İşte son dilekçe

İşte son dilekçe

GÜNDEM Haberleri

Dün vefat eden Apaydın, son nefesine kadar Menderes'in haklarını savunmak için çaba harcadı.

Yassıada kararları sonrası idam edilen merhum Başbakan Adnan Menderes'in avukatı Burhan Apaydın, 89 yaşında hayata gözlerini yumdu. Ömrünü demokrasi tarihinin en kanlı sayfalarından birinin kurbanı olan Menderes'in haklı davasını savunmaya adayan Apaydın, son saatlerini dahi bu uğurda harcadı. Adnan Menderes ve arkadaşları hakkında verilen idam kararlarının yok sayılması için önceki akşam Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderilmek üzere son dilekçesini yazan Apaydın, dün sabaha karşı nbsp;saat 03:00'te vefat etti. Eşinin son saatlerini anlatan Beyhan Apaydın, "Dün dilekçeyi yazdırdı. 'Bunun bir kopyasını da Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak'a gönderin' dedi. Gayet iyiydi. Hatta akşam bir ara dışarı çıkmak istedi. Akşam yattıktan sonra gece 02:30'da uyandı. Benden su istedi, kalkıp suyunu içirdim. Tekrar yattı. Saat 03.00'te bir ses duydum ve kendisine seslendim ancak tepki vermedi. Ambulans çağırdık. Gelip baktıklarında vefat ettiğini söylediler. Hep 'ölene kadar bu işin peşini bırakmayacağım' diyordu. Menderes'in davası için son dilekçesini yazdırdıktan sonra da vefat etti" dedi.
Burhan Apaydın, geçtiğimiz hafta Genel Yayın Yönetmenimiz Nuh Albayrak'ı ziyaret etmiş ve "Menderes ve arkadaşları hakkında verilen kararların yok sayılması için yasa çıkarılması Meclis'in tarih karşısındaki sorumluluğudur. Meclis'e bir dilekçe daha yazacağım. Ölene kadar bu işin peşini bırakmayacağım" demişti. Albayrak, vefat haberini aldıktan sonra Beyhan Apaydın'a başsağlığı ziyaretinde bulundu. Apaydın, eşinin son isteğini yerine getirerek, Burhan Apaydın'ın Menderes'le ilgili dilekçesinin bir kopyasını Albayrak'a teslim etti. Dilekçede, merhum Adnan Menderes hakkındaki asılsız suçlamalar delillerle çürütülüyor. Dilekçesinde, Menderes hakkındaki ana suçlamalardan biri olan Tahkikat Komisyonları ile ilgili iddiaların asılsızlığını ortaya koyan Apaydın, 50 yıl sonra dahi olsa bu gerçeklerin kamuoyuna açıklanmasını talep etti. Ayrıca Yassıada mahkemesi tarafından verilen idam kararlarının yok sayılması için yaptığı daha önceki 3 başvuru ile son dilekçesinin birleştirilmesini istedi. Burhan Apaydın, iyi bir akademisyen, yazar ve siyaset adamıydı. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil'in rahleyi tedrisinden geçmiş bir düşünce insanıydı aynı zamanda. Asıl öne çıkan yönü ise avukatlık mesleğindeki başarısıydı. nbsp;


TARİHİ GÖREVLER ÜSTLENDİ
1948 yılında avukatlığa başlayan Apaydın, 27 Mayıs 1960 darbesi olduğunda İstanbul Barosu'nun aldığı yasak kararına rağmen Adnan Menderes'in avukatlığını üstlendi. Ancak cunta Apaydın'a savunma yaptırmamakta kararlıydı. Mahkeme savcısının Menderes'i aşağıladığı sözlerine tarihe geçecek şu karşılığı verdi: "Benim müvekkilim Adnan Menderes, bu memlekete 10 yıl hizmet etmiş bir insandır. Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr-ü kıymetten." Duruşma salonundaki bu sözleri yüzünden Apaydın tutuklandı. Üç buçuk ay sonra salıverilme kararını veren Yüzbaşı Yargıç Kaya Alpkartal, "Yassıada' ya gitmemesini ve Menderes'in avukatlığını yapmamasını" söylediğinde Apaydın, "Mümkün değil, tarih karşısındayız, Adnan Menderes'in avukatlığını sürdürmek benim için tarih karşısında bir görevdir" karşılığını verdi. Serbest kaldıktan sonra yeniden Menderes'i savunmaya başladı. Cuntanın lideri Cemal Gürsel'in darbeden önce yazdığı ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın yerine Adnan Menderes'i önerdiği mektubun mahkemede okunmasını talep etti. Cuntacıların foyasını ortaya çıkaran bu talebi sebebiyle bir defa daha tutuklandı. Adnan Menderes ve arkadaşlarının son savunmaları alınırken Apaydın hapisteydi. Menderes'in idamından bir hafta sonra serbest bırakıldı.
1961'de Adalet partisinden Ankara milletvekili seçilen Burhan Apaydın'ın siyasi hayatı uzun sürmedi. 1965'te politikayı bırakarak avukatlığa geri döndü. Uğur Mumcu, Dündar Kılıç, Aysel Toprak, Abdullah Baştürk gibi pek çok ismin avukatlığını yaptı. İfade özgürlüğünü öne çıkaran ve savunma hakkının kutsallığını en üst perdeden dillendiren tutumuyla haklı saygınlığını her zaman artırarak sürdürdü. Asıl davasının peşini ise, hiçbir zaman bırakmadı. Darbecilere karşı mazlumları savunan Burhan Apaydın, son 50 yıllık ömrünü, cuntanın Adnan Menderes ve arkadaşları hakkında verdiği haksız ve hukuksuz kararların yok sayılması için harcadı. nbsp;

nbsp;İşte son dilekçe

DEDİĞİNİ nbsp;YAPTI...
Burhan Apaydın geçtiğimiz hafta eşi Beyhan Hanım'la birlikte Genel Yayın Yönetmenimiz Nuh Albayrak'ı ziyaret etmiş, "Menderes davasının peşini ölene dek bırakmayacağım, yeni bir dilekçe yazıp göndereceğim" demişti. Apaydın, gerçekten de dediği gibi yaptı. Eşi Beyhan Apaydın, o son dilekçenin bir nüshasını Nuh Albayrak'a teslim etti.

nbsp;İşte son dilekçe

CEMİL ÇİÇEK'E VEREMEDİ
Burhan Apaydın, Adnan Menderes'in idam kararının iptal edilmesi için yıllarca mücadele verdi. Ne yazık ki üçüncü dilekçesini Cemil Çiçek'e ulaştıramadı. Vefat etmeden bir kaç saat önce üzerinde çalıştığı dilekçeyi tamamladı ve gece yarısı da vefat etti...

##tgvideo##

HUKUK MÜCADELESİNİ NUH ALBAYRAK'A ANLATTI

Ömrünü merhum Başbakan Adnan Menderes'i savunmaya adayan Burhan Apaydın, Menderes için verilen idam kararının yok sayılması için verdiği mücadeleyi TGRT HABER TV'de yayınlanan Türkiye Platformu programında Genel Yayın Yönetmenimiz Nuh Albayrak'a anlatmıştı. nbsp;

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...