan 1915”te Ermeni tehcirini ele alan ödüllü yönetmen İsmail Güneş, 101 yıl önce yaşanan olayları, devlet kararıyla Giresun’dan Halep’e tehcir edilen Ermeni ahaliden kadın ve çocukların Eğinli Katırcı Salim ile çıktığı yolculuk üzerinden işledi. Filmin gerçek bir hikâyeyi anlattığını belirten Güneş, “Eğinli Katırcı Salim diye bir adam, Giresun’dan kadın ve çocukları alıyor ve kayıpsız olarak Halep’e götürüyor.” diye konuştu.
Yönetmen Güneş, Katırcı Salim’in hikâyesinin bir başarı hikâyesi olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
“Hiç kimseye vermeden, yeri geldiğinde gerekirse satın alıyor tekrar ama ‘katırcı inadıyla’, adamlarıyla birlikte büyük bir direnç göstererek, yaklaşık bin kilometrelik yolu yürüyerek, katırlarla, atlarla Halep’e ulaştırıyor. Bizim adamımız farklı yollar, yöntemler denediği için ve insanları önce para, sonra inat için ulaştırıyor. 60- 70 günlük yolculuk sırasında kendi aralarında bir dostluk da oluşuyor. Orada oluşan merhamet duygusuyla, bu toprakların zaten temel değeridir merhamet, o duyguyla da insanları başarıyla oraya taşıyor.”
Kötü niyet olsaydı
BU yönetmeliği durdurmazlardı
İsmail Güneş, film öncesi yaptığı araştırmalarındaki gözlemlerine göre 1915’te yaşananların “sistematik bir yok etme” olmadığının altını çizerek, şöyle devam etti: “Devlet bir yasa çıkartıyor ve buradaki insanları yine kendi ülkesinin sınırları içinde bir yere naklediyor. Bu nakli geçici olarak yapıyor. Yani öngörüsü şu, 1. Dünya Savaşı başlamış. 1914’te Ruslarla savaş halindeyiz. 93 Harbi’nde Ermeni çeteleri Ruslarla iş birliği yapmış. Dolayısıyla askeri bir sorun yaşamamak ve o coğrafyayı daha güvenli hale getirebilmek için bu kararı alıyor. Bu karar alınır alınmaz uygulanıyor ama ilk kafile maalesef katlediliyor. Bunun üzerine (karar) durduruluyor. Eğer bir kötü niyet olsaydı bu durdurma olmaz, devam ederlerdi. Durduruyorlar, bir ay kadar ara veriliyor. Yeniden yönetmelik hazırlanarak kurallar konuyor.”
Yönetmeliğe göre insanların günde ne kadar yürüyeceklerinin dahi belli olduğunu dile getiren Güneş, “Ne kadar ekmek tüketecekleri, ne kadar dinlenecekleri ve hangi güzergâhlardan gidecekleri ve eğer bunlara uyulmazsa ne gibi cezalar alacakları tek tek verilmiş taşıyan insanlara. Tren varsa trenle, araç varsa araçla taşınmışlar. Eğer taşınacak bir araç trafiği yoksa da yürüyerek yapılmış bu yolculuk.” dedi.
Bugün de olsa , insanların çoğu telef olurdu
Savaş dolayısıyla Anadolu’da 13- 14 yaşındaki çocukların dahi askere alındığına işaret eden Güneş, “Dolayısıyla kimseyi koruyacak bir gücü kalmamış memleketin. Bir tarafta doğu cephesinde, bir tarafta Çanakkale’de, Yemen’de çarpışıyor. Her yerde sorunlar yumağı var. Bütün dünya çıldırmış vaziyette. Bu çıldırmışlığın içinde devlet bir karar alıyor ve bu kararı uygularken beceremiyor. Yani bugün de böyle bir yolculuğa çıkarılsa insanların çoğunun telef olacağı gibi. Sadece bizde değil başkalarında da olabilecek şeyler bunlar. Ben burada bir beceriksizlik gördüm, kötü niyet görmedim.” değerlendirmesinde bulundu.
Yönetmen İsmail Güneş, yapılan tehcirin gerekli olup olmadığına yönelik düşüncelerini ise şu sözlerle aktardı:
“Eğer tehcir olmasaydı daha büyük kayıplar olurdu. Yerel insanlar zaman içerisinde kendi komşularına bile düşmanlık yapabilir. Çünkü çeşitli duyumlar oluyor, Ermeni çetelerinin Anadolu topraklarında askerlere, insanlara ve köylere saldırdığı şeklinde. Bu bilgilerin zaman içinde kasabalarda, şehirlerde ne büyük infiallerle döneceğini düşünün. Neticede 101 yıl öncesinden bahsediyoruz. Bu çabalar içerisinde görülüyor ki burada bir art niyet yok. Bir becerisizlik var. Çünkü hiçbir yerde becerememiş ittihatçılar. Becerebildikleri tek alan yok. Sonra kaybedip ülkeyi terk etmişler. Her biri bir yere kaçmış, bir yerde ölmüş veya öldürülmüş. Ben böyle yorumluyorum o dönemi.”
Alman Meclisinin Ermeni iddialarına ilişkin kararını da değerlendiren Güneş, “İnsanın şöyle bir özelliği vardır, başkasını da kendisi gibi görür. Yani ‘Biz yaptık. Biz yaptığımıza göre onlar da yapmıştır’ gibi. İnsanın öyle bir duygusu var. ‘Biz yaptıysak herkes yapmıştır. Normaldir bu’ diye düşünüyorlar” ifadelerini kullandı.
İsmail Güneş, filmde, Katırcı Salim’i Murat Han’ın canlandırdığını aktararak, İpek Tuzcuoğlu, İbrahim Kendirci, Ayşe Akın, Meriç Başaran’ın da yer aldığı kalabalık bir ana oyuncu kadrosunun görev yaptığını kaydetti. Kervan 1915’in özgün müziklerini Ermenistan’ın dünya çapında en çok tanınan bestecileri arasında yer alan Suren Asaduryan yaptı. Film ekim ayında izleyiciyle buluşacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...