İran'dan 37 yıl sonra bir ilk! Rusya mesafeyi kısalttı

Suriye'de 11 aydır hava saldırıları düzenleyen Rusya, İran'da hava üssü kullanmaya başlayarak ağır bombardımanlar konusunda avantaj elde etti. Rus ağır bombardıman uçaklarının İran'dan Suriye'ye ulaşması, Irak'ın hava sahasını kullandırmasıyla mümkün oluyor.

RUSYA, İRAN HAVA ÜSSÜNE KONUŞLANDI

Suriye'de 30 Eylül 2015'te muhalif güçlere ve sivillere yönelik başlayan Rus hava saldırıları büyük ölçüde Lazkiye ilindeki Hımeymim hava üssünden düzenleniyordu.

Rusya'nın İran'daki Hemedan Şehit Nuje Hava Üssü'nü de kullanmaya başlamasıyla Rus hava saldırıları yeni bir aşamaya girdi.

Rusya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, uzun menzilli TU-22M3 ve kısa menzilli SU-34 tipi ağır bombardıman uçakları, 15 Ağustos'ta Kuzey Osetya'daki Mozdok üssünden havalanarak İran'daki Hemedan üssüne konuşlandı. Bu uçaklar 16 Ağustos'ta ilk kez İran'ın batısındaki Hemedan Hava Üssü'nden tam bomba yüküyle havalanarak son 4 günde Suriye'de Halep, İdlib, Deyr ez-Zur illeri ile Bab ilçesini vurdu. Ağır bombardıman uçaklarına Hımeymim'den kalkan SU-30, SU-35 jetleri koruma uçuşu sağladı.

RUSYA MESAFEYİ 1000 KM'YE DÜŞÜRDÜ

Rusya, Hımeymim'den Su-25 ve Su-30 uçaklarıyla yürüttüğü saldırılara uzun mesafeli bombardıman uçaklarını 17 Kasım 2015'te dahil etmişti.

Ancak Hımeymim üssündeki pist uzunluğu, 54 tonluk TU-22M3 ve 14 tonluk SU-34 uçaklarının kalkıştan sonra yüksek irtifaya hızla ulaşmasına yetmiyordu. Bu durumda yerden ateş açan muhaliflerin menzillerine girebiliyorlardı.

İran'da elde edilen üs ise Rusya'ya Suriye'de kullandığına göre iki kat uzunlukta bir pist kazandırmış oldu.

Daha önce ağır bombardıman uçaklarını Suriye'deki hedeflerine yaklaşık 2 bin kilometre uzaklıktaki Kuzey Osetya'nın Mozdok üssünden getiren Rusya, İran'a yerleşerek mesafeyi 1000 kilometreye düşürmüş oldu.

Rusya'nın Kuzey Osetya-Hazar Denizi-İran-Irak-Suriye hava sahaları üzerinden kurduğu askeri köprü İran-Irak-Suriye olacak şekilde kısaldı.

SÜREDEN TASARRUF EDECEK, MÜHİMMAT 3 KATINA ÇIKACAK

Uçuş süresinden ve yakıttan tasarruf edecek, Rus uçakları, böylelikle taşıyabildikleri mühimmat miktarını 3 katına çıkaracak.

Halihazırda 500 kilogram ağırlığındaki serbest düşüş bombalarıyla hedefleri vuran halı tipi bombardıman uçağı olarak adlandırılan bu uçaklar, hedef seçmeden tüm sahayı bombalayarak yüksek tahribata neden oluyor.

AĞIR BOMBARDIMAN UÇAKLARIYLA MUHALİFLERİ HEDEF ALDI

Son 3 gündür Halep ve İdlib'i vuran Rus ağır bombardıman uçakları, Halep'in güneyindeki Han Tuman köprüsünde 10 kişinin, Halep'in güney ucundaki Ramusa semtinde 19 kişinin, Halep'in Tarık El Bab semtinde 21 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.

İdlib'te muhaliflerin denetimindeki Serakib ilçesini hedef alan Rus uçakları terör örgütü DAEŞ kontrolündeki bölgelere sadece 2 defa saldırı düzenledi. Uçaklar, DAEŞ'in elindeki Deyr ez-Zur'un El Umal mahallesini ve Halep'e bağlı Bab ilçesinde bir hastaneyi vurdu.

Suriye İnsan Hakları Ağı'nın (SNHR) verilerine göre, Rusya'nın 30 Eylül 2015'ten bu yana Suriye'de gerçekleştirdiği saldırılarla aralarında 746 çocuk, 514 kadın, 28 sağlık çalışanı ve 8 aktivistin bulunduğu 2 bin 704 kişi hayatını kaybetti.

Suriye ordusundan ayrılan askeri strateji uzmanı eski Yarbay Ahmed Rahal, AA muhabirine, Rusya'nın ağır bombardıman uçaklarının büyük yıkım gücüne sahip olduğunu söyledi.

MUHALİFLERİ VURUP IŞİD'İ VURDUK DİYE AKTARIYORLAR

Benzer tip uçakları ABD'nin Irak'ta kullandığını ama hedefe isabet açısından Amerikan uçaklarının çok daha dikkatli olduğunu belirten Rahal, "Rus uçakları 10 kez muhaliflerin bölgesini vurup bir kez IŞİD bölgesini vuruyor ve bunu uluslararası topluma IŞİD'le mücadele olarak aktarıyor." dedi.

Rusya, savaş uçakları dışında, Hazar Denizi'ndeki savaş gemileri üzerinden Suriye'deki hedefleri uzun menzilli füzelerle vuruyor.

Moskova yönetimi, Hazar Denizi ve İran'dan yürüttüğü ağır bombardıman uçağı ve uzun menzilli füze operasyonlarını, Irak hava sahasını kullanarak sürdürüyor.

Irak'taki Haydar el-İbadi hükümeti şu ana kadar bu konuda bir açıklama yapmaktan kaçındı.

İRAN'DA 'İSLAM DEVRİMİ'NDEN SONRA BİR İLK

Hemedan üssünün Rusya'ya açılmasıyla İran'da "1979 İslam Devrimi"nden sonra ilk kez yabancı bir devlete ülkedeki askeri tesisleri kullanma izni verilmiş oldu.

İran anayasasının herhangi bir yabancı devlete üs verilmesini yasaklayan hükümlerine karşın yönetim bunun üs tahsisi değil, kısmi işbirliği olduğunu savunuyor.