Yanlış diyet depresyona sokuyor

Yaz geldi, artık üzerimizde kilolarımızı kapatacak kadar çok giysi olmayacak. Bu nedenle fazla kilolarından hoşlanmayanlar bir yandan yavaş yavaş depresif bir hal alırken bir yandan da zayıflama telaşına girdi. Hızlı kilo vermek adına yapılan ve çok düşük kalorili diyetlerin bu depresif halinizi daha da arttırabileceğini biliyor musunuz?
 
  'Göbeğimi Nasıl Eritirim' kitabının da yazarı olan Dr.Fevzi Özgönül’e göre; Genelde kilo verme telaşı bir yarış gibi başlar. Yemediğiniz zaman vücut gereken enerjiyi göbek, kalça ve basen bölgesindeki yağlardan karşılayacak ve böylece bu yağlar gidince de vücudunuz şekillenecek ve giydiğiniz giysiler size çok yakışacak diye düşünürsünüz. Fakat gün geçtikçe hiç de öyle bir mekanizma olmadığını anlamaya başlarsınız. Bir yandan açlıkla bir yandan gitmeyen kilolarla mücadele sizi mutsuzluğa ve sonunda depresyona itebilir.
 
  Aslında düşük kalorili beslendiğinizde gelişebilen depresyonun tek nedeni bu değildir. Özellikle birçok hanım kilo problemi nedeniyle ev dışına çıkmaktan pek hoşlanmaz. Böyle olunca hareketi azalması nedeniyle yediklerini harcayamadıklarını düşünerek kalori alımlarını iyice azaltmaya çalışırlar. Sabah çok az bir kahvaltı ile güne başlayarak günün sonunu getirmeye çalışırlar. Hem ev dışına çıkmadıkları için hem de hareketsizlik mutsuzluk, umutsuzluk ve sonunda depresif bir ruh hali ile sonlanır.
 
  DİĞER SEBEP HAREKETSİZLİK
 
  Düşük kalorili diyetlerde oluşabilecek bir başka problemin de hareketsizlik olduğunu anlatan Dr.Fevzi Özgönül, “Düşük kalorili beslenmek, halsizliği de birlikte getirir. Kişide halsizlik nedeni ile sürekli uyuma isteği vardır. Bir yandan yapacağı günlük işlere yetişememek, diğer yandan başını yastıktan kaldıramamak kişilerde depresif ruh halini tetikler. Hareketsizlik de kişilerde depresyona yol açar. Çünkü hareketsizlik özellikle dolaşım sistemi üzerinde etkilidir. Uç organlarımız hareketsizlik nedeni ile yeterince kanlanamadığı için vücudumuzda bir huzursuzluk başlar. Bunun sonu depresyonla sonlanacaktır. Vücudumuz bu durumu kurtarmak için ayağa kalkıp yürümemizi ister fakat yeterince enerjimiz olmadığı için bunu başaracak gücü kendimizde bulamayız bu ikilem de bizi üzüntüye, umutsuzluğa ve dolayısıyla depresif bir ruh haline sokar. Üstelikte hareketsizlik nedeni ile düzgün çalışmayan sindirim sistemimiz, diyet yapmak uğruna azıcık yediğimiz gıdaları da sindiremez. Sonunda bedenimiz galip gelerek diyeti bırakmamıza neden olur.
 
  Bu nedenle siz siz olun sakın düşük kalorili beslenmeyin. Sonu gelmeyecek bir macerada bedeninizi tahrip etmeyin. Kaliteli yiyecekler ile düzenli beslendiğinizde hem depresyondan hem de kilolardan kurtulmuş olursunuz” diye konuştu.,,