Vücut direncini koruyarak oruç tutmak mümkün

Düzenleyen:
Vücut direncini koruyarak oruç tutmak mümkün

Ramazan 2016 Haberleri

Diyetisyen Ceren Aktaş, normalde 3 ana öğün olan beslenme düzeninin Ramazan ayında 2 ana öğüne düştüğünü belirterek, “Uzun süreli açlık iftarda ve iftardan sonraki öğünlerde bol miktarda ve yüksek kalorili besinlere eğilimi arttırıyor. Ramazan ayında hem sağlımızı hem de vücut direncimizi koruyarak oruç tutmak mümkün” dedi.

Memorial Diyarbakır Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Ceren Aktaş, Ramazan ayında doğru beslenerek sağlıklı kalmanın yolları hakkında bilgi verdi. Sahur öğününü atlamanın hem metabolizmayı daha da yavaşlatacağını hem de açlık süresini uzatacağını vurgulayan Aktaş, “Sahurda tüketeceğiniz çok baharatlı ve tuzlu yiyecekler çok fazla susamanıza sebep olacaktır. Sahur öğününüzde süt, yumurta, peynir çeşitleri gibi sizi daha uzun süre tok tutacak protein içeriği yüksek besinler ve bol söğüş tercih edebilirsiniz. Sahurda yemek yiyemeyenler en azından meyveli yoğurt veya 1 su bardağı yarım yağlı süt ile hazırlanmış 5-6 yemek kaşığı mısır gevreği tercih edebilirler. Orucun nefis terbiyesi, beden temizliği ve dinlenmesi olduğunu unutmayın. Aksi takdirde vücudunuzu daha çok yormuş olursunuz” dedi.İftar zamanı uzun süren açlığın sonrasında otomatik olarak enerji yoğunluğu fazla olan besinlere yönelmek olası olduğunu anlatan Aktaş, “Ancak onun yerine orucunuzu kuru hurma, kuru kayısı gibi kuru meyvelerle açabilirsiniz. İftar öğününe 1 kase çorba ve salata ile başlayıp ana yemeğe 15-20 dakika sonra geçebilir ve ana yemek olarak bir miktar etli sebze yemeği veya ızgara et ve zeytinyağlı sebze yemeği ile beraber yoğurt veya ayran tercih edebilirsiniz” diye konuştu.

“HAFİF TEMPOLU YÜRÜYÜŞ YAPIN” 

İftar ile sahur arasında en az 1 ara öğün tüketmeye gayret edilmesi gerektiğine dikkat çeken Aktaş, şunları kaydetti:“Yemeğinizin üstüne meyve veya şekersiz / az şekerli olarak hazırladığınız bir komposto tüketilebilir. Yemeğinizden 1 saat sonra ufak bir porsiyon sütlü tatlı tercih edilebilir. İftardan 1,5-2 saat sonra yapacağınız hafif tempolu bir yürüyüş besinlerin sindirimine yardımcı olacak ve yavaşlayan metabolizmanızı hızlandıracaktır. Uzun süre açlık, kabızlık sorununun artmasına da sebep olabilmektedir. Bağırsaklarınızın tembelleşmemesi için kuru erik veya karışık kuru meyve kompostosu için. Kuru kayısı, armut kurusu aralarda atıştırın. Kabızlık sorunu yaşamamak için yeterli su tüketimi de son derece önemlidir. Su tüketimi havaların sıcak olması sonucu daha da bir önem kazanıyor. Günlük su ihtiyacımız 1,5-2 lt iken, sıcak aylarda bu gereksinim 2-2,5 litreye çıkmaktadır. Ramazan ayında da sıvı ihtiyacının mutlaka karşılanması gerekiyor.”

“PİŞİRME YÖNTEMLERİNE DİKKAT EDİN”

Ramazan ayında tüketilen besinlerin pişirilme yöntemlerinin de öneli olduğunu vurgulayan Aktaş, şu ifadelerde bulundu:“Çok yağlı ve kızartma usulü pişirilmiş yiyecekler yerine ızgara, fırında, haşlama veya buğulama yöntemleri ile pişirilmiş yiyecekleri tercih etmek sizi mide krampları, reflü, mide yanması ve hazımsızlıktan koruyacaktır. Tansiyon, şeker, kolesterol hastaları doktora danışmadan oruç tutmamalıdır. Hamileler ve emziren anneler de iftar sofralarının cazibesine kapılmadan yeterli miktarlarda yemelidirler.Yaz tatiline denk gelen Ramazan’da çocuklarda oruç tutmak isteyebilir. Çocuklar için dengeli bir beslenme planı hazırlanmalı, gelişme çağındaki çocukların doktorlarına danışılmalıdır.” 

“MUTLAKA SAHURA KALKIN”

Ramazan ayı boyunca kilo almamak, formda kalmak ve sağlıklı beslenmek için mutlaka sahura kalkılması gerektiğini de anlatan Aktaş, “İftardan sonra mutlaka hareketliliğinizi arttırın. Azar azar ve sık sık beslenmeye çalışın, besinlerinizi sağlıklı yöntemlerle pişirin ve bol sıvı alın” dedi. 

Düzenleyen:  - Ramazan 2016
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...